3 AÄŸustos 2012 | SÖYLEŞİ 101. Sayı (AÄŸustos 2102)

Zemin kaplaması, teras yalıtımı ve onarım-güçlendirme konularında uzmanlaÅŸan Detay Yapı, BeÅŸiktaÅŸ’ta yapımı süren Shangri-La Otel’de su deposu, ıslak hacimler, teraslar, balkonlar ve havuz yalıtımı uygulamalarını yapıyor…
Detay Yapı, 1996 yılında İnşaat mühendisleri Murat Erberdi ve Beran Beran ortaklığıyla kurulmuş bir firma. Kurulduğu tarihten bu yana BASF firmasının uygulayıcı bayiliğini yürüten Detay Yapı, zemin kaplaması, teras yalıtımı ve onarım-güçlendirme konularında uzmanlaşmış. Aynı zamanda Convergent Group S.A., Blastrac ve Korodur gibi firmaların da temsilciliğini yapan Detay Yapı, sanayi tesisleri başta olmak üzere yapı sektöründe inşaat kimyasalları konusunda uzman teknik ve mühendis kadrosuyla danışmanlık hizmeti de veriyor. Firma, sürekli çalışan ortalama 9 şantiyesinde toplam 140 çalışanıyla faaliyet gösteriyor.

Detay Yapı, İstanbul Beşiktaş’ta yapımı süren Shangri-La Otel’de de çeşitli yalıtım uygulamaları yapıyor.Hong Kong’lu Shangri La firmasının işletmeci olduğu ve mülkiyeti Tanrıverdi Holding’e ait Shangri La Oteli’nin müteahhitliğini Ege Yapı Group yürütüyor. Otelin mimari projesi Turgut Toydemir (Piramit Mimarlık)’e ait. Eski Beşiktaş Astro Tütün Deposu’nun restorasyon projesi niteliğinde olan otelin yapımı 2008 yılında başlamıştı. Su basıncının normal hafriyat yöntemine izin vermediği için Top Down yöntemiyle yeraltına yukarıdan aşağı doğru inilerek 25 metre yüksekliğinde 6 bodrum katı inşa edildi. Kazıklar için de özel betonlar kullanılarak diyafram kazık sistemi uygulandı. Eski Tütün Deposu yıkıldı ve yerine cephe ve çatı yükseklikleri değiştirilmeden yeni bir yapı inşa edildi. Dünya lüks otel sıralamasında ilk 10 arasına girmesi hedeflenen 7 yıldızlı otelde 188 oda bulunacak.
Detay Yapı Ortağı Murat Erberdi, Shangri-La Otel’de yapılan yalıtım uygulamalarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.

Yalıtım: Detay Yapı, Shangri-La Otel’de ne gibi çalışmalar yaptı?

Murat Erberdi: Yaptığımız işlerde teras yalıtımından özellikle bahsediyoruz. Çünkü bu uygulamalar Türkiye’de doğru yapılmıyor. Biz hatalı uygulamalara müsaade etmeyen iki komponentli püskürtme poliüretan sistemlerle çalışıyoruz. Bu sistem özellikle teraslarda uygulanıyor. Sistemle ilgili kamyon üstünde veya şantiyeye indirilerek çalışan 5 tane bilgisayar donanımlı makinemiz var. Shangri-La Otel’de görülen büyük lüks odaların teraslarında, balo salonu üzerinde ve mutfakların yalıtımında da bu sistemleri kullandık.

