
|
Messe München Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Reinhard Pfeiffer: "Dijitalizasyonun Önüne Kimsenin Geçme Şansı Yok"![]()
Yalıtım: BAU Fuarı gibi dünyanın en büyük ve en etkin yapı fuarını düzenleyen Messe München olarak Türkiye ile ilgili projeksiyonunuzu öğrenebilir miyiz? Dr. Reinhard Pfeiffer: Bildiğiniz gibi iki yılda bir Münih’de düzenlenen BAU’ya hem katılımcı hem de ziyaretçi olarak birçok ülkeden profesyonel katılıyor. İstatistiğe göre 2015 organizasyonunda yaklaşık 70 bin uluslararası ziyaretçi yer aldı. Bu da aslında kendi başına bir dünya rekoru. Her dört ziyaretçiden birisi Almanya dışından gelmiş. Ziyaretçi sayısı sıralamasında Avusturya, İsviçre, İtalya ve Polonya gibi komşu ülkeler başı çekiyordu. Bu sıralamada Türkiye’nin 4. sırada yer alması ise bizim için çok önemli bir göstergeydi. 2009 senesinde daha az yabancı ziyaretçimiz vardı. Türkiye’den ziyaretçi sayımız ise 900’dü. 2015 yılında bu sayı dört binin üzerine çıktı. Aynısını katılımcı firmalar açısından da söyleyebiliriz. Türkiye, katılımcılarda da 4. sıraya kadar yükseldi. Katılımcı firmaların dışında ayrıca bir bekleme listesi var. Bu listelerin en uzunlarından biri yine Türkiye’ye ait. Yani talebin ne kadar yoğun olduğunu görüyoruz. Bu aşırı talepten dolayı iki tane salon ilavemiz var. 20 bin m2nin üzerinde alan ilavesi 2019 senesinde bitecek. Bu alan ilavesiyle Türkiye pazarından gelen taleplere bir nebze daha cevap vermeyi ümit ediyoruz. Ayrıca BAU’da oldukça seçiciyiz. Türkiye’den bu kadar firmanın katılması, aslında yapı malzemesinde belirli bir kalitenin de var olduğunu gösteren bir işaret. Her firmayı fuarımıza kabul etmiyoruz; belli kalite standartlarını, belli normları yerine getirebilen firmaları alıyoruz. Messe München olarak BAU Fuarı haricinde başka fuarlarımız da var. Mesela BAUMA’da yüz kadar Türk firması yedek listede yer alıyor. Böyle olması, özellikle bu sektörlerde Türkiye’nin durumunu, konumunu ve gelişmeye açık olduğunu gösteriyor. Münih Fuarcılık olarak dünyanın 3 önemli pazarıyla çok ilgiliyiz ve bu pazarlarda rol almayı düşünüyoruz. Bu pazarların birincisi Çin, ikincisi Hindistan, üçüncüsü de Türkiye. Uzun vadede amacımız, Münih’te işin uzmanı olduğumuz fuarlarla Türkiye’de yapacağımız fuarları bağlantılandırmak. BAU ile ilintili örneğimiz SeSa Build organizasyonu oldu. Bu bizim konseptimize de uygun. Biz her zaman küçük olarak başlarız. Etkinliklerimiz “narin bir bitki gibi” başlar ama biz bu etkinliğin içerik olarak çok üst düzey kaliteli ve sürdürülebilir olmasına dikkat ettiğimiz için bizim açımızdan bu şekilde başlamanın bir sakıncası yok. 2018’in şubat ayında bu fuarın daha büyük, daha çok katılımlı konferans ve fuar olarak yeniden yapılacağı kesin. Yalıtım: Bugün Türk Yapı Sektörü Raporu açıklandı. Bu raporda Türkiye’de inşaat sektörünün büyümesinin yavaşladığını görüyoruz. Dünya çapında da daralma görülüyor. Siz genel olarak hem Avrupa, hem Ortadoğu, hem de Türkiye pazarlarına baktığınızda yapı sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Dr. Reinhard Pfeiffer: Bölgesel farklılıklar olduğu açık... Çin ve Türkiye benzer yapılar gibi görünüyor. Fuarlarımızdan gördüğümüz kadarıyla bu iki ülkede de yapı sektörü genel ülke büyümelerinin gerisinde kalıyor. Fakat diğer ülkelerde böyle değil. Örneğin Almanya’da gayrimenkule olağanüstü ilgi var. Almanya, şu an dünyanın en büyük ve en cazip gayrimenkul pazarı oldu. Bunun farklı sebepleri de olabilir, Euro’nun zaafı veya göçmen krizi ile ilintili olabilir. Özellikle göçmen politikasıyla beraber bir sonraki BAU’da göçmenlerden doğan konut sıkıntısı gündemde olacak. Almanya’nın da 2 milyon göçmeni olduğu zaman, 2 milyon insan nerede konaklayacak? Yani