BOSTÄ°K

Eryap Grup: "İklim Krizine Dur Demek Aslında Mümkün"

Eryap Grup: "İklim Krizine Dur Demek Aslında Mümkün"

12 Mart 2021 | TEKNÄ°K MAKALE
196. Sayı (Mart-Nisan 2021)
4.483 kez okundu

Eryap Grup

Yıllardır bahsedilen küresel ısınma tehdidinin etkilerini yadsınamaz hale geldiÄŸi bugünlerde, iklim krizinin etkilerini durdurmak adına herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Ä°lkim krizinin en büyük iki sorumlusu hava kirliliÄŸi ve sera etkisi. Ekolojik dengenin de bozulmasına neden olan iklim krizinin etkilerini azaltmak ise yalıtımla mümkün olabiliyor.

Küresel ısınma; ulaşım, üretim, kullanılan kimyasal kirleticiler, fosil yakıtların kullanımı gibi günlük bireysel ve endüstriyel faaliyetlerin sonucu ortaya çıkan kirletici gazların atmosfere salımı sonucu oluÅŸan gaz katmanının güneÅŸ ve dünyamız arasındaki ışınım (radyasyon) ile ısı transferi dengesini bozması sonucu dünyamızın sıcaklığının artması olarak özetlenebilir. Atmosferde biriken karbondioksit, metan, kükürt dioksit gibi atmosferin yapısında olmayan bu gaz bileÅŸikleri nedeniyle havada oluÅŸan katman, tıpkı bir sera etkisi ile dünyamızı sarmış durumda. Ä°TÜ Meteoroloji MühendisliÄŸi ÖÄŸretim Üyesi Prof. Hüseyin Toros, son 100 yılda dünyanın sıcaklığının 1 derece arttığına dikkat çekiyor. Artan dünya sıcaklığı nedeniyle, mevsimler arası sıcaklık dengesinden, kutuplardaki buzulların erimesine, yeryüzü sularının buharlaÅŸmasına kadar birçok olumsuz durumla karşı karşıya kalınıyor.

Atmosferdeki deÄŸiÅŸimle birlikte, artık meteorolojik olaylarda da ani deÄŸiÅŸimler yaÅŸanıyor. Bazı bölgelerde normalin üzerinde sıcaklık dalgaları, bazı bölgelerde ise bunun tam tersi sıcaklık düÅŸüÅŸleri, bölgesel yağışların dengesizleÅŸmesi, ani ve yoÄŸun dolu ÅŸeklinde yağışlar, hortum felaketleri ve ekolojinin bozulması sonucu su dengesinin bozulması gibi konular da iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin artık ciddiye alınması gerektiÄŸini gösteriyor.

Ä°klim Krizine Neler Yol Açtı?

Isıtma ve soÄŸutma faaliyetlerinden en temel ihtiyaçlarımızı karşılamaya kadar hayatın her evresinde enerjiye ihtiyaç duyuluyor. Bu enerji ihtiyacı kimi zaman elektrik enerjisi ile saÄŸlanırken, özellikle ısıtma amacıyla doÄŸalgaz, fosil yakıtlar, petrol gibi doÄŸal kaynaklara da gereksinim duyuluyor. Özellikle günümüzde enerji pazarının %80’ini halen fosil yakıtların oluÅŸturması nedeniyle bu kaynakların ısıtmada kullanımı, atmosfere karbondioksit gibi kirletici gazların salınmasına ve sera etkisini artırmada rol oynuyor.

Uzmanlara göre önümüzdeki yıllarda iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin etkisi gerek Türkiye’de gerekse dünyanın diÄŸer bölgelerinde çok daha fazla hissedilecek. Bu nedenle atılacak her adımda iklim deÄŸiÅŸimini hesaba katmak gerekiyor. Gelecekte çok daha büyük sorunlarla karşılaşılmaması için daha fazla geç kalınmadan hazırlıklara baÅŸlanması ÅŸart.

