Bill Clinton da Yalıtım Bilinci Yok mu?
Geçenlerde, televizyonda, TEMA Vakfı’nın düzenlediği Erozyon ile Mücadele Haftası’nın, açılış konuşmasını Sn. Süleyman Demirel’in yaptığını hem de yayının canlı olduğunu, az sonra da Sn. Haydar Aliyev ve Sn. Rauf Denktaş’ın Tema Vakfı yöneticileri ile oturmakta olduğunu gördüğümde gözlerime inanamadım. (Üç cumhurbaşkanı bir arada). Aynı anda, diğer bir kanalda önemseyerek izlemek istediğim bir başka TV programı olmasına rağmen koltuğuma daha bir rahat oturarak, Sn. Demirel’in konuşmasını dikkatle izledim. Öncelikle Sn. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in bir sivil kuruluşun düzenlediği toplantıya katılıyor ve konuyu çok iyi özümsemiş bir şekilde sakin sakin anlatıyor olması beni çok mutlu etti. Türkiye’nin gelişmişliği, medeni bir ülke olması konularında olumlu çıkarsamalar yaptım. Bu arada Sn. Tema Vakfı Yöneticilerini de ilgilendikleri konuların önemini, en üst mekama bile anlatabilme başarılarından ötürü tebrik ediyorum ve alkışlıyorum. Tema Vakfı’nın Toplantısına Sn. Haydar Aliyev ve Sn. Rauf Denktaş’ı getiren Sn. Demirel, İZODER Sempozyumu’na Sn. Clinton’u getiremez miydi? Hazır Sn. Clinton da Türkiye’de iken, İZODER niçin Sn. Demirel’den bunu istemedi? Yoksa İZODER, Sn. Clinton’un çevre bilincine, TS 825 konusundaki görüşlerine güvenmiyor mu? Aslında, espri olsun diye yazdığım son birkaç satırın gerçek olabileceğini bir an hayal edecek olsak, Sn. Demirel ile Sn. Clinton gerçekten İZODER’in düzenlediği Yalıtım Sempozyumu’nun açılışına katılsalar, Türkiye Yalıtım Sektörü nasıl etkilenirdi?Neler değişirdi? Hayal etmesi bile beni heyecanlandırdı. Tüm basın, İZODER ve Yalıtım ile ilgilenmek zorunda kalacaktı. TV’de, gazetelerde konu ile ilgili programlar, yazılar olacaktı. Resmi kuruluşlar, meslek odaları, üniversiteler, sivil kuruluşlar, belediyeler, bankalar, vb. herkes ilgilenmek, bilgilenmek zorunda kalacak, belki de özel Yalıtım Kredisi, Teşvik vs. gibi çözüm yolları kendiliğinden oluşturulacaktı. Ne yazık ki, gerçekte durum bambaşka; Basının ilgisi bir türlü sağlanamadı. Meslek odaları ile hiçbir şekilde bir birliktelik oluşturulamadı. TEMA dahil, çevre konularına hassas hiçbir dernek veya kuruluşla sağlıklı bir birlik yok. Yalıtımın çerve için önemi bu kuruluşlara bile anlatılamadı. Bu arada, TEMA Vakfı’nın başarılı toplantısından birkaç gün önce İZODER tarafından düzenlenen 15-16 Kasım 1999 tarihinde İstanbul’da üçüncüsü gerçekleştirilen Sempozyum’da konuşmacı olarak adı geçen bazı Bakanlar toplantıya gelemediler!!! Yaklaşık iki ay önce İZODER ve Makina Mühendisleri Odası’nca İTÜ’de düzenleneceği söylenen TS825 ile ilgili toplantıya Makina Mühendisleri Odası’nın son anda katılmaktan vazgeçmesi ve toplantıyı İZODER’in tek başına düzenlemesi sonucu izleyici olarak gelenlerin sayısının konuşmacılardan az olması da ayrıca düşündürücüdür. Kendini İZODER’in bir parçası olarak hisseden bir kişi olarak amacım İZODER’i eleştirmek değil. İZODER’in eski ve yeni yöneticilerinin neler yaptığını, hangi zorlukları ve olanaksızlıkları aşarak bu günlere gelindiğini iyi biliyorum. Çok iyi bildiğime inandığım başka bir şey ise; yapacak daha çok şeylerin olduğudur, bunların başında da, yalıtımın önemi ile çevre için anlamını kavrayabilen kişilerin sayısını arttırmak ve bu kişileri bir araya getirmek gelir. İlginizi çekebilir... Çimsa'dan Türkiye-Dünya KöprüsüDünya yapı malzemeleri sektörünün nabzı bu yıl bir kez daha Türkiye'de atıyor. Sektörün en prestijli organizasyonları arasında yer alan ve her yıl... Mantolamanın 5 Püf NoktasıBaumit Türkiye Teknik Müdürü Meltem Bayraktar San, binalarına mantolama yaptırmak isteyenlerin dikkat etmesi gereken 5 kritik adımı sıraladı.... Binalardaki Yangın Riskine DikkatTürk Ytong Genel Müdürü Tolga Öztoprak, konut sayısındaki artış, zamanla eskiyen ve bakımı yapılmayan önleyici sistemler ve denetimsizlik gibi nedenle... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.