Spunbond Nonwoven polyester keçe üretimini tamamlayan Yalteks, önümüzdeki yıl da shingle üretim kapasitesini üç katına çıkarmayı planlıyor...Yalteks’in, bitümlü su yalıtım örtülerinin taşıyıcısı olan polyester keçe üretimiyle ilgili yatırımı geçtiğimizde günlerde tamamlandı. Qteks markasıyla üretilen polyester keçe, Türkiye’de yüzde yüz yerli sermayeyle üretilen tek spunbond nonwoven keçe olma özelliğine sahip. Tesiste keçe üretiminin yanında geotekstil üretimi de gerçekleştiriliyor. 100 gram ile 300 gram arasındaki tüm polyester keçeler ve 100 gram ile 400 gram arasındaki geotekstillerin üretildiği tesis 40 milyon dolara mal oldu. Bu zamana kadar yurt dışından ithal edilen polyester keçenin yerli bir firma tarafından üretilmesi, membran üreticilerine fiyat, stok maliyeti ve navlun açısından büyük yararlar sağlayacak.
Qteks Spunbond Nonwoven Polyester Keçe, polimer bitümlü su yalıtım örtülerinin üretiminde kullanılmak üzere özel olarak geliştirilmiş bir taşıyıcı... PET kullanılarak, sürekli elyafın (spunbond), örgüsüz (nonwoven) olarak iğneleme ve kimyasallar (binder) yardımı ile bağlanması yöntemiyle, mevcut en son üretim ve makine teknolojisi kullanılarak üretiliyor. Qteks Geotekstil Keçe’nin ise projelendirmeye göre kullanılacak geniş alternatifleri bulunuyor. 4.40 metreye kadar genişlikte yekpare uygulanabiliyor ve ekonomik çözümler sunuyor. Günlük kapasitesi yaklaşık 150 bin metrekare olan tesis hakkında bilgi aldığımız Yalteks Genel Müdürü Kubilay Ulu yatırıma, global krizin başladığı bir dönemde start vermelerine rağmen hiç geri adım atmadıklarını belirtiyor. Ekim’de deneme üretimlerine geçtiklerini söyleyen Ulu, ilk ürünlerin testlerini de, yaklaşık 400 bin dolara kurdukları laboratuvarlarında yaparak, kendi membranlarında kullandıklarını vurguluyor. Söz konusu çalışmaların kasım ayına kadar devam ettiğini belirten Ulu, “Bitmiş ürün testlerinden de başarılı sonuçlar aldıktan sonra ürünlerimizi hem yurt içinde hem yurt dışında piyasaya sunmaya başladık. Krizde yatırım yapmanın avantajlarından da istifade ettik. Yatırımı kriz döneminde yapmamış olsaydık yüzde yirmi daha fazla para harcayabilirdik“ diyor.
