Dünyanın en büyük yapıştırıcı ve yalıtım malzemeleri üreticilerinden olan Bostik, 145 Milyar Euro cirosu ile dünyanın dördüncü büyük petrol ve gaz şirketi olan Fransız Total Group'un 220 firmasından biri. Bünyesinde yirminin üzerinde marka barındıran Bostik, Türkiye pazarında ikinci büyük satın almasını yaparak, Türkiye'de yapı kimyasalları sektöründe lider konumuna yükselmeyi ve aynı zamanda Türkiye'yi; Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'yı kapsayan bölgeler için üretim üssü haline getirmeyi hedefliyor.

Tekbau'nun Bostik'e devredilmesinin ardından Genel Müdürlük görevini devralan Mehmet Aksun, ekonomideki tüm iniş çıkışlara karşın, Türkiye'nin yabancı yatırımcıyı çekebilecek potansiyele fazlasıyla sahip olduğunu, özellikle kullanıma hazır torbalı kuru harç, yapı kimyasalı alanında henüz yolun başında olunduğunu söylüyor.

Her alanda olduğu gibi inşaat sektöründe de kalite arayışının ve çevre bilincinin gelişmesiyle birlikte Bostik gibi Dünya Markası firmaların Türkiye'ye yatırıma gelmesinin sıradanlaşacağını belirten Mehmet Aksun, "Yapıştırıcılar ve yapı kimyasalları alanında bir dünya markası olan Bostik'in, Türkiye pazarına girmesiyle kalite çıtası daha da yükselecek ve kalite odaklı rekabet yoğunlaşacaktır." diyor.

Mehmet Aksun, şöyle devam ediyor: "Son bir senedir devam etmekte olan görüşme süreci neticesinde, 22 Mayıs 2008 itibariyle Tekbau A.Ş. Bostik SA?'ya devredilmiş bulunuyor. Tekbau, bu süre içerisinde Bostik tarafından ciddi bir incelemeye tabi tutuldu. Bu inceleme süreci çerçevesinde Bostik tarafından talep edilen yatırımlar en iyi şekilde gerçekleştirildi. Bunlardan en önemlisi; yeni ve tamamı ithal makineler ile gerçekleştirilen ikinci üretim tesisinin devreye girmesidir ki, bununla birlikte teorik kapasitesini yıllık 300 bin tona çıkaran Tekbau, 150'yi aşkın ürün çeşidiyle, optimum 200 bin ton yıllık üretim seviyesine ulaşmış oluyor. Bu modernizasyon ve kapasite arttırma çalışmaları da tamamlandıktan sonra, Bostik, Tekbau'yu tamamen devraldı. Ancak şu anda Tekbau ismini muhafaza ediyoruz. Faaliyetlerimize aynen Tekbau'nun kaldığı yerden, sürekli gelişme gösteren bir yapı içerisinde devam etmeyi hedefliyoruz.. Tabi ki buna paralel olarak birçok çalışma da eşzamanlı olarak sürdürülüyor."

"Objektif bir değerlendirme yapmak gerekirse; Tekbau, modern fabrikası ve kapasitesiyle, kuru harç sektörünün önemli tesis ve markalarından bir tanesiydi. Ancak, tabi ki yerel bir marka olması dolayısıyla, bir Bostik ayarında know howı ve markası olduğu söylenemezdi. Kuru harççı kimliğiyle dört ana ürün grubunda faaliyet gösteriyordu. Birinci grup; hazır sıvalar, ikinci grup; ısı yalıtım sistemi ürünleri, üçüncü grup; seramik yapıştırıcılar, dördüncü grup; diğer harçlar. Bostik'in kimliği ise yapıştırıcılar ve yapı kimyasallarıdır. Dolayısıyla bundan sonra, Tekbau?nun bu ürünlerine ilaveten, Bostik'in yapı kimyasalcı kimliğiyle, zemin grubu ve su yalıtımı ürünleri de pazara 2009?dan itibaren sunulacaktır. Bu çerçeveden bakınca, hem kuru harç, hem de yapı kimyasallarını kapsayan çok geniş ürün gamına sahip bir yelpaze ortaya çıkacaktır."