Almanya’da bu trendin tam tersine bir gelişme var, yapı sektörü ortalamanın üzerinde büyüyen bir sektör. Konseptimizi geliştirirken sadece yapı konjonktürüne de bakmıyoruz. Bu zayıflasa bile “Dijitalizasyon”un önüne kimsenin geçme şansı yok. Planlama, uygulama, güvenlik ve akıllı binalar konusunda ciddi bir gelişme olacağı aşikar. Sektör genel olarak küçülse bile bu yanı büyüyecek. Biz zaten birçok konuyu ele aldığımız için bunları da dikkate alıyoruz. Çok daha büyük planda bakıldığında aslında enerji fiyatları o kadar önemli değil. Önem kazanan konu emisyonları düşürmektir. Bunu entegre sistemlerle, kullandığınız akıllı araçla akıllı binayı, akıllı otoparkı birbirine bağlamakla sağlarsınız. Gündemde olan konularımızdan biri budur. Dijitalleşmeyi sadece bina olarak düşünülmemeli, bu binanın topyekün yönetimi ve diğer araçlarla bağlanması olarak düşünülmeli. ![]() MMI Eurasia Genel Müdürü Osman Bayazıt Genç, B2B Medya Genel Müdürü İsmail Ceyhan ve Messe München Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Reinhard Pfeiffer Yalıtım: BAU Fuarı’nın her seferinde yeni bir konseptinin olduğunu görüyoruz. BAU 2017’de hangi konuları gündeme getirmeyi hedefliyorsunuz? Dr. Reinhard Pfeiffer: Dört konumuzun 3’ü az önce bahsettiğim “Dijitalleşme” ile ilgili. Dördüncü konu ise göçmenlerden kaynaklanan konut eksikliği. Üç konudan oluşan dijitalleşmenin başlıklarından ilki akıllı binalar, ikincisi bu binaların akıllı cepheleri, üçüncüsü de bunların birbiriyle bağlanması. Yani ana konu dijitalleşme olacak, diğer bir konu da yaşam alanı sıkıntısına nasıl çözüm bulunabileceği olacak. Yalıtım: Eklemek istedikleriniz var mı? Dr. Reinhard Pfeiffer: SeSa Build isminin zor ve niş olduğunu biz de fark ettik. Bu bizim zaman içerisinde değerlendireceğimiz bir konu. Doğrudan “BAU Türkiye” gibi bir isim kullanmamamızın nedenleri var. Çünkü Almanya BAU’dan sonra böyle bir isimle çıkarsak, bizim bu işi çok üst düzeyde, doğru ve uygun bir alanda yapmamız gerekir. Beklentiler çok yüksekten başlayacağı için bu da bizim genel konseptimize aykırı. Küçük ölçekte, konferans ve yanında bir sergi ile başlayıp, sonrasında ülkeye adaptasyonu yapılmış fuarlarla girmek istiyoruz. İleride bu isim de kullanılabilir, yani bu adım adım olabilecek bir iş. Şu an neredeyse bütün dünyada sıkıntılı bir dönemden geçiliyor. Bu dönemde bazı fuar firmaları kısa vadeli planlar yaptıkları için ülkelerden geri çekiliyor ve fuarlarını iptal ediyorlar. Biz uzun vadeli planlar yapıyoruz, neden böyle hareket ettiğimizin arkasında bu yatıyor. Türkiye pazarını araştırıp girdik. Biz de bu etkinliği belki iptal edebilirdik. Sorunlar bizi engellemedi, iptal etmeyi düşünmedik. Türkiye’ye inandığımız ve daha da iyi olacağı düşündüğümüz için buradayız. Küçük de olsa belli bir düzeyin altına inmeden ve anlamsız tasarruflar yapmadan burada yer almayı düşündük. SeSa Build 2016’nın ardından 2018’e hazırlanmaya başladık bile. İlginizi çekebilir... Yılın Profesyoneli Aysun Ecin: " İş felsefem; güven, ekip ruhu ve sürekli gelişimdir."Çatı ve cephe malzemeleri ödülleri 2025'te yılın profesyoneli ödülünü kazanan Aysun Ecin, kariyer yolculuğunu, Hekim Yapı'nın yenilikçi ürünle... Atalay Özdayı; "2025 Yılında da Çift Haneli Pazar Büyümesi Hedefliyoruz"Yalıtım dergimizin 2025 yılı ilk sayısında röportaj sorularımızı yanıtlayan Baumit Türkiye CEO'su Atalay Özdayı firması hakkında bilgiler verdi. G... Ali Murat Ekin; ''Yapı kimyasalları inşaatların görünmez yüzü, binaların gizli kahramanlarıdır.'2001 yılında yapı kimyasalları üretimine başlayan FİXA bugün İstanbul, Adana ve Ankara'daki 4 fabrikasında su yalıtım malzemeleri, beton katkıları... |
|||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.