İnşaat sektöründe kentsel dönüşüm ivme kazanırken, deprem sonrası yapı güvenliği çıtası her geçen gün yukarı çıkmaya başladı. Bu dönemde EPS, XPS ve Mineral Yün ürün grupları ise şehir ölçeğinde sürdürülebilirlik, iklim dayanıklılığı ve ekonomik enerji yönetiminin kritik altyapı bileşeni olarak konumlanıyor.
Plastik, Kimya ve yapı ürünleri pazarında küresel ölçekte konumlanan Belçika merkezli Ravago Grubu altında faaliyetlerini sürdüren ısı yalıtım ürün grubu XPS, Mineral Yün ve EPS hammadde üretimi ile enerji verimliliği standartlarının yükseldiği yeni dönemde pazarın stratejik segmentlerinden biri haline geldi. Kentsel dönüşüm ivmesi, deprem sonrası yapı güvenliği bilincinin güçlenmesi ve sürdürülebilir şehirleşme hedefleri, ısı yalıtımının önemini daha görünür kılarak genişleyen bir talep yapısı oluşturdu. Ravago EPS ve Mineral Yün İş Birim Direktörü Özge Müçek, EPS, XPS ve Mineral Yün gibi ısı yalıtım ürün gruplarının sürdürülebilir şehirleşme ve ekonomik enerji yönetimi açısından temel inşaat materyalleri arasına yerleştiğine dikkat çekti.
EPS, XPS ve Mineral Yün ürün gruplarının son yıllarda proje bazlı yalıtım yaklaşımının merkezine yerleşen tamamlayıcı performans modelleri haline geldiğini söyleyen Özge Müçek, “Düşük ısı iletkenliği, hafifliği ve hızlı uygulama ve maliyet avantajı sayesinde EPS ve XPS, dış cephe yalıtımı, çatı ve zemin sistemlerinde tercih edilirken; mineral yün yüksek yangın dayanımı ve ses yalıtımı gereken yapılarda yine dış cephe ısı yalıtımı ve çatı uygulamalarında öne çıkıyor. Bu üç ürün grubunun bir arada kullanılmasıyla oluşan sistem yaklaşımı, karma kullanım amaçlı ya da kentsel dönüşüm odaklı projelerde mühendislik açıdan dengeli ve uzun ömürlü performans sunuyor. EPS ve XPS ekonomik ısıl katmanı oluştururken, mineral yün yangın güvenliği ve akustik beklentilerin karşılanmasında etkili bir destek sağlıyor. Böylece inşaat projelerinde hem teknik gereklilikler hem de yaşam döngüsü maliyetleri optimum seviyeye taşınıyor” dedi.

G-EPS ile düşük ısı iletkenliğinde yeni standart
Ürün portföylerinde yer alan karbon katkılı G-EPS çözümlerinin standart EPS’ye kıyasla yaklaşık yüzde 20 daha düşük ısı iletkenliği sağladığına vurgu yapan Müçek, “Bu gelişmiş ısıl verimlilik seviyesi binalarda mantolama uygulamalarının enerji tüketimini azaltan en kritik katman olarak öne çıkıyor. Enerji maliyetlerindeki artış, düşük karbon ekonomisine geçiş politikaları ve iklim değişikliğine uyum süreçleri düşünüldüğünde, G-EPS çözümlerimiz şehirlerin iklim hedeflerine uyum kapasitesini güçlendiren bir dönüşüm aracı olarak konumlanıyor” diye konuştu. 6 Şubat depremlerinin ardından yapı kalitesi, korozyon riskleri, altyapı dayanımı ve enerji yönetimi unsurları kamu politikalarının ve teknik şartnamelerin ana eksenini oluşturdu diyen Müçek, “Avrupa’nın toplam EPS tüketiminin yüzde 16’sını oluşturan Türkiye, yıllık 250 bin tonluk hacmiyle yalnızca bölgesel bir üretim alanı değil, aynı zamanda geleceğin ısı, ses, yangın ve su güvenliği standartlarını belirleyen stratejik bir pazar haline geldi” ifadelerini kullandı.

Endüstriyel kullanım alanlarında talep eğrisi hızla yükseliyor
EPS ürünlerine olan talebin son dönemde büyük bir çıkışa geçtiğini vurgulayan Müçek, şunları söyledi: “EPS birimimizin büyüme ivmesi, dış cephe mantolama pazarının öncülüğünde sürse de ambalaj teknolojileri, e-ticaret lojistiği, prefabrik yapı elemanları ve GEOFOAM hafif dolgu sistemleri bu yükselişi çok boyutlu hale getiriyor. GEOFOAM çözümleri karayolları, köprü altyapıları ve zemin iyileştirme projelerinde hız, maliyet avantajı ve uzun ömürlü performans sunarak son iki yılda en hızlı büyüyen segmentin oluşmasına zemin hazırladı. Aynı zamanda beyaz eşya ambalajı ve darbe emici paketleme çözümlerinde EPS ürünlerimize olan talep ölçeği genişlemeye devam ediyor. Diğer yandan sürdürülebilirlik perspektifinde yapılan LCA karşılaştırmaları, EPS ve mineral yünün farklı etki profillerine sahip olmalarına rağmen aynı projede bir araya geldiklerinde toplam yaşam döngüsü performansını iyileştiren önemli avantajlar sunduğunu ortaya koyuyor. EPS ve XPS ürün grubu düşük yoğunluk ve enerji tasarrufu getirisi sağlarken, mineral yün yangın ve akustik beklentilerin karşılanmasında devreye giriyor. Bu karşılıklı etki daha uzun ömürlü bina stokları, azaltılmış karbon salımı ve ekonomik enerji kullanımı hedeflerini güçlendiren bütüncül bir yalıtım konfigürasyonu oluşturuyor. Bu noktada Ravago Grubu olarak ısı yalıtım grubu alanındaki tesislerimizle, Türkiye’yi Avrupa’nın öncü pazarlardan biri haline getirmek için çalışıyoruz.”