BOSTÄ°K

DKM İnşaat Genel Müdürü Volkan Dikmen

DKM İnşaat Genel Müdürü Volkan Dikmen

15 Mart 2019 | SÖYLEŞİ
180. Sayı (Mart 2019)
10.056 kez okundu

Sektörün “fark yaratan” isimlerinden birisi olan DKM Ä°nÅŸaat Genel Müdürü Volkan Dikmen, özel ve profesyonel hayatının kilometre taÅŸlarını ve tüm deneyimlerini Yalıtım Dergisi okurlarıyla paylaşıyor... 

“Baba tarafım Ulukışla (NiÄŸde), anne tarafım Ä°stanbullu olmasına raÄŸmen ben, 1970 yılında Konya Karaman’da doÄŸmuÅŸum... ÇocukluÄŸum fabrikalarda ve fabrika lojmanlarında geçti diyebilirim. Åžeker ve iplik fabrikalarında iÅŸletmecilik ve yöneticilik yapan babamın görevi nedeniyle ÅŸehir ÅŸehir dolaşırdık. Annemse öÄŸretmendi; fakat hem çalışıp hem de evde üç erkek çocuk yetiÅŸtirmek pek mümkün olmadığından bu mesleÄŸi profesyonel olarak deÄŸil de evde, bizler üzerinde icra ediyordu. Bu anlamda annemin kardeÅŸlerime ve bana çok faydası olduÄŸunu söylemeliyim. Okumayı da severdi. O’nun sayesinde edebiyatla haşır neÅŸir oluyordum. Hala kısa hikayeler yazarım. Bu merakım uzun yıllar devam etti. EÅŸimin, bana açtığı blog ÅŸu anda aktif ve zaman zaman anılarım da dahil yeni yazılarımı bu bloÄŸumda yayınlıyorum...”

LAKABIM CAGIR CUGUR’DU

“Dört yaşımda, yani 1974 yılında, yine babamın görevi dolayısıyla Trakya Bölgesi’ne gelmiÅŸtik. Büyükçekmece, Çorlu ve Çerkezköy gibi yerlerde, yine iÅŸletmelerin lojmanlarında kalıyorduk. Ä°lkokula Çerkezköy’de bir devlet okulunda baÅŸlamıştım. Ä°mkanı kısıtlı olmasına raÄŸmen hep iyi öÄŸretmenlerin eÅŸliÄŸinde eÄŸitim alıyorduk. Çok ders çalışmazdım fakat baÅŸarılı ve sevilen bir öÄŸrenciydim. Biraz da gevezeydim; hatta lakabım ‘cagır cugur’du ve herkes avukat olmamı tavsiye ederdi...” 

KLASÄ°KLERDEN ÇÄ°ZGÄ° ROMANLARA KADAR HER ÅžEYÄ° OKURDUM

“Dersi derste dinleyip öÄŸrenmeyi yeÄŸliyordum. Annemin öÄŸretmen olmasının da avantajını görüyorduk. AÄŸabeyime, bana ve kardeÅŸime klasik hikaye ve romanları okuturdu. Yaramazlık yapıp okumazsak, ayrı ayrı odalarda okutmaya çalışır, o da olmazsa üç kardeÅŸi yan yana yatırıp kendisi okurdu... Okuma alışkanlığım hep sürdü. O zamanlar birçok kiÅŸinin eleÅŸtirisine raÄŸmen çizgi romanlar da ilgimi çekerdi. Bir öÄŸretmenimin “Yazılmaya deÄŸmiÅŸse okunmaya da deÄŸer” cümlesi beni çok etkilemiÅŸti. Klasiklerden çizgi romanlara, Mark Twain’den Tommiks’e, Tow Sawyer’dan Cemal Süreya ve Orhan Veli’ye kadar her ÅŸeyi okumaya çalışırdım...”

JÄ°MNASTIK YAPIYORDUM

“ÇocukluÄŸumda jimnastik de yapıyordum. Daha sonraki yıllarda fazla spor yapmamama raÄŸmen bu beni 30’lu yaÅŸlara kadar idare etmiÅŸti. Çünkü kulplu beygir, barfiks gibi bütün aletleri kullanıyor ve ağır bir jimnastik yapıyordum. Mental olarak düzenli spor yapmak belli bir yaÅŸa kadar çok faydalı olmuÅŸtu. Jimnastik dışında futbol, basketbol ve voleybol da oynuyordum ama jimnastik daha düzenli yaptığım bir spordu...”

