BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez: "Her Geçen Gün Süratimizi Artırıyoruz"

BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez:

9 Eylül 2015 | SÖYLEŞİ
138. Sayı (Eylül 2015)

Ülkemizde ilk polimer bazlı örtüleri, XPS ısı yalıtım malzemesini, ilk shingle çatı kaplama malzemelerini üreterek yalıtım sektöründe birçok ilke imza atan BTM bu yıl 40. yılını kutluyor. Bu kırk yıllık süreci Yalıtım okurları için özetleyen BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez, "İstikrarlı, güvenilir, prestijli ve dimdik ayakta duran bir maraton yarışçısı hüviyetinde yolumuza devam ediyoruz. Maraton yavaş başlar, ilerledikçe hızlanır. Durmak yoktur. Biz de bir maraton yarışçısı gibi her geçen gün süratimizi artırıyoruz" diyor.

Yalıtım: BTM’nin kırk yılını, özellikle kilometre taşlarını özetleyebilir misiniz?

Levent Ürkmez: Ürkmez Ailesi olarak ilk mağazacılık serüvenimiz 1970’li yıllarda başlamıştı. Babam, Türkiye’yi terk etmek üzere olan ve yalıtım malzemeleri üreten bir Ermeni vatandaşımızın yönlendirmeleriyle Yeşilyurt’ta bir aparmanın altında küçük bir imalathane kurup amcamla likit ürünler ve ziftli kağıt üretmeye başlamıştı. Asfalt Batman’dan, ziftli kağıtsa İstanbul’dan geliyordu. Üniversite eğitimimi ve askerliği yaptıktan sonra 1973 yılında ben de Levent İzolasyon mağazamızda işe başlamıştım. Kendime hedefler koyuyor ve bu hedefleri ailemle paylaşıyordum. İlk hedefim ise Türkiye’de su yalıtımında satış lideri olmaktı. Daha sonraki aşamada da su yalıtımıyla ilgili Avrupa standartlarında bir yatırım gerçekleştirmeyi hedefliyordum. Bu arada, 1978 yılında, tüm resmi dairelerin ve büyük müteahhitlerin bulunduğu Ankara’da bir mağaza açmaya karar verdik ve bir firmayla ortak olarak Perşembe Pazarı’nda Levent Limited isimli bir mağaza kurduk.

1986 yılı ise bizim açımızdan tam bir dönüm noktası olmuştu... Bayisi olduğumuz Cam Elyaf’ın yönetimiyle gereksiz bir çekişmeyle başlayan, daha sonra tatlıya bağlanan bir olay sonunda BTM’yi Cam Elyaf’tan satın aldık. Akabinde de Çayırova’da bulunan fabrikayı memleketimiz İzmir Kemalpaşa’ya taşıdık. İzmir yaşanılası bir liman şehriydi. O tarihte, Avrupa’dan Türkiye’ye polimer örtülerin ithal edilmesine ve kullanılmasına rağmen BTM sadece okside bitümlü örtüler üretiyordu. Hemen bu konuyla ilgili bir çalışmaya giriştik. 1987 yılında bir ekibimiz Avrupa’ya gidip, fabrikaları gezdi, teknolojik bilgileri elde ettiler ve bunun sonucunda da 1989 yılında Türkiye’de ilk polimer bazlı örtüleri üretmeye başladık. Bu üretimimiz ithalatı ve dolayısıyla döviz çıkışını önledi. İki üç sene içinde ihracata da başladık. O dönemde bayilik ve pazarlama teşkilatımızı da genişletiyorduk. Türkiye’nin yedi bölgesinde temsilciliklerimiz vardı ve tüm Türkiye’ye hitap eder vaziyete geliyorduk. Diğer taraftan da Cam Elyaf zamanında likit mamül üretmeyen BTM’de bitümlü ürünlerin tamamlayıcısı olan likit ürünler de üretmeye başlamıştık. Sadece Türkiye değil, Avrupa’da da söz sahibi olmak istiyorduk. Bu yatırımlar işin sadece başlangıcıydı.

