7 Aralık 2012 | SÖYLEŞİ 105. Sayı (Aralık 2012)

GeçtiÄŸimiz günlerde Türkiye’deki 5. fabrikasını Adana’da faaliyete geçiren Saint-Gobain Weber Yapı Kimyasalları Pazarlama Direktörü Sedef Durukal, “Amacımız sürdürülebilir yaÅŸam alanları yaratmak, yaÅŸam konforu sunan saÄŸlıklı binalar inÅŸa ederek enerji tasarrufu saÄŸlamak ve çevreyi korumak. Yatırımlarımız ve ürünlerimiz de bizim yenilikçi ve çevreci bakış açımızın bir parçası. Yatırımlarımız açısından bunun en güzel örneklerinden biri de Adana fabrikamız” diyor…
Saint-Gobain Weber, geçtiğimiz Haziran ayında Türkiye’deki 5. fabrikasını açtı. Adana’da bulunan fabrika, 4 bin metrekaresi kapalı, toplam 55 bin metrekare alan üzerine kurulu. Fabrikanın en son teknolojiyle kurulan sistemlerinde hem inşaat hem de üretim hattı tasarımında yüksek enerji tasarrufu sağlayan çevreci çözümler kullanılmış. 15 milyon TL’lik yatırımla hayata geçen fabrikanın en büyük özelliği, tüketeceği elektriğin yüzde 30’unu, çatısında yer alan güneş panelleri sayesinde elde edebilmesi.

Tam otomasyona dayalı sistemiyle yıllık 70 bin ton/yıl  kuru harç üretimi yapabilecek kapasitede inşa edilen fabrika, enerji tasarrufu yönünden yılda 35 TEP’e (Ton Eşdeğeri Petrol) eşdeğer miktarda primer enerji tasarrufuna imkan sağlıyor.  Fabrikada kullanılan forkliftler de güneş enerjisi ile çalışıyor. Fabrika, karbondioksit emisyonu açısından da yılda 70 bin kilogram karbondioksit tasarrufu sağlayarak çevreye katkıda bulunuyor.
“Amacımız sürdürülebilir yaşam alanları yaratmak, yani yaşam konforu sunan sağlıklı binalar inşa ederek enerji tasarrufu sağlamak ve çevreyi korumak.” diyen Saint-Gobain Weber Yapı Kimyasalları Pazarlama Direktörü Sedef Durukal, “Yatırımlarımız ve ürünlerimiz de bizim yenilikçi ve çevreci bakış açımızın bir parçası. Yatırımlarımız açısından bunun en güzel örneklerinden biri geçtiğimiz Haziran ayında  Adana’da açılışını gerçekleştirdiğimiz beşinci fabrikamız.” diyor.

Care 4 Sertifikası aldı
Saint-Gobain Weber Adana Fabrikası’nın Türkiye’nin en büyük endüstriyel güneş enerjisi sistemine sahip fabrika yatırımı olduğunu belirten Durukal, “Fabrikadaki idari binamız da Saint-Gobain’in Care 4 standartlarına göre projelendirildi ve bitiminde Care 4 sertifikası almaya hak kazandı. Care 4, enerji verimliliği üzerine verilen bir Saint-Gobain sertifikası. Care 4 değerlendirme kıstasları, uluslararası belgelendirme kuruluşları tarafından verilen LEED ve BREEAM Yeşil Bina sertifikaları değerlendirme kıstasları ile parallel olup, metrekare başına düşen yıllık enerji tüketiminin 120 kWh’ı aşmaması gerekiyor. Adana fabrikamız için  bu değer 92 kWh/m2-yıl. Bu oldukça düşük  enerji tüketimine ulaştığımızı gösteriyor.” şeklinde konuşuyor.

Yeni ürünlerde de sürdürülebilirlik ön planda
Saint-Gobain Weber’in ürün bazında da pek çok ilke imza attığını vurgulayan Sedef Durukal, “Örneğin 2008 yılında Türkiye’nin ilk toz çıkarmayan seramik yapıştırıcısını biz ürettik.  Bu özellikteki bir ürünü üretebilmek için yatırım gerektiren özel bir teknoloji kullandık. Ürün çok beğeni kazandığı için takip eden yıllarda da bu ürünü bir seri haline getirdik. Dökme ve karıştırma anında toz çıkarmayan weber Konfor Serisi sayesinde hem ustalarımıza sağlıklı, rahat nefes alabilecekleri bir çalışma ortamı sunabilmiş olduk, hem de ev sahipleri için tadilatı tozsuz, temiz ve keyifli bir hale getirdik.” ifadelerini kullanıyor.

Geçtiğimiz eylül ayında da aktif sıkıştırma teknolojisiyle üretilen Weber Konsantre Serisi’ni pazara sunduklarını sözlerine ekleyen Durukal, şöyle devam ediyor: “Konsantre serisi hem toz çıkarmıyor hem de 15 kg’lik ambalajıyla 25 kg’lik ambalaja eşdeğer metraj yapıyor. Bu noter huzurunda da kanıtlandı. Konsantre serisi 15 kg2’lik ambalajı ile daha az yer kaplayarak nakliye ve stoklama avantajı da sağlıyor. Böylece daha az karbon salımı ile çevrenin korunmasına da katkıda bulunuyor. Aynı zamanda özel saplı ambalajı sayesinde ustalarımıza taşıma kolaylığı sunuyor, tabii 15 kg olduğu için ustaların yükünü de hafifletiyor.”

