'Firmalar, eğitim kurumlarına destek olmalı...'

'Firmalar, eğitim kurumlarına destek olmalı...'

SÖYLEŞİ
47. Sayı (Mart Nisan 2004)

Kocaeli Üniversitesi Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksekokulu bünyesinde yalıtım sektörüne nitelikli ara eleman kazandırmak amacıyla eÄŸitime baÅŸlayan Yalıtım Teknolojileri Programı, bu yönüyle Türkiye’de bir ilki gerçekleÅŸtiriyor.
İZODER’in desteğiyle sanayi ve üniversite işbirliğine güzel bir örnek teşkil eden program gelecek öğretim yılı sonunda ilk öğrencilerini mezun edecek. ‘Kaliteli’

firmalara, ‘kaliteli’ eleman yetiştirmeyi amaçladıklarını belirten Ömer İsmet Uzunyol MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hıdır Akpınar, sektörde yaşanan problemlerin, üniversite ile sanayinin daha yakın ilişki kurduğu zaman çözülebileceğini vurguluyor. Akpınar, ‘şirketler eğitim kurumlarına ekonomik destek verdikleri zaman bunun % 100’ünü vergiden

düşebiliyorlar, eskiden bu oran % 5 idi’ diyor.

YALITIM: Bu yıl eğitime başlayan Yalıtım Teknolojileri Programını oluştururken ne amaçladınız, hangi ihtiyaçtan doğdu böyle bir eğitim programı?

YRD. DOÇ. DR. HIDIR AKPINAR: Bizim hedefimiz gerek uygulama bazında gerekse üretim bazında sanayinin altyapısına ara eleman yetiştirmektir. Türkiye’de eksikliği hissedilen bölümleri açmaya gayret ediyoruz. Yalıtım Teknolojisi Programı sektöre yetişmiş, konuya yatkın ve hazır ara elemanlar kazandıracak. Bu elemanlar mühendisle işçi arasında adeta bir köprü görevi görecek elemanlar olacak. Geçen senelerde kurduğumuz boya bölümü öğrencileri çalıştıkları firmalara verimliliği artıracak öneriler getiriyorlar. Mühendisle işçi arasında kopukluk olduğu zaman karşılıklı bilgi akışında bir hayli sorun yaşanıyor. Bilgi, gerekli yerlere anlaşılır bir şekilde ulaşmıyor ve dolayısıyla sıkıntılar yaşanıyor. Türkiye’nin en büyük sıkıntısı zaten vasıflı ara eleman eksikliği. Türkiye, bu vasıflı ara elemanı ne kadar iyi yetiştirirse, bu elemanların iş üretimleri de o kadar kaliteli olacaktır. Bu da üniversite ve sanayii işbirliğinden geçiyor. Kaliteli malzeme, kaliteli bir eleman tarafından uygulandığı zaman işlevini yerine getirir. Kaliteli bir malzemeyi işi bilmeyen, iyi eğitilmemiş elemanlar kullandıkları zaman iyi malzeme de kalitesiz duruma düşüyor. Bu nedenle kaliteli firmalara, işi doğru yapan eleman yetiştirmeye gayret ediyoruz. Bu konuda Türkiye’de eğitimli ara eleman ne yazık ki yok... Yalıtım malzemeleri üreten firmalar, kendi alanları ile ilgili eğitimlere destek verdiği zaman kendi kalitesine kalite katıyor. Bu elemanlar firmalara büyük bir imaj da sağlıyor. Yalıtım da Türkiye’nin artık olmazsa olmazları arasına girmiştir. Kendim jeofizik mühendisi olmam nedeniyle yalıtım malzemelerinin depremle olan ilgisinin üzerinde de durmak istiyorum. Yalıtım malzemelerinin, binanın depreme karşı koruması ile nasıl bir ilişkisi var diyeceksiniz. Çok ilişkisi var. Şöyle ki, özellikle bina dışında kaplanacak olan yalıtım malzemesinin ve beton harcına katılan kimyasalların iyi uygulanamaması hava, su, nem gibi binanın demir ve beton aksamının zaman içerisinde zayıflamasına neden olmaktadır. Ayrıca binalarımızda iklimlere göre ısı kayıpları yaşanmakta ve bu kayıpların ekonomi üzerinde olumsuz etkilerinin oldukça fazla olduğu da sık sık dile getirilmektedir. Hiçbirimiz, enerjilerimizi boşa harcayarak ekonomimizde savurganlık yapma lüksüne sahip değiliz. Bütün bu nedenler göz önüne alındığında, bu alanda vasıflı elamana olan ihtiyacın önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Ayrıca, bu kadar önemli bir ihtiyacı karşılamaya yönelik faaliyette bulunan boya ve yalıtım malzemeleri uygulayan ustaların mesleki vasıflarını ortaya koyacak bir belgeleri de maalesef yok. Bu insanlar ‘ben boyacıyım’ veya ‘yalıtımcıyım’ diyemiyorlar. Bu konularda eğitim aldıkları zaman, en azından o diploma ile hem gidip kendisine bir iş alanı yaratma şansını yakalayacak hem de boyacı ve yalıtımcılar da bir ‘kimlik’ kazanacak.

