TS 825 ve Bayındırlık Bakanlığı Isı Yalıtım Yönetmeliği'nin Değerlendirilmesi
Bu açıdan bir önceki yönetmelik ve standart ile karşılaştırıldığında; binalarda yıllık ısıtma enerjisi miktarlarının hesaplanmasına yönelik olarak daha önceki yönetmeliklerde ihmal edilmiş olan binaya ilişkin bazı tasarım parametrelerinin ve ısı kazançlarında etkili olan güneş ışınımı verilerinin ele alınması, ayrıca opak bileşenlerde ısı korunumu açısından beklenen performansı sağlamak üzere yoğuşma tahkiklerinin ve olabilecek ısı köp-rüsü etkilerinin dikkate alınması, açılarından enerji korunumunu hedefleyen bina tasarımında önemli değişiklikler getirmektedir. Bu durum olumlu bir gelişme olarak görülmekle beraber yeni yönetmeliğin dayandırıldığı TS 825'in hesaplama yöntemi açısından yetersiz ve eksik teknik bilgi içerdiği görülmektedir. Bu açıdan varılan sonuçlar aşağıda özetlenmiştir; ? Hesaplamalar bölgelendirme esasına göre yapılmaktadır. Ancak iklimsel karakterleri birbirinden tamamen farklı olan bazı yörelerin aynı bölgede yer aldığı görülmektedir. Bu durum, tüm iklimsel veriler esas alınarak meteora-lojik analizlerin yapılmadığı izle-mini uyandırmaktadır. ? Yöntemde, güneş ışınımı değerleri olarak, farklı yöreler için aynı değerler alınmaktadır. Özellikle Türkiye gibi güneş enerjisi potansiyeli olan bir ülkede enerji tasarrufu açısından hatalı sonuçlar verebilecek tasarımlara gidilmemesi için, bu verilerin doğru olarak hesaba katılmasının gerekliliği ve önemi açıktır. ? Aylık iç kazançların hesaplanmasında, muhtelif ekipmanlardan ısı kazançları, (örneğin hastane, laboratuvar ekipmanı gibi) farklı olacağından konut dışındaki binalar da farklı sınıflandırılmalıdır. ? Yukarıdaki eleştirilere bağlı ola-rak yönetmelikte verilen Ajop/Vbrot oranlarına bağlı olarak binanın yıllık ısıtma enerjisi ihtiyaçlarının aşmaması gereken sınır değerlerinin, Türkiye koşullarına uygun olmadığı ve yeniden gözden geçirilmesinin gerekli olduğu sonucuna varılmaktadır. ? Ayrıca yoğuşma tahkiklerinde yapı elemanındaki yoğuşma tehlikesini etkileyen dış çevre sıcaklıkları (kritik sıcaklıklar) yörelere bağlı olarak alınmalıdır. Yukarıdaki tartışmaların ışığında, yeni yönetmeliğin enerji korunumu sağlayan bina tasarımında eksik verilere dayandırıldığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Enerji korunumu yönetmelikleri, ısıtma duyan binaları tanımlamalı ve bu tür binaları gerçekleştirmede karmaşık hesaplamalara girmeden pratikte çalışanlara yol gösterici nitelikte olmalıdır. Sonuç olarak, önümüzdeki yıllarda uygulanması beklenen yeni ısı korunumu yönetmeliğinin yeniden gözden geçirilmesi ve hesaplama metodunun bu konuda yapılmış bilimsel çalışmalara ve Türkiye koşullarına uygun ve sağlıklı verilere dayandırılarak gerekli revizyonun ivedilikle yapılması zorunludur. Enerji korunumu açısından yeterli olacak şekilde hazırlanacak böyle bir yönetmeliğin ülke ekonomisi açısından önemi açıktır.
İlginizi çekebilir... İnşaatta yükselen değer: Yapısal Çelikİnşaat sektörü gerek teknolojinin getirdiği yenilikler gerek sürdürülebilirlik gibi konular nedeniyle değişim geçiriyor. Özellikle çelik yapılar hem g... nZEB 101Bu ay ki dosyamızı nZEB konusuna ayırdık. Yapacak çok şeyimiz var, yolumuz uzun ve zamanımız kısa. İş dünyası, hükümet ve sivil toplum arasındaki işbi... Sürdürülebilir KonutSürdürülebilir konut dosyası... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.