MAKÄ°NE MÜHENDÄ°SLİĞİNÄ° KAZANMIÅžTIM

“Çorlu Lisesi’ni 1987’de bitirdim. Edebiyata ilgim olmasıyla birlikte fen ve matematiÄŸim de gayet iyiydi. Orta öÄŸrenimim boyunca mühendislik, mimarlık, tıp gibi alanlarda eÄŸitim almayı planlıyordum. Çevremdeki insanların önerileri de o yöndeydi. Üniversite tercihlerimi yaparken, çok sevdiÄŸim dayımın mesleÄŸi olan makine mühendisliÄŸini de yazmış ve Trakya Üniversitesi Makine MühendisliÄŸi Bölümü’nü kazanmıştım. Fakat okul baÅŸlayınca, sözel bölümler ve sosyal iÅŸler de çok hoÅŸuma gittiÄŸinden makine mühendisliÄŸi eÄŸitiminin pek de bana göre olmadığını düÅŸünmüÅŸtüm. Bu yaklaşımım okula baÅŸladıktan sonra bana baÅŸka bir yol açmıştı...”

BARMENLÄ°K YAPIYORDUM

“Okula çok fazla gitmiyordum. Üniversitedeki özgürlük, kafe ve bar ortamları hoÅŸuma gidiyordu. Özellikle içki hazırlama iÅŸini merak ediyordum. Bu iÅŸi yapan birkaç arkadaÅŸla tanışınca ve onlardan da bazı ÅŸeyler öÄŸrenince Edirne’deki otellerde barmenlik yapmaya baÅŸlamıştım. Yazları da bu iÅŸi Ä°stanbul’da devam ettiriyordum. Ä°leriki dönemlerde bazı imkanlar da karşımıza çıkınca birkaç arkadaşım ve aÄŸabeyimle beraber canlı müzik yapılan bazı iÅŸletmecilik deneyimlerimiz olmuÅŸtu. Çok farklı insanlarla tanıştığımdan ciddi tecrübeler edindiÄŸim, ticareti öÄŸrendiÄŸim yıllardı. Bar ve restoran iÅŸletmeciliÄŸi yapma hevesim hala devam ediyor aslında. Farklı konsepti olan bir iÅŸ modeli geliÅŸtirdiÄŸimde yapmak istediÄŸim bir ÅŸey. Dolayısıyla pek derslere girmediÄŸim üniversiteyi 7yılın sonunda, 1994’te bitirebildim. ÇoÄŸu dersi de son yıl sıkı bir çalışmanın neticesinde vermiÅŸtim...”

MESLEĞİMİ İCRA ETMEK İSTİYORDUM

“Okulu bitirdikten sonra, diplomam da elimde olduÄŸundan mesleÄŸimi icra etmeyi istiyordum. Kendimi bu konuda denemem, sınamam gerektiÄŸini düÅŸünüyordum. Çocukken fabrikaları çok görmüÅŸtüm, üretimin her zaman ilgimi çeken bir yanı vardı. Bu anlamdaki, makine mühendisliÄŸi diplomasını kullanabileceÄŸim ilk iÅŸim, AytuÄŸ Çorap adlı bir firmadaydı. Eve de çok yakındı. Makineleri tamir ediyorduk fakat iÅŸin kapsamı beni tatmin etmediÄŸinden altı ay sonra Hidromak adlı baÅŸka bir firmaya geçmiÅŸtim. Büyük bir iÅŸletme olan ve mikser üreten Hidromak’ta askere gidene kadar iki yıl kadar çalıştım. Mikser üreten Hidromak’ta Autocat ile proje çiziyor, tornanın başına geçip, elime kaynak makinesini alıp imalat da yapıyordum...”

UÇAK MÜZESÄ° BÄ°LE YAPMIÅžTIK

“AskerliÄŸimi ise 1995-1996 yıllarında yedek subay olarak Diyarbakır Hava Üssü’nde yaptım. Terör faaliyetlerinin yoÄŸun olduÄŸu bir bölge olmasına raÄŸmen Hava Kuvvetleri’nde görev aldığımdan nispeten rahattım. Ä°nÅŸaat taburundaydım. Hem sosyal anlamda hem de mesleki anlamda imkanlarımız fazlaydı. MekaniÄŸin yanında inÅŸaatı, tesisatı, yalıtımı, elektriÄŸi de öÄŸrendiÄŸim bir eÄŸitim dönemi olmuÅŸtu benim için. Birçok bina, hatta bir uçak müzesi bile yapmıştık. Komutanlarım, askerde kalmamı önermelerine raÄŸmen kısıtlanmış özgürlük dolayısıyla askerliÄŸe devam etmek istememiÅŸtim...”   

DAHA AZ ÜCRET VERMESÄ°NE RAÄžMEN ODE’YÄ° TERCÄ°H ETMÄ°ÅžTÄ°M

“AskerliÄŸimin ardından, 1997’deki iÅŸ arama sürecinde iki iÅŸe birden kabul edilmiÅŸtim... Birisi, evime çok yakın olan, kısmen Hidromak’ta yaptığım iÅŸin benzeri olduÄŸu için tecrübeli olduÄŸum ve çok daha yüksek bir ücret veren Akçimento, diÄŸeri de eve daha uzak olan ve daha az ücret teklif eden ODE firmasıydı. ODE, Fulya’daydı. Dört vasıtayla gitmem gerekiyordu ve maaşı yüzde otuz daha az olmasına raÄŸmen ÅŸirketin, ÅŸehrin ve hayatın içinde olması beni cezbetmiÅŸti. Ä°lk görüÅŸmeyi Orhan (Turan) Bey ile yapmıştım. Ä°kinci görüÅŸmem ise ikisi de eleman arayan Satış Müdürü Rahmetli Levent (YaÅŸmut) Bey ve Teknik Pazarlama Müdürü Sare (Berk) Hanım’laydı. Böylece ODE’nin Teknik Pazarlama Departmanı’nda iÅŸe baÅŸlamış oldum. Mekanik ürünlerle ilgileniyordum...”

