SÖYLEŞİ 68. Sayı (Eylul-Ekim 2007)

Ä°stanbul’da Avrupa Yakası’nın önemli bayilerinden olan Ä°zoyapı, yılbaşından itibaren dekoratif dış cephe elemanları da üretecek
12 sene önce kurulan İzoyapı, 2001 yılından itibaren de faaliyetlerini uygulama ağırlıklı olarak sürdürüyor. Firma ürün satışında İzotoprak, Özpor, Standart İzolasyon, Thermaflex ile Basf Yapı Kimyasalları’nın bayiliğini yapıyor ve satışların ana kalemini mineral yünler oluşturuyor. Baumit Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri’nin de yetkili uygulamacı bayisi olan İzoyapı, su yalıtım uygulamaları da gerçekleştiriyor. Mantolama konusunda İstanbul ve Trakya’da ciddi referans projelere imza atan firma, yılbaşından itibaren EPS dekoratif dış cephe elemanlarının da üretimine başlayacak.

İzoyapı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Göktaş, Pazarlama Müdürü Korhan Taman ve Uygulama Koordinatörü Bülent Topçu’dan bir bayi olarak yaşadıkları sıkıntılar ve sektörel gelişmeler hakkında bilgi aldık. Göktaş, Taman ve Topçu şunları söylüyorlar: "Bu zamana kadar yüzde 80’e yakın oranda konutlara iş yaptık. Müteahhitlerin dış cephe ısı yalıtım sistemlerinde ucuza kaçarak toplama ürünlere yönelmeleri bizi müteahhitlerden biraz uzak tuttu. Üretici firmaların sistemlerini bozma taraftarı değiliz. ETAG 004 normlarına sahip sistemleri kullanıyoruz. Yılda 50 bin metrekare mantolama yapıyoruz. Kapasitemiz bu orandan daha yüksek. Fakat kaliteden taviz vermemek için bu seviyede tutuyoruz. Müşterinin her gün karşısında mühendis veya mimar görebileceği bir hizmet vermeye çalışıyoruz. Ekiplerimiz sürekli iş yaptığımız insanlardan oluşuyor. Aramıza katılan arkadaşlar eğitimlere katılıp sertifika alıyorlar. Ve onları her gün denetliyoruz. Mantolamanın görsel bir yanı da olduğu için uygulamalarımızın göze hoş görünmesini de çok önemsiyoruz. Bizim için az ama öz olması önemli. Büyük metrajlı referanslarımızı ise Trakya Çimento Fabrikası’nın sosyal tesisleri, İstanbul Teknik Üniversitesi lojmanları, BİKA Mimar Sinan Evleri ve Kiler Kardelen Evleri olarak sıralayabiliriz..."

Uygulama firmalarının çoğunun TS 825’i bilen mühendisleri bile yok!

"Sektör çok hızlı büyüyor, firmalar çoğalıyor. Mühendislik hizmeti veremeyen firmalar ağırlıkta. Bizim gibi senelerdir bu işi düzgün yapan, mimar-mühendis çalıştıran, teknik hizmet veren, iş güvenliğini göz önünde bulunduran firmalar, bilgi birikimi olmayan ve bu özellikleri taşımayarak ucuza iş yapan firmalarla fiyat rekabetine girmek zorunda kalıyorlar. Altı ay faaliyet gösterip, fiyatları indirip, piyasa dengesini bozan bir çok firma var. Uygulama firmalarının TS 825’i bilen, hesaplama yapabilecek bir mühendisleri bile yok. Sigortasız, iş güvenliği olmayan işçi çalıştıran firmalar çoğunlukta..."

Kalite düşmeden fiyat düşmez!

