
|
'Emülzer markası, şirketin maddi cüssesinden çok daha büyük!..'![]()
Firma bugün, sektörün çok uzağındaki sıradan insanlar tarafından bile bir marka olarak algılanıyor. Benzerlerine genelde Avrupa ülkelerinde rastladığımız ‘köklü’firmaların bir örneği olan Emülzer’de şu anda üçüncü kuşak iş başında... Biz de firmanın üçüncü kuşak yöneticisi ve genel müdürü Özcan Özman’la Emülzer’i ve tabii buna paralel olarak yalıtım sektörünün Türkiye’deki gelişimini konuştuk... Özcan Özman firma olarak çok az risk aldıklarını, yavaş ve temkinli hareket ettiklerini belirtiyor. Su yalıtım sektörünün geleceğini de çok parlak gören Özman, su yalıtım problemlerinde ‘erteleme’ lüksünün pek mümkün olmaması nedeniyle, ülkemizde kronik hale gelen ekonomik krizlerin bile firmaları ‘perişan’ edecek boyuta getirmediğini söylüyor. YALITIM: 1935 yılından beri faaliyet gösteren ve sektörün en eski firması olarak Emülzer’in yaklaşık yetmiş senelik geçmişini ana hatlarıyla özetleyebilir misiniz? ÖZCAN ÖZMAN: Emülzer, 1935 yılında Rum asıllı bir Türk vatandaşı tarafından kurulmuş. Ülkemizin en eski yalıtım firmasıdır. Değişik zamanlarda hisse devirleri ve nihayet 1975 yılında hisselerin tamamının satışı sonucunda Emülzer, Özman ve Şen ailelerinin yönetimine geçmiş. Şu andaki yönetim üçüncü kuşağa mensup. İlk kuruluşumuzda fabrika ve yazıhanemiz Karaköy’de bulunuyormuş. Zamanla şehir büyüyünce fabrika önce Karaköy’den Tophane’ye daha sonra da Küçükköy’e nakledilmiş. 1959 yılından beri şu anda bulunduğumuz Küçükköy’deki adresimizdeyiz. Bir dönem yapılan yıkımlar sonucunda bizim Karaköy’de bulunan merkezimiz de istimlak edildiği için merkezimizi buraya taşıdık. Uzun süredir de hem imalat hem idare olarak burada faaliyet gösteriyoruz. YALITIM: Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde de bir binanız var bildiğimiz kadarıyla, o tesise taşınmayı düşünmüyor musunuz?.. ÖZCAN ÖZMAN: Evet, Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde de inşaatı bitmiş bir binamız var. Şu andaki konumumuz nakliye ve sevkiyat açısından avantajlı olduğundan burada kalmayı tercih ediyoruz. Kısa zaman içinde yeni tesisimizi faaliyete geçireceğiz. Orası daha modern bir tesis olduğundan yeni ürünler de daha rahat geliştirilebilir. YALITIM: Bu uzun süreçte su yalıtım piyasasında neler değişti? ÖZCAN ÖZMAN: O zamanlarda sanayi tesisleri bile kaynatılan asfaltla yalıtılıyordu. Asfalt kaynatılıyor, kanaviçenin üzerine dökülüyor ve bir nevi membran oluşturuluyordu. Türkiye’ye su ve ısı yalıtım malzemeleri çok sonraları geldi. Biz de bu süreç içinde ürünlerimizi zamana uydurarak geliştirdik ve çeşitlendirdik. Ancak mimar veya mühendis de olsa sade vatandaş da olsa herkes bizi Emülzer Asfaltevi olarak tanıyor. Bitümlü yalıtım malzemeleri dışındaki ürünleri de ürettiğimiz insanların aklına gelmiyor. Bu sıkıntımızı aşabilmek için yavaş yavaş ünvanımızdaki "Asfaltevi" ibaresini arka plana itmeye çalışıyoruz. Her ne kadar asfalt ağırlıklı çalışıp sadece asfaltçı olarak bilinsek de bitüm haricinde bütün ürünlerimiz mevcut. Yani akrilikler, silikonlular, çimento esaslı ürünler, poliüretan grubu... Bunların tamamını üretiyoruz. Hatta Emülzer’i bitümlü ürünlerin genel adı zannedenler de var; halbuki "Emülzer" firmamızın tescilli markasıdır. YALITIM: Su yalıtımıyla ilgili tüm ürün gruplarını üretiyoruz dediniz... ÖZCAN ÖZMAN: Beş ana grupta yaklaşık altmış değişik ürünümüz var: Bitümlü yalıtım malzemeleri (Alüminyum folyo ve arduaz kaplılar dahil olmak üzere membranlar ve likitler), silikon esaslı su iticiler, akrilik ürünler, poliüretanlar