OLAÄžANÜSTÜ BÄ°R TECRÜBEYDÄ° 

“Hem satış hem pazarlama hem de bir dönem ihracatla ilgilendiÄŸim ve yedi yıla yakın çalıştığım ODE’de ısı, ses, akustik, yangın, sismik yalıtım konularında çok ÅŸey öÄŸrendim. OlaÄŸanüstü bir tecrübe oldu. Ä°nsanın geliÅŸmesi için çok iyi bir ortamdı. YoÄŸun eÄŸitimler görüyorduk. Orhan Bey eÄŸitime çok önem veriyordu. Özellikle Ecvet Binyıldız’ın her hafta verdiÄŸi eÄŸitimlerin deÄŸeri azımsanamaz. ODE’de yurtdışı eÄŸitimlere de katılıyorduk...”

SİSMİK YALITIM EĞİTİMİ ALAN İLK KİŞİ OLMUŞTUM

“Mesela, halen DKM olarak temsilciliÄŸini yaptığımız Amerikalı Mason firmasının eÄŸitimlerine bile o dönem gitmiÅŸtim. Böylece sismik yalıtım konusunda Türkiye’de ilk eÄŸitim alan kiÅŸi olmuÅŸtum. Sadece satış ve pazarlama yapmıyor, ÅŸantiyeleri geziyor, müÅŸterilerle ilgileniyor, ÅŸehir ÅŸehir dolaşıp, o zamanlar çok da iyi bilinmeyen yalıtımla ilgili semineler veriyorduk... Bir ÅŸirketin nasıl yönetileceÄŸini ve bayilerin nasıl idare edilebileceÄŸini de tecrübe ediyorduk. Çok faydalı bir ortamdı. Orhan (Turan) Bey ile birlikte Levent (YaÅŸmut) Bey, Sare (Berk) Hanım, Orhan (Atasoy) Bey ve ihracatla ilgilenen, sonrasında da eÅŸim olan Özlem Hanım’dan oluÅŸan çok iyi bir çekirdek kadro vardı...”

BAÅžARI, FEDAKARLIKLA DOÄžRU ORANTILI

“ODE’den ayrılışım uzun bir periyod sürdü. Kendi iÅŸimi yapmak istediÄŸimi Orhan Bey’e ilettiÄŸimde, zaten baÅŸladığım ilk günden beri bir gün ayrılıp kendi iÅŸimi yapacağını tahmin ettiÄŸini, çok dürüst bir adam olduÄŸumu ve dolayısıyla ticarette zorlanabileceÄŸimi söylemiÅŸ, bazı uyarılarda bulunmuÅŸtu. Ben de kendim gibi olanlarla iÅŸ yapacağımı, kararlı olduÄŸumu iletmiÅŸtim kendisine. Orhan Bey’den çok ÅŸey öÄŸrendim. TekniÄŸin yanında müÅŸteriyle nasıl iletiÅŸim kurulması gerektiÄŸi gibi birçok ÅŸeyi orada kavradım. Ä°ÅŸe girdiÄŸim zaman tek makine mühendisi Orhan Bey’di. Birçok yere onunla beraber gidiyordum. Ä°ÅŸleri bu kadar nasıl büyüttüÄŸünü sorduÄŸumda ‘Çok kolay; çocuÄŸunla maça gitmeyeceksin, her akÅŸam iÅŸ yemeÄŸine çıkacaksın... BaÅŸarı, yaptığın fedakarlıkla doÄŸru orantılı’ demiÅŸti...”

DKM’YI 2003 YILINDA KURDUK

“Aklımda hep kendi iÅŸimi kurmak vardı. Kendi başıma bir ÅŸeyler yapabileceÄŸimi hissediyordum. Ä°novasyon düÅŸüncesi, bir ÅŸeyler yaratma, kurmayla ilgili heyecan, hayalperestlik içimde hep vardı... Kendi iÅŸimi kurmak rastlantıydı belki ama ÅŸaşırtıcı ve beklenmedik bir atılım deÄŸildi. O dönemler yurtdışında çok iÅŸ yapan ENKA firmasının yöneticileri, ODE’ye, benim Moskova Kültür Sarayı için akustik danışmanlık yapmam konusunda bir teklifte bulunmuÅŸ. ODE’de kendimi geliÅŸtirme fırsatı bulduÄŸum akustik konusu o dönemde Türkiye’de pek bilinen bir konu deÄŸildi. Bu fırsatı deÄŸerlendirdim ve üniversite hocalarından da destek alıp profesyonel danışmanlık ve uygulama yapmak için 2003 yılında DKM’yi kurdum. Ä°ÅŸleri evde, eÅŸimle birlikte yürütüyordum...”