YALITIM: Bu programı açarken kimlerin desteğini aldınız?

YRD. DOÇ. DR. HIDIR AKPINAR: Yalıtım sektörü ile ilgili eğitim sorununu ilk olarak Sika bayisi Osman Güner bize aktardı ve bizi İzoder’e yönlendirdi. Biz de İzoder’le çalışmalara başlayıp bugünkü duruma getirdik. Yüksek Öğretim Kurumu bir program açarken sanayinin desteğine büyük önem veriyor. Eğer sanayi desteği varsa avantajlı duruma geliniyor. Bizim okulda sekiz program var; bunlardan altı tanesi Türkiye’de tek. Bu programları açarken öncelikle sanayi desteğini  arkamıza alıyoruz. Üniversite ve sanayi işbirliği yaratıp, ondan sonra YÖK’e başvuruyoruz. Özellikle rektörümüz ve YÖK de bu programların arkasında sanayi desteği olduğunu gördüğünde programın açılmasını destekliyor ve izin veriyor.

YALITIM: Bu aşamada üniversite ve sanayi işbirliği devreye giriyor...

YRD. DOÇ. DR. HIDIR AKPINAR: Türkiye’de araştırmanın, teknolojik gelişmenin ve üniversite ile sanayi arasındaki ilişkinin maalesef çok zayıf olduğunu biliyoruz... Türkiye ekonomisi ancak üniversite ve sanayii iç içe geçtiği zaman gelişebilir. Firmalar teknolojisini yurtdışından getiriyor, formülü oradan alıyor. Firmalar farklı formül geliştirmek için uğraşmıyor. Üniversite ile işbirliği içerisinde olsa belki de getirdiği o aleti burada yapabilecek. Öte yandan üniversiteler de yanlış yönlendiriliyorlar. Öğretim elemanlarına ‘yurtdışında filanca dergide ne yaparsan yap, yayın yap’ deniliyor. Oysa, ‘sen bir sanayi kuruluşuyla işbirliği yap ve bir takım teknolojiler geliştir, bu daha önemli’ denilse Türkiye’deki sanayi ve üniversiteler çok daha iyi yere gidecek. O zaman ben gider sanayi ile bir proje yaparım, niye gidip de yurtdışındaki bir dergide yayın yapmak için kendimi zorlayayım. İnsanların yaptıkları yayınlar hiçbir işe yaramıyor. Mesela Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Kimya Metalurji Fakültesi’nin dekanı televizyonlarda o yayınların hiçbirinin bir maddi değerinin olmadığını dile getirdi. Çok haklıdır... Yurtdışındaki dergilerde yayınlanan makalelerin patent geliştirme sürecine destek olmadıkça gösterilen çabaların, bu uğurda harcanan zaman ve maddi kaynağın neye yarayacağını anlamakta zorluk çekiyorum. Ben yurtdışı dergilerde yayın yapılmasın demiyorum. Tabii ki yapılsın, ancak akademik yükseltme kriterinin bu tür yayınlara dayandırılmasından ziyade ekonomiye katkı sağlayacak projelere yönlendirilmesine ve üniversitelerin sanayi ile işbirliği yapmaya  teşvik edilmesinin daha iyi olacağını ifade etmek istiyorum.

YALITIM: Sizin için en önemli destek sanayi desteği mi oluyor?..

YRD. DOÇ. DR. HIDIR AKPINAR: Evet, programlarımızı öncelikle sanayi desteğini alıp açıyoruz. Kuruluş aşamasında İZODER ile birkaç kez görüştük.

