Yalıtım Dergisi 99. Sayı (Haziran 2012)

YALITIM • HAZİRAN 2012 21 layabileceğimizi düşündük. İki yıl- lık çalışma sonunda 12 Nisan 2012 tarihinde şirketimizin halka arzı ger- çekleşti. Şu anda yüzde 38’e yakın hissemizle halka açık bir şirket konu- mundayız. Halka arzımızı, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda oluş- turulan Gelişen İşletmeler Piyasası (GİP) sisteminde gerçekleştirdik. Geçmişte sadece çok büyük şirket- ler halka açılabiliyordu. Hem Ticaret Kanunu’nda gündemde olması hem de halka arzların daha küçük ve orta ölçekli işletmelere açık hale gelmesi- nin, Türkiye’nin gelişimini çok artıra- cağına inanıyoruz. Gelişen İşletmeler Piyasası’nda halka açılan beşinci, sek- törümüzde ise ilk firma olarak örnek olduğumuzu düşünüyoruz.” Son derece makul bir süreç “Halka açılmak isteyen firmalar bir belirsizlik içinde. ‘Çok zordur, aşırı denetimlere ve baskılara maruz kalı- rız’ gibi korkuları var. Biz de zama- nında böyle düşünüyorduk; fakat işin içine girdiğimizde bu kadar zor olmadığını ve son derece makul bir süreç olduğunu gördük. Bu süreç, her şirketin kendi içinde yapması gereken kuralları içeriyor. Ticaret Kanunu, halka arz sürecini kendiliğinden oluşturuyor. Ticaret Kanunu’na tam uygun bir şirket, halka açılması an meselesi olan şirkettir. Halka arzı için her şeyi hazırdır ve sadece bir karara bakar...” Gelişmek için halka açılmak iyi bir seçenek “Halka açılma konusunda farklı fikirler var... Örneğin Avrupa’da veya Amerika’da halka açık olmayan çok büyük şirketler, tröstler bulunuyor. Fakat yine bu ülkelere baktığımızda, bizim ülkemize göre toplam şirket sayısındaki halka arz oranının çok fazla olduğunu görüyoruz. Halka arz konusunda ülke olarak geri kalma- mız, Türkiye’deki ticaret hayatın- daki geri kalmışlıktan kaynaklanıyor. Sürekli büyüyen bir şirketin gelişmesi için halka açılması, en iyi seçenekler- den biri. Zaten büyüme yoksa halka açılmaya gerek de yok. Çünkü halka açılmak demek, sizin halktan ortak- larınızın olması demektir. Onlar da sizden kar, temettü, yatırım bekle- yecek. Bunlar için de sürekli büyüme trendinde olmanız gerekiyor. Biz de sürekli büyüme trendi içinde oldu- ğumuz, geçtiğimiz 20 yıl içinde ve gelecekteki dönemde de bunu gör- düğümüz için halka açılmayı iyi bir seçenek olarak gördük...” Almanya’da lokal üretim hattı düşünüyoruz “Halka arzımız gerçekleştikten sonra Eskişehir ofisimizin açılışını gerçekleştirdik. Eskişehir’de büyük bir sanayi kuruluşunun tedariğini yapmak üzere sözleşme yapmak üze- reyiz .Gelecekte Eskişehir’de de üre- tim yapmayı planlıyoruz. Yurtiçinde bir ya da iki tane daha bu şekilde lokalizasyon projemiz var. Yine müş- teri talebi doğrultusunda Almanya için lokal üretim hattı düşüncemiz bulunuyor. Fakat kârlılığın, yeni üretim hattını karşılayacak boyutta olması gerekiyor. Daha önce de lokal işletme açma girişimlerimiz olmuştu, buna rağmen karşılaştığımız sorunlar nedeniyle geri adım atmıştık. Ama artık lokal işletme açmaya karşı değiliz; çünkü bunları yönetebiliyo- ruz. Çok merkezli çalışmayı, önce Adana, sonrasında Bursa, daha sonra Eskişehir projelerini hayata geçirerek öğrendik...” İnşaat sektöründe payımızı artırmaya çalışacağız “Bu yıl 30 milyon TL ciro hede- fimiz var. Bu hedefin yarısı temizlik grubundan, diğer yarısı ise teknik grup olarak adlandırdığımız otomo- tiv, inşaat ve çeşitli akustik işlerinden geliyor. İnşaatın payı, teknik grup cirosunun üçte biri kadar. Bu pay da inşaat alanındaki ciro hedefimizin 4-5 milyon TL civarı olduğunu gösteri- yor. Geçtiğimiz birkaç sene içerisinde temizlik grubu tarafına yatırım yap- tığımız için inşaatın payında azalma oldu. 2012’den sonra inşaat alanında yatırımlar yaparak bu payı artırmaya çalışacağız. Bu yatırımlar çerçeve- sinde, Çerkezköy fabrikasında 3000 metrekare kapalı alan yaptık. Yalıtım konusunda Ar-Ge çalışmalarımız var. Söz konusu çalışmalarda özellikle şap altı, halı altı ve parke altı ürünler geliş- tiriyoruz. Yılsonunda da bu ürünleri piyasaya sunmayı hedefliyoruz.” “Çok yüksek hızla gelişme gösteren firmamız, 2008 krizinde sekteye uğradı ve krizden sonra yeniden yapılanma sürecine gir- dik. Yeniden yapılanma sürecinde, işimizin aslında lokalizasyona çok önem verilmesi gereken bir iş olduğunu gördük. Ana fabrika- dan bütün iç piyasaya ve ihracat müşterilerine hitap etmek müm- kün olmuyor. Özellikle büyük müş- terilere, hızlı ve düşük maliyette ürün sunabilmek için onlara yakın olmak gerekiyor. Bunu gerçekleş- tirebilmek için de bölgesel birimler kurmak şart. Önce merkezi yöne- tim sistemi oluşturmaya çalıştık. Bu kapsamda bütün idari birimle- rimizi İstanbul’da topladık. Ardın- dan Adana’da bir üretim bölümü açtık. Buradan da edindiğimiz tecrübeyle, 2009 yılında Bursa’da 8000 metrekare açık, 3000 metre- kare kapalı alana sahip bir fabrika yapmaya karar verdik. Bursa fab- rikamızı hem ana fabrikaya altyapı malzemesi, hem de dokunmamış tekstil ürünleri üretecek şekilde organize ettik. Şu andaki üretimin yaklaşık yüzde 80’ini ana fabrika- mızda, geriye kalan yüzde 20’lik kısmını da doğrudan satışlarla tüketiyoruz. Bursa fabrikamızda iki ana hattımız var ve üçüncü hattı oluşturma konusunda da planlar yapmaya başladık.” YENİDEN YAPILANMA SÜRECİNDEYİZ Y