MASON, ROCKWOOL, URSA VE INDEX TEMSÄ°LCÄ°LÄ°KLERÄ° 

“O zamanlar stüdyo iÅŸleri çok popülerdi. Ä°lk birkaç yıl kırka yakın stüdyo imalatı gerçekleÅŸtirmiÅŸtik. Hem danışmanlık hem uygulama iÅŸleri iyi gidiyordu... Bir gün Amerika’dan, bir süre önce ODE’nin temsilciliÄŸini yaptığı, fakat sonrasında üretime geçtiÄŸi için çok fazla ilgilenemediÄŸi Mason firmasının patronu Bay Mason beni arayıp, Türkiye distribütörlüÄŸüne bizimle devam etmek istediÄŸini bildirmiÅŸti. Ben de Orhan Bey ile konuÅŸarak müsaade istedim ve böylece Mason’ın distribütörlüÄŸüne baÅŸladık. Bu, bize farklı bir yol açmıştı. Mason’un yanında ODE’nin ürünlerini satmaya ve Rockwool Türkiye distribütörlüÄŸüne baÅŸlamıştık. Rockwool’un Hollanda, Macaristan ve Almanya fabrikalarından yangın yalıtım levhaları, boru gibi özel taÅŸyünü ürünlerini getiriyorduk. Aynı zamanda Ursa’nın da distribütörlüÄŸünü üstlenmiÅŸtik. Romanya ve Ä°spanya’dan camyünü ithal ediyor, Türkiye’de satıyorduk. O dönemde Index de dahil olmak üzere ardı ardına firmalarla anlaÅŸmalar yaparak birçok firmanın distribütörü olmuÅŸtuk. Ticaret firmasına dönüÅŸmüÅŸtük. On farklı ülkeden ısı, ses, titreÅŸim ve depremle ilgili malzeme getiriyorduk...

Ä°ÇÄ°MDE IMALAT YAPMA ARZUSU VARDI

“DiÄŸer taraftan içimde imalat yapma arzusu da vardı. GezdiÄŸim yurtdışı fuarlarda, dünya inÅŸaat pazarının da baÅŸka bir yere gittiÄŸini seziyordum. Ä°htiyaçlar deÄŸiÅŸiyordu, ‘sürdürülebilirlik’ kavramı inÅŸaat ve yapı malzemeleri sektörünün ağırlıklı kavramlarından birisi oluyordu. YeÅŸil Bina sertifikaları istenmeye baÅŸlanmıştı. Açıkçası ben de yapacağım imalatın çevre dostu olmasını arzu ediyordum...”

Ä°LK ÜRÜNÜMÜZ TUNEX’I 2014’TE ÜRETTÄ°K

“Bu süreçte, konsantrasyonumuzu bozmamak adına, ticaretini yaptığımız ürünlerden vazgeçmemiz gerekiyordu. Çok satılan fakat kar marjı düÅŸük olan camyünü ve taÅŸyünü gibi ürünlerin satışını bırakıp, daha teknik ürünlere yönelmeye karar verdik ve akustik, titreÅŸim ve deprem dışındaki ürünlerin temsilciliklerini bıraktık. Ayrıca teknik destek verebileceÄŸimiz, danışmanlığını ve projesini yaptığımız özel ürünlere yöneldik. Mühendis kadromuzu 35-40 kiÅŸiye çıkardık. Bu arada ithal ettiÄŸimiz malzemelerin daha iyisini kendimiz üretmeye karar verdik ve bu kapsamda ilk ürünümüz olan Tunex’i 2014 yılında üretmeye baÅŸladık. Üç yıl boyunca Prof. Dr. Nilüfer EÄŸrican Hocamız Tunex’in Ar-Ge çalışmalarında danışmanlığımızı yaptı...”