“Su yalıtımı için temel, perde, teras yalıtımı, ıslak hacim yalıtımları, havuz ve su deposu yalıtımları ve içten bodrum katı gibi uygulama alanları için zengin çözüm seçenekleri sunuyoruz.  Özellikle çimento, elastomerik reçine ve bitüm esaslı ürünler konusunda çok çeşitli çözümlere sahibiz. 2008 yılında Maxit Grubu’nun tüm dünya genelinde Saint-Gobain tarafından satın alınmasıyla Deitermann markası da portföyümüze eklenmişti. Avrupa’nın en eski bitüm üreticilerinden biri olan Deiterman sayesinde özellikle bitümlü ürünlerde çok kuvvetli bir know-how’a sahibiz. Ürünlerimizi tasarlarken Türk Standartları, eğer Türk Standartları bulunmuyorsa Avrupa standartlarını baz alarak hareket ediyoruz. En son iki bileşenli kristalize pozitif ve negatif su yalıtımı yapabilen, sülfat, klor ve kimyasallara dayanımlı su yalıtımı ürünü weber.dry 2K CRS’yi pazara sunduk. Bu ürünümüz de TS EN 1504-2 standartına göre belgelendirildi.”

“Dış cephe kaplamaları, dış cephe boyaları ve dış cephe ısı yalıtım sistemleri uygulamalarına yönelik de çok geniş bir ürün gamına sahibiz. Ayrıca İzocam&Weber mantolama çözümleri olarak da EPS, karbon taviyeli EPS, XPS ve taşyünü olmak üzere Türkiye pazarında kabul görmüş ısı yalıtım malzemelerinin tümünü portföyümüzde bulunduruyoruz. Biz ısı yalıtımını Türkiye pazarına tanıtan ilk firmalardan biriyiz. Weber’in özellikle Orta ve Kuzey Avrupa ülkelerinde ısı yalıtımı konusunda kırk yıla varan bir bilgi birikimi ve deneyimi bulunuyor. Bu tecrübe Weber’i uluslararası arenada standartların yazılmasına yardımcı olacak kadar ileriye taşıdı. Weber yıllar içerisindeki bilgi birikimiyle bu alanda bir otorite olarak kabul ediliyor. Uluslararası know-how, bilgi birikimi ve uzmanlığımızı iş ortaklarımızla da paylaşıyoruz.”

“Tüketicinin yalıtım bilinci artıyor”
“Son yıllarda tüketicilerde artan bir yalıtım bilinci söz konusu. Yıllarca tüketiciyi bilinçlendirmeye çalıştıktan sonra gelinen nokta, bizler için sevindirici. Öte yandan sektörde yaşanan bazı sıkıntılar da yok değil. Problemlerin başında uygulama kalitesi geliyor. Her ne kadar ürünün nihai performansını etkileyen faktörlerin en önemlisi ürün kalitesi olsa da, uygulamanın doğru yapılıp yapılmadığı da çok önemli. Bunun için hali hazırda bazı firmalar tarafından yürütülmeye çalışılan eğitim faaliyetlerinin, kamu kuruluşları yardımı ile yaygınlaştırılması gerekiyor. İnşaat meslek liselerinde ve meslek yüksekokullarında yalıtım uygulamaları eğitimlerinin ağırlığı da artırılmalı. Elbette bunların yanı sıra son tüketicinin de bu konudaki bilincinin artması çok önemli. Son tüketiciler uzun ömürlü perfomans sağlayacak, kaliteli ürünleri tercih etmeli; uygulamayı yapacak ustanın ise alanında eğitimli olup olmadığına dikkat etmeliler.”

“2013’ten umutluyuz”
“Weber olarak 2012 yılında yüzde 20’ye yakın bir büyüme ile pazar payımızı artırdığımızı düşünüyoruz. Şirketimiz adına verimli bir yıl olduğunu söyleyebilirim. Ancak genel olarak değerlendirmek gerekirse, 2012 yılında sektör çok az bir büyüme kaydetti. Tabi bunun, sıkı para politikaları nedeniyle ilk 6 ayda konut satışlarında yavaşlama olması ve ilk 9 ayda kentsel dönüşüm konusunda yaşanan belirsizliğin, renovasyon pazarında duraklamaya yol açması gibi belli başlı sebepleri var. Sonuç olarak 2012 beklenenin altında bir yıl oldu. 2013’ten ise hem şirketimiz özelinde hem de sektör genelinde daha umutluyuz. Renovasyondaki büyümenin ve 2012’de yüksek miktarlarda yapılmış olan proje başlangıçlarının 2013 için olumlu gelişmeler yaratacağı inancındayız.”
 

---

R E K L A M