|
Enerji Tüketiminde Verimlilik Raporu (1)
1. Enerji tasarrufu ve enerji yoğunluğu Halk arasında enerji tasarrufu, enerjinin az kullanılması, iki ampulden birinin söndürülmesi olarak algılanmaktadır. Oysa enerji tasarrufu, enerji atıklarının değerlendirilmesi, enerji verimliliğinin arttırılması ve mevcut enerji kayıplarının önlenmesi yoluyla tüketilen enerji miktarının ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı engellemeden, en aza indirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Enerji tasarrufu ile, kısa ve orta dönemde ülkelerin enerji teminiyle ilgili sorunlarının çözümüne küçümsenemeyecek katkı sağlandığı dünyanın gelişmiş ülkelerinin yaşadığı bir deneyimdir. Ekonomik olarak, enerji verimliliğinin artırılması, ilave yeni enerji kaynaklarının devreye sokulması için yapılacak yatırımlardan daha caziptir. Ülkemizde yıllık 3 milyar $ olarak tahmin edilen, tasarruf edilerek kazanılabilecek enerjiyi üretmek için, çok daha pahalı yatırımlara ve çok daha uzun zamana ihtiyaç vardır. Oysa enerji tasarrufu daha çabuk ve ucuza elde edilebilen bir enerji kaynağıdır. Ülke ekonomisine katkısının yanı sıra, sanayi sektörümüzdeki tesis bazında enerji tasarrufu ile üretim kademelerinde enerji tüketiminin azaltılması ve böylece mamul maddenin üretimindeki maliyetlerin düşmesi sağlanabilecek, bu da sanayi kuruluşlarımızın iç ve dış pazardaki rekabet şansını arttıracaktır. Yine bireysel düzeyde düşünüldüğünde, binalardaki enerji tüketiminin, konfor şartlarını etkilemeden düşürülmesi halinde aile veya işletme bütçesindeki ısıtma ve elektrik giderleri azalacaktır. Küresel iklim değişikliğine neden olabilecek insan kaynaklı sera gazı emisyonlarına karşı önlem alınması konusunda dünya kamuoyunda baskılar artmaktadır. Son yıllarda üstünde çok durulduğu üzere, verimlilik ile çevresel yararlar arasında birçok denge bulunmaktadır. Enerji yoğunluğu, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla başına tüketilen Birincil Enerji Miktarını temsil eden ve tüm dünyada kullanılan bir göstergedir. Bu gösterge içinde, ekonomik çıktı, enerji verimliliğin-deki artış veya azalma, yakıt ika-mesindeki değişimler birlikte ifade edilmektedir ve değişimlerin tek tek bu gösterge içinden ayırt edilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte, dünyada enerji yoğunluğu, enerji verimliliğinin takip ve karşılaştırılmasında yaygın olarak kullanılan bir araçtır. Tablo 1'de ülkemizin enerji yoğunluğunun OECD'nin gelişmiş ülkeleri ile karşılaştırılması sunulmuştur. Bu tablo incelendiğinde,ülkemizin enerji yoğunluğunun OECD ortalamasının üzerinde ve diğer ülkelerin aksine, yakın geçmişte artış trendi gösterdiği ve halen kişi başına enerji tüketiminin OECD ortalamasının 1/4'ü civarında olduğu görülmektedir. Şekil 1'de yine enerji yoğunluğunun 1970-1996 yılları arasındaki artma trendi açıklıkla gözlenmektedir. Tabloda gözlenen kişi başına enerji tüketimindeki diğer ülkelere göre daha büyük artış oranı, kalkınma için olumlu bir gelişme olmakla birlikte, enerji yoğunluğundaki artış trendi, ülkemizdeki mevcut ekonomik aktivite ve yaşam standardı için harcanan enerjinin azaltılması için önemli bir işarettir. Bu nedenle bu bölümde sunulan önerilerle ülkemizin enerji yoğunluğu değerinin 0.35'den 0.25 ve daha uzun planlar ile 0.15'e indirilmesi için çalışmaların yapılmasının zorunlu olduğu düşünülmektedir. 2. Sanayi sektörü Ülkemiz nihai enerji tüketimi içinde yaklaşık % 34, elektrik tüketiminde % 54 tüketim payına sahip olan sanayi sektörü hem yüksek enerji tasarrufu potansiyeli hem de tüketttiği enerjinin tümüne yakınının ticari enerji olması nedeniyle enerji tasarrufu çalışmalarında öncelikli sektördür. Ayrıca 1996 yılında % 34 olan sanayi enerji tüketim payının 2000'de % 37, 2010'da % 56 olması beklenmektedir.