TUNEX, ATIK YALITIM MALZEMELERÄ°NDEN ÜRETÄ°LÄ°YOR

“Atık yalıtım malzemelerinden ve kauçuktan üretilen Tunex’in üretimine küçük bir kapasiteyle baÅŸlamıştık. Kendi patentimizle ürettiÄŸimiz için ilk defa yapılan bir üretimdi. Makineler bize hastı. Kartal’da küçük ebatlı makinelerle baÅŸlamıştık, sonrasında kapasite ihtiyacından dolayı büyük makineler tasarladık ve sipariÅŸ ettik. Åžimdi Gebze’de biraz daha büyük bir tesiste üretim yapıyoruz. Tunex sürdürülebilirlik anlamında gerçekten inovatif ve çok yararlı bir malzeme. YeÅŸil Binalar ve özellikle atıktan bir ÅŸeyler üretmek bizim de ilgimizi çekiyordu. Tüm dünyada çok büyük miktarda atık var ve bu atıkların büyük bir kısmı çok deÄŸerli. Türkiye’de özellikle ÅŸap altında çok ekonomik ürünler kullanılıyor ama bu ekonomik ürünler maalesef istenilen kalitede deÄŸiller. Yurtdışından, araba lastiÄŸinden geri dönüÅŸümle üretilmiÅŸ kauçuklar geliyordu ve oldukça pahalı ürünlerdi. Biz de DKM olarak bunlardan daha iyi bir ürün yapmak üzere yola çıktık. Yalıtım kauçuÄŸunu geri dönüÅŸtürdük ve bu ürüne bir patent aldık. Bu patentle birlikte de ilgimiz çevre dostu, atıktan üretilmiÅŸ, enerji tasarrufu saÄŸlayan ürünlerin Ar-Ge ve inovasyonuna kaydı. Bu hedefle yola devam ediyoruz...”

AR-GE PROJELERÄ° YÜRÜTÜYORUZ

“Üniversite ve TÜBÄ°TAK Ar-Ge projeleri de yürütüyoruz. Son yıllarda yaygınlaÅŸan yeÅŸil çatılarda, ağır olan toprağın dezavantajlarını azaltan bir ürün üzerine çalışma yaptık. Kauçuk Tunex’in daha düÅŸük yoÄŸunluklu versiyonunda bitki ürettik ve bu ürüne patent aldık. Böylece çatılar, toprağın ağırlığından kurtulmuÅŸ olacaklar. Åžu anda satmıyoruz, ticari hale getirmedik ama Ar-Ge ve inovasyonla ilgili bir yol açmış olduk. Bir Ar-Ge departmanı kurduk. Özelikle Ä°TÜ ile yakın temas halindeyiz. Ä°TÜ’deki hocalarımızın yardımıyla biri makine, biri malzeme, biri inÅŸaattan mezun 3 öÄŸrenci seçtik. Bu öÄŸrenciler haftada 3 gün bizimle çalışıyorlar; iki gün de, bizim seçtiÄŸimiz konularda üniversitede yüksek lisans yapıyorlar. Bu çalışmalarda ortaya çıkacak malzemeleri üretilebilir hale getirmeye çalışıyoruz. Bunların sonucunda iki patent baÅŸvurumuz daha oldu. Bir tanesi araba lastiÄŸinden nano katkılı duvar bariyeri. Ar-Ge’si bitti, endüstriyel destek kaldı. Bir diÄŸeri de kauçuÄŸun üstüne kaplanan gümüÅŸ iyonları içeren nano film: Bu ürün havalandırma kanallarının içinde kullanıldığında bakteriyi öldürüyor. DiÄŸer bir patent baÅŸvurumuz da otoyol kenarlarındaki ses duvarlarından karbondioksiti emer hale getirdiÄŸimiz bir ürünle ilgili...”

YÄ°RMÄ°YE YAKIN Ä°NOVATÄ°F FÄ°KRÄ°MÄ°Z VAR

“Aklıma gelen bütün projeleri bir yere yazıyorum ve onunla ilgili araÅŸtırmalar yapıyorum. Yirmiye yakın inovatif fikrimiz var. Dördünün patentini aldık. Bir de ısı ve ses yalıtımı yapan bir tuÄŸla ile ilgili faydalı modelimiz var. Bu yirmiye yakın fikirle ilgili zaman içerisinde gerçekleÅŸtirmek istediÄŸimiz ÅŸeyler bulunuyor. Bunları kendimiz bir Ar-Ge merkezi yapıp gerçekleÅŸtirmeyi düÅŸünürken, bazı ortaklık teklifleri de aldık. NetleÅŸmedi fakat daha büyük, içinde Ar-Ge merkezi olan gruplarla bunları gerçekleÅŸtirmek istiyoruz...”