Pandemi Dönemi DoÄŸaya Nefes Aldırdı

11 Mart 2020 itibari ile ülkemizde çıkan ilk koronavirüs vakasının ardından artan pandemi önlemleri çerçevesinde evde kalınan süre neredeyse 1 yılı buluyor. Bu süre zarfında çoÄŸu iÅŸ yeri evden çalışma düzenine geçti, okullar online eÄŸitime baÅŸladı, sosyal hayatta da kısıtlamalar ve alınan tedbirler neticesinde evlerde kalındı ve araç/toplu taşıma kullanımı azaldı. Uçaklar, otobüsler gibi ÅŸehirlerarası ve uluslararası seyahat aktivitelerinin de kısıtlanması/azalması ile doÄŸaya salınan kirletici gazların büyük oranda azaldığı görüldü. Dolayısıyla doÄŸa bu dönemde nefes aldı, yenilendi. Pandemi dönemi nedeniyle, yaklaşık bir yıldır yaÅŸanan olumsuzlukların neredeyse bir ödülü gibi, hava kirliliÄŸinde 2019 ve 2018 yıllarına kıyasla %25-30’lara varan bir oranda azalma meydana geldi. Benzer ÅŸekilde kısa çalışma düzeni nedeniyle azalan iÅŸ yükü ve mesai süreleri, endüstriyel tesislerde de iÅŸ sürelerinin azalmasına ve dolayısıyla üretim faaliyetlerinin azalarak, bu faaliyetler sonucu doÄŸaya salınan kirletici gazların da azalmasına neden oldu.

NormalleÅŸme adımlarının tartışıldığı bugünlerde, yapılacak ilk adım evde kalınan süreç dolayısıyla azalan hava kirliliÄŸinin azalması avantajını sürdürmek yönünde olmalı. Tüm dünya insanlarında oluÅŸacak toplam bir sürdürülebilirlik bilinci ile doÄŸal enerji kaynaklarının tüketilmesinin azaltılması gerekiyor. Enerji kaynaklarının az kullanılmasındaki en büyük rolü yalıtımlı ve hatta mümkünse sıfır enerjili binalarda yaÅŸayabilmek mümkün kılıyor. Ülkemizden yola çıkıldığında; mevcut yapı stoÄŸunun %80’inin yalıtımsız olduÄŸunu görülüyor. YaÅŸamın her alanında, kullanılan beyaz eÅŸyalarda bile enerji verimli ürünler almaya özen gösterirken; evlerin dış cephe yalıtımlarını doÄŸru ÅŸekilde yapmamak, enerjinin havaya uçmasına neden oluyor. Evlerin içi yerine atmosferi ısıtmaya bir son verilmesi gerekiyor. Enerjiden tasarruf ederek kiÅŸisel bütçenin korunması, doÄŸal kaynakların tüketimini azaltarak sürdürülebilirliÄŸe katkı saÄŸlanması ve dünyanın daha az kirletilerek iklim krizine dur denebilmesi için mevcut tüm binaların yalıtımlı hale getirilmesi, enerji bakımından dışa bağımlı ülkemizin kalkınmasına da fayda saÄŸlayacaktır.

Daha Kalın Yalıtım, Daha Çok Tasarruf

Yalıtım uygulamalarında seçilen ürün tipi kadar ürünün kalınlığı da yalıtım performansına etki ediyor. Ä°klim koÅŸullarına uygun olarak seçilecek doÄŸru kalınlıkta yalıtım malzemesi ile yapılacak yalıtım, çok daha fazla tasarruf imkânı sunuyor. BaÅŸlangıç maliyetini düÅŸürmek için genellikle daha ince kalınlıklarda seçilen yalıtım malzemeleri, ileriye dönük bakıldığında edilecek tasarrufu azaltarak maliyetin aslında çok daha büyük olmasına neden oluyor. Ülkemizle aynı iklim kuÅŸağındaki geliÅŸmiÅŸ dünya ülkelerinde 15-20 cm kalınlığında yalıtım malzemeleri kullanılırken, ülkemizde ise bu kalınlıklar ortalama 3-5 cm arasında kalıyor. Bu da enerjide dışa bağımlı olan ülke ekonomimize büyük darbe vuruyor. Enerji tüketimini azaltmak ve doÄŸal kaynakları korumak için en iyisi “kalın” yalıtım malzemelerinin seçilmesidir.

 

 

 

 

 


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Pratik ve Çözüm Üreten Bitümlü Örtülerde Çeşitlilik Artıyor

Gelişen teknoloji ve değişen ihtiyaçlar doğrultusunda dünya genelinde yapıların ve inşaat tekniklerinin değiştiğini gözlemliyoruz. Bu değişimlere bağl...
21 Kasım 2024

Ãœzeri Kumlu Her Membran, Proof Membran DeÄŸildir

Piyasada ticari adı proof olan çift yüzü polietilen kaplı bazı membranlar ve bir yüzü kumlu diğer yüzü polietilen film kaplı viyadük membranları,proof...
22 AÄŸustos 2024

Su Yalıtımsız Bina Sismik Performansını Sürdüremez

Binanızın statik hesapları ve zemin etüdleri mükemmel bir şekilde yapılmış, uygulaması en kaliteli malzemelerle ve üst düzey işçilikle yapılmış olabil...
20 Mayıs 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • Ä°klimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.