Yalıtım Dergisi 94. Sayı (Ocak 2012)

41 “B ir memur çocuğu olarak 1955 yılında Çankırı’da doğdum. Bir ağabeyim ve bir ablam var. İlkokul ikinci sınıftan itibaren lise ikinci sınıfa kadar Muğla’da yaşadık. Sakin bir yapım vardı. O dönemde Muğla11 bin nüfuslu küçük bir yer oldu- ğundan herkes birbirini tanırdı. Bir çocuk için harika bir oyun alanı gibi olan bu çevrede güzel bir çocukluk dönemi geçirdim. Babamın emekli olmasının ardından, eğitim imkan- larının daha iyi olması nedeniyle İstanbul Aksaray’a taşındık. Ben de lise ikinci sınıftan itibaren Pertevniyal Lisesi’nde eğitimime devam ettim. Pertevniyal Lisesi’ne başladığım ilk dönemler, Anadolu’dan gelen bir öğrenci olarak oldukça zorlandığımı söyleyebilirim. İnsanların, dışarıdan gelen birisini kabul etmeleri kolay değildi. Fakat zaman geçtikçe çok iyi arkadaşlıklar edindim. O dönemlerde müzik ve resme ilgi duyuyor, klasik romanlar başta olmak üzere çok kitap okuyordum.” “Liseyi bitirdikten sonra 1974 yılında Ticari İlimler Akademisine girmiş; fakat derslerim çok iyi olma- sına rağmen okula ısınamamıştım. Buna rağmen Akademide tanıdığım İktisat hocam Prof. Erdoğan Alkin’in hayatıma yön vermemde çok önemli etkisi olmuştu. 1975 yılında da İstan- bul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ne başladım. Akademide okumam, daha sonra İTÜ’deki ben- zer derslerden muaf olmamı sağla- mıştı. Okula girdikten bir dönem sonra, o günkü siyasal koşullar nede- niyle okullar kapandı ve eğitim bir yıl durduruldu. Bir anda kendimi boş- luk içinde bulmuştum ve o boşluğu değerlendirmek amacıyla müzikle ilgilenmeye başlamıştım.” Türk Müziği Konservatuvarına girdim “1976 yazında, o dönemin Kültür Bakanlığı, Türkiye’de ilk defa Türk Müziği Konservatuvarını kurmuştu. Lisede Müzik dersini seçmememe rağmen müziğe ilgi duyduğum için konservatuvar sınavlarına girdim ve kazandım. Bu konservatuvarın fark- lılığı, Türk müziğinin yanı sıra Türk Halk Müziği ve Klasik Batı Müziği eğitimi de vermesiydi. Münir Nuret- tin Selçuk, Cüneyt Orhon, Sadun Aksüt, Özdal Orhon, Tülin Korman, Yalçın Tura, Okan Demiriş, Demirhan Altuğ, Necdet Yaşar, İhsan Özgen, Kemal Batanay, Sadettin Heper ve daha birçok mesleğinin önde gelen isimlerinden oluşan çok kaliteli bir öğretim kadrosu vardı. Enstrüman olarak tamburu seçmiştim ve hocam Sadun Aksüt bu enstrümanı bana çok sevdirmişti. Başka enstrümanları da çalma fırsatı bulmuştum, ancak o dönemde enstrümanların pahalı oluşu, ulaşılabilirliklerini de azaltı- yordu.” Hem Konservatuvar hem de Mimarlık eğitimi aldım “İTÜ bir yıl kapalı kaldıktan sonra 1977 yılında tekrar eğitime başla- mıştı. O dönemde yasal açıdan iki üniversiteye aynı anda gidilebildiği için bir taraftan Konservatuvara, bir taraftan da Mimarlık eğitimine devam ediyordum. İki eğitimi aynı anda almak büyük özveri ve çalışma gerektiriyordu. Üniversitede devam mecburiyeti olmaması ve hocalarımla derslerin dışında görüşme olanağımın olması, hemMimarlık Fakültesindeki hem de Konservatuvardaki derslerimi birlikte yürütebilmemi sağlıyordu. Konservatuvarda, İnci Çayırlı hoca- mızın yönettiği Türk Sanat Müziği Korosu ile konserlere çıkıyorduk. Ayrıca Şef Demirhan Altuğ tarafın- dan yönetilen Konservatuvar Çok Sesli Korosu’nda da Bas Bariton ola- rak şarkı söylüyordum. Zor olsa da Konservatuvarı ve Mimarlık eğitimini birlikte yürütebildim ve 1979 yılında Konservatuvarın 4 yıllık Temel Bilim- ler Bölümünü bitirdim. Müzikle ilgim 1995 yılının başlarında, işlerimizin yoğunlaşmasına kadar devam etti.” 1976 İnci Çayırlı ve Hakan Talu ile Cevdet Çağla-Emin Ongan Konserinden sonra / 1984 1981 İTÜ sınıf arkadaşlarıyla Çerkezköy gezisinde / 1979

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=