Yalıtım Sektörüne Genel Bakış: Soranlar ve Çözüm Önerileri
Özet: Bu çalışmada, ülkemiz yalıtım sektöründe karşılaşılan, kalitesiz yalıtım uygulamalarına neden olabilen ve maliyeti olumsuz yönde etkileyen; tanıtım, teknik ve ara insangücü-nün yetiştirilmesi, sistem detayı veya etüdleri, yan endüstri alanları, mevzuat geliştirme, performans ve standart belirleme, bilgi iletişimi, yerli teknoloji üretimi veya transferi, birim fiyat sistemi, teşvik, onaylama sorunu, rekabet, iç ve dış pazar konularına kısaca değinilmekte ve bazı çözüm önerilerinde bulunulmaktadır 1. Giriş Yalıtım, kullanıldığı duruma göre dış etkilerden ayırmak veya tecrit etmek anlamında, bina yalıtımı ise, özetle "yapıyı kendi bünyesi ile içindeki eşya ve canlılara zarar verici etkilerden korumak için alınan önlemler paketi" olarak tanımlanmaktadır Bina yalıtımı; malzeme üretiminden uygulamasına kadar titizlik, hassaslık, çok yönlü detay çalışmasını gerektiren ve birçok bilim dalını ilgilendiren bir sistem bütünüdür (1). Ülkemiz inşaat sektörü ile otomotiv, bilgisayar vb. sektörler karşılaştırıldığında en gecikmeli sektörün inşaat sektörü olduğu kolayca anlaşılır Bu olumsuzluğa rağmen modern yalıtım uygulamaları her yeni teknoloji gibi, gecikmeli de olsa, ülkemize ulaşmış ve belirli bir süre içinde yaygınlık kazanmaya başlamıştır (2). Bazı bina yapımcısı ve yaptırımcılarının halen yalıtım konusunda duyarsız olmaları veya yasal sorumluluklarını yerine getirmemeleri bu iş kolunun aksayan yönünü oluşturmaktadır Diğer taraftan yalıtım konusunda istenilen kalitenin sağlanmamasının özünde teknolojik eksiklik değil, teknoloji seçimi ve ara insangücü-nün, eğitim, teknik bilgi, deneyim vb. yetersizliklerinin olduğu düşünülmektedir (1). Isı, ses ve su yalıtımı, ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile yakından ilgili olup, sadece konut sahibi olabilme gereksinimi, yaşam standartının yükselmesiyle birlikte konforlu bir konut sahibi olabilme yönünde gelişmeye başlamıştır Ülkemizde, yalıtım sektörünün sorunları ve çözüm önerileri üzerine çok yönlü inceleme ve araştırma çalışmaları yok denecek kadar azdır 2. Yalıtım sektöründe mevcut durum incelemesi Yalıtım sektöründe karşılaşılan, kalitesiz yalıtım uygulamalarına neden olan ve maliyeti olumsuz yönde etkileyen hususlardan bazıları ve çözüm önerileri kısaca şöyle sıralanabilir (1). 2.1. Tanıtım Ülkemizde yalıtım kuruluşları istanbul, Ankara, izmir gibi büyük kentlerde ve çevrelerinde yoğunlaşmış durumdadır Bu nedenle, sektörde aktif olarak çalışan diğer yöre uygulayıcılarının yeni ürün ve teknikleri tanıma ve eğitim eksikliği vardır Proje ve müşavirlik şirketlerine, uygulayıcı kesime ya da mal sahiplerine gerekli tanıtımlar yapıldıkça, uygulama sonucu malzemelerin yararları görülüp anlaşıldıkça, yalıtım malzemelerinin kullanımında bir yaygınlık kazandırılabilir 2.2. Teknik ve ara insangücünün yetiştirilmesi Üretim, pazarlama ve uygulama alanlarında yeterli bilgiye sahip üst düzey teknik eleman ve özellikle yeterli sayıda yetişmiş ara insangücü bulunamadığından bazı uygulamalarda beklenen kalite sağlanamamaktadır Ayrıca, birkaç üniversetinin dışında eğitim-öğretim programlarında yalıtıma yer verilememekte; yalıtımı bir