Son yıllarda sivil toplum kuruluşları kendi meslekleriyle ilgili hem yasal hem de eğitimle ilgili sorunlara eğilmeye başladılar ki bu da aslında eğitimciler için çok önemli bir avantaj. Çünkü yalıtım işi ile ilgilenen şirketleri düşündüğünüzde bunlar sayı olarak oldukça fazlalar. Benim bunların her birine tek tek ulaşıp desteklerini alabilmem çok zor; bekli de imkansız olacaktı. Oysa, hem uygulayıcı hem üretici bazında düşünüldüğü zaman yüzün üzerinde şirket var. Ben o kadar şirkete doğrudan ulaşamam. Ama İZODER ile hepsine birden ulaşmış oluyoruz. Şu anda beş öğrenciye 15-16 firmadan ders vermeye geliyorlar. İZODER bu işi iyi yapıyor, en azından kendi mesleki grubuna kaliteli eleman yetiştiriyor. Şu anda öğrenci sayımız az, ancak biz önümüzdeki dönemler için öğrenci sayısını artırmaya ve altyapısal eksikliklerimizi gidermeye uğraşıyoruz.

YALITIM: Kuruluş aşamasında önünüzde bir model var mıydı, yurtdışındaki programlardan  yararlandınız mı?

YRD. DOÇ. DR. HIDIR AKPINAR: Bu konuda, kuruluş aşamasında önümüzde yurt içinde faydalanabileceğimiz ya da emsal alabileceğimiz bir model maalesef yoktu. ‘Yalıtım Teknolojisi’ bölümü ilk defa Hereke Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksekokulu tarafından eğitime açılmıştır. Biz böyle bir program açmadan önce ilgili sanayi kuruluşlarının görüşünü alıyor ve oluşturmuş olduğumuz ders program ve içeriklerini birlikte hazırlıyoruz. Aslında,  İZODER’i oluşturan firmaların bir kısmı yurtdışı kökenli ve bu konuda İZODER’de yeterli kaynak vardı. Meslek yüksekokullarının bir amacı da farklı meslekler yaratabilmektir. Yalıtım sektöründe yüzlerce firma var. Yalıtım firmalarının yurtdışında yetişmiş elemanları var, onlar gelip derse giriyorlar. İZODER bunu organize ediyor. Biz kapıyı sonuna kadar açıyoruz. Biz kapıyı sonuna kadar açınca da sivil toplum kuruluşlarına ve firmaya da bu işe destek vermek kalıyor. Aramızda karşılıklı iyi niyet var. Bizim yetiştirdiğimiz elemanlar firmalara lazım. Dolayısıyla firmalar da kendi altyapılarına hizmet ediyorlar. Şu anda boya konusunda bizi tanımayan yok. Bazı firmalar ‘Kıbrıs’ta boya üretim yeri kuracağız, bize boya bölümü mezunu arkadaş gönderir misiniz?’ diyorlar. Örneğin Vestel firması, televizyon kabinlerini boyayacak, boya teknolojisi bölümünden mezun eleman istiyor bizden. Mezunlarımıza olan ilgi, bizim üniversite ve sanayi ilişkilerine olan hassasiyetimizi daha da artırıyor.  

YALITIM: Bu konuda İZODER gibi bir partnerle çalışmak büyük bir avantaj getiriyor olmalı size...

YRD. DOÇ. DR. HIDIR AKPINAR: Bizim felsefemiz de partnerler yaratmaya uygun... Mesleki bilgileri ve işe girme organizasyonlarını İZODER’le birlikte oluşturmamız lazım. Ben her firmaya ulaşamam, bu mümkün değil; ama İZODER gibi sivil toplum örgütleri bu konulardaki açıkları kapatıyorlar.

YALITIM: Biraz önce öğrenci sayısı az dediniz; Yalıtım Teknolojileri programında kaç öğrenci öğrenim görüyor?..

YRD. DOÇ. DR. HIDIR AKPINAR: Evet, öğrenci sayımız az, halen 6 öğrencimiz var. Öğrencinin az olmasının nedeni sınav sisteminden kaynaklanıyor. YÖK, bu yıl sınavla ilgili çalışmalar yapıyor. Bir de programın öğrencilere ve ailelere iyi tanıtılması gerekiyor.

