
|
SES VE TİTREŞİM YALITIMI![]()
MEHMET ERDEVECİ: Söze gürültünün yaşamımızdaki önemi ile başlamak istiyorum. Günümüzde tartışılan çevre kirliklerinden biri de gürültü kirliliğidir. Gürültü, insanın beden ve ruh sağlığını son derece olumsuz etkileyen bir unsurdur. Almanya’da yapılan bir araştırmada gürültünün insanlarda ciddi fiziksel problemler yarattığı anlaşıldı. Gürültü kontrol edebileceğimiz stres kaynaklarındandır ve yapı malzemeleri ile yaşadığımız mekanları istenmeyen seslerden yalıtabiliriz. Mekan ve yapı ilişkisi üzerinde durmak gerekirse, gürültü ile ilgili olarak ilk önce sorunun doğru anlamda saptanması ile başlanabilir. İkincisi doğru malzeme yada olanağımız varsa gürültü kaynağının konumu. Üçüncüsü doğru yalıtım malzemesinin seçimi. Dördüncüsü de doğru uygulama. Gürültü kaynağının saptanmasını şöyle açabilirim. Vibrasyon sorunu olup olmaması, gürültü düzeyi, frekans bandı, gürültünün yayılma şekli, rahatsız olacak mekanların belirlenmesi gibi etkenleri sayabiliriz. Konuyla ilgili seçilecek malzemeler genelde şantiye şeflerinin ve mimarların kontrolünde oluyor, dolayısı ile onların bu konuda bilinçlendirilmeleri gerekiyor. Doğru yalıtım malzemelerinin seçimi ve bunların şantiyedeki ilgili kişilerle beraber doğru uygulanması sorunun çözümünde çok önemli. Bu konuda bütün dünyada büyük bir teknik ve uygulama gelişimi var. Bu gelişimi hepimizin yakından takip etmesi ve sektöre yansıtması gerekiyor. VOLKAN DİKMEN: Yalıtım sektöründe ses yalıtımının yerini değerlendirecek olursak çok parlak bir görüntüyle karşılaşmayız. Daha çok ısı ve su yalıtımı çözümlerine yönelik malzemeler, sistemler ve uygulamalar üzerine ürün ve hizmet pazarlayan bir piyasayla karşılaşırız. Ses yalıtımının çok küçük bir payı var. Bunun ülkelerin gelişmişlikleriyle ilgili olduğunu düşünüyorum . Konfor olanakları artıkça insanlar gürültü ve titreşimden rahatsız olduklarının farkına varmaya başlıyorlar. Piyasada şöyle bir yanılsama da var. Bir, ses ve akustik yalıtımı ile ilgili malzeme satanlar var, bir de detay önerip çözüm sunanlar var. İnsanlar zaman zaman yanılgıya da düşebilir, çünkü malzeme satan bir firma şikayetinize karşı bir malzeme verebiliyor ve sorunu çözebileceğini söyleyebiliyor. Teknik olarak bilgi sahibi olmayan insanlar da bunlara inanıyor. Yada sorun en üst düzeyde rahatsızlık verdiğinde ancak sorunu çözme yolunu arıyorlar. Örneğin, Kırklareli’de doğalgazın Türkiye’ye ilk girdiği yerde boruların içinden akan gaz oldukça büyük bir gürültü yaratıyordu ve çalışanlarda % 30 işitme kaybı vardı. Yaklaşık 1 km uzaklıkta oturanlar da gürültüden uyuyamıyorlardı. Bizim yaptığımız uygulamadan sonra artık boruların yanında bile rahatlıkla konuşulabiliyor. Biz firma olarak zaman zaman bilgimizin sınırları dahilinde olmayan konularda yurt dışından destek alıyoruz. Yabancı danışmanlar oldukça yüksek meblağlarla geliyorlar ve müşteri bu bedeli ödemek istemiyor. Birçok malzeme artık Türkiye’de bulunuyor. Bilgi birikimimiz de yeterli, hatta bizim buradan başka ülkelere gidip danışmanlık yaptığımız projeler de mevcut. UĞUR ÖZOĞUZ: Benim hem ithalatçı hem uygulayıcı hem de Akustik Derneği yöneticisi olarak birden fazla alanım var. Bir inşaatçı olmama rağmen, makinacılarla, motorcularla yakın temasım oluyor. Artık sanayi ve konutlarda gürültü ve titreşim konusunda bir rahatsızlığın farkına varılmaya başlandı. Bunun bir başka faktörü de var, Avrupa Birliğinin şartlarına uyma mecburiyetini artık herkes görüyor. Bu nedenle bazı standartların geliştirilmesine direnemiyorlar. Gürültü ve titreşim yalıtımında makinacılar bir miktar daha ileride, çünkü bu konu uluslararası standartlara giriyor. Lüks konutlarda farkına varılmasını sağlayan en önemli etmen home video, müzik dinleme sistemleri gibi ev konfor cihazlarınındaki büyük gelişmedir. Bu cihazları kullananlar komşularımı rahatsız eder miyim diye düşünüyor. 