E-Dergi Oku 
ROKA YALITIM
BOSTİK

"Endüstriyel Yangın Güvenliği Önlemleri ve Kamusal Denetim Şart"

"Endüstriyel Yangın Güvenliği Önlemleri ve Kamusal Denetim Şart"

11 Eylül 2019 | KONUK YAZAR
186. Sayı (Eylül 2019)
14.202 kez okundu

YUNUS YENER
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı

Kamuoyuna yansıdığı üzere neredeyse hemen her gün bir fabrika yangını yaşanıyor. 2017 yılında en az 182 endüstriyel yangın, 2018 yılında en az 385 endüstriyel yangın olayı yaşandı. Bu yangınlarda en az 25 kişi öldü ve 72 kişi de yaralandı. (Yangın oluşan işyerlerinin sadece yüzde 23’ünün unvanları basına yansıdı) Bu yangınların 107’si (yüzde 25’i) tekstil sektöründe, 71’i (yüzde 16’sı) metal sektöründe, 58’i (yüzde 13’ü) ağaç-kâğıt-mobilya sektöründe, 50’si (yüzde 11’i) plastik sektöründe, 44’ü gıda sektöründe (yüzde 10’u) oldu. Yangınların yüzde 55’i Marmara Bölgesi’nde, yüzde 14’ü Ege Bölgesi’nde; il bazında ise yangınların 157’si İstanbul’da, 23’ü Kocaeli’nde, 19’u İzmir’de, 18’i Sakarya’da, 16’sı Bursa’da gerçekleşti. Yangınların yüzde 75’inin nedeni bilinmiyor. Nedenleri bilinen endüstriyel yangınların yüzde 67’si mekanik kıvılcım, yüzde 12,84’ü elektriksel kıvılcım, yüzde 4,13’ü aşırı ısınma nedeniyle meydana geldi.

Endüstriyel yangınlar kapsamında değerlendirilmesi gereken bu yangınların özellikle son yıllarda sıklıkla olması, konuya ciddiyetle eğilmeyi gerektiriyor. Bu noktada 4857 sayılı İş Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı İş Güvenliği Kanunu vb. düzenlemelerle getirilen sistemin yangın, patlama ve iş kazaları/iş cinayetleri vakalarını önlemek üzerine kurgulanmadığını belirtmeliyiz. Getirilen kimi kurallar da kâğıt üzerinde kalıyor. İşyerlerindeki olaylarda tüm sorumluluk eğer var ise iş güvenliği uzmanlarına yüklenmekte ve bu uzmanların belirttikleri teknik gereklilikler yerine getirilmemekte.

ENDÜSTRİYEL YANGINLARA YAYGIN YAKLAŞIM SORUNLU
Ülkemizde özellikle sanayi bölgelerinde ciddi bir sorun olan yangın güvenliği problemi, medyadaki yangın haberleri ile kendini belli ediyor. Yangınlarda ve sonrasında yapılan çalışmalar, yangınların ilk tespitlere yansıyan kaynağını bulmaktan öteye gitmemekte ve çoğu zaman olay çözülmüş sayılmakta. Yaşanan can kayıpları, yangınların çevreye/doğaya etkileri ve yaşanan maddi kayıplar ile asıl yapılması gerekenler ise göz ardı edilmekte. Endüstriyel tesislerin, imar planlarına, tekniğe, yönetmelik ve standartlara uygun yapılmayan pasif ve aktif yangın önlemleri sonucunda, felaketler kaçınılmaz hale geliyor. Örneğin yangın için hayati önem taşıyan itfaiye araçları için tasarlanan ring hatlarının birçok firmada depolama alanı olarak kapatılması, ciddi bir yangın sıçraması ve itfaiyenin müdahale edememesi riskini ortaya çıkarıyor.

ENDÜSTRİYEL YANGINLARIN TEKNİK NEDENLERİ
Endüstriyel yangınların nedenlerini şöyle sıralamak mümkündür: Elektrik kaynaklı (statik elektrik, elektriksel kıvılcım, yıldırım vb.), sıcak yüzeyler (eritme potaları, buhar boruları, fırın ve aşırı ısınan motorlar vb.), uygun olmayan koşullarda depolanan parlayıcı ve patlayıcı maddeler, uygun olmayan üretim koşulları ve teknikleri, ateşli yapılan işler (kaynak, taşlama, kesme vb.), tozlu ortamlardan kaynaklı patlamalar ve yangınlar, uygun olmayan akü şarj odaları, tütün ürünleri, iş kazası ve doğal afet sonrası oluşmalar, komşu tesisten çıkan yangın sıçraması, gaz ve sıvı sızıntıları. Belki en büyük sorun da konusunda uzman olduğu düşünülen kişilerin konunun ciddiyetinin farkına varamamış olması veya yeterli teknik altyapılarının olmamasıdır.