"Mantolamadaki en büyük sıkıntı kalitesiz malzeme kullanımı ve ucuz işçilik. Hatalı işler maalesef mantolamanın geneline mal ediliyor. Bu yüzden mantolamadan vazgeçen insanlar var. İnsanlar genellikle fiyata odaklanıyorlar. Ucuz fiyata yapılınca da problemler baş gösteriyor. Bir firmanın işi ucuza alması, yapması gerekenleri yapmadığı anlamına geliyor. Üç liralık bir hizmeti iki liraya verirseniz bu mutlaka bir yerlerden çıkar. Dünyada hiçbir şeyin kalitesini düşürmeden fiyatını düşüremezsiniz. Fiyatı düşürüyorsanız mutlaka kaliteyi de düşürüyorsunuz. Ya elli metre yükseklikte çalışan işçiye sigorta yaptırmıyorsunuzdur ya da mühendislik hizmeti vermiyorsunuzdur..."

Müşteri kaybetmedik

"2006 yılında özellikle taşyünü ve camyününde ciddi bir dengesizlik vardı. İzocam’ın bir süre revizyona girmesiyle dengeler bozuldu. 2005 yılının sonu ve 2006 yılının ortalarına kadar piyasada camyünü ve taşyünü adeta yok sattı. O sırada gerek bayiler gerekse fabrikalar belki de tarihleri boyunca belki de en karlı zamanlarını geçirdiler. Ama biz firma olarak müşterilerimize art niyetli davranmayıp, makul ölçülerde malzeme satışımızı ve hizmetimizi sunmaya devam ettik. Bunun da meyvelerini malzeme bollaştıktan sonra toplamaya başladık. Yani müşterilerimizi kaybetmedik."

İnsanlar artık ETAG 004’ü soruyorlar

"Özellikle ısı yalıtımına talep çok arttı. Üç sene öncesine kadar insanlara mantolamayı biz anlatıyorduk. Bugünlerde ise artık "Mantolama nedir?" değil de "Hangi malzemeyi kullanıyorsunuz; ETAG 004 normlarına sahip mi?" sorularıyla karşılaşıyoruz. Ev hanımlarının bile ETAG 004 normunu bilmeleri ve talep etmeleri bizi çok mutlu ediyor. Fakat tabii bunlar azınlıkta kalıyor. Hala boyayla yalıtım yapılacağını zanneden insanlar da var..."

Yabancı firmalar Türkiye şartlarını anlamakta zorlanıyorlar

"Üretici firmaların bizimle diyalog halinde olması çok önemli. Bazı firmaların üretiminin neredeyse yüzde 10’unu biz gerçekleştiriyoruz. Bizim satışımız aslında üretici firmanın tüm Türkiye’deki satışının da bir örneğini oluşturuyor. En büyük sıkıntı ise özellikle yabancı menşeli firmaların Türkiye şartlarına adapte olamamaları. Avrupa’da en uzun vade kırk beş gün; fakat biz genelde konutlara iş yaptığımız için bazen 12 ay vade yapmak zorunda kalıyoruz. Üretici firmaların bu konuda bayilerini desteklemek adına vadelerde kolaylık sağlamasını talep ediyoruz. Türkiye şartlarını anlamakta zorluk çekiyorlar. Ayrıca üretici firmaların bayilerine karşı bir güven sıkıntısı var. Firmaya ve insanlara yatırım yapmıyorlar. Rüştünü ispatlamış bayilere güvenmeliler. Üretici firmaların on senedir çalıştığı bayi ile yeni çalışmaya başladığı bayiyi aynı kefeye koymaması gerekiyor. İyi ciro yapan, ürünü iyi temsil eden bayilerin kollanması lazım. Daha fazla ciro yapma imkanı varken bir ürüne bel bağlanmışsa, o ürünün üreticisinden de aynı güveni bekliyorsunuz. O ürün grubunda başka ürün satmadan o ürünle piyasaya girmenin bir farkı olmalı. En azından bir güven duyulmalı ve bunun bir avantajı olmalı..."

Gerekli şartnameler oluşmadı

"Devlet ihalelerine girme taraftarı değiliz. Devlet kurumlarında hala o konuda gerekli şartnameler oluşmuş değil. XPS üzerine hala yağ esaslı boyalarla mantolama yapılıyor. O anlamda TOKİ yol kat etti ama diğer devlet kurumları için aynı şeyleri söylemek mümkün değil..."
 

---

R E K L A M