YÖNETMELÄ°K SONRASI SES YALITIMININ ÖNEMÄ° DAHA DA ARTTI

“Derneklere üye olmaya çalışıyorum... Ä°ZODER, TAKDER, TTMD ve Ä°SKÄ°D’e üyeyim. Daha önceleri ses yalıtım komisyonlarında görev aldığım Ä°ZODER’in mevcut yönetim kurulunda yer alıyorum. Ä°ZODER, Levent Pelesen’in baÅŸkanlığında çalışmalarına yoÄŸun bir ÅŸekilde devam ediyor. En önemli gündem maddelerimizden birisi de ses yalıtımı... Biliyorsunuz 2017’nin Haziran ayında Ses Yalıtım YönetmeliÄŸi yayınlanmış ve 2018’de bu yönetmelik yürürlüÄŸe girmiÅŸti. Bu yönetmelikle ilgili birçok ÅŸehirde yüzlerce mimar ve mühendisin katıldığı seminerler verdik. Bu yıl içinde de yönetmeliÄŸi anlatma amacıyla seminerlere devam edeceÄŸiz. Ses yalıtımı gerçekten çok önemli bir konu. Yönetmelik sonrasında ses yalıtımının önemi daha da arttı, yeni yapılan bütün binalarda ses yalıtımı ve bazılarında akustik danışmanlık zorunluluÄŸu geldi. YönetmeliÄŸin, özellikle Avrupa’daki birçok ülkenin yönetmelikleriyle karşılaÅŸtırıldığında çok kapsamlı olduÄŸu görülüyor. Bu seviye eÄŸer uygulanabilirse çok konforlu binalarda yaÅŸayacağımız kesin. Malzeme sektörü de bu uygulamalar için hazır. Birçok ülkeye ihracat yapıyoruz, kaliteli malzeme üretme kapasitemiz var. Müteahhitlerimiz de dünyanın her yerinde yüksek kaliteli binalar yapmaya alışık. Türkiye’de belki düzenlemeler yeterli olmadığı için bunları kullanmıyorduk ama bundan sonra umarım her ÅŸey çok daha saÄŸlıklı olacak...”

OYUNCAK İŞİNE GİRMİŞTİK

“Bir ara oyuncak iÅŸine de girmiÅŸtik... EÅŸim, ikinci oÄŸlumuzun doÄŸumunun ardından bir süre iÅŸ hayatından uzaklaÅŸmış ve evde çocukların bakımına yoÄŸunlaÅŸmıştı. O dönemde, yurtdışında karşılaÅŸtığımız ‘saÄŸlıklı oyuncaklar’ konusunda Türkiye’de bir eksiklik olduÄŸunu fark etmiÅŸ ve bu ürünleri Ä°ngiltere’den ithal etmeye baÅŸlamıştık. Ardından eÅŸimin araÅŸtırmaları ve çalışmaları sonucu iki firmanın daha distribütörlüÄŸünü almıştık. Keyifli bir sektördü. Oyuncak fuarlarını geziyorduk, ruhumuz besleniyordu fakat ödeme konusunda, alışık olduÄŸumuz inÅŸaat sektöründeki sorunlardan bile daha büyük sorunlar vardı. Ürünü veriyordunuz, parayı almanız sekiz ayı bulabiliyordu. Dolayısıyla üç yılın sonunda bu iÅŸten çıkmıştık...”

ASIL MESELE DÜNYAYI YAÅžANABÄ°LÄ°R HALE GETÄ°RMEK

“Ä°nsan belirli bir yaÅŸtan sonra kendisini ve ne istediÄŸini daha iyi anlıyor... Bizim yaptığımız iÅŸler aslında minik ÅŸeyler ama kocaman bir bütünün parçaları. Bu bütün de dünyamızı oluÅŸturuyor. Asıl mesele bu dünyayı daha yaÅŸanabilir hale getirmek. BaÅŸtan para kazanmak, iyi bir hayat yaÅŸamak amaçmış gibi gelirken, sonradan baktığımda çocuklara, torunlara, insanlara bırakabilecek doÄŸru bir dünyayı amaçlandığımızı anlıyorum... Mesela geçenlerde “Odakule Pasajı’nı Ä°yileÅŸtirme Yarışması” ilgimi çekti ve ilan verip hemen bir öÄŸrenci grubu kurdum. Grupta, farklı üniversitelerden ve farklı fakültelerden 9 öÄŸrenci var. Onlarla akÅŸamları burada çalışıyoruz. Yarışmaya katılacağız ve ödül alırsak, aralarında paylaÅŸtıracağız. Ä°nsanların hayatına ne kadar dokunabiliyorsam ve birileri için ne kadar bir ÅŸeyler yapabiliyorsam o kadar mutlu olabiliyorum...”

PARA DEĞİL, MUTLULUK GARANTİ

“Åžirketimizde çalışma ortamını da böyle kurgulamaya çalışıyorum. Hatta ÅŸirketin ilk zamanlarında insanları iÅŸe alırken, “para garanti deÄŸil ama mutluluk garanti” diye alıyordum. Ä°yi bir ortamda çalıştığımızı düÅŸünüyorum. Birçok büyük firmaya bizden mühendis arkadaÅŸlar gitti. Åžu anda pek kimseyi bırakmıyoruz ama ilk zamanlar gidenler oluyordu ve o firmaların genel müdürlerinden güzel övgüler alıyorduk...”

HAYALPEREST, BULUÅžÇU, HÄ°KAYE ANLATICISI...

“Kendimi bazı platformlarda makine mühendisi, hayalperest, buluÅŸçu ve hikaye anlatıcısı olarak tanımlıyorum... EÄŸitim makine mühendisliÄŸi... BuluÅŸçuluÄŸum, aldığımız patent belgelerindeki, “BuluÅŸçu: Volkan Dikmen” ibaresinden kaynaklanıyor. HayalperestliÄŸim, icat için gerekli olan hayalcilikten ve küçüklüÄŸümden beri hikaye yazarlığımdan kaynaklanıyor. Hikaye anlatmayı çok severim. ArkadaÅŸ gruplarında ve çocuklarıma hikaye anlatmak hoÅŸuma gider. Bunlar da genelde yaÅŸanmış insan hikayeleridir...”