YALITIM: Öğrencilerin burayı tercih etmemesinin nedenlerini nelere bağlıyorsunuz, mevcut öğrenciler derslerden memnun mu?..

YRD. DOÇ. DR. HIDIR AKPINAR: ÖSS’nin sınav sisteminden kaynaklanan bir nedenle öğrenci sayımız az. Bu sıkıntılar YÖK’e iletildi. Bu yıl ÖSYM sınavından da öğrenci alınacak. Buradan çıkan öğrencilerin çoğunun işi hazır olacak. Firmalardan eğitim için 2-3 hoca geliyor, zaten sınıfta 6 öğrenci var. Az sayıda öğrenci, sınıfları ayakta tutmak için yeterli değil. ÖSYM sistemi değişirse öğrenci yönünden sıkıntı çekmeyeceğiz. Önemli olan İZODER’in ve üyelerinin bu işe sahip çıkmaları. Sadece devlet tarafından sağlanan imkanlarla eğitimi üst düzeylere çıkarmak, ülkemizin bu ekonomik şartlarında siz de takdir edersiniz ki pek mümkün değil; zaten eğitime ayrılan paylar da gittikçe düşüyor.

YALITIM: Programda hangi dersler kimler tarafından veriliyor?..

YRD. DOÇ. DR. HIDIR AKPINAR: Yalıtım teknolojisi dersini kendi hocamız veriyor; yalıtım malzemeleri ile ilgili dersler ise İZODER tarafından yürütülüyor. İZODER Yalteks, Sika, Henkel, Mardav, Protem, Himerpa, 2D Yapı, ODE, İzocam gibi değişik firmaları görevlendiriyor. Ders konusunda pek sıkıntımız yok diyebilirim. Eğitim programımızda ise yapı ve tesisat yalıtımında kullanılan camyünü, taşyünü, Expande Polistren (EPS), Extrüde Polistren (XPS), ahşap yünü ısı yalıtım malzemelerinin özellikleri ve uygulama esasları; dıştan cephe ısı yalıtım sistemlerinin (ETICS) özellikleri, sistemde kullanılan bileşenler ve uygulama esasları; tesisat yalıtımında kullanılan malzemelerini özellikleri, uygulama esasları (Elastomerik kauçuk, polietilen, seramik yünü, cam köpüğü); sandviç panellerin özellikleri ve uygulama esasları; Polimer Bitümlü su yalıtım örtüleri; sürme su yalıtım malzemeleri; yapı kimyasalları; sentetik su yalıtım örtüleri; nefes alan su yalıtım membranları; yapılarda yangın yalıtımı uygulamaları; sanayii yapılarında ve tesisatlarda yangın yalıtımı uygulamaları; yapılarda ses yalıtımı uygulamaları; tesisat ve mekanik odalarda ses yalıtımı, akustik düzenleme ve titreşim yalıtımı uygulamaları; ısı kontrol kaplamalı camlar, güneş kontrol kaplamalı camlar ve akustik laminasyonlu camların özellikleri konuları işleniyor.

YALITIM: Bilgi üretimine dönük çalışmalarınız da var mı ya da olacak mı?..

YRD. DOÇ. DR. HIDIR AKPINAR: Meslek yüksekokullarının asıl görevi nitelikli ara eleman yetiştirmektir. Bizim bir Ar-Ge laboratuvarımız yok; bunun için maalesef kaynağımız da yok. Biz Ar-Ge çalışması yapabilecek öğrenciler yetiştirmeye gayret ediyoruz. Boya Teknolojisi programından mezun olan bazı öğrencilerimiz, boya firmalarının, araştırma laboratuvarlarında istihdam ediliyor. Zira bu öğrencilerimiz, okulumuzdaki eğitim dönemlerinde, boya üretimi ile ilgili laboratuvar çalışmalarına katılmaktadır. Tabii ki imkanların el vermesi halinde, biz de Ar-Ge çalışması yapmak isteriz. Ama şu anda bu pek mümkün değil. Örneğin, kozmetik teknolojisi programı Türkiye’de tek. Bu konuda bir takım Ar-Ge çalışmaları yapabilsek, Türkiye’nin de yolunu açacağız. Yurtdışına giden öğrencilerimiz de var, bu öğrenciler Türkiye’ye dönüp bu işin üretim kanalını güçlendirecekler. Amacımız, bu konuda Türkiye’nin önünü açabilmektir.

