Gezegenin karşı karşıya olduÄŸu iklim ve çevre kirliliÄŸi gibi tehditlere dikkat çekmek amacıyla her yıl 22 Nisan'da kutlanan Dünya Günü kapsamında açıklamalarda bulunan ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, enerji verimliliÄŸi ve çevresel sürdürülebilirliÄŸin saÄŸlanmasında yalıtımın kritik rol oynadığını vurguladı.
Günümüzde doÄŸal kaynakların hızla tükenmesi, iklim krizinin derinleÅŸmesi ve çevre kirliliÄŸinin artması, gezegenimizin geleceÄŸini tehdit eden en kritik konuların başında geliyor.
BirleÅŸmiÅŸ Milletler'e göre, 2025 yılı itibarıyla dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 50'si su kıtlığı yaÅŸayan bölgelerde yaÅŸayacak. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) 2024 raporuna göre ise küresel enerji talebi son 10 yılda yüzde 25'in üzerinde arttı. Bu artış, iklim krizinin etkilerini daha da hızlandırıyor. Enerji kaynaklarının büyük kısmının hâlâ fosil yakıtlardan karşılandığı günümüzde, karbon emisyonlarını düÅŸürmek için enerji tüketiminde verimliliÄŸin artırılması gerekiyor. Ä°nsan yaÅŸamının devamlılığı için kritik öneme sahip olan Dünya'nın korunması, tüm sektörlerin sorumluluk almasını gerektiriyor. Bu doÄŸrultuda her yıl 22 Nisan'da kutlanan Dünya Günü, gezegenimizin geleceÄŸine yönelik toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkı saÄŸlıyor.

Enerji verimliliÄŸinde yalıtımın gücü
Binalarda enerjinin verimli kullanılmasının, özellikle iklim deÄŸiÅŸikliÄŸiyle mücadelede kilit öneme sahip olduÄŸunu söyleyen ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, “Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi, gezegenimizin karşı karşıya olduÄŸu en büyük tehditlerden biri. Bu nedenle her sektörün, çevreye duyarlı çözümler geliÅŸtirerek bu mücadeleye katkı saÄŸlaması gerekiyor. Dünya nüfusu ve kentleÅŸme hızla artarken, BirleÅŸmiÅŸ Milletler'e göre 2050'de nüfusun yüzde 68'i ÅŸehirlerde yaÅŸayacak. Bu durum, ÅŸehirlerin enerji verimliliÄŸine daha fazla odaklanmalarını zorunlu kılıyor. Binalar ve endüstriyel tesisler, toplam enerji tüketiminin büyük bir kısmını oluÅŸturduÄŸundan, enerji verimliliÄŸi için yalıtım çözümleri kritik bir rol oynuyor. DoÄŸru yalıtım yöntemleri, binaların ve sanayi tesislerinin enerji tüketimini önemli ölçüde düÅŸürerek doÄŸal kaynakların daha verimli bir ÅŸekilde kullanılmasını mümkün kılıyor.” dedi.
Çevre bilinci ve enerji verimliliÄŸi konusundaki endiÅŸelerin, yapı sektöründe doÄŸru yalıtımın önemini ön plana çıkardığını vurgulayan Ozan Turan, “Türkiye'nin enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 35'ini endüstri tesislerinin oluÅŸturduÄŸu bir dönemde, sürdürülebilirlik ve enerji verimliliÄŸi giderek daha fazla önem kazanıyor. Avrupa YeÅŸil Mutabakatı ve ABD'nin Paris Ä°klim AnlaÅŸması'na geri dönmesi gibi küresel geliÅŸmeler, enerji verimliliÄŸinin dünya çapında öncelikli bir konu olmasını saÄŸlıyor. Enerji verimliliÄŸi ve karbon ayak izinin azaltılması için atılacak en temel adımlardan biri, doÄŸru yalıtım yöntemlerinin ve malzemelerinin kullanılması olarak öne çıkıyor. DoÄŸru yalıtım uygulamaları, binaların ve endüstriyel tesislerin enerji ihtiyacını önemli ölçüde azaltarak doÄŸal kaynakların daha verimli kullanılmasını saÄŸlıyor. Bu durum, sera gazı emisyonlarının azalmasına ve dolayısıyla çevrenin korunmasına büyük katkıda bulunuyor” ifadelerini kullanıyor.

Binalar enerjinin yüzde 40'ını tüketiyor
Tüm dünyada enerjinin yaklaşık yüzde 40'ının binalarda tüketildiÄŸini söyleyen Ozan Turan, “Binalar ayrıca karbondioksit emisyonlarının yüzde 40'ından, elektrik tüketiminin yüzde 71'inden sorumlu. Bu veriler, bina yalıtımının çevresel etkilerini doÄŸrudan azaltma potansiyelini ortaya koyuyor. Sadece bina ve tesislerde yapılan yalıtım uygulamalarıyla enerji verimliliÄŸinde ciddi artışlar elde etmek mümkün. Üstelik yalıtım, bina maliyetinin yalnızca yüzde 3'ünü oluÅŸturuyor ve artan enerji maliyetleri göz önünde bulundurulduÄŸunda, ortalama 2-3 yıl içinde kendini amorti ediyor” ifadelerini kullanıyor.