Yeni süreçte yapılması gerekenler

SUNUŞ 74. Sayı (Eylül - Ekim 2008)

Bir süredir sinyalleri alınan küresel ekonomik kriz tüm ülkeleri etkilemeye başladı. Önümüzde zorlu bir dönem daha bulunuyor. Ülkeyi yönetenlerin, tedbirlerin alındığını, bir önceki krize göre çok daha güçlü bir ekonomik yapının olduğunu ve ciddi boyutta bir etkinin olmayacağını ifade etmelerine karşın, gerek uluslararası finans çevreleri ve gerekse ülkemizdeki iş çevreleri mevcut krizin bizim gibi ülkelerde de ciddi etkilerinin olacağını belirtiyorlar.
Bir süredir sinyalleri alınan küresel ekonomik kriz tüm ülkeleri etkilemeye başladı. Önümüzde zorlu bir dönem daha bulunuyor. Ülkeyi yönetenlerin, tedbirlerin alındığını, bir önceki krize göre çok daha güçlü bir ekonomik yapının olduğunu ve ciddi boyutta bir etkinin olmayacağını ifade etmelerine karşın, gerek uluslararası finans çevreleri ve gerekse ülkemizdeki iş çevreleri mevcut krizin bizim gibi ülkelerde de ciddi etkilerinin olacağını belirtiyorlar. Özellikle ithalata dayalı bir ekonomik büyümenin yaşandığı, ithalat-ihracat dengesindeki açığın ithalat lehine büyüyor olması ekonomimizin bu krizden nasıl etkileneceğinin önemli bir ipucunu oluşturuyor. Ülkemizde birkaç yıldır hızla ilerleme kaydeden ve planlı büyüdüğü tartışmalı inşaat sektörü de durma aşamasına gelmiş bulunuyor. İnşaat sektöründeki kaydedilen gelişmenin önemli bir bölümünün ise üretime yönelik tesis yatırımlarından çok, lüks tüketime yönelik konut inşatlarından kaynaklandığı düşünüldüğünde ülkemiz için en azından arz fazlasına bağlı bir duraksamanın, küresel krizden bağımsız olarak yaşanması kaçınılmazdı. Aslında tüm dünyada ve ülkemizde gelir düzeyine bağlı değil, sunulan kredi olanaklarına göre ve yaşamsal gereksinimlerin çok ötesinde bir tüketimin teşvik edildiği ortamda yaşananın bir tesadüf, bir anda ortaya çıkan bir gelişme olmadığını söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. Bu mantıkla bakıldığında ise yaşananın bir kriz olmadığını söylemek belki de en doğrusudur.

Bir önceki kriz sürecinde olduğu gibi inşaat sektöründeki daralma ve gerilemeye karşın, yalıtım sektöründe büyümenin sağlanabilmesi elbette yine de olanaklı görünmektedir. Zira yalıtımın başlı başına bir tasarruf enstrümanı olduğu  unutulmamalıdır. Yalıtım bilincinin geliştirilmesine yönelik planlamalarda bu konunun özellikle irdelenmesi, tesis ve işletmelerden konutlara kadar daha yoğun ve etkin çalışmaların yürütülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede:

-        Isı yalıtımında daha çok konut yapılarına yönelik yapılan ve elde edilecek tasarrufu ortaya koyan örneklemelerin, diğer yapı tipleri ve tesisatlar için de yapılması, su yalıtımının yapıların ekonomik ömürleri üzerindeki etkisi ve su yalıtımının olmadığı veya yetersiz olduğu durumlarda ortaya çıkabilecek ekonomik kayıpların örneklenmesi,

-        Yangın yalıtımı eksikliğinin hangi boyutlarda ekonomik kayıpların önlenmesinde etkili olduğunun örneklenmesi,

-        Ses yalıtımı ve gürültü kontrolünün insan sağlığı ve çalışanların veriminde etkilerinin örneklenmesi, gibi çalışmaların yürütülmesi sektörün gelişiminde etkili olacaktır.

Özetle, yapılacak planlama ve bağlı çalışmalar, yalıtım sektörünün mevcut ekonomik gelişmelerden etkilenmesi açısından önemli rol oynayacaktır.

Doğa Sektörel Grubu olarak 2. hazırladığımız Türkiye Yalıtım Sektörü Kataloğu?nun çalışmalarının tamamlanma aşamasında olduğunu ve Ekim sonunda basımının tamamlanacağını belirtmek istiyorum. Sektördeki ürün gruplarının, firmaların  alt başlıklar ile yer aldığı katalog, sektörün envanteri açısından da önemli bir kaynak oluşturuyor. 

Önümüzdeki sayıda birlikte olmak üzere hoşçakalın.

 

Sadık Özkan
teknik@2dyapi.com

 

---

R E K L A M