TS 825 ve Bayındırlık Bakanlığı Isı Yalıtım Yönetmeliği Cem ONURSAL/Ode
Bu süreç ise, yapının projesinin çizilmesiyle başlar ve yaşanılacak konuma gelmesiyle tamamlanır. Önemli olan, yapının teslim edildiği gündeki kalitesini yapının ömrü boyunca sürdürebilmesidir. Yapının hizmet süresini etkileyen faktörler çok çeşitli olmakla birlikte, konumuzla ilgili olan kısmı ısı yalıtımıdır. Isı yalıtımı yapmanın yerine göre değişmekle birlikte, özellikle dış cephede, binanın tamamını çepeçevre saracak şekilde dışarıdan yapılan ısı yalıtımıyla taşıyıcı olan kolon-kiriş sistemi ve duvarlar ısıl gerilmelerden korunmuş olur. Teras çatılarda yapılan ısı yalıtımı da yine aynı şekilde çatı döşemesini (eğer ters çatı sistemi ise su yalıtımını da) ısıl gerilmelerden korumaktadır. Burada ısı yalıtımının, yapı açısından öneminden bahsederken yaşanılan mekan için gerekli olan ısıl konforu da unutmamak gerekir. Olaya hızla tükenen doğal enerji kaynakları, ya da çevre açısından baktığımızda ise ısı yalıtımının önemi daha da netlik kazanmaktadır. Isı yalıtımı yapılmış yapıların, yalıtımsız yapılara göre daha çabuk ısınıp daha geç soğuduğu,yakıt tüketiminin kat kat daha az olduğu, buna bağlı olarak da hava kirliliğinin ve sera etkisi yapan emisyonların azalmasına olan etkisi artık açıkça bilinmektedir. TS 825 "Binalarda Isı Yalıtım Kuralları" standardı uzun süreli bir çalışmanın sonunda revize edilerek Nisan 1998 tarihinde TSE Teknik Kurulu tarafından onaylanarak yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Bunun devamında ise 1985 tarihli Bayındırlık ve iskan Bakanlığfnca hazırlanmış olan Isı Yalıtım Yönetmiliği'nin revizyon çalışması TS 825/Nisan 1998 esas alınarak yapılmıştır. Nisan 1998'de yayınlanan standart, 1985 yılında yayınlanan Isı Yalıtım Yönetmeliğiyle karşılaştırıldığında, derece gün bölgelerine (1985 yönetmeliğinde 3 derece gün bölgesi varken, TS 825/Nisan 1998'de 4'e çıkarılmıştır) ve ısıtılan alan/hacim oranlarına bağlı olarak enerji tüketimini, getirdiği sınırlandırmalarla büyük ölçüde azaltmaktadır. Ancak Avrupa ülkelerine göre daha kısıtlı bir bütçeye sahip olan Türkiye daha fazla enerji tasarrufu yapmak zorun-dayken, yürürlüğe giren yeni standardın tam anlamıyla uygulanması halinde bile Avrupa ülkelerine göre daha fazla enerji tüketimi olacaktır. Böylesine önemli bir standardın ise artık 19 yıl gibi uzun bir sürede değil, belki de 2 yılda bir revize edilmesi, gelişen teknoloji ve hızla tükenen doğal enerji kaynakları düşünüldüğünde şart olmaktadır. Standardın ya da "Isı Yalıtım Yö-netmeliği"nin yürürlüğe girmesi artık enerji tüketiminin sınırlandırıldığı anlamına tabii ki gelmemektedir. Örneğin istanbul'u ele aldığımızda bir tarafta modern iş merkezleri alışveriş merkezleri hızla yükselirken başımızı başka bir yöne çevirdiğimizde ise mutlaka kırmızı tuğlalı, yalıtımı bir tarafta bıraktığımızda sıvısı bile yapılmamış, ruhsatsız çarpık yapıların olduğu bir manzara ile karşıla-mekanizmasının yetersiz kalması ya da tam anlamıyla çalışmama-sıdır. Denetim kadroları profesyonel olmalı ve yasal düzenlemelere uymayan ve denetlemeyenler için yaptırımlar getirilmelidir. Başta İZODER olmak üzere birçok özel ve kamu kuruluşunun katkılarıyla hazırlanan bu standardın uygulanması ve profesyonel kişiler tarafından denetlenmesi halinde ülkemiz ekonomisine getireceği katkılar tartışılmayacak kadar büyük olacaktır.
İlginizi çekebilir... İnşaatta yükselen değer: Yapısal Çelikİnşaat sektörü gerek teknolojinin getirdiği yenilikler gerek sürdürülebilirlik gibi konular nedeniyle değişim geçiriyor. Özellikle çelik yapılar hem g... nZEB 101Bu ay ki dosyamızı nZEB konusuna ayırdık. Yapacak çok şeyimiz var, yolumuz uzun ve zamanımız kısa. İş dünyası, hükümet ve sivil toplum arasındaki işbi... Sürdürülebilir KonutSürdürülebilir konut dosyası... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.