Sonrasında Avrupa ve dünyadaki gelişmeleri mercek altına alarak yatırıma dönüştürme çabalarına girdik. Bu süreçte karşımıza XPS malzemeler çıktı. Türkiye’de o zamanlar sadece Dow firması kendi ürünlerinin pazarlamasını yapıyordu ve biz de Levent İzolasyon olarak onların bayisiydik. Kendilerine, söz konusu ürünleri kurulacak ortak bir tesisle Türkiye’de üretmeyi ya da tüm Türkiye temsilciliğini vermelerini teklif ettik. Fakat cevapları, sadece Ege Bölgesi temsilciliğini verebilecekleri yönünde olmuştu. Bu cevabın ardından İtalya’ya giderek, İtalyan bir firmadan makine ve teçhizatı satın aldık ve dokuz ay sonra, 1994 yılının nisan ayında üretime başladık. Üretim öncesi bayilerimiz de dahil olmak üzere kimseyi bilgilendirmemiştik. Sadece, bir altyapı oluşturmak amacıyla İtalya’dan aldığımız ürünleri hiç kar etmeden Türkiye’de piyasaya sürüyorduk. BTM’nin üretimi Türkiye’de yaparak piyasaya girmesi XPS fiyatlarını birden düşürmüştü. Polpan, Türkiye’de üretilen ilk XPS ürünlerdi. O günlerde fabrikada yaptığımız bayi toplantımızda bayilerimiz hem XPS hem de polimerli örtü üretim tesisimizi ilk defa görmüşlerdi.

1997 yılı başında ise Amerika ve Kanada’da çok yaygın olarak kullanılan shingle çatı kaplama malzemelerinin üretimine başladık. Türkiye’de ağırlıklı olarak kiremit kullanma alışkanlığı olmasına rağmen bu ürünlerin de talep göreceğini umuyorduk. 1995 yılında Chicago’da Amerikan bir makine üreticisi firmayla görüştük. Bu yeni bitümlü çatı malzemesini, XPS gibi, bitümlü örtü gibi Türkiye’de ilk üreten firma yine biz olduk. Bu arada Bitüself denilen self adhesive malzememizi de makinelerimizdeki ilave yatırımlarla 1999 yılında üretmeye başlamıştık. 2003’lere gelirken XPS makinemiz yetersiz kaldı ve ikinci XPS makinesini aldık. Toplam kapasitemiz 210 bin metreküp civarında olmuştu.

Sürekli olarak ilkleri Türkiye’ye kazandırma gayreti içindeydik. Daha sonra 2004 ve 2005’te epey uğraşarak, dünyada dört fabrikada üretilen Corrubit tesisini kurduk. Tesisi Dresden’den satın almıştık. Hem kağıt üretmek hem de daldırma tesislerini kurmak bizi çok uğraştırmıştı. O yıllarda yurtdışı temaslarımız da sürüyor, ihracatımız artıyordu. Bir taraftan Corrubit ile uğraşırken, Kazakistan Çimkent’te de altı Türk, altı Kazak işadamını organize ederek bir yapı market kurmuştuk. Kazakistan’da ileride bir yatırım yapmayı planladığımızdan, o bölgeyi tanımak ve iş yapış şekillerini öğrenmek istiyorduk. Bütün Türki cumhuriyetlere ve Rusya’ya Kazakistan’dan hitap etmeyi amaçlıyorduk. 2007 yılının başında ise Kazakistan Alma Ata’da XPS yatırımızı gerçekleştirdik. İlk satışımızı ise Sibirya’ya yapmıştık. Batıdan teknoloji alıyor, Doğu’ya transfer ediyorduk.

2008 ve 2009 yıllarında artık bitümlü örtülerin miadının dolmaya başladığını, Türkiye ve dünyada yeni gelişen EPDM gibi plastik örtülerin yaygınlaşacağını görerek, işi öğrenmek amacıyla Ankara’da bu üretimi yapan bir tesisi satın aldık ve modernize ettik.  Fakat zamanla mevcut kapasite yetmemeye başladı. 80 milyon dolarlık yatırım kararımız kapsamında 12 milyon dolarlık bir yatırımla önümüzdeki günlerde Kemalpaşa’daki tesislerimizde PVC ve TPO membran üreten yeni bir tesisi devreye alacağız. Bu mamüller iç pazar dışında ihracat anlamında da çok güçlü olan mamüller. Bu kapsamda hem sözkonusu ürünleri hem de Corrubit’e yönelik ihracat kadromuzu geliştiriyoruz. Orta Asya’dan Brezilya’ya kadar ihracat yapıyoruz. Ayrıca 30 milyon dolarlık bir yatırımla emprenye edilmiş polyester keçe de üretmeye başladık. Grubumuzun toplam ihracat miktarı otuz milyon dolar civarında. Bunun 15 milyon dolarını BTM, 15 milyon dolarını da Levent Kağıt gerçekleştiriyor.
Kırk kişiyle başladık, şu anda BTM’de 230 kişiyiz. Grup olarak ise 650 kişiyiz. Yılsonunda da 800 kişi oluyoruz. Yatırımlarımızın bir kısmı bitti, bir kısmı da bitmek üzere. Hatta geçen hafta Kazaksitan’da XPS fabrikamızda bitümlü örtü de üretmeye başladık. Bunun yanı sıra sinüslü bitümlü çatı kaplama malzemesi Corrubit’i orada da üretir vaziyete geleceğiz. Diğer bir hedefimiz ise su yalıtımı ürün portföyümüzü genişletmekti. Türkiye’de üretilmeyen hibrit tarzı mamülleri geçen sene 5 milyon dolarlık bir yatırımla piyasaya sunmuştuk. Önümüzdeki günlerde bu çeşitliliği daha da geliştireceğiz.