ve çimento esaslı ürünler. Kimyevi yapılarının haricinde başka gruplandırmalar da tabii ki yapılabilir. Mastikler, likitler, bantlar, tozlar, membranlar olarak da kategorize edebiliriz. Kısaca Emülzer’de su yalıtım ürünlerinin tamamı var. Yakın zamana kadar bitümlü membran alanında bir çalışma yapmamıştık, ama bir süre önce onun da çalışmaları tamamlandı ve ürünümüz başarıyla piyasaya sürüldü. YALITIM: Bu ürün grupları içerisinde en güçlü olduklarınız ya da lokomotif ürünleriniz hangileri? ÖZCAN ÖZMAN: En bilinen ürünlerimiz Emilkote ve Emülzer’in CSP kodlu ürünü. Bunlar bizim en eski ve lokomotif ürünlerimiz. Her ikisi de kendi alanında bir numara. Biri su bazlı astar olarak, diğeri solvent esaslı astar olarak kendi piyasalarının en çok satılan ürünleri. Çıkardığımız bitümlü bir ürün, hemen kendi rakipleri arasında bir numaraya yerleşiyor. Bu avantajımızın yeni girdiğimiz bitümlü membran pazarında da bize önemli bir avantaj sağlayacağına inanıyoruz. YALITIM: Sadece Emülzer tarafından üretilen ürünler var mıdır? ÖZCAN ÖZMAN: Ürünlerimizin bazıları Türkiye’de sadece Emülzer tarafından üretiliyor. Yani rakibimiz olacak yerli üretici yok. Dünyada membranların yan ürünü olarak kullanılan pah bantları Türkiye’de sadece Emülzer tarafından üretiliyor. Isı yalıtımlı bitüm emülsiyonları, bitümlü ısı yalıtım levhası yapıştırıcıları sadece Emülzer tarafından üretiliyor. Bir de bitümlü su tutucu bant var; bu da PVC su tutucu bantlar ve şişen bantlardan sonra şu anda bilinen en iyi teknoloji ve Türkiye’de yine sadece Emülzer tarafından üretiliyor. Şişmeyen su tutucu bant, Bibafleks markasıyla piyasaya sunmuş olduğumuz bize özel bir üründür. YALITIM: Emülzer isminin de bir öyküsü var mı?.. Kelimenin kökü bir şeyler ifade ediyor fakat sözcük ne anlama geliyor?.. ÖZCAN ÖZMAN: Kurucumuzun, arkadaşlarının kendine taktığı lakapla, emülsiyon kelimesini birleştirerek yarattığı bir sözcüktür; okunuş şekli yüzünden Alman firması zannedenler de var, ama kuruluşundan itibaren tamamen Türk firmasıyız. YALITIM: Yetmiş senedir piyasada nelerin değiştiğinde kalmıştık... ÖZCAN ÖZMAN: Bütün dünyada ve Türkiye’de yeni ürünler çıktı, standartlar geldi. Dolayısıyla sektörde bir gelişme var. Eskiden her şeyi asfaltla çözmeye çalışırken bugün her problemin kendine ait özel çözüm sunan bir ürünü var. Negatif yönde yalıtım yapacaksanız kristalize ürünümüz, içme suyuyla ilgili yalıtım yapacaksanız ona uygun ürünlerimiz, atık sulara veya asitlere dayanıklı bir yalıtım yapacaksanız ona özel ürünlerimiz var. Eskiden tamamen asfaltı eritip dökmek üzerine kurulu bir sistem uygulanıyordu. Ama o dönemlerdeki büyük referanslar altı katlı bir apartmanın yalıtımıydı. Altı katlı bir apartmanın temelini ve çatısını yalıttığınız zaman çok görkemli bir referansa sahip oluyordunuz. O tarihlerdeki en güzel referanslarımızdan bir tanesi Anıtkabir’e çıkan merdivenlerin altlarında ürünlerimizin kullanılmasıdır. Bugün bir holdingin idare binası bile o dönemin fabrikalarından çok daha büyük ve daha görkemli... Dolayısıyla ihtiyaçlar da ona göre değişti ve değişmeye de devam ediyor. Biz de ürünlerimizle bu sektörün, bu gelişmelerin içinde aktif olarak yer almaya çalışıyoruz. YALITIM: Doğduğunuz günden bu yana yalıtım sektörünün içindesiniz... 