YALITIM: Bölümde halen eğitim gören öğrencilere ve mezun olacak olanlara ne gibi iş imkanları sağlayacaksınız?

YRD. DOÇ. DR. HIDIR AKPINAR: Boya bölümündeki öğrencilerimiz Marshall’da hem staj yaptılar hem de boş günlerinde Marshall’a gidip çeşitli bölümlerde çalıştılar. Ford Otosan ile de protokol yaptık. Her yaz on öğrencimiz orada staj yapıyor, kışın da iki gün gidiyorlar. Fabrikaya da hazır eleman kazandırıyoruz. Mezun olacak öğrencilerimizi İZODER kanalıyla firmalara yönlendireceğiz. Zira öğrencilerimizin birinci sınıfın sonunda staj zorunlulukları bulunmaktadır. Öğrencilerimiz stajlarını ilgili firmalarda yapacaklar. Bu konuda İZODER ile protokolümüz var. Stajdan sonra, hem bizde eğitimlerini sürdürmeye devam edecekler, hem de boş zamanlarında karşılıklı anlaşmaları halinde staj yaptıkları ilgili firmalarda part time çalışmaya devam edecekler. Böylelikle mezun olduktan sonra fazla bir acemilik ve işe alışma dönemi yaşamadan kolayca işe adapte olacaklar.

YALITIM: Yaşadığınız sıkıntılar ve firmalardan beklentileriniz neler?

YRD. DOÇ. DR. HIDIR AKPINAR: Bu tür programlarda Ar-Ge yapılabilecek bir laboratuvarın kesinlikle kurulması gerekiyor. Şu anda devlet bir yasa çıkarttı. Firmaların bunu görmeleri lazım. Şirketler eğitim kurumlarına ekonomik destek verdikleri zaman bunun % 100’ünü vergiden düşebiliyorlar; eskiden bu oran % 5 idi. Bu nedenle firmaların branşlarıyla ilgili eğitim kurumlarına destek olmaları gerekiyor; bu kalite kısa zamanda sektöre geri dönecek. Buradaki hedefimiz firmalara Ar-Ge desteği verebilecek hale de gelebilmek. Bu Ar-Ge çalışmaları mutlaka kaliteye de yansıyacak, yeni ürünlere teknolojilere yansıyacak. Sorunlarımızdan biri Ar-Ge laboratuvarı... Şartlarımızı zorluyoruz. Burada firmalara da görevler düşüyor. Eğitim sorununu çözmeden hiçbir sorunu çözemezsiniz. Tüm sınıflarda projeksiyon kullanmak istiyoruz. Devlet % 100 vergiden düşme kapısını açtığına göre firmalar da bu gibi yardımlarda bulunabilirler. Araştırmalar yapabilmek istiyoruz. Çok öğrenci gelseydi laboratuvarla ilgili sıkıntımız olabilirdi.

Çünkü çok yoğun öğrenci, çok yoğun altyapı gerektiriyor. Ama az öğrenciyle fazla zorlanmadan götürebiliyoruz eğitimi. İZODER de firmaların desteğiyle bir malzeme laboratuvarını kurmuştur.


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Atalay Özdayı; "2025 Yılında da Çift Haneli Pazar Büyümesi Hedefliyoruz"

Yalıtım dergimizin 2025 yılı ilk sayısında röportaj sorularımızı yanıtlayan Baumit Türkiye CEO'su Atalay Özdayı firması hakkında bilgiler verdi. G...
28 Ocak 2025

Ali Murat Ekin; ''Yapı kimyasalları inşaatların görünmez yüzü, binaların gizli kahramanlarıdır.'

2001 yılında yapı kimyasalları üretimine başlayan FİXA bugün İstanbul, Adana ve Ankara'daki 4 fabrikasında su yalıtım malzemeleri, beton katkıları...
21 Kasım 2024

Murat Savcı; 'Bu sene, yenilikçilik vizyonumuzun sonucu 3 ayrı ödüle layık görülmek bizleri gururlandırmıştır'

Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri 2024'te İzocam, Optima Smart ürünü ile 'Yılın Ses Yalıtımı Ürünü' ödülünü ve İzocam Genel Direktörü Murat ...
21 Kasım 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.