DÜRÜSTLÜK ER YA DA GEÇ ÖDÜLLENDÄ°RÄ°LÄ°R

“BaÅŸarının sırrı bence çok çalışmak... Ä°ÅŸi koklamak, eksiÄŸi, açığı görmek de önemli ama istemek ve çok çalışmak bence ÅŸart. “Oyunu, en çok isteyen kazanır”. Tabii dürüstlük de olmazsa olmaz. Çünkü dürüstlüÄŸünüz er ya da geç ödüllendiriliyor. Mekanik ve inÅŸaat sektörleri aslında küçük sektörler, aktörler hep aynı... BaÅŸarınız, çalışmalarınız ve dürüstlüÄŸünüz kısa sürede karşılığını alıyor...”

TEK ÇIKIÅž Ä°HRACAT

“Sektör olarak iyi bir dönemi geride bıraktık... Son on yıldır inÅŸaat sektörü çok hareketliydi. Bundan sonrası içinse aynı yorumları yapamayacağım. Ä°nÅŸaat malzemesi üreticileri için artık tek çıkış ihracat gibi görünüyor. Ama ihracattaki sıkıntı da üretimin girdisinin yüzde 70’inin ithal mamul olması. “Atık” bu anlamda bir açılım olabilir. Elimizde çok fazla atık var. Åžu anda yalıtım sektöründe büyük üreticilerin tamamı neredeyse atık kullanmadan mamul üretiyor. Ürün kalitesi anlamında bir sıkıntı yok. Dünyanın her yerine satılabilir malzemeler üretiyoruz ama Avrupa’ya gidip onların fiyatının bir tık altında malımızı satmaya çalışıyoruz. Yani inovasyona yeterince yatırım yapmıyoruz. Avrupa’dakilerin altında deÄŸil, üstünde satmaya çalışmamız ÅŸart. Öyle bir gücümüzse yok. Ürünlerimiz pazarlığa çok açık ürünler. Ä°hracat bizi bir miktar kurtarır ama tam bir çözüm deÄŸil maalesef. Çözüm yeni ÅŸeyler bulmakta yatıyor. Yalıtım sektöründe iyi üretmemize raÄŸmen uzun yıllardır hep aynı ÅŸeyleri üretiyoruz. Dünyada bütün yalıtım malzemelerinde çok farklı bir ürün gamı var ve gittikçe geliÅŸiyor...”

DEVLET YALITIM FÄ°RMALARINA DESTEK VERMELÄ° 

“Yalıtım sektöründe üreticilerin büyük bir kısmı yabancı menÅŸeili. Türkiye’de üretim yapmaları bir bakıma avantaj. Ä°nsanlar istihdam ediliyor, vergi veriliyor. Ama bu üreticilerin Ar-Ge merkezleri ve asıl ürünlerin geliÅŸtirildikleri yerler yurtdışında. Dolayısıyla bu durum beni çok tatmin etmiyor. Var olan birkaç yerli üretici de yabancı üreticiler tarafından satın alındı. Kalanların da büyük, uluslararası firmalarla rekabet edebilmesi çok kolay deÄŸil. Kendilerini o seviyelere çıkarabilmeleri için çok büyük yatırım yapmaları lazım. Devletin bence yalıtım firmalarına destek vermesi gerekiyor. Çünkü cari açığın çok büyük bir kısmını enerji oluÅŸturuyor ve enerji tasarrufunu saÄŸlayacak en kolay yöntem de yalıtım...”

TASARIMIN KATMA DEÄžERÄ° ÇOK DAHA YÜKSEK

“Dünyanın en büyük müteahhitleri listesinde Türkiye’den birçok firma yer alıyor. Fakat tasarımcı listesinde bir iki ofisle maalesef çok az yer bulabiliyoruz. Tasarımcılarımızı güçlendirmedikçe, geliÅŸtirmedikçe yerli ürünlerimiz de projelerde yer alamayacak. Tasarımda ileri adımlar atmazsak baÅŸkalarının inÅŸaatlarının bir anlamda hamallığını yapacağız. Tasarımın katma deÄŸeri çok daha yüksek. Müteahhitlerden, inÅŸaatı yapan firmalardan çok daha fazla ciro yapabiliyorlar...”