Bu yıl 40. yılımızın anısına su yalıtımı hakkında bütün teknik verileri, detayları ve uygulama biçimlerini içeren yeni bir Su Yalıtım Kitabı çıkarıyoruz. 30 yıl kadar önce de buna benzer çalışmalar yapıldı. Örneğin yalıtım konusunda Cam Elyaf A.Ş. tarafından düzenlenen 3 sempozyum kitaplaştırıldı. Bu kitaplar çok ilgi gören ve sektöre ışık tutan bilgi kaynakları oldular. Daha sonra Paşabahçe Limited tarafından yayınlanan yalıtım detaylarının bulunduğu detay kitabı da yapı sektörü profesyonelleri tarafından yüksek ilgiyle karşılanan bir çözüm kılavuzu olmuştu. Detay kitabı tarafımızdan yeni ürünlere göre düzenlenip birkaç baskı daha yapılarak yayınlanmıştı. Şimdi çıkaracağımız Su Yalıtım Kitabı’nda ise değişen sistemler de kitaba dahil edildi, ve her mimarın ve mühendisin kütüphanesinde bulunması gereken ansiklopedi kıvamında bir kitap oldu. Kırk yıllık süreçte jenerik markalar yarattık. Ürünler bizim koyduğumuz kod numaraları ile anılır hale geldi.


Soldan sağa: Safa Ürkmez, Bülent Ürkmez, Murat Oran, Orkun Ürkmez, Fırat Oran, Mustafa Oran, Levent Ürkmez, Metin Oran

Yalıtım: Geçtiğimiz yıllarda BTM’nin mineral yün pazarına gireceğine dair bilgiler edinmiştik... Böyle bir yatırım planınız var mı?

Levent Ürkmez: 2008 yılında taşyünü üretmeyi planlıyorduk. Fakat birçok firmanın daha yatırım yapacağı bilgisini aldıktan sonra vazgeçmiştik. Taşyününde şu anda 320 bin ton civarında kapasite olmasına rağmen satış rakamları 120 bin ton civarında. Bu rakamlar da iyi ki böyle bir yatırıma girmediğimizi kanıtlıyor. Biz de girseydik pazar çok daha rekabetçi bir hale gelecekti. Biz mümkün olduğu kadar rekabete girmemek ve kaliteli mal üreterek dik duruşumuzu sürdürmek istiyoruz. Yoksa şu anda kapasitemizle, mali gücümüzle, itibarımızla rahatlıkla pazarı rekabetçi bir ortam içinde allak bullak edebiliriz. Ama aşırı zorlanmadığımız takdirde böyle bir politika gütmeyeceğimizi söyleyebilirim.

Yalıtım: Tüm bu ilkleri gerçekleştirirken ana prensipleriniz ne oluyor?

Levent Ürkmez: Bir defa öncelikle yenilikleri takip ediyoruz. İstikrarlı, güvenilir, prestijli, dimdik ayakta duran bir maraton yarışçısı hüviyetinde yolumuza devam ediyoruz. Maraton yavaş başlar, ilerledikçe hızlanır. Durmak yoktur. Biz de maraton yarışçısı gibi her geçen gün süratimizi artırıyoruz. Tek bir fabrika ve kurum gibi gözüküyoruz ama tesislerimizde altı değişik fabrikanın üretmiş olduğu ürünler üretiyoruz. Her yatırım bize ayrı bir heyecan vermiştir. İlk üretimin hazırlıkları, makinelerin monte edilmesini yani yatırım sürecini bir kadının doğum sancılarına benzetiriz. Orada elinize nur topu gibi bir çocuğun geldiğini görürsünüz. Dolayısıyla her yaptığımız yatırımda bir sevinç ve heyecan içerisindeyizdir. Herhalde bu heyecanımız da hiç bitmeyecek. Mümkün olduğu kadar teknolojiyi takip edip, en teknolojik yatırımları yapıp, bir sanayicinin kazanabileceği parayı kazanma çabası içindeyiz.
Ayrıca şu anda Türkiye’de kavgalı olduğumuz tek bir firma yoktur. Beşeri ilişkilerimiz çok iyidir. Bu da içimizden gelen bir duygu. Yani bu iyi ilişkileri, işin gereği diye, rol olarak kuruyor değiliz. Kavga yerine uzlaşma ve barış taraftarıyız. Bunların yanı sıra ortağım Mustafa Oran Bey’in ve benim çocuklarımız da ikinci jenerasyon olarak şirkette aktif görev almaya başladılar. Bu sayede teknolojiyi de çok yakından takip eder bir konuma geliyoruz. Onların da bizim ufkumuzu açarak daha başka yatırımlara yönlendireceklerini düşünüyorum.

