12 Mayıs 2014 | SÖYLEŞİ 122. Sayı (Mayıs 2014)

Geçtiğimiz günlerde 25. kuruluş yıldönümünü kutlayan İnterfiks Yapı Kimyasalları'nın İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Bilmaç'tan hem firma hem de sektör hakkında bilgiler aldık... Sektörün yakından tanıdığı ve geçtiğimiz dönemlerde İMSAD Başkanlığı da yapan Bilmaç, "Ekonomik büyüklüğü yaklaşık 2 milyar $'a ulaşan yalıtım sektörü, içerisinde yer aldığı inşaat sektöründen 2013 yılında daha iyi bir büyüme performansı gösterdi. Bu büyümeye oranla su yalıtımında ise beklenilen gelişimler sağlanamadı. Su yalıtımında gerçekleşen uygulamanın 140 milyon metrekarede kaldığını, aslında yapılması gerekenin ise bunun en az iki, hatta üç katı olduğunu söylemek mümkün" diyor...
Nisan ayında 25. kuruluş yıldönümünü kutlayan İnterfiks Yapı Kimyasalları, bugüne kadar önemli işlere imza atmış olmasına rağmen çok “göz önünde” olmayı sevmeyen bir firma kimliğine sahipti... Türkiye başta olmak üzere 22 ülkede, teknik ve uzman kadrosuyla birlikte önemli projelerde, yüze yakın ürünüyle sektöre hizmet sunan İnterfiks, kuruluşu itibariyle Türkiye’ye ilk defa endüstriyel zemin sistemlerini getirerek bir ilke imza atmış, zemin sistemlerinde yaptığı Ar-Ge çalışmaları doğrultusunda 1995 yılında Durafix Superex ve Fixbeton gibi halen muadili bulunmayan iki önemli ürünü de piyasaya sürmüştü. İnterfiks, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonrasında, 1996 yılında dünyada bir ilki gerçekleştirerek kimyasal su yalıtımı konusunda HYFIX Serpme Sistemini HYFIX Grubu ailesine katmıştı. Tüm bu detaylar ve sektörle ilgili görüşlerini aldığımız İnterfiks Yapı Kimyasalları İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Bilmaç, “Bugüne kadar ismimizi ön planda tutmaya değil, hep işimizi yapmaya odaklandık” diyor. 


İnterfiks’in yüzde yüz yerli sermayeyle 1989 yılında kurulmuş bir firma olduğunu hatırlatan Bilmaç, 25 yıldır zemin ve su yalıtım sistemleri, fonksiyonel harçlar, beton kür ve koruyucular gibi altmışa yakın ürünle inşaat sektörüne hizmet verdiklerini, kuruluşları itibariyle Türkiye’ye ilk defa endüstriyel zemin sistemlerini getirerek bir ilke imza attıklarını söylüyor ve şu bilgileri veriyor: “İnterfiks, zemin sistemlerinde yaptığı Ar-Ge çalışmaları doğrultusunda 1995 yılında Durafix Superex ve Fixbeton gibi halen muadili bulunmayan iki önemli ürünü piyasaya sürmüştü. İnterfiks, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonrasında, 1996 yılında dünyada bir ilki gerçekleştirerek kimyasal su yalıtımı konusunda HYFIX Serpme Sistemini HYFIX Grubu ailesine katmıştı. Temelaltı su yalıtımını kolay ve ekonomik hale getiren, yüzde 100 garantili olan bu sistem, referanslarımızdan da görebileceğiniz gibi yurtiçinde ve yurtdışında birçok büyük projede başarıyla kullanılıyor. Müşteri odaklı, ileri teknolojik ürünleri Türkiye başta olmak üzere 22 ülkede teknik ve uzman kadromuzla önemli projelerde, lider inşaat firmalarıyla çözüm ortağı olarak çalışıyoruz. 1997 yılında sektörde ilk ISO 9001 belgesini alarak diğer firmalara da öncülük eden İnterfiks, daha sonraki senelerde CE, GOST ve REACH belgelerini de alarak ürünlerinin kalitesini yeniden tescil eden bir firma...”  