Shangri-La Otel’de işimizi paket halinde aldık ve o şekilde gerçekleştirdik. Su deposu, ıslak hacimler, banyolar, tuvaletler, odaların terasları, balkonları, balo salonu olarak görünen büyük alanın üstü ve havuz yalıtımı bizim tarafımızdan yapıldı. Su deposunda, bünyesinde barındırdığı liflerin çatlamayı engellemesi ve içme suyu depolarında kullanılabilirliği sayesinde BASF’ın Thoroseal Fx100 ürünü kullanıldı. Islak hacimlere geçtiğimizde, ıslak hacimlerde Yapfleks 306 ile su yalıtımı yapıldı. İki komponentli olan bu sistem, çimento akralik karışımı tam elastik bir malzeme. Bu malzemeyi de yine BASF firmasından temin ettik. Prekast panellerle oluşturulmuş duvarların köşe ve kenarlarında poliüretan mastikle pah oluşturulması ve dolgu yapılmasından sonra fileli üç kat yalıtım malzemesi uygulanarak yalıtım tamamlandı. Birinci katında beton üzerine yalıtım, daha sonra da birtakım tesisatların geçmesinden dolayı risk oluşturmaması için ikinci bir yalıtım daha yapıldı. Islak hacimlerden sonra yüzme havuz yalıtımı var fakat henüz uygulama başlamadı. Orada da iki komponentli püskürtme poliüretan sistem kumlu olarak bitirilecek ve kumlu olarak bitirilen sistem üzerine doğrudan seramik yapıştırılacak.

Açık teraslarda ve balo salonu üzerinde de aynı sistemle su yalıtımı yapıldı. Ön germeli kirişlerin üzerine oluşturulmuş balo salonunun üstüne uygun bir yalıtım sistemi olarak iki komponentli poliüretan püskürtme sistemi seçildi. Uygulamada, pürüzlendirilen zeminlerde epoksi astar malzemeyle zemin astarlanarak üzerindeki bozukluklar giderildi. Yüzey hazırlığından sonra geçiş astarı yapıldı. İki komponentli poliüretan malzeme, bilgisayarlı makineyle aplike edilerek yalıtım tamamlandı.

Zemin kaplaması konusunda bilinen standart epoksi poliüretan zemin kaplamalarının yanında ısıya ve aside dayanıklı kaplamalar yapıyoruz. Shangri-La Otel’de yapılan mutfakların zeminlerinde ısıya ve kimyasallara dayanıklı anti bakteriyel sistemler kullanıldı. Böylece sıcak tencerelerin yere konması durumunda oluşabilecek ısı transferinin zeminde bir hasar oluşturması önlenmiş oldu.

Shangri-La Otel’in müteahhitti Ege Yapı, tecrübeli bir firma. Detaylardan dolayı sorun yaşamamak için birçok yerde katmanlar arasında ikinci, hatta üçüncü kat yalıtımı yaptırıyor. Çünkü, yapılan yalıtımın maliyeti 1 birimse, üzerine yapılan kaplamanın maliyeti yaklaşık 20 birim. Böylesine lüks bir otelde akıntıya sebebiyet vermek öncelikle odanın kullanılmasına engel oluyor ve ayrıca yapılan tadilatın bedeli, oraya yapılan yalıtımdan kat kat daha masraflı oluyor. Ege Yapı’daki arkadaşlarımız bu işin bilincinde. Mümkün olan en yüksek önemi gösteriyor ve yardımcı oluyorlar. Detaylar konusunda birlikte çözümler üretebiliyor, malzeme seçimine ve değişikliklerine karar verebiliyoruz.

Yapılacak kaplamadan süzgece kadar her şeyin tasarımı, yalıtım bilinciyle yapılıyor. Yalıtıma göre kaplama ya da kaplamaya göre yalıtım detayı oluşturulması gerekiyor. Genelde de kaplamaya göre yalıtım detayı oluşturuluyor. Dolayısıyla işler daha kaba inşaatken tartışılır hale geliyor. Shangri-La Otel’de de böyle oldu ve yalıtım işlerine başlamadan yaklaşık 7 ay önce yapılacak çalışmaları konuşmaya başladık.

Yalıtım: Sizin için bu projenin önemi nedir?