bütün olarak ele alıp öğreten, nitelikli teknik veya ara insangücü elemanı yetiştiren herhangi bir program bulunmamaktadır Ara insangücünün eğitim düzeyi düşük olduğundan, teknik bilgi ve uygulama yöntem ve teknikleri uygulayıcılara çoğu kez karmaşık ve zor gelmektedir Bu nedenle, yeni bir yalıtım malzemesinin ilk uygulaması, genellikle deneme-yanılma yolu ile olmaktadır Başarısızlıkla sonuçlanan bir uygulama hem amacına ulaşamamakta hem de diğer kullanıcıların o üründen kaçınmalarına neden olabilmektedir 2.3. Sistem detayı veya etüdleri Isı, ses ve su yalıtım uygulamaları hakkında son derece başarılı sistem etüdleri geliştirilmiş olmasına rağmen ara insangücünün eğitim, teknik bilgi vb. eksikliğinden dolayı başarı istenilen düzeyde sağlanamamaktadır Pazara sunulan mamulün ambalajına ürünün nasıl kullanılacağını içeren bir sistem detayının da konulması uygulamalarda kolaylık sağlayabilir 2.4. Yan endüstri alanları Binalarda ısı ve su yalıtım uygulamalarında sağlamlık ve sızdır-mazlık sağlayan tamamlayıcı malzemelere gereksinim vardır Dışa bağımlı olmayan bir endüstri ürününün üretim ve kullanımı esas olmalıdır Döviz kaybını minimuma indirecek şekilde temel malzeme, donatı seçimine ve yan endüstrilerin kurulmasına daha fazla önem verilmelidir. Özellikle ısı, ses ve su yalıtım uygulamalarında kullanılan her türlü araç ve gereçler, işçi sağlığı ve iş güvenliğine uygun olmalı, bunları üretecek bir yan sanayii de oluşturulmalıdır 2.5. Mevzuat geliştirme Yabancı lisans veya patentli ürünlerin ülkemizde başarı ile kullanılabilmesi için gerekli tanımlama, standart belirleme ile mevzuata ilişkin diğer eksiklikler tam anlamı ile giderilememiştir ihale mevzuatlarındaki eksiklikler gidirerilerek, idari ve teknik şartnameler ile tip sözleşmeler, modern yalıtım uygulamalarını içerecek biçimde hazırlanmamıştır Bu şartname ve sözleşmelerle çağdaş yalıtım uygulamalarına girişmek ve sonuçlandırmak son derece zor olabilmektedir Zaman kaybetmeden modern teknoloji ve malzemeleri mevzuat dışı bırakmayan bir ısı, ses ve su yalıtım mevzuatının hazırlanması kaçınılmaz görünmektedir 2.6. Performans ve standart belirleme Performans tanımlamaları ve standartlar (birkaç ürün hariç) tam anlamıyla henüz belirlenememiştir 2.7. Bilgi iletişimi işletmeler arasında bilgi iletişimi ve koordinasyon kopuklukları vardır Bu nedenle, kalitesiz yalıtım uygulamalarında maliyeti dikkate alan rasyonel çözümlere varılabilmesi için makine, inşaat, mimarlık vb. bilim dallarını içine alan araştırmalara ağırlık verilmelidir Bunun için, .merkezi la-bo.ratuvar kurulması yoluna gidilebilir 2.8. Yerli teknoloji üretimi veya transferi Yalıtım endüstrisi alanında orijinal teknoloji ve çözüm araştırmalarına yeterli kaynak ve zaman ayrılmamakta; yabancı deneyim güvencesi ile yetinilmektedir. Ülkemizde, mevcut yalıtım malzemelerinin tamamına yakını dış kaynaklı lisans ve patentli teknolojiler ile üretilmekte ve uygulamalar önerilen esaslar doğrultusunda gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır Sürekli bir çözüm yolu kabul edilmemekle beraber, özellikle yalıtım malzemesi üreten işletmeler için gelişmiş ülkelerden teknoloji transferi, bir başka deyişle, "Know How" edinme sürekli