“Ankara’daki Armada AVM ile ünlü mimar Norman Foster imzalı, dünyanın en büyük çadırı olma özelliğine sahip Kazakistan’daki Han Çadırı gibi bugüne kadar çok ciddi projelerde yer aldık. Han Çadırı, 60 bin metrekarelik temel alanında ve direk halatlarının bağlandığı 40 bin metrekarelik perde alanında zorlu hava şartlarında uygulanan HYFIX Kimyasal Su Yalıtım Sistemleri, eksiz olma özelliği, yırtılmazlığı ve su geçirimsizlik değerleri ile korozyona karşı da en etkin ve en garantili çözümlerden birisi. Norman Foster gibi dünyaca ünlü bir mimar bir proje hazırlıyor, o projenin teknik spektlerine Türkiye’den HYFIX giriyor ve o dev binanın bütün betonarme sistemini yalıtıyorsunuz. Bu, insanda güzel bir duygu uyandırıyor. Projenin yalıtımla ilgili aşamalarının çekildiği video görüntülerini, fotoğrafları incelediğimde temel altı kazıklar arasındaki boşluklarda suların buz tuttuğunu, sarkıtların dikitlerin oluştuğunu gördüm. Eksi 30 derece havada, bu buzlar ısıtıcılarla eritilerek çözülüyor ve pompalarla su uzaklaştırılıp HYFİX uygulaması yapılıyor. Yeni ve gurur duyduğumuz projelerden birisi de Beşiktaş’ın yeni stadyumu. Stadyumun bütün su yalıtımı, temel ve perde yalıtımlarını yapıyoruz. ‘Terzi işi’ bir çalışma yürütüyoruz. İnterfiks için güzel bir anıt iş olacak.” 


Kimyasal su yalıtımı Türkiye’de pek bilinmiyor
“Portföyümüze yeni ürünler katarak ve böylece ciromuzu da artırarak önümüzdeki beş yıl içinde su yalıtımında, yani kimyasal su yalıtımında lider firma olmayı hedefliyoruz. Şahsen kimyasal su yalıtımının Türkiye’de yeteri kadar tanınmadığına ya da yanlış tanındığına inanıyorum. Kimyasal su yalıtımı Türkiye’de ihmal edilen bir konu. Özellikle Kanada, ABD, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde yaygın olarak tercih ediliyor. Zamanla Türkiye’de de hak ettiği pazar değerine ulaşacağına inanıyoruz. Ülkemizde ağırlıklı olarak petrol bazlı ürünlerle yalıtım yapılıyor. Biz su yalıtımında doğru, tercih edilen, kaliteli, ekonomik, zamandan tasarruf sağlayan bir malzeme sunuyoruz. Kimyasal su yalıtımının birçok avantajı var. Öncelikle, daha beton dökülürken su yalıtımı da yapıldığından zamandan büyük bir tasarruf sağlanıyor. Yüzde elliye varan bu zaman kazanımı inşaatın da daha çabuk ilerlemesini sağlıyor. Betona emprenye edildiğinden su yalıtımının ömrü de betonla eşdeğer oluyor. Petrol bazlı ürünlerde ise bu süre çok kısa...” 
“İnterfiks ayrıca zemin ve yüzey sertleştirici sistemlerini Türkiye’ye ilk getiren firma. Denizli’de bir tekstil fabrikasında 1989 yılında yüzey sertleştiricisi uygulanarak hazırlanmış fabrika zeminleri var. Hala sapasağlam duruyor. Bugünlerde zemin sistemleri portföyümüzü de canlandırmaya çalışıyoruz. Epoksi sistemler de ürün portföyümüze yeni ürünler olarak girmeye başladı...”


Satışlarımız yüzde 300 arttı
“Satış teşkilatımızı büyütüyoruz ve Türkiye’nin her yerinde bölge müdürlükleri kurarak ekipler oluşturuyoruz. Dört bölge müdürlüğümüz var. Bir yıl önceye kıyasla satıştaki personel sayımız yüzde 250 oranında arttı. Aynı zamanda yeni bir Ar-Ge programı da başlattık, üretim ekibimizi ve ihracat departmanımızı güçlendiriyoruz. Bu sene, ilk üç aylık satışlarımız bir önceki yıla göre yüzde 300 oranında büyüdü. Yüzde 250 büyüyeceğimizi öngörmüştük, büyük bir iddiaydı ama onu da geçtik. Bu sadece yeni ürünlerin gelmesiyle değil, pazara daha çok odaklanmamızla da ilgili. Proje takibini çok daha profesyonelce yapmaya başladık. Tanıtım  faaliyetlerimiz tüm hızıyla sürüyor. Bütün basılı malzemelerimizi gözden geçiriyor ve yeniden tasarlıyoruz. Ürün portföyümüze de yeni ürünler kattık. Bu yıl bizim yapılanma yılımız. Yani önümüzdeki yıl bu çalışmalarımızın meyvelerini toplayacağımıza inanıyoruz..” 