Murat Erberdi: Konum itibariyle İstanbul’un en gözde noktalarından birinde inşa ediliyor ve bu nedenle her şeyden önce bize prestij sağlıyor. Kaba inşaat aşamasından itibaren sürekli temas içindeydik. Kaba inşaatı dahi çok özel yapılmış bir otelin yalıtımının bizim tarafımızdan yapılması da çok önemli. Bugün Çırağan neyse Shangri-La Otel de öyle olacak. Referanslarımızda olması bizim için çok güzel bir durum.

Yalıtım: Uygulamalarda karşılaştığınız zorluklar oldu mu?

Murat Erberdi: Proje deniz kenarında yer aldığı için tuzlu su büyük bir faktör. Geçmişe dayalı bazı tecrübelerimiz sayesinde tuzlu suyun etkilerini biliyoruz. Malzeme seçimi de karşılaşılacak bu tip sorunlar düşünülerek yapıldı. BASF’in portföyünde de gerekli ve yeterli malzemeler olduğundan hiçbir sıkıntı çekmedik. Uygulama tarafına geldiğimiz zaman da müteahhit Ege Yapı, proje müdürü Levent Nazlı ve işveren tarafında proje koordinatörü Hakan Göksal çok koordineli çalıştılar. Genelde bizim gibi firmaların karşılaştığı en büyük sorun, karşısına oturduğunuz firmanın sizi dinlememesi ve yalıtım işini basite indirgemesidir. Fakat Shangri-La Otel projesinde böyle bir durumla karşılaşmadık. Çalışanlar çok genç olmasına rağmen çok profesyonel bir ekipti. İnşaatı, Başbakanlık Binası’nın yanında olması şantiyenin bazı zamanlarda durmasına neden oldu ve mal giriş-çıkışında sıkıntılar yaşandı. Fakat koordinasyonlu çalışmayla bütün sorunların üstesinden geldik. Açıkçası işlerin bu kadar yolunda gittiği bir şantiyeyle çalışmamıştım. Kaba inşasında topdown sistemi yapılırken de henüz çalışmaya başlamamıştık fakat takipteydik. Topdown sistemi çok özel bir sistem ve Türkiye’de tek örnektir. Bu sistem sayesinde çok farklı tecrübeler edindik.

Yalıtım: Detay Yapı’nın üzerinde çalıştığı diğer projeler hakkında da bilgi verebilir misiniz?

Murat Erberdi: Şu an gündemde olan Zorlu Center ve Dumankaya İnşaat’ın tüm projelerinde teras yalıtımlarını yapıyoruz. Konya’da Konya Şeker bünyesinde kurulan süt ve et tesislerinin zemin kaplamasını yürütüyoruz. Bu tesislerde sütteki laktik aside ve kana dayanıklı özel zemin kaplaması yapıyoruz. Ayrıca Saray Alüminyum’un, temel bohçalamasından itibaren yalıtım işlerini gerçekleştiriyoruz.

Yalıtım: Yalıtım sektörü hakkındaki yorumlarınız nelerdir?

Murat Erberdi: Yalıtım dergisinin ilk çıktığı sayıya bakacak olursanız, o zamandan bugüne çok şeyin değiştiğini görürsünüz. Fakat halen bir takım bilinçsiz uygulamalarla karşılaşıyoruz. Malzeme seçiminin doğru yapılamaması ya da müteahhittin yalıtım yaptırdık demek için yaptırdığı yalıtımlar söz konusu. Halbuki binayı koruyan en büyük unsur yalıtımdır. Binayı her şeyden önce sudan korumanız gerekiyor. Bina sudan korumadığı sürece donatıları çürür ve özelliğini kaybeder. Türkiye’nin tamamı deprem bölgesi ve yalıtımın yanlış yapılmasından dolayı insanlar çürük binalarda yaşıyor. Yaşam her şeyden değerlidir ve bu göz önünde bulundurularak yalıtım bilinçli bir şekilde yapılmalıdır.

 

---

R E K L A M