Yangın sonrası uzmanlar ve bilirkişiler tarafından olay yerinde çok titiz ve ayrıntılı bir inceleme yapılmalı ve aşağıda belirtilen konulara özen gösterilmelidir:
1. Yapının tehlike sınıfı ile ilgili firma faaliyetinin mevcut proje ve yangın sistemine uygunluğu ve alınan önlemlerin yeterliliği hesaba katılmalı.
2. Mimari, tesisat (makina) ve elektrik projelerinin yönetmelikler ve standartlar kapsamında yapılıp yapılmadığı incelenmeli, hesaplamaların ve tasarım kriterlerinin uygunluğu,
- Mimarlık disiplini açısından; kullanılan yapı malzemelerinin uygunluğu, uygulama teknikleri, güvenlik holleri, kaçış merdivenleri, yangın duvarları, kompartımanlar vb. uygunluğu:
- Makina Mühendisliği disiplini açısından; yangın söndürme sistemleri, su deposu, yangın pompaları, kolektörler, sabit boru tesisatları, vanalar, kolon hatları, anahatlar, yangın dolapları, hidrantlar, branşmanlar, kuru ve sulu sprinkler sistemi ve konumları, hidrolik hesaplar, tehlike sınıfları, yangın yükleri, mimari boyutların tasarıma etkisi, söndürücü cinsi, gazlı söndürme sistemleri, merdiven basınçlandırma, duman tahliye vb. uygunluğu,
- Elektrik Mühendisliği disiplini açısından; uyarı ve algılama sitemlerinin uygunluğu kontrol edilmeli.
3. Ruhsat vermeye yetkili kurumlar tarafından verilen onaylar ve izinler, yapı denetim raporlarının kontrolü, söz konusu onay izin ve raporlarda yönetmeliğe aykırılık var ise sorumlu veya sorumluların tespit edilmesi gerekli. Mekanik ve elektrik yangın sistemlerinin, “İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği” gereği en az yılda bir periyodik kontrollerinin yapılıp yapılmadığı tespit edilmeli ve yapıldı ise yönetmelik ve standartlara uygun yapılıp yapılmadığı kontrol edilmeli.

NELER YAPILMALI?
Her şeyden önce 2012 öncesinde olduğu gibi bina inşaat ruhsatlarının alınması konusunda itfaiye ve meslek odalarının onayları geri getirilmeli. Bu onay işlemlerine inceleme onayları da eklenerek binaya ait bütün riskler pasif ve aktif önlemlerle bina inşaatına başlanmadan test edilmeli. Bu sayede yönetmelik ve standartlar ile gerekli sistemler projeye yansıtılmalı. Özellikle endüstriyel tesislerin kabul komisyonlarında itfaiye ve ilgili meslek odalarından ilgili teknik uzmanlar ile İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSG) uzmanlarının bulundurulması zorunlu hale getirilmeli. Her tür yangın/patlama, kaza ve ölümleri engellemek için “Önce insan, önce insan hayatı, sıfır kaza” ana prensip olmalı.

Kuruluş amacı ülke genelinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili politika ve stratejilerin belirlenmesi için tavsiyelerde bulunmak, çalışmalarında ulusal ve uluslararası gelişmeleri ve ülke koşullarını göz önünde bulundurmak, çalışma hayatının iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevcut şartlarının iyileştirilmesi, güvenlik kültürünün ülke genelinde yaygınlaştırılması amacıyla üyelerin işbirliği içinde çalışmasını esas almak ve tarafların görüş ve düşüncelerinin alınmasını sağlamak olan Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi etkin bir şekilde çalıştırılmalı.

İSG tedbirleri eksiksiz olarak alınmalı ve işyeri denetimleri ile iş güvenliği denetimleri artırılmalı, denetimler şeffaf bir biçimde sendikalar ve meslek odalarıyla paylaşılmalı, işyeri denetimlerinde tespit edilen uygunsuzluklarda “caydırıcı” idari ceza işlemleri mutlaka uygulanmalı.

İşyerlerinde önlem almanın esasen işveren yükümlülüğü olduğu gerçeği bilinmeli, kamu ve adli makamlar buna göre karar almalı.