1935 senesinden bu yana varlığını sürdüren bir şirkette üçüncü kuşak olmak size ne gibi avantajlar sağlıyor? ÖZCAN ÖZMAN: Ben ortaokulu bitirdikten sonra Emülzer’de çalışmaya karar vermiştim. Bu amaca yönelik olarak ticaret lisesinde ve işletme fakültesinde okudum. Yani işin teorik bölümünü okuldan aldık. Pratik bilgiler konusunda ise çok büyük bir avantaja sahibiz. Önümüzde elli senedir bu sektörde çalışan, neredeyse sonsuz denecek kadar çok tecrübesi olan büyüklerimiz var. Aklımıza takılan herhangi bir konuda gidip danışabiliyoruz ve mutlaka bizim soracağımız konuda yaşadıkları bir tecrübe oluyor. O avantajı kullanıyoruz. Türkiye bu kadar kriz geçirdi ve zorluklar yaşadı, bizde ise öyle büyük sorunlar yaşanmadı. Çünkü son derece kısıtlı olarak risk alıyoruz. Yavaş ve temkinli hareket ediliyor; böylece hiçbir zaman da strese girmiyorsunuz. Bir kriz olduğu zaman ancak çevreniz için üzülüyorsunuz. Çünkü kendi düzeniniz zaten bunlardan zarar görmüyor. Biz üçüncü kuşak olarak bu düşünce tarzını büyüklerimizden aldık ve her zaman faydasını gördük. YALITIM: Sektörün en eski firmalarından birisi olmak size ne gibi bir sorumluluklar getiriyor? ÖZCAN ÖZMAN: Öncelikle herkesin yaptığı imalattan siz sorumlu tutuluyorsunuz. Emülzer, ürünün adı olarak bilindiğinden rakiplerinizden veya meslektaşlarınızdan birisi kalitesiz bir ürün imal ettiği zaman kullanıcı, "Emülzer kötüymüş" deyip çıkıyor işin içinden. Dolayısıyla böyle bir sorumluluğumuz var. Tanıdığımız, tanımadığımız herkese kaliteli ürün yapmak, kaliteli ürün yaparak uzun yıllar yaşamak, vur-kaç yöntemiyle üretim yapmamak konusunda telkinlerde bulunuyoruz. Ama bu konuda itiraf etmek gerekir ki biraz zayıfız. Yani mesela İZODER gibi bir derneğin su yalıtımıyla ilgili komitelerinde yer almamız gerekirken şimdiye kadar başvurmadık. O da bizim ayıbımız herhalde. YALITIM: Emülzer’in farkı nedir ya da piyasada nasıl konumlandırıyorsunuz kendinizi? Kendinizi nerede görüyorsunuz, nerede görmek istiyorsunuz? ÖZCAN ÖZMAN: Açıkçası Emülzer’in adı şirketin maddi cüssesinden çok daha büyük...Oldukça saygın bir markamız olduğunu düşünüyorum... YALITIM: Bir marka olarak "Emülzer" sektörün çok uzağındaki sıradan insanlar tarafından bile biliniyor, bu bilinirlik nasıl sağlandı? ÖZCAN ÖZMAN: Geçen süre o kadar uzun ki... 1935’ten bugüne kadar 70 sene geçmiş, arada kuşaklar var. Herkesin bir su yalıtımı problemi olur. Her evin, her apartmanın mutlaka terası veya çatısı akmıştır. Yaklaşık otuz senedir Türkiye’de çeşitli ürünler üretiliyor. Fakat ondan önceki 40 sene boyunca bütün insanlar dertlerini sadece Emülzer’le çözdüler. Özellikle orta yaş ve orta yaş üstü Emülzer’i çok iyi tanır. Yani Emülzer ismi, firmanın kendisinden daha değerli demek yanlış olmuyor. Zaten önemli olan markanın değerini artırmak ve bu değeri korumak değil midir?.. YALITIM: Referanslardan bahsetsek, biraz önce Anıtkabir’den söz ettiniz, diğer kayda değer referanslarınızı da öğrenebilir miyiz? ÖZCAN ÖZMAN: Yetmiş senedir imalat yaptığınız için referanslarımızın sonu yok. İstanbul Metrosu’ndan tutun Anıtkabir’e, Şanlıurfa’daki sulama kanallarından İstanbul’un atık su borularına kadar her yerde Emülzer kullanılmıştır. Her iki Boğaz köprüsünde de ürünlerimiz kullanıldı. Son dönem referanslarından bizim de çok gurur duyduğumuz Şanlıurfa’daki sulama kanalları var. Bunlar çok yüksek miktarda su taşıyan çok görkemli sulama kanalları. Bu projede derz dolgu macunlarını biz ürettik, uygulamayı Kolin İnşaat yaptı. Yine yakın zamanda Tekirdağ’da yapılan önemli bir NATO projesini de sayabilirim. Şu anda Manisa’daki Vestel Fabrikası’nın teras yalıtımlarının yapılması için malzeme göndermeye başladık. YALITIM: Bayilerle ilişkileriniz nasıl, nasıl bir sistem uyguluyorsunuz? ÖZCAN ÖZMAN: Çalışmamız ciro üzerinden prim esasıyla yürüyor. Bayilerin, cirolarına göre artan indirimleri var. Bölgesel