"Tekbau, sektöründe Türkiye'nin en ileri teknolojisine sahip fabrikalarından biri olan, yıllık optimum 200 bin ton kapasiteli Çorlu'daki tesislerinde; el ve makineyle uygulanan alçı ve çimento bazlı sıvalar, duvar harçları, dış cephe ısı yalıtım, yapıştırıcı, sıva ve dekoratif kaplamaları, seramik, mermer ve gaz beton yapıştırıcıları ile ders dolgu harçları, şaplar, yüzey sertleştiriciler, tamir ve düzeltme harçları, püskürtme betonlar, su yalıtım malzemeleri gibi 100?ü aşkın ürün imal ederek Türkiye pazarına sunmakta ve buna ilaveten coğrafi yakınlığı nedeniyle doğu Avrupa ülkelerine ihraç etmektedir. 2001 yılından itibaren faaliyet gösteren Tekbau, 2008 Mayıs itibariyle hak ettiği gerçek sahibini buldu diyebiliriz."

"Bostik Türkiye pazarına 3 sene kadar önce Çuhadaroğlu Kimya?yı Çekomastik markısıyla birlikte satın alarak girdi. Şimdi de Tekbau?yu Meister markasıyla birlikte satın alarak hem yapı kimyasalları hem de kuru harç alanında etkin bir konuma gelmiş oldu. Her ne kadar iki ayrı firma olsalar da, Tekbau ve Çekomastik, ikisi de yüzde yüz Bostik iştiraki olup, her iki firmanın ürün gamına bir bütün olarak bakılınca, yalıtım levhası ve bitümlü membran hariç; her türlü yapıştırıcı, yapı kimyasalı ve kuru harç malzemesine sahip geniş bir portföy olduğu görülüyor. Bu durum, özellikle toptancılar için son derece cazip bir oluşum. Dünya markası olan bir grubun, böylesine geniş yelpazeli bir ürün portföyü olması son derece çekici bir durum."

"Yaptığımız araştırmalar neticesinde, Türkiye'de 70-80 civarında kuru harç ve yapı kimyasalı üreten firma olduğunu tespit ettik. Tabi böylesine güçlü uluslararası oyuncuların ve markaların pazara girmesiyle birlikte, kalite çıtası daha da yükselecek ve kalite odaklı rekabet hakim olacaktır diye düşünüyoruz. Bu bağlamda, Türk inşaat sektörüne ciddi bir katkımız olacağı inancındayız." 

"Tekbau'nun zaten çok iyi bir tesisi, sistemi ve kadrosu mevcut.  Merkez ofiste revizyonuna ihtiyaç duyulduğuna inandığım sadece satış pazarlama kadroları mevzubahis. Bununla ilgili faaliyetlerimiz başladı ve devam ediyor. Bu konuda hakikaten Bostik'e yakışır, Bostik'in arzuladığı dinamizmi yaratacak, kaliteli bir satış/pazarlama ekibi oluşturmak ana gayemiz. Bunun ötesinde zaten tüm kadrolara sahibiz diye düşünüyorum."

"Tekbau için, şu an, kısa vadede yeni bir yatırım görünmüyor. Bu, tabi Tekbau olarak bizim performansımıza bağlı. Halen Çorlu'da modern bir tesisimiz ve ciddi bir kapasitemiz var. Bu kapasiteyi verimli bir şekilde kullanacak başarı düzeyi yakalayabilirsek, tabi ki yeni yatırımlara yelken açılabilir. Ama bunun için henüz çok erken. Bu konuda esas belirleyici olan; Bostik'in, Çekomastik'ten sonra ikinci bir yatırım olarak Tekbau'yu da bünyesine katarak yatırım iştahı sergilemiş olmasının yanı sıra, Türkiye pazarındaki ana aktörlerden biri olma vizyonu ve hedefidir."

"Bostik gibi üst düzey bir oluşumun, yapı kimyasalları ve kuru harç sektöründe A klasman düzeyinde faaliyet gösteren firmalara da katkı sağlayacağı inancındayım. Çünkü bu klasmanda faaliyet gösteren ve rekabet eden firma sayısı ne kadar artarsa, pazarda bilinç düzeyi ve kalite de o seviyede artacak, kalite odaklı bir rekabet hakim olacaktır. O bakımdan, bu durum inşaat sektörünün ve nihai tüketicinin bir kazancı olacaktır."