Bilindiği üzere yangınlar sadece tesisler için değil, çevreleri için de risk oluşturuyor. Bu nedenle belediyelerin imar ve ruhsatlandırma işlemleri disipline edilmeli, sanayi tesisleri ve imalathane türü işletmeler toplu yaşam ve iskân alanlarının dışına çekilmeli, yapı denetimi, imar, çalışma, iş yasaları ve ilgili tüm mevzuat buna göre düzenlenmeli, mahalle araları ve konutlaşmanın olduğu alanlarda sanayi işletme ruhsatları verilmemeli, sanayi kuruluşları mümkün olduğunca OSB’lerde veya fiziksel olarak bağımsız/uygun mekânlarda olmalı. Örnek vermek gerekirse bir tekstil üretim tesisinin hemen yanına madeni yağ üretimi tesisinin kuruluşu veya varlığının riski artıracağı açıktır, bu sebeple bu tür uygulamalara izin verilmemeli.

Yerel yönetimlerce, mekanik tesisat konusunda proje üreten müellif ve uygulayıcı firmaların bünyesinde odamızca yetkilendirilmiş makina mühendisleri olup olmadığı kontrol edilmeli. Projelerin ilgili meslek odalarının mesleki denetimlerinden geçirilmesi ve tesisatların ulusal, uluslararası teknik mevzuatlar kapsamında yapılması sağlanmalı.

Tesislerin uluslararası kabul görmüş standart ve teknik şartnameler çerçevesinde sürekli olarak bakım ve periyodik kontrollerinin yapılarak işler durumda kalması sağlanmalı.

Denetimler ve periyodik kontroller sırasında ruhsat bilgilerinin güncelliğinin kontrolü, otomatik yangın söndürme sistemlerinin devre dışı bırakılıp bırakılmadığı, başka amaçlarla kullanılıp kullanılmadığı, yangın kompartımanların iptal edilip edilmediği, “İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği” gereğince yangın tesisatlarının projesine uyumluluğu, tesisatın kontrolü, duman tahliye sisteminin çalışıp çalışmadığı, yangın pompalarının performans testlerinin yılda en az bir kez yapılması, acil durum tahliye planı, uygun kaçış yolu, merdivenler ve yeterli sayı ve genişlikte kaçış kapıları, yine yüksek katlı binalarda yangın kaçış mahalleri/yangın merdivenleri, kapıları ve merdiven sahanlığı basınçlandırılması ölçümleri yapılarak uygunluğu kontrol edilmeli.

Kamu kurumları denetimlerini sıklaştırmalı ve denetimler sırasında “İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik” ve “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” doğrultusunda firmaların çalışanları yangın eğitimi almalı, yangın senaryosu uygulamaları gerektiğinde itfaiye ile birlikte sıklıkla prova edilmeli, yangın tatbikatları aracılığıyla ilgili kuruluş ve personelinin olası yangınlara hazırlıklı olup olmadıkları denetlenmeli.

Yangın nedenleri ve hasarları üzerine veri ve bilgilerin toplandığı “Yangın Bilgi Bankası” kurulmalı edinilen bilgiler doğrultusunda “Binaların Yangından Korunması Yönetmeliği”nin ve “İSG Yönetmeliği”nin revize edilmesi için TMMOB, Tabipler Birliği, belediyeler, sendikalar, işveren temsilcileri, sigorta şirketleri ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan oluşan ortak bir çalışma grubu kurulmalı.

Binalarda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca uygulamaya konulan “Asansör Yönetmeliği” kapsamında odamız ile belediyeler arasında yapılan protokoller uyarınca yapılan asansör periyodik kontrollerine benzer bir uygulamanın endüstriyel tesisler yangın tesisatı periyodik kontrolleri için de yapılmasına yönelik gerekli düzenlemeler yapılmalı.

Son olarak, bütün itfaiye teşkilatları, meslek odaları ve İş Teftiş Kurulu arasında koordinasyon kurularak kamusal denetimin sağlanmalı ve nihai çözümlere yönelik adımlar atılmalı.


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Global Bitümlü Membran Pazarı Büyümesini Sürdürüyor

Chemical Research'te yayınlanan araştırmaya göre bitümlü membran pazarının 2029 yılında 3 milyar dolara yaklaşması bekleniyor....
22 Ağustos 2024

Su Yalıtımı, Depreme Karşı En Basit, En Ekonomik, En Temel Güvencedir

Güvenli yapılar oluşturmada ve depreme karşı korunmada su yalıtımı-deprem ilişkisi önemlidir. Su yalıtımı her şeyden önce yapısal bütünlüğü sağlamada ...
20 Mayıs 2024

Ülkemizde Deprem Gerçeği ve Güvenli Yapılar

Binalar tasarım aşamasından itibaren, kullanım amacına uygun, can ve mal güvenliğini koruyacak şekilde, bulunduğu iklim ve doğa şartlarında güvenli ve...
11 Mart 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.