olarak tüketiciden bize bir talep geldiği zaman onlara teknik olarak yardımcı oluyoruz, daha sonra işin satış tarafını bayi takip ediyor. Bu uygulamadan bayilerimiz gayet memnunlar. Hiçbir zaman önlerine geçen bir imalatçı olmadık. Bazen bayiler kendi aralarında bir rekabet yaşayabilirler. Gerçekçi olmayan, abartılmış iskontolar da yapmıyoruz. Dolayısıyla liste fiyatlarına sadığız, şişirme fiyatlar ve astronomik ıskontolar yok. Ağırlıklı olarak bayilerimiz nalburiye ve boya piyasasına boya temin eden toptancı firmalardır. Ürünlerimiz daha çok tenekelerde olduğu için boya toptancılarının satışına, onların sattığı ürünlere bir yakınlık var. En cirolu satışları bu tür bayilerimiz yapar. Tabii ki yalıtım yapan yüksek iş hacimli taşeron firmalar da ürünlerimizi büyük projelerde kullanarak yüksek cirolar yakalıyorlar. YALITIM: Uygulayıcıların eğitilmesine yönelik çalışmalarınız var mı? ÖZCAN ÖZMAN: Bu konuda bir çok faaliyetimiz var. CD’ler hazırlıyoruz. Bayilerimizin işyerlerinde kısa seminerler veriyoruz ve bunu sık sık tekrarlıyoruz. Çalıştığımız bayilere kendi ürünlerimizin imalatından başlayıp kullanımına ve uygulama sonrasında korunmasına kadar uzanan ayrıntılı bir eğitim veriyoruz. Ayrıca bizim de küçük bir seminer odamız var; zaman zaman burada da seminerlerimiz oluyor. www.emulzer.com.tr adresli web sitemizden de bütün ürünlerimize ve uygulamalarıyla ilgili bilgilere kolaylıkla ulaşılabiliyor. YALITIM: Biraz geç başladığınız ihracat çalışmalarında da oldukça mesafe kat ettiniz... ÖZCAN ÖZMAN: İhracat çalışmalarına iki sene önce başladık. Bu konuda oldukça geç kalmış durumdayız. Fakat iki senedir ufak bir çalışmayla biraz mesafe kat ettiğimizi düşünüyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne düzenli bir şekilde ihracat yapıyoruz. Bulgaristan’da bir bayiimiz oluştu. Orada da Emülzer’i marka olarak tanıtmaya uğraşıyoruz. Yani üründen ziyade Emülzer markasını ön plana çıkartıyoruz. Kazakistan’a ihracatımız var. Şu anda Ürdün’de bir bayi ile görüşmelerimiz sürüyor. Çok kısa bir zamanda tahmin ediyorum ki Ürdün’e de satışımız başlayacak. YALITIM: Ülkemizdeki su yalıtım sektörü diğerlerine nazaran biraz daha şanslı... Sektörü nasıl görüyorsunuz? ÖZCAN ÖZMAN: Su yalıtımının geçmişi de geleceği de çok parlak. Ne olursa olsun su yalıtımı yapılmak zorunda. Bu kadar kriz yaşandı. İnsanlar giyim harcamalarından kıstılar, beyaz eşya alımını ertelediler, tatile gitmediler ama oturduğunuz ev, çalıştığınız işyeri su yalıtımı problemi yaşıyorsa bunu ertelemeniz mümkün değil. Bu açıdan su yalıtımıyla ilgili firmaların tamamı çok şanslı. İşler hiçbir zaman durmuyor; bir miktar yavaşlama olabiliyor fakat bu durgunluk hiçbir zaman bizleri perişan edecek boyutlara gelmiyor. Bu da çok büyük bir avantaj. İlginizi çekebilir... Atalay Özdayı; "2025 Yılında da Çift Haneli Pazar Büyümesi Hedefliyoruz"Yalıtım dergimizin 2025 yılı ilk sayısında röportaj sorularımızı yanıtlayan Baumit Türkiye CEO'su Atalay Özdayı firması hakkında bilgiler verdi. G... Ali Murat Ekin; ''Yapı kimyasalları inÅŸaatların görünmez yüzü, binaların gizli kahramanlarıdır.'2001 yılında yapı kimyasalları üretimine baÅŸlayan FİXA bugün İstanbul, Adana ve Ankara'daki 4 fabrikasında su yalıtım malzemeleri, beton katkıları... Murat Savcı; 'Bu sene, yenilikçilik vizyonumuzun sonucu 3 ayrı ödüle layık görülmek bizleri gururlandırmıştır'Yalıtım Sektörü BaÅŸarı Ödülleri 2024'te İzocam, Optima Smart ürünü ile 'Yılın Ses Yalıtımı Ürünü' ödülünü ve İzocam Genel Direktörü Murat ... |
|||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.