Ülkemizde halen, günümüz koşullarında ekonomik olma özelliğini kaybetmiş parametrelere dayalı daha çok kamuya ait olmak üzere, sanayi tesisleri mevcuttur. Bu tesisler maliyet kriterlerine göre fazla enerji tüketen ve teknolojik gelişme ve ayak uyduramamış tesisler olarak kalmışlardır. Bundan başka bir çok endüstriyel proses, enerjinin başka şekle dönüştürülerek kullanılmasını gerektirmekte ve bu nedenle genellikle önemli miktarlarda dönüşüm kayıpları olmaktadır. Tabii ki bazı kayıplar kaçınılmazdır. Ancak yer yer sanayi sektörümüzde bu kayıpların büyük miktarlara ulaştığı gözlemlenmiştir. Son yıllardaki teknolojik gelişmeler ve enerji fiyatlarındaki artış kayıp enerjiyi geri kazanmak için yapılacak yatırımları kârlı hale getirmiştir. Önlemler alınmadığı takdirde bu bu kayıplar sürüp gidecektir. Enerji tasarrufu çalışmaları ile, sadece enerji tüketimi azalmakla kalmamakta; bakım, onarım, işletme alışkanlıkları gibi fonksiyonların düzenlenmesi sonucunda, üretimde, işletme verimlerinde artışlar sağlanmaktadır Sanayi sektörümüzün enerji tasarruf potansiyeli tespit çalışması sonuçları Sektörde enerji tasarrufu potansiyelinin belirlenmesi için, Elektrik işleri Etüt idaresi Ulusal Enerji Tasarrufu Merkezi (EİEAJETM)'nin 60'dan fazla tesiste yürüttüğü etüt çalışmaları sonucunda enerji tasarrufu önlemleri kategorize edilmiştir. Önlemler: ? Kısa vadeli, düşük yatırımlı önlemler, ? Uzun vadeli, yatırım gerektiren önlemler, olmak üzere iki gruba ayrılmış ve Metal Ana Sanayi, Gıda, Tekstil, Kağıt, Kimya, Toprak, Metal Eşya alt sektörleri için kısa vadeli ve uzun vadeli tasarruf önlemlerinin parasal değerleri Milyon Dolar olarak hesaplanmıştır. Ayrıca bu alt sektörlerdeki mevcut tasarruf miktarı minimum ve maksimum senaryolar ile incelenerek belirlenen tasarruf miktarları Milyon Dolar ve Bin TEP olarak gösterilmiştir Sanayi sektörü enerji tüketimi yapısı DİE tarafından EİE ile ortak olarak gerçekleştirilen 1992 ve 1995 yılları 1200 civarındaki sanayi tesisini kapsayan çalışma sonuçlarına göre; yıllık enerji tüketimi 500 TEP ve üzerinde olan işyerlerinin toplam enerji tüketimi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca açıklanan toplam sanayi enerji tüketiminin % 75'ini teşkil etmektedir. Tablo 2'den de görüleceği üzere enerji tüketimi açısından % 37 civarında paya sahip olan Metal Ana Sanayinde Demir Çelik sektörü en büyük ağırlığa sahiptir (% 35). Bu sektörde enerjinin toplam maliyet içindeki payına bakıldığında Entegre Demir Çelik Sanayiinde % 48, Ark Ocaklı Tesislerde % 11.5 civarındadır. Ark Ocaklı tesislerdeki enerji maliyetinin % 11.5 olarak gözükmesi hurdanın maliyet içinde önemli bir paya sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Demir Dışı Metal sektörünün % 47.4 olarak görülen enerjinin maliyet içindeki oranı 5 devlet fabrikasındaki ortalama değerdir. Seramik sektörünün payı tüm sanayi enerji tüketimi içinde % 4.5 olurken, maliyet içinde % 32.5 civarındadır. Çimento sektöründe ise enerjinin payı % 55 civarındadır. Tüm sanayi tüketiminin % 65'ini teşkil eden metal ana sanayi ve toprak ana sana-yinde enerjinin toplam maliyetler içindeki payı % 11-55 arasında değişmektedir. Bu nedenle Türk sanayi enerji yoğun sanayi olarak adlandırılabilir. Gelecekte enerji yoğun endüstrilerdeki kapasite artırımları veya yeni tesis ilaveleri sanayi enerji tüketim miktarını görülür bir şekilde etkileyecektir. Bu nedenle ülke enerji planlamasının, sanayi sektörlerindeki ve özellikle enerji yoğun sanayiler-deki üretim artışlarının paralelinde yapılması gereklidir. Böylece,enerji tüketimindeki artışların; ülke ihtiyacının üzerinde ve ağırlıklı olarak ihracat amaçlı, enerji yoğun endüstriyel üretimlerin kontrollü olarak ve bir plan dahilinde artırılması ile dengelenmesi de sağlanabilir.
İlginizi çekebilir... Pratik ve Çözüm Üreten Bitümlü Örtülerde Çeşitlilik ArtıyorGelişen teknoloji ve değişen ihtiyaçlar doğrultusunda dünya genelinde yapıların ve inşaat tekniklerinin değiştiğini gözlemliyoruz. Bu değişimlere bağl... Üzeri Kumlu Her Membran, Proof Membran DeğildirPiyasada ticari adı proof olan çift yüzü polietilen kaplı bazı membranlar ve bir yüzü kumlu diğer yüzü polietilen film kaplı viyadük membranları,proof... Su Yalıtımsız Bina Sismik Performansını SürdüremezBinanızın statik hesapları ve zemin etüdleri mükemmel bir şekilde yapılmış, uygulaması en kaliteli malzemelerle ve üst düzey işçilikle yapılmış olabil... |
|||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.