25 yıl önce ben çocuğuma piyano eğitimi aldıramadım komşumu rahatsız ederim diye. Bu gün odasında her hangi bir müzik aletini çalmak isteyenin yalıtım imkanı var. Ama hep inşaat bitip, içine yerleşildikten sonra evi kullanan ‘müziği yüksek sesle dinlemek istiyorum, sesin yayılmasını keser misin’ diye bana geliyor. Çözerim ama bedelini ödeyecek misin? Bu sorunu çözmek inşaat aşamasında ucuzdur, sonradan çok pahalıdır. O kadar ucuz değildir değil çok pahalıdır. Bir ithal malzemenin nakliye dahil fiyatı bu pahalılığı yaratıyor. Yerli üretim olsun diyoruz, güzelde ses yalıtımı özelliği olmayan malzemelerin piyasayı kaplamasını engellemeden bize bir faydası olmaz. SADIK ÖZKAN: Yalıtımın değişik konularını ve sorunlarını irdelediğimiz ve gelenekselleşen toplantılarımızın, farklı firmaları ve görüşleri bir sohbet ortamında buluşturması nedeni ile okurlarımızdan olumlu tepkiler aldığını belirtmek isterim. Bu toplantıda, temel faaliyet konusu sesle ilgili çalışmalar olan bir firma ortağı olmam nedeni ile ben de katılımcı olarak yer alacağım. Bilindiği gibi gelişen teknoloji, bunun yapılarda kullanımı, yoğun ve şehirleşme, sanat Ğkültür-eğlence amaçlı yapıların sayısındaki artış gibi nedenler ses yalıtımı, gürültü kontrolü ve akustik düzenleme çalışmalarını geçmişe kıyasla daha bir gerekli kılmaktadır. Ülkemizde de son yıllarda konuyla ilgili taleplerde ve uygulamalarda artış gözlenmekte. Ne var ki yalıtımın diğer konularında olduğu gibi bu konuda da bilinç düzeyinin yetersizliğini, buna bağlı pek çok hatalı ve eksik uygulamayı görüyoruz. Ben sözü daha fazla uzatmadan şimdilik sizlere bırakmak istiyorum. UĞUR ÖZOĞUZ: Benzer bir durumu ben de yaşadım. Büyük bir inşaat firmasının sahibi, arkadaşım kendi villasını yaptırırken bana övünerek ‘Bak duvarlara 10 cm strafor koydurdum’ diyebiliyor. SADIK ÖZKAN: Ben de 7 yılı aşkın bir süredir ses yalıtımıyla ilgiliyim ve Türkiye’de son bir kaç yıldır insanların ses yalıtımı hassasiyetleri arttı. Bunun nedenlerinden birisi yüksek paralar harcanarak yapılan konfor binalarıdır. Yanı sıra tüm dünyada gelişen teknolojinin özellikle kentlerde kullanılan cihaz ve ekipmanların ses ve gürültü konusunu ön plana çıkarmasıdır. Teknoloji bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken bir yandan da gürültü kaynağı oluşturuyor. Yoğun yapılaşmanın olduğu yerleşim bölgelerinde gürültü ciddi bir çevre kirliliği yaratıyor. Ancak talep bu ve bilinçlenme sorunun artış hızının çok gerisinde kalıyor.Volkan Beyin verdiği örnekteki Kırklareli Botaş tesislerine 1997 yılında danışmanlık hizmeti vererek ölçümler yapmış ve şartnameyi oluşturmuştuk. Sorun gerçekten insan sağlığını tehtid eder boyutta idi. Fakat uygulama ne yazık ki 5 yıl sonra yapılabildi.Ayrıca ilişki içinde olduğumuz teknik sorumlular, şantiye şefleri, uygulamacılar hatta projecilerle yaptığımız görüşmelerde konu ile ilgili bir çok yanlış bilgiye sahip olduklarını, yanlış uygulamalar yaptıklarını veya yanlış ürün kullandıklarını, yanlış taleplerde bulunduklarını görüyoruz. Bu yanlışlıklar sadece işin ekonomik boyutuyla açıklanamaz. Çok düşük maliyetlerle çözülebilecek sorunlar da var. Bunları yanlış malzemelerle çözmeye çalışıyorlar. Bir jeneratör dairesi yüzer döşemesi altına XPS veya EPS kullanılıyor. Benim yıllar önce ilk uygulama yaptığım yer bir fast-food restaurantının mekanik odasıydı. Biz ilk kez gittiğimizde duvarlarda XPS plakala- İlginizi çekebilir... Yalıtım Sektöründe "Kadın" BaÅŸarı DemektirYalıtım sektöründe lider markaların-firmaların üst yönetimlerinde sorumluluk alan kadın yöneticiler, Ekin Tükek, Esra Gürz, Mehtap Uluceviz, Meltem Ba... Yalıtım sektörü için; 2024 nasıl geçti, 2025 yılı için sektör liderleri ne düşünüyor?Yalıtım sektörümüzün lider yöneticilerinin 2024 deÄŸerlendirmeleri 2025 için öngörülerinin, açık bir rehber ve sektörümüzün ortak aklı olarak okurlarım... İnÅŸaatta yükselen deÄŸer: Yapısal ÇelikİnÅŸaat sektörü gerek teknolojinin getirdiÄŸi yenilikler gerek sürdürülebilirlik gibi konular nedeniyle deÄŸiÅŸim geçiriyor. Özellikle çelik yapılar hem g... |
|||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.