olmaktadır Sanayileşmenin ilk aşamasında transfer edilen teknolojiye dayanılması son derece doğaldır Ancak, teknolojide belirli bir düzeye geldikten sonra ilerlemenin tek yolu; teknoloji üretimidir Türk sanayi 1950'den günümüze teknoloji transferini oldukça başarı ile yapmış ve artık belli bir düzeye erişmiştir Dış pazarlara açılan, dolasıyla teknoloji üretimi yapan ülkelerle pazar mücadelesine giren sanayimizin ileriye doğru yeni adımlar atması; hatta, bulunduğu yeri muhafaza edebilmesi kanımızca teknoloji üretimiyle mümkündür (4). iş koluna yeni katılanların teknoloji transferi konusunda çok dikkatli olmaları gerekmektedir Çünkü, genelde olumsuz yönleri ortaya çıkmış, kullanılmaktan vazgeçilmiş teknolojiler diğer ülkelere satılmak istenmektedir Bu konuda, bazı çarpıcı örnekler vardır lisans veya patentleri alınan bazı malzemelerin, ülkemiz koşullarında uygulanması yanlış olabilir Şöyleki, iskandinav ülkelerinde güneşe dayanımı az olan malzeme kullanılabilirken bol güneş alan ülkemizde böyle bir malzemenin kullanımı mahzurlar doğ-rulabilir. Ayrıca, transfer edilen teknoloji ileri düzeyde teknik eleman gerektirmemelidir 2.9. Birim fiyat sistemi Isı, ses ve su yalıtımına özgü, tutarlı bir birim fiyat sistemi 'hazırla-namamıştır Dolayısıyla bu alanda modern malzeme uygulamalarını esas alan ihalelere girişile-memektedir. 2.10. Teşvik Mevcut kaynak akışına ve tüm çabalara rağmen hala, düşük üretim kapasitelerini artıramayan, kendini geliştiremeyen firmalar/işletmeler vardır. Bu kuruluşların kapasitelerini artırma ve yeni teknolojilere yönelme konusunda yeni politikalar güdülmeli, yasal düzenlemeler yapılmaladır Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de yalıtım malzemelerinin kullanımını zorunlu tutacak, teşvik edecek önlemlerin alınması gerekir. Bu konuya örnek olarak; Isı yalıtım malzemelerinden vergi alınmaması, ithalata dayalı malzemeler için gümrük muafiyeti getirilmesi, Devletin yalıtım giderlerini üstlenmesi veya düşük faizli uzun vadeli kredi olanakların tanınması, Yalıtım malzemelerini ülkemizde geliştirip üretilmesi için bazı olanakların yaratılması, Üniversitelerde konuyla yakından ilgili bölümlerin konuya daha fazla ağırlık vermeleri ve öncülük etmesi, Bayındırlık ve iskan Bakanlığı tarafından yalıtım konusundaki yönetmelikler doğrultusunda kontrollerin ciddi ve tutarlı bir yaklaşımla yapılması, gösterilebilir (3). 2.11. Onaylama sorunu Daha önceki konularda anlatılan hususlar gerçekleşse de her yeni teknoloji ve yapı malzemesi için kullanıcı ihtiyaçlarına cevap verip vermediğini, yapılabilirliklerini denetleyen ve giderek yapım pazarında güven sağlayan bir "Onaylama Kurumu"na gerek vardır. Bu kurumlar 1960'ların başlarından beri, birçok endüstrileşmiş ülkelerde çoğunlukla yapı araştırma kurumlarına bağlı olarak işlevlerini yerine getirmektedir. Mevzuatta bazı engellere rağmen, ülkemizde uygulamaya başlanan yeni teknoloji ve hatta yeni malzemeler için böyle bir onaylama kurumuna çoktan gerek duyulmaya başlanmıştır Ancak, ülkemiz için yukarıda değinilen normal görevlerden başka, onaylama kurumunun aşağıda açıklanan bazı görevleri de yüklenmesi öngörülmelidir Kurumdan onay talep edilen teknoloji veya yapı ürününün yaygın kullanıldığı anda ülkemiz olarak ve koşullarıyla (doğal kaynaklar, yapay kaynaklar, işçilik düzeyi, teknoloji düzeyi, vb), bağdaşabildiği; olumsuz etkilere neden olup olmayacağı denetlenmeli-dir. Onay kurumu, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği'ne benzer bir sistem içinde kurulabilir. 