Yatırımın aşamaları hakkında da bilgi veren Kubilay Ulu şöyle devam ediyor: “Yalteks’in aile şirketlerinden birisi olan Petfor, doğaya terk edilen ve yok olması yüz yıldan daha uzun süren petlerin geri dönüştürülerek tekrar ekonomiye kazandırılması üzerine faaliyet gösteren bir şirket. Petfor’un ürettiği petflakeler, bitümlü su yalıtım örtülerinin taşıyıcısı olan polyester keçenin üretiminde kullanılan ana hammadde. Petfor’un ürettiği petflakelerin kalitesi, polyester keçe üretimine rahatlıkla imkan veriyor. Su yalıtım sektöründe faaliyet gösteren bitümlü membran üreticileri ve Yalteks olarak polyester keçeyi yurt dışından ithal ediyorduk. Böyle bir yatırım hayata geçtiğinde ülke ekonomisine 20 milyon Euro’luk bir katkımız olacaktı. Yani çöpe giden PET’ler geri dönüştürülerek ekonomiye katma değer sağlanacaktı. Araştırmalarımıza başladık ve en son teknolojiyi belirledik. Polyester keçe üretim hattı imalatı yapan firmaların çalışır durumdaki hatlarını değişik ülkelerde bizzat firmaları ziyaret ederek inceledik, karar verdik ve yatırım sürecini başlattık…”
Ekonomiye katkısı büyük “Türkiye’nin yıllık polyester keçe ihtiyacı 60-70 milyon metrekare civarında. Bizim kapasitemiz ise gramaja göre değişmekle birlikte 50 milyon metrekareye yakın. Bu tesiste, bir yıl içinde doğaya terk edilen 8 bin ton PET’i işliyoruz ve geri dönüşümünü sağlıyoruz. Çevre açısından oldukça yararlı bir girişim. Türkiye’de bunun gibi ara değil de ana hammaddeye yönelik yatırımların artması gerekiyor...“ Yüzde 25’ini biz kullanacağız “Ürettiğimiz polyester keçenin yaklaşık yüzde 25’ini Yalteks olarak biz kullanacağız. Yüzde 50’sini iç piyasaya vereceğiz. Yüzde 25 kadarını da ihraç etmeyi planlıyoruz. Yurt dışına da açılmayı düşünüyoruz. Balkanlar ve Ortadoğu’da polyester keçe üretimi yapan bir tesis olmadığından bu pazarlara da hitap edeceğiz...”
Shingle üretimimizi artıracağız “Bir sonraki yatırımlarımızı şimdiden planladık. Kısa ve uzun vadeli yatırım planlarımız var. Firmaların, dinamizmlerini korumaları için yatırıma ara vermemesi gerekiyor. Önümüzdeki sene shingle üretim kapasitesini üç katına çıkarmayı planlıyoruz…”
Finansal teşvikler eksik Aynı zamanda XPS Derneği Başkanı da olan Kubilay Ulu, yalıtım sektörü ve yeni yasal düzenlemelerle ilgili de şu yorumlarda bulunuyor: “Enerji Kimlik Belgesi’nin zorunlu hale gelmesi en başta ısı yalıtımını zorunlu kılıyor. Binalarda kullanılan enerjinin yaklaşık yüzde 85’i ısıtma ve soğutma amaçlı kullanılıyor ve en büyük tasarruf, en az yüzde 50’lik bir oranla ısı yalıtımı sayesinde sağlanıyor. Enerji Kimlik Belgesi’nin etkisiyle sektördeki büyüme rakamlarının yükseleceğini tahmin ediyoruz. Ayrıca yalıtımsız konutların yalıtımlı hale gelmesi, ısı yalıtımı sektörü için ortalama 50 milyon dolarlık bir pazar ve 40 bin kişilik istihdam artışı anlamına geliyor.” “Enerji Verimliliği Kanunu, TS 825, Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği ve 5 Aralık’ta yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği gereğince ısı yalıtımı artık yasal bir zorunluluk oldu. Yalıtımı zorunlu kılan kanun, yönetmelik, standart ve mevzuatlar tamam, ama uygulamayı destekleyecek ve kolaylaştıracak finansal teşvikler eksik. Tüketicilerin bütçesine, ülke ekonomisine ve çevreye büyük katkılar sağlayan ısı yalıtımının maliyet olarak görülmemesi gerekiyor. En başta yalıtım ürünleri ve uygulamalarındaki KDV’nin kaldırılması lazım. Türkiye’de yeni yeni uygulanmaya başlanan yalıtım kredileri üzerinden devlet vergi ve fon alıyor. Bunu da tüketiciler ödüyor. Konut kredisinden KKDF ve BSMV alınmıyor. Bu vergi ve fonların yalıtım kredisinden de alınmaması ve KDV’nin kaldırılması gerekli. Ayrıca devlet desteğiyle Avrupa’daki mortgage benzeri, maksimum 0 ila 0.5 aylık faiz oranlı ve uzun vadeli yalıtım kredisi sağlanması da şart. Bu konuda Türkiye gelişmiş ülkelerin çok gerisinde kaldı.”
HAKKIMIZDA
