Yalıtım Dergisi 92. Sayı (Eylül-Ekim 2011)
40 YALITIM • EYLÜL - EKİM 2011 portre & röportaj gelişime önem vermiş ve bu amaçla ülkelerinde gelecek vaat eden, geli- şime uygun altyapıya sahip firmaları devralma stratejisini hedef edinen bir tarihçesi var. Bu sayede de farklı pazarlarda güçlü büyüme ve liderlik gücüne sahip olmuş. Grup 19 ülkede 2700 kişilik personelle faaliyet göste- riyor. Fransa’dan sonra en çok satış oranının yüksek olduğu ülke yüzde 16 ile