2.12. Rekabet Ülkemizin serbest pazar ekonomisine geçmesiyle bazı firmaların özellikle ürünün kalitesi ve fiyatı açısından tutarsız rekabet ortamı yaratmaya çalıştıkları gözlenmektedir. Bu konuda, malzemelerin kullanım miktarını düşük göstererek cazip hale getirmeye çalışması örnek olarak gösterilebilir. 2.13. İç pazar Ülkemiz ısı ve ses yalıtım malzemeleri pazarı yaklaşık 1.5 milyon m3/yıl civarında tahmin edilmektedir. 2010 yılında 87 milyon nüfusa sahip dev bir ülke konumunda olunca, konut ihtiyacı ise yılda yaklaşık 265.000 olacaktır Geçmiş yıllardaki açığı da dikkate alındığında yılda yaklaşık 450.000 konut üretmek zorunluluğu vardır Bu konumdaki bir ülke için 1.5 milyon m3/yıl rakamının son derece yetersiz olduğu açıktır 2.14. Dış pazar Son yıllarda ülkemizde dışa açılım politikalarıyla birlikte inşaat teknolojisi konusunda daha sık geniş kapsamlı teknoloji alış yeri-şi olmaktadır Üretilen bazı ı/ışa-at malzemelerinin yurtdışına da satılması ayrıca övünç vericidir Bu konuda yalıtım sektöründe üretici firmaların dış pazarda yerini alabilmeleri için pazar araştırması yapmaları ve mamulün performans ve standartlarını yükseltmeleri gerekmektedir 3. Sonuç Sonuç olarak, ısı, ses ve su yalıtımı konusunda istenilen kalitenin sağlanamamasındaki temel sorun, yukarıda kısaca açıklanan hususların yanı sıra, teknoloji eksikliği değil, onun seçimi ve ara insangücünün, eğitim, teknik bilgi, deneyim vb. yetersizliklerden kaynaklanmaktadır Ülke sathında çağdaş yalıtım uygulamalarının sergilenebilmesi bu sorunların bir an önce çözüme kavuşturulmasına bağlıdır Kaynaklar 1. Ekinci, C.E. ve Eminel, M. (1995), Kalitesiz Yalıtım Uygulamalarının Maliyeti I. Isı-Ses-Su Yalıtımı Sempozyumu. Bildiriler Kitabı, ss: 73-79. 2. Ekinci, C.E. ve Eminel, M. (1995), Bina Yalıtımında Nitelikli Teknik ve Ara insangücünün Yetiştirilmesi. I. Isı-Ses-Su Yalıtımı Sempozyumu. Bildiriler Kitabı ss: 59-63. 3. Özkan, N. (1992), Yalıtımın Sırrı: Titizlik, Hassaslık, Detay, inşaat Malzemeleri ve Uygulamaları Dergisi. Sayı: 52, ss: 21-48. 4. Ersoy, U. (1988), Prefabrike ve Betonarme Yapıların Tasarımında Araştırma ve Eğitimin önemi. III. Prefabrikasyon Sempozyumu. Bildiri ler Kitabı. Ankara: Barok Ofset. İlginizi çekebilir... Global Bitümlü Membran Pazarı Büyümesini SürdürüyorChemical Research'te yayınlanan araştırmaya göre bitümlü membran pazarının 2029 yılında 3 milyar dolara yaklaşması bekleniyor.... Su Yalıtımı, Depreme Karşı En Basit, En Ekonomik, En Temel GüvencedirGüvenli yapılar oluşturmada ve depreme karşı korunmada su yalıtımı-deprem ilişkisi önemlidir. Su yalıtımı her şeyden önce yapısal bütünlüğü sağlamada ... Ülkemizde Deprem Gerçeği ve Güvenli YapılarBinalar tasarım aşamasından itibaren, kullanım amacına uygun, can ve mal güvenliğini koruyacak şekilde, bulunduğu iklim ve doğa şartlarında güvenli ve... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.