Çorlu'daki tesislerinde camyünü üretimine geçen ODE Yalıtım, Dubai ve Romanya'da kurduğu şirketlerle "global bir marka" olma yolunda da ilk adımlarını atıyor...ODE Yalıtım'ın, geçen yıl 40 milyon dolarlık bir yatırımla Çorlu'da temelini attığı camyünü üretim tesisinde 29 Ekim günü ilk ürünler üretildi. Bir yılda tamamlanan tesiste yıllık 500 bin metreküp camyünü üretilecek ve Türk ekonomisine 20 milyon dolarlık bir katma değer sağlanacak. Tesis, 2008 yılında üretime geçen 500 büyük tesis arasında 72. sırada yer alıyor. Tesisin ilk etapta 20 bin ton levha ve şilte, 1000 ton boru olmak üzere toplam 21 bin ton üretim kapasitesi bulunuyor. Önümüzdeki yıllardaysa kapasitenin 30 bin tona çıkartılması hedefleniyor.Şu ana kadar üretilen camyününün yüzde 27'si Mısır, Suriye,
Dubai, İsrail, Bulgaristan, Romanya, Gürcistan ve Ürdün'e ihraç edilmiş. Camyününde, ihracat oranını yüzde elli seviyesine getirmeyi planladıklarını ifade
eden ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, "global bir marka" yaratacaklarını vurgulayarak, bu amaçla Dubai'de, Ortadoğu'ya yönelik faaliyet gösterecek ODE Middleeast; ve Romanya'da, Avrupa'ya hizmet verecek ODE ROM ismiyle şirketler kurduklarını belirtiyor. "Yurtdışında camyünü üretimi büyük bir ilgiyle karşılanıyor" diyen Turan, Kafkasya için de bir girişimleri olacağını vurguluyor ve söz konusu organizasyonlarla ODE'nin global bir marka olma yolunda ilk adımlarını attığını söylüyor. Türkiye'deki camyünü kurulu kapasitesinin, talebin çok üzerinde olduğunu hatırlatan Orhan Turan, "Dağıtım kanalı güçlü, marka bilinirliliği ve imajı iyi olan, ihracat gücüne sahip, bu ürünleri diğer ülkelere satabilen firmalar için problem yaşanmaz; fakat önümüzdeki dönem, iç piyasaya odaklanan firmaları zorlayabilir" diyor ve şunları söylüyor: "On sene önce bir camyünü tesisi yapabileceğimizi düşünemiyordum ama bugün taşyünü üretimini de düşünüyoruz. Doğal olarak camyününün ardından taşyünü üretimine de geçeceğiz. Fizibilitesini yaptık. Buna rağmen şu aşamada yatırım yapmayı planlamıyoruz. Başka fırsatlar da doğabilir."
Global bir marka yaratacağız"ODE olarak, 2004 yılında 2020 için 100 milyon dolarlık ciro hedefi koymuştuk. Ama 2009 ciromuz bundan aşağı olmayacak. Kurumsallaşma çalışmalarımız çok hızlı ilerliyor. Ben mümkün olduğu kadar stratejik konulara odaklanıyorum. Diğer arkadaşlarsa operasyonel konularda çalışıyorlar. Çalışanların önünü açmayı amaçlıyorum; zaten liderin görevlerinden birisi de budur..."
Türkiye sınırları dar geliyor"Geriye dönüp baktığımda ODE'nin başarısının tesadüfi olmadığını görüyorum. İnsan kaynağına, dağıtım kanalına, yatırıma, kurumsallaşmaya, Ar-Ge'ye, inovasyona ve markalaşmaya çok önem verdik. Fikir ürettik, sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak yer aldık. Başarımızın arkasında bu unsurlar var. ODE'ye artık Türkiye sınırları dar geliyor. Önümüzdeki süreçte bölgesel bir güç olmayı ve ardından 2015'e kadar global bir marka yaratmayı planlıyoruz. Belki yurtdışında bir marka satın alacağız ya da yatırımlar yapacağız. Üretim tecrübemizi yurtdışına taşıyacağız."
Krizi ithal ettik!"Yaşanan ekonomik krizi geçici bir süreç olarak görüyorum. Önümüzdeki haziran ayından sonra düzelme olacaktır. Türkiye kriz ve bunalım konusunda çok tecrübeli bir ülke; çok kriz gördük. Önemli olan bu kriz ortamını fırsata çevirebilmek. Böyle dönemler iyi çalışan, iyi yönetilen, marka dağıtım kanalı iyi olan kurumsal firmalar için bir fırsat. Global krizden
Türkiye şimdilik çok büyük bir darbe yemedi. Dünya genelinde bir olumsuzluk pompalanıyor. Dünya, krizi iyi yönetemedi. Türk insanı olarak krizi biraz da biz yaratıyoruz, tüketimimizi kısıyoruz. Türkiye aslında krizi ithal etti. Bizden kaynaklanan bir durum değil. Dünya piyasalarında bir köpük vardı; o köpük alınıyor ve taşlar yerine oturuyor..."
Soğukkanlı olunmalı"Reel sektörün önümüzdeki süreçte önemi daha da artacak. Yalıtım sektöründe büyüme oranı azalabilir; fakat ciddi bir daralma olacağını tahmin etmiyorum. Türkiye'nin ve yalıtım sektörünün geleceğine çok inanıyorum. Enerji fiyatlarının artması ve küresel ısınma, yalıtım sektörünü önümüzdeki yıllarda çok güçlendirecek. Sektördeki firmalar soğukkanlı olmalı. Panik yapmamak lazım..."
Türkiye bir "üretim üssü" oldu"Türkiye şu anda inşaat malzemeleri sektöründe bölgesel bir üretim üssü oldu. Çimento, seramik, pencere-kapı pvc gibi alanlarda çok öndeyiz. Türk müteahhitleri dünyanın birçok bölgesinde inşaatlar yapıyor. Fakat Türkiye bunun farkında değil. Herkes içeriden bakıyor. Kendimize güvenimizi artırmalıyız..."
"Katma değeri" olan malzeme üretilmeli"Tesisat konusunda da çok iyi durumdayız. Radyatör, kazan, klima santralleri ihracatımız gelişiyor. Çok sayıda yabancı firma Türkiye'de yatırım yapıyor. Avrupa ile rekabet edebilecek düzeydeyiz. Önemli olan, bu girişimlerin önünün açılması, teknolojik yatırımların yapılması. Ar-Ge'yi ve katma değerli malzeme üretimini artırmamız gerekiyor. Türkiye'nin refah seviyesinin iyileştirilmesi bundan geçiyor."
R E K L A M