8 Kasım 2013 | TEKNİK MAKALE 116. Sayı (Kasım 2013)

İNŞ. MÜH. FARUK BİLAL Himerpa A.Ş. / Teknik Danışman
Yapılara zarar veren en önemli etkenlerden birisi de sudur. Yapıların, her yönden gelebilecek suya veya neme ve zararlı etkilerine karşı korunmaları için yapı kabuğunun yüzeyinde yapılan işlemlere “Su Yalıtımı” denilir.
Binalarımıza nüfuz eden su, yapımızın taşıyıcı kısımlarında betonun bozulmasına, çatlamasına ve betonarme içindeki donatının paslanarak taşıma kapasitesinin düşmesine yol açar. Çatıların düşük eğimli olması, yıpranma, kiremit çatlaması gibi birçok nedenden ötürü su sızıntıları yaşanabilmektedir. Bu su sızıntıları yapılara büyük zarar verir ve doğru yalıtım gerektirir. 


Çatı kaplama malzemesinin altında, rüzgârla gelen yağmur suyunun ve eriyen kar sularının çatının içine girmesini ve daha alt katmanlara ulaşmasını engellemek için su yalıtım katmanı kullanılır. Bu malzemeler, sistem tercihine göre su buharı geçiren veya geçirmeyen örtüler olabilirler. Su yalıtım katmanı yakın geçmişte ruberoid adı verilen zift emdirilmiş karton örtüler ile yapılmaktaydı. Günümüzde bitüm esaslı veya bitüm içermeyen kiremit altı su yalıtım örtüleri veya kiremit altı oluklu su yalıtım levhaları (bitüm, alüminyum, polypropylen vb.) kullanılmaktadır. Su yalıtım örtülerinin çatı betonu, kaplama tahtası veya ısı yalıtım katmanları üzerinde, çift lata (dikey ve yatay) sistemi ile uygulanması en doğru uygulama şeklidir. 


Su yalıtım malzemeleri uygulanırken, suyun oluğa kadar taşınmasını sağlayacak şekilde montajına dikkat edilmelidir. Su yalıtımında ürün seçim kılavuzundaki doğru katman belirlenirken yapının teknik özellikleri, iklim koşulları ve yalıtım üzerine gelecek fiziksel yük dikkate alınır. Membran, OSB veya mevcut çatı kaplaması üzerine şalumo ile ısıtılarak yapıştırılır. Kiremit altı malzemesi ise OSB veya mevcut çatı kaplaması üzerine çivi ile çakılır. 
Aşağıdaki koşulların bulunması halinde çatılarda su yalıtımı yapılması tavsiye edilir: 
Çatı eğimi yüzde 30’dan düşükse. Çatı eğimi yüzde 30’dan yüksekse ve özel iklim koşulları mevcutsa (kuvvetli rüzgâr). Suyun çeşitli yollarla yapıyı ve konforu tehdit etmesi engellenemez; fakat yapılara suyun girmesi önlenebilir. Çatıda kırık ya da yosun bağlamış kiremitler, yağmur sularının içeri sızıntı yaptığı çatı pencereleri ve aydınlatma elemanları, çatı baca birleşimleri, suyun yol bulup girdiği ince çatlaklar, bitişik nizamdaki derzler, çatı katı ve yalıtım sistemini yıpratır. Düzenli bakımı yapılmış sağlam bir çatıda bunlar olmayacaktır. Çatının sızıntı yapması, bakteri ve küf oluşumuna sebep olur. Çatıda ısı ve su yalıtımı yapılmış mı? Yağmur suyu tahliye boruları sağlıklı mı? Teras çatılarda bitümlü, PVC, FPO membranlar, sürme su yalıtımları kullanılabilir. 



İnş. Müh. Faruk Bilal
Himerpa A.Ş. / Teknik Danışman



Nefes alan örtüler ısı yalıtımını nemden güvenilir bir şekilde korur! İnşa edilen çatı alanında yaşanabilir bir “iklimin” sürekliliğini sağlama amacıyla yalıtım ve çatı konstrüksiyonu neme karşı güvenli bir şekilde korunmalıdır. İç tarafa yerleştirilen hava ve buhar bariyerleri, alandaki havada bulunan nemin yalıtımı etkilemesini engeller. Çatı örtüleri, dışarıdan rüzgarla savrulan karın ve sağanak yağmurun yalıtımı ıslatmamasını sağlar. Konvansiyonel çatılarda iki havalandırma bölgesi, çatı konstrüksiyonunda yoğuşmayı engeller: Çatı örtüsü altında bulunan havalandırma boşluğu, iç mekandan gelen havada bulunması muhtemel nemi atar. Çatı örtüsü üzerinde bulunan boşluk, lataların ve tuğlaların alt taraflarının havalandırılmasını sağlar. Difüzyona açık çatı örtüsüne sahip modern çatı konstrüksiyonlarında alt havalandırma bölgesinden kaçınılabilir, çünkü havadaki nemin sınırlı şekilde değişmesi burada doğrudan çatı örtüsü sayesinde gerçekleşmektedir. Burada, çatı örtülerinin rüzgar geçirmez şekilde yapıştırılarak kapatılması durumunda ek olarak enerji tasarrufu da sağlanır.