YENÄ° ÅžEYLER SÖYLEMEK LAZIM

“Son üç dört yıldır yeni bir ÅŸey bulup, yeni bir fikir geliÅŸtirmek benim için öncelikli oldu. Mevlana’nın dediÄŸi gibi “Artık yeni ÅŸeyler söylemek lazım”. O yeni ÅŸeyleri söylemek çok hoÅŸuma gidiyor. Bu amaçla iki sene önce Trakya Üniversitesi’nde ürün geliÅŸtirmeyle ilgili yüksek lisans eÄŸitimine baÅŸladım. Bu kapsamda sık sık Edirne’ye gidip geliyorum, orada hocalarla birlikte çalışıyorum. Savunma, enerji ve beyaz eÅŸya ile ilgili inovatif olduÄŸunu düÅŸündüÄŸüm bazı fikirlerim var. Onları sırası gelince gerçekleÅŸtirmek istiyorum...”

TANRI’NIN BANA Ä°YÄ° DAVRANDIÄžINA Ä°NANIYORUM

“Son dönemde aldığım en önemli karar, iÅŸleri tamamen baÅŸta eÅŸim Özlem ve Sare Hanım’a bırakıp, yalnızca inovasyon, çevre ve iÅŸ geliÅŸtirme konularıyla ilgilenmek oldu. Ticareti tamamen bırakıp kendim daha çok yeniliklerle ilgilenmeyi planlıyorum. Çocukluktan itibaren çok ÅŸanslıydım hayatta... Hep de söylerim, Tanrı’nın bana iyi davrandığını... Ailem en büyük ÅŸansım olmuÅŸtur hep ve tabii ki eÅŸim... En önemli dönüm noktalarımdan birisidir evlilik kararımız. Birçok ÅŸeyde beraber yola çıktık. Kendi iÅŸimizi kurmamızda ve firmayı kurduktan sonra 16 senedir basamakları teker teker, sindire sindire çıkmamızda hep birlikteydik. Hedeflerimizi hep küçük küçük adımlarla gerçekleÅŸtirdik...”

EŞİMLE, ODE’DEYKEN EVLENDÄ°K

“EÅŸimle 1999 senesinde, ODE’de çalışırken evlendik. Firmada Ä°thalat Müdürüydü. Sonrasında farklı firmalarda yine dış ticaretle ilgili çalıştı. Ardından birlikte DKM’yi kurduk. Åžirkette iÅŸbölümünü çok iyi yaptık. DKM’nin Mali Ä°ÅŸleriyle ilgileniyor. Ä°thalat, ihracat ve satın alma gibi sorumluluklar O’nda. Kendisi Ä°stanbul Üniversitesi Jeofizik MühendisliÄŸi eÄŸitiminin ardından BoÄŸaziçi Üniversitesi’nde ve Marmara Üniversitesi’nde yüksek lisans eÄŸitimleri aldı...”

GÜNDELÄ°K HAYATIMIN BÜYÜK KISMINI ÇOCUKLAR ALIYOR

“Gündelik hayatımın çok büyük bir kısmını çocuklar alıyor. BüyüÄŸü 14, küçüÄŸü 9 yaşında olan iki oÄŸlumuz var. Büyük oÄŸlum basketbol oynuyor ve haftanın neredeyse 7 günü ona ÅŸoförlük yapıyorum. Çocuklarla vakit geçirmeyi ve onları her yönden beslemeyi seviyorum. Ä°mkan olursa seyahatlere de onlarla beraber çıkmak hoÅŸuma gidiyor. GittiÄŸim yerlerde konusu ne olursa olsun müze gezmeyi çok seviyorum. Müzeler bana geçmiÅŸten ve gelecekten ilham veren yerler. Zaman zaman yüzmeme raÄŸmen yürüme dışında pek bir sportif faaliyetim yok. Eskiden çok da kitap okurdum. Åžu anda yeni yazarları okumaya çalışıyorum ama açıkçası çok da vakit ayıramıyorum. Daha çok sesli kitap dinlemeye çalışıyorum. Sesli kitapları indirip yazarlarının sesinden dinliyorum. Bir de TED Talks’lar ilgimi çekiyor. Bütün TED konuÅŸmalarını dinlemiÅŸ bile olabilirim; çok ilham vericiler...” 


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Atalay Özdayı; "2025 Yılında da Çift Haneli Pazar Büyümesi Hedefliyoruz"

Yalıtım dergimizin 2025 yılı ilk sayısında röportaj sorularımızı yanıtlayan Baumit Türkiye CEO'su Atalay Özdayı firması hakkında bilgiler verdi. G...
28 Ocak 2025

Ali Murat Ekin; ''Yapı kimyasalları inşaatların görünmez yüzü, binaların gizli kahramanlarıdır.'

2001 yılında yapı kimyasalları üretimine başlayan FİXA bugün İstanbul, Adana ve Ankara'daki 4 fabrikasında su yalıtım malzemeleri, beton katkıları...
21 Kasım 2024

Murat Savcı; 'Bu sene, yenilikçilik vizyonumuzun sonucu 3 ayrı ödüle layık görülmek bizleri gururlandırmıştır'

Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri 2024'te İzocam, Optima Smart ürünü ile 'Yılın Ses Yalıtımı Ürünü' ödülünü ve İzocam Genel Direktörü Murat ...
21 Kasım 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • Ä°klimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.