AFAD tarafından yenilenen “Türkiye Deprem Tehlike Haritası”, Hakkari’den Edirne’ye kadar pek çok ilin deprem açısından yüksek risk altında bulunduÄŸunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ä°stanbul’u bekleyen olası deprem riskine karşı hazırlık yapan Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi, BoÄŸaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem AraÅŸtırma Enstitüsü iÅŸ birliÄŸiyle yayınlanan son rapora göre “Ä°stanbul Ä°li Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi” çarpıcı rakamları gözler önüne serdi.
Ä°stanbul’un 39 ilçesine yönelik mahallelerdeki bina hasarları, olası can kaybı ve yaralanmalar, altyapı hasarları ile geçici barınma ihtiyacı gibi bileÅŸenlerin analiz edildiÄŸi rapora göre, Arnavutköy’de 2 bin, AtaÅŸehir’de 3 bin, BaÄŸcılar’da 10 bin, Bakırköy’de 6 bin, BeyoÄŸlu’nda 4 bin 200, Büyükçekmece’de 9 bin, Çatalca’da 2 bin, Esenler’de 5 bin, Fatih’te 15 bin, Kâğıthane’de 2 bin, Kartal’da 4 bin, Küçükçekmece’de 13 bin, Sancaktepe’de 3 bin, Silivri’de 9 bin, Sultanbeyli’de 45 bin, Tuzla’da 7 bin, Üsküdar’da 4 bin yapıda orta ve üstü hasar meydana gelmesi bekleniyor.

Ä°stanbul’da 1999 Marmara Depremi’nden önce yapılan 790 bin bina bulunuyor. Hazırlanan araÅŸtırma sonucu yapıların Bahçelievler'de yüzde 83'ü, BayrampaÅŸa'da yüzde 91'i, Beykoz'da üçte ikisi, Güngören'de yüzde 90'ı, ÅžiÅŸli'de yüzde 92'si 20 ve üstü; BeÅŸiktaÅŸ'ta yaklaşık yarısı, Adalar'da yarıdan fazlası, Eyüp'te ise üçte biri 40 ve üstü yaÅŸta bulunuyor. 40 yaÅŸ üstü binaların çoÄŸu ise depreme karşı büyük risk taşıyor. 

Yalnızca Ä°stanbul genelinde 790 bin binada bulunan riske karşın, binaların saÄŸlamlaÅŸtırılması alınacak en önemli önlemler arasında yer alıyor. Eski ve riskli binaların yıkılarak yeniden yapıldığı kentsel dönüÅŸüm çalışmalarına ek olarak, uzmanlar tarafından hızlı, güvenilir ve daha az maliyetli ‘Yapısal Güçlendirme Çalışmaları’nın da öncelikli olarak deÄŸerlendirilmesi gerektiÄŸi belirtiliyor. 

Türkiye’de 40 yaşı geçen binaların tamamının teker teker yıkılarak yeniden yapılmasının maddi ve manevi olarak uzun bir süreç gerektirdiÄŸini belirten Selman Tarmur, “Aktif fay hattında bulunan ülkemizde, Ä°BB tarafından hazırlanan rapor kapsamında belirtilen rakamlar ne yazık ki ÅŸaşırtıcı deÄŸil. Bu tablo karşısında yönergelere uyumlu yeni binalar inÅŸa edilirken, riskli binalar da yapısal güçlendirme çalışmaları ile kurtarılabilir. Binayı yıkıp yeniden yapmaya göre çok daha kısa sürede tamamlanan yapısal güçlendirme çalışmaları sayesinde riskli binalar, yıkıp yeniden yapma maliyetinin yüzde 40'ına veya daha düÅŸük bir rakama güçlendirilebilir” dedi.

Ä°stanbul’daki kamu binalarında yapılan iyileÅŸtirmelerin yanı sıra konutlardaki riskin dikkate deÄŸer olduÄŸunun altını çizen Selman Tarmur, “Eski yöntemlerde, mühendislik hizmeti alınmaksızın yapılmış veya eski yönetmeliklerin günümüz yönetmelik ÅŸartlarını saÄŸlamamasından dolayı; binalarda deprem performans tespiti çalışması yapılmalı ve binaların olası depremde sergileyecekleri davranışları ortaya çıkarılmalıdır. Eski binalardan yapısal güçlendirmeye uygun olanlarının tespit edilerek güçlendirilmesi gerekir. Güçlendirme projesi yapan Mapei bayileri baÅŸvuruda bulunan binalarda hasar tespit çalışmaları gerçekleÅŸtiriyor. Yapıların risk faktörlerini ölçümlemek için alanında uzman inÅŸaat mühendisleri aracılığı ile bilgilendirme amaçlı dayanıklılık raporu hazırlıyorlar. Tespit çalışmaları kapsamında binanın kolonlarından ve zemininden örnek parçalar alarak ölçümlerini gerçekleÅŸtiriliyorlar. Bu ölçüm sonuçları kapsamında günümüzde uygulanan çelik ve betonarme sistemler ile binalar dıştan güçlendirilirken, FRP ya da diÄŸer deyiÅŸle lifli polimer (karbon lifli polimer) ile yapısal elemanlar güçlendiriliyor. Ayrıca sismik izolatörler ile binanın iç yapısına az ya da hiç müdahale edilmeksizin binalar güçlendirilebiliyor” diye konuÅŸtu.