Su yalıtımında beklenen gelişim sağlanamıyor
“Tüm alt ve üst yapılarda yapının ekonomik ömrünün uzatılması, tasarruf sağlanması ve yaşam konforunun artırılması amacına yönelik olarak özellikle ısı, su, ses ve yangın yalıtımı uygulamaları inşaat sektörünün gelişmesine ve büyümesine paralel olarak gelişiyor... Ancak daha katedilmesi gereken epey yolumuzun olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de hala konut ihtiyacının bulunması, yükselen hayat standartlarına bağlı olarak kaliteli yapılara duyulan ihtiyaç ve mevcut yapı stoklarında güçlendirme ihtiyacı yalıtım sektörünün potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu da kanıtlıyor. Bir bütün olarak değerlendirdiğimizde ekonomik büyüklüğü yaklaşık 2 milyar $’a ulaşan yalıtım sektörünün 2013 yılında, içerisinde yer aldığı inşaat sektöründen daha iyi bir büyüme performansı göstermiş olduğunu söyleyebiliriz. Bu büyümeye oranla su yalıtımında ise beklenilen gelişimleri sağlayamadığımızı görebiliyoruz. Su yalıtımında gerçekleşen uygulamanın 140 milyon metrekarede kaldığını, aslında yapılması gerekenin ise bunun en az iki hatta üç katı olduğunu söylemek mümkün. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ısı yalıtımından sonra, 2013 yılı son çeyreğinde devreye aldığı ve öncelikle kamu binalarından başlamak kaydıyla su yalıtımını da zorunlu hale getirme kararının, sektöre büyük bir canlılık getireceğine inanıyoruz. Yapıların ömrünü uzatan su yalıtımına ilişkin gerekli olan tüm tedbirlerin, inşaatın ilk aşamasından itibaren ele alınacak olması ülkemizde yaşam kalitesinin doğru orantı ile artacak olmasının da müjdecisidir ve sektör için önemli bir gelişmedir...”


Kurumsal firmalar da sıkıntılar yaşıyor
“Tüm bu olumlu gelişmelerin yanı sıra Ar-Ge’ye, kaliteye ve uluslararası gelişime önem veren, her yıl sermayesinin büyük bir bölümünü markalaşmaya ayıran kurumsal firmaların yaşadıkları sıkıntılar da yok değil. En büyük problem merdiven altı üreticiler. Standartlara uygun olmayan bu ürünlerin maliyet açısından piyasada bilinçsizce tercih ediliyor olması, gerek yapı ömrünün kısa ve kalitesiz oluşuna olumsuz katkısı, gerekse nihai kullanıcı ve sektörümüz adına gerçekten üzüntü verici bir durum. Yalıtımla ilgili bir başka büyük sorun ise, günümüzde dahi nihai tüketicinin konu ile ilgili doğru bilgilere sahip olmamasıdır. Deprem kuşağı üzerinde bulunan ülkemizde su yalıtımı konusu çok daha fazla önem arz ediyor. Su yalıtımı yapılmamış binalarda korozyon nedeniyle demirlerin kesit kaybına uğraması kaçınılmazdır. Ülkemizde yalıtım bilincinin artırılması ve  tüketicinin bilinçlenmesi için sektörün önde gelen firmalar olarak bizlere ve STK’lara büyük görevler düşüyor.”


Orman projemizi hayata geçiriyoruz
“Firma olarak farklı bakış açılarına da sahibiz... Doğadaki tüm canlılara duyduğumuz sevginin, saygının ve yaşadığımız topluma karşı sorumluluklarımızın bilinciyle, ürünlerimizi geliştirme süreci itibariyle, ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için çalışıyoruz. Ve bu çalışmalarımız günden güne artacak. Ekonomik kalkınmanın, doğal varlıkları ve çevreyi tahrip etmeden gerçekleşmesi gerekliliğini, yönetim anlayışımızın temel ve değişmez unsurlarından biri olarak kabul ediyoruz. Ormanların toprak erozyonunu azaltıcı, hatta tamamen engelleyici etkilerini önemsiyor ve Tema Vakfı öncülüğünde Manisa’nın Salihli Köyü’nde, tarafımızdan tedarik edilen her ton malzeme karşılığında müşterilerimiz adına fidan bağışında bulunarak orman projemizi hayata geçiriyoruz. Ayrıca, kurucumuz Gül Yaman’ın liderliğinde tüm firma çalışanlarımızın da katkısıyla, sokaklarda yaşam savaşı veren birçok patili dostumuzun bakımını gerçekleştiriyor, yaşam haklarına duyduğumuz saygı ile onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz...”

 

---

R E K L A M