Yalıtım: BTM için bir sonraki faz ne olabilir? Sizden sonraki nesle nasıl bir BTM bırakmak istersiniz? Neyi başarmış, neyi bitirmiş, neyi yapmış?

Levent Ürkmez: BTM Grubu olarak 177 bin metrekare açık, 57 bin metrekare de kapalı alanda üretim yapıyoruz. 2015 yılı hedefimiz grup olarak 300 milyon TL. 33 milyon dolarlık da bir ihracat hedefliyoruz. 650 kişilik toplam grup kadromuzu da yılsonunda 800’e çıkarmayı hedefliyoruz. 2016 ile ilgili 360 milyon TL’lik bir ciro, 40 milyon dolarlık da ihracat hedefliyoruz.
Kısaca, şu ana kadar hayalimdeki BTM’yi gerçekleştirmiş vaziyetteyim. Türkiye’nin yanı sıra Avrupa ve dünyanın birçok ülkesinde saygınlığı olan, tanınır bir firma kimliğindeyiz... İlk hedefimiz Türki cumhuriyetlerdeki yatırımlarımızı büyütmek. Bu son yatırımlarla beraber yaklaşık 30 milyon dolar civarında bir yatırım yaptık. Bölgede bundan sonraki aşamalarda da yine bir PVC yatırımı veya buna benzer yine kendi konumuzda uzmanı olduğumuz diğer başka yatırımlar yapabiliriz. Çünkü Türki cumhuriyetlerin hepsi süratle kalkınıyorlar. Kazakistan da bunların arasında parlayan bir yıldız. Biz de bu nedenle Kazakistan’ı bir üs olarak seçtik. Orada da büyümek niyetindeyiz. İki yıl içerisinde 20 milyon dolar civarında bir yatırım daha yapacağız. Toplam üretim kapasitemiz o bölgede 125 milyon dolara çıkacak. Şu andaki ilk hedefimiz bu.
Bunun yanı sıra dünyadaki gelişmeleri takip edip ileriki günlerde hangisini Türkiye’ye uyarlayabileceğimize karar vereceğiz. Eskiden beş-on yıllık planlar yapılırdı. Şimdi bu dönemler geçti. “Beş yıl sonra ne yapacaksınız” diye sorduğunuzda ancak “Allah bilir” diyebilirim. Süratle teknolojiye ve zamana ayak uydurarak günün koşullarına göre yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Beş, on yıllık hedefleri geride bıraktık. Anı yaşıyoruz ve o anda karar veriyoruz.



Yalıtım: İzmir’de yalıtım ürünleri üretmek ve pazarlamanın avantajları neler?

Levent Ürkmez: Yer tespiti yaparken İstanbul’un sanayi açısından belli bir doygunluğa ulaştığını ve işlerin yavaş yavaş İzmir’e, Bursa’ya doğru kayacağını, İzmir’in de yıllar için parlayan bir yıldız olacağını tahmin ediyorduk. İzmir, İstanbul’a göre her açıdan avantajlı bir şehir. Dolayısıyla İstanbul’daki rakiplerimize, espriyle karışık, “Sizleri uzaktan sevmek, aşkların en güzeli” diyoruz. Onları uzaktan izliyorum. Burada da kendi yağımızla kavruluyoruz. Memnunuz ve mutluyuz.

Yalıtım: Yalıtım sektöründe yeni yatırımcılara neler öneriyorsunuz?

Levent Ürkmez: Levent İzolasyonu kurduğumuz zamanlarda insanlar “izolasyon”un ne anlama geldiğini bile bilmiyorlardı. Levent Tecrit’i kurduğumuzda da tecridin anlamını pek kimse bilmiyordu. Doğru dürüst rakip yoktu. Şimdi ise müteşebbis çok. Çünkü kırk yıllık bir süreç geçti, bir nesil gitti, yeni bir nesil geldi. Artı dünyadaki iletişim ağının genişlemesiyle birlikte insanlar her an her şeye ulaşabiliyorlar. Eskiden her şey kapalı kutuydu. Bir yatırım yaptığımızda, rakiplerimizin Avrupa’daki işbirliği yaptığımız firmayı bulmaları için göbekleri çatlardı. Ama şimdi bir düğmeye basılıyor, her şey ortaya çıkıyor. Ayrıca geçmişte, sermaye birikimi kimsede yoktu. Biz hep yokluktan geldik. Şu anda öyle değil. Birçok kişinin iyi veya kötü bir sermaye birikimi var. Ya da hiç olmadı banka kredisi çok kolay alınabiliyor. O zamanlar bankaların verdiği imkanlar da çok kısıtlıydı.
Türkiye’de yatırımcılık çok bilinçsiz şekilde yapılıyor maalesef. İnsanlar doğru dürüst bir fizibilite yapmadan, pazardaki arz nedir, talep nedir, bakmadan gözü kapalı yatırıma giriyor. Bunun en büyük örneği de yapı kimyasalları ve bitümlü örtü sektörlerinde yaşanıyor. Bitümlü örtülerde şu anda yaklaşık 55 firma var, takip bile edemiyoruz. Hepsi de yüzde 20 kapasiteyle çalışıyorlar. Dolasıyla istediklerini de elde edemiyorlar. Bu tarz yatırımcılar bence, madem yatırım imkanları var, ciddi bir şekilde araştırma yapmalılar, Ekonomi Bakanlığı’nın ilgili birimleriyle görüşmeliler. Bu ülke bu kadar zengin mi ki göz göre göre birçok atıl yatırım yapılıyor. Paralar toprağa gömülüyor. Ülkemizin zaten kaynakları kıt. İmkanları başka yatırımlarda kullanıp, verimli kullansalar daha iyi olmaz mı? İstihdam yaratsalar, katma değer yaratsalar, hem ülke ekonomisi kalkınır, hem devlet vergiler vasıtasıyla yarar sağlar.
Dünya kuruldu kurulalı ve bundan sonraki zamanlarda da yaratıcı gücü kullandığımız sürece imkanlar bitmeyecek. Yani ümitsiz olunmaması gerekiyor. Sürekli yaratıcı olmak çok önemli. Müteşebbis her zaman olur. Ama otuz yıl önce üretilen bir mamülün peşinde koşulup hala onu üretme kolaycılığına kaçılmamalı.

Yalıtım: Su Yalıtımı Yönetmeliği de çıkmıyor bir türlü... Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Levent Ürkmez: Su yalıtım yönetmeliği bir kangren... BTM olarak daha İZODER bile kurulmamışken su yalıtımıyla ilgili bir mevzuatın gerekliliği konusunda çalışmalar yapıyorduk. Fakat maalesef resmi mercilere bu gerekliliği uzun yıllar anlatamadık.
Sonrasında ise İZODER’in de katkılarıyla Isı Yalıtım Yönetmeliği gibi büyük mesafeler kaydedildi. Su Yalıtım Yönetmeliği’nde de bildiğim kadarıyla son aşamaya gelindi fakat seçimler, siyasi belirsizlikler nedeniyle buzdolabında bekletildiğini zannediyorum.

 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Yılın Profesyoneli Aysun Ecin: " İş felsefem; güven, ekip ruhu ve sürekli gelişimdir."

Çatı ve cephe malzemeleri ödülleri 2025'te yılın profesyoneli ödülünü kazanan Aysun Ecin, kariyer yolculuğunu, Hekim Yapı'nın yenilikçi ürünle...
18 Mart 2025

Atalay Özdayı; "2025 Yılında da Çift Haneli Pazar Büyümesi Hedefliyoruz"

Yalıtım dergimizin 2025 yılı ilk sayısında röportaj sorularımızı yanıtlayan Baumit Türkiye CEO'su Atalay Özdayı firması hakkında bilgiler verdi. G...
28 Ocak 2025

Ali Murat Ekin; ''Yapı kimyasalları inşaatların görünmez yüzü, binaların gizli kahramanlarıdır.'

2001 yılında yapı kimyasalları üretimine başlayan FİXA bugün İstanbul, Adana ve Ankara'daki 4 fabrikasında su yalıtım malzemeleri, beton katkıları...
21 Kasım 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.