Yalıtıma yapılacak her yatırım hem bugünün kaynaklarını koruma hem de gelecek nesillerin yaÅŸam kalitesini güvence altına alma açısından kritik önem taşıyor. Enerji politikaları, ekonomik istikrar, çevre güvenliÄŸi ve halk saÄŸlığı ile doÄŸrudan baÄŸlantılı olan yalıtım uygulamaları, bütüncül bir bakış açısıyla ele alındığında Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaÅŸmasında etkili bir rol oynuyor. Türkiye’de yılda yaklaşık 15 milyar dolarlık enerjinin ısı yalıtımı olmayan binalar nedeniyle boÅŸa harcandığına dikkat çeken Ravago Bina Çözümleri Türkiye Direktörü Alper DoÄŸruer, bütüncül olarak ısı, su, ses ve yangın yalıtımının enerji verimliliÄŸini, ekonomik sürdürülebilirliÄŸi, yapı güvenliÄŸini, insan saÄŸlığını ve konforunu doÄŸrudan etkilediÄŸine dikkat çekiyor. Yalnızca ısı yalıtımlı binalar sayesinde ülke genelinde enerji faturalarında yüzde 15’e varan tasarruf saÄŸlanabildiÄŸini vurgulayan DoÄŸruer, “Özellikle doÄŸalgaz tüketiminde her yıl rekor kıran Türkiye için bu durum, çevresel risklerin azaltılması açısından hayati önem taşıyor” diyor.
Artan enerji maliyetleri, iklim krizine baÄŸlı çevresel baskılar ve kentleÅŸmenin getirdiÄŸi yaÅŸam konforu ihtiyacı, binalarda yalıtımı hayati öneme sahip bir konu haline getirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayımlanan verilere göre binalarda enerji verimliliÄŸini artırmak, Türkiye’nin enerji ithalatına olan bağımlılığını azaltmak açısından stratejik bir adım olarak deÄŸerlendiriliyor. Tam da bu noktada Ravago Bina Çözümleri Türkiye Direktörü Alper DoÄŸruer, enerji tasarrufunu, yapı güvenliÄŸini ve insan konforunu artırarak her anlamda sürdürülebilirliÄŸi saÄŸlamak için bir bütün olarak ısı, su, ses ve yangın yalıtımının temel öncelikler arasına alınması gerektiÄŸine vurgu yapıyor.

Kaliteli yalıtımla yılda 15 milyar dolarlık enerji tasarrufu mümkün
Bugün Türkiye’de ısı yalıtımı olmayan binalar nedeniyle her yıl yaklaşık 12 ila 15 milyar dolarlık enerjinin boÅŸa harcandığına dikkat çeken Alper DoÄŸruer; “Kış aylarında fazladan ısıtılan, yazın ise aşırı soÄŸutulan binalar, enerji tasarrufu saÄŸlamanın önündeki en büyük engellerden biri olarak öne çıkıyor. Bu kapsamda yalnızca ısı yalıtımlı binalar sayesinde ülkemizin toplam enerji faturasından en az yüzde 15 oranında tasarruf saÄŸlanabilir. Yalıtımsız binaların yol açtığı enerji kayıpları, devlet bütçesi üzerinde de önemli bir yük oluÅŸturuyor. 2022 yılında yalnızca vatandaÅŸlara saÄŸlanan enerji desteÄŸi 270 milyar TL’ye ulaÅŸtı. Bu destek, hükümetin bütçesinde yaklaşık 16,5 milyar dolarlık bir açık oluÅŸmasına yol açtı. Oysa uzun vadede doÄŸru yalıtım uygulamalarıyla hem enerji tüketimi hem de bu tür sosyal destek ihtiyaçları azaltılabilir. Son yıllarda Türkiye’de doÄŸalgaz tüketimi rekor seviyelere ulaÅŸtı. DoÄŸalgazda yüzde 99 oranında dışa bağımlı olduÄŸumuzu düÅŸündüÄŸümüzde, bu durum hem dışa bağımlılığı artırıyor hem de çevresel riskleri büyütüyor. Bu çerçevede, Avrupa BirliÄŸi’nin 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi doÄŸrultusunda Türkiye’de de ısı yalıtımlı bina sayısının artırılması büyük önem taşıyor” dedi.

Yalıtım, bina güvenliÄŸinin en kritik unsurlarının başında geliyor
Yalıtımın yalnızca enerji açısından deÄŸil, bina güvenliÄŸi açısından da kritik rol oynadığına vurgu yapan Alper DoÄŸruer; “Uygun yalıtım yapılmadığında elektrik sistemlerinde arızalar, su tesisatlarında kaçaklar, yangın riski, halk saÄŸlığını etkileyen faktörler ve hatta bina ömrünün kısalması gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu noktada özellikle yangın yalıtımı, can ve mal güvenliÄŸinin korunmasında kilit öneme sahip. DoÄŸru malzeme seçimi ve standartlara uygun uygulamalarla yangının yayılma hızı kontrol altına alınabiliyor, olası can kayıpları ve maddi zararlar azaltılabiliyor. Öte yandan su yalıtımı ise yapıların topraÄŸa oturan ve tüm ağırlığını taşıyan bölümlerini su ve nemin yaratacağı korozyona karşı korur. Böylece daha saÄŸlam ve sürdürülebilir ÅŸehirler inÅŸa edilmiÅŸ olur. Yalıtımın önemli diÄŸer bir baÅŸlığı ise ses yalıtımı. Halk saÄŸlığı ile doÄŸrudan ilgili olan ses yalıtımı için 2018 yılında çıkarılan Binaların Gürültüye Karşı Korunması YönetmeliÄŸi, 2 bin metrekare üzerindeki tüm binalarda akustik rapor alınmasını zorunlu hale getirdi. Ancak sahada bu yönetmeliÄŸe uyumun hâlâ yeterli düzeyde olmadığı görülüyor. Özellikle konutlarda katlar arası ve komÅŸu daireler arasındaki ses geçiÅŸlerinin engellenmesi, pandemi sonrası dönemde evde geçirilen sürenin artmasıyla daha da önemli hale geldi. Bu noktada Ravago Bina Çözümleri olarak, ürünlerimizle güvenli, saÄŸlıklı, konforlu ve enerji verimliliÄŸi yüksek bir yapı stokuna katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Üstün kaliteye sahip yalıtım ürünlerimizle, tüm yönetmeliklerin gereksinimlerini eksiksiz bir ÅŸekilde karşılayan çözümler geliÅŸtiriyoruz. Yalnızca bugünün ihtiyaçlarını deÄŸil, gelecek nesillerin yaÅŸam kalitesini de ön planda tutan bir yaklaşımla çalışıyoruz. Çevreye duyarlı duruÅŸumuz sayesinde kullanıcıların konforunu yükseltirken aynı zamanda doÄŸal kaynakların korunmasına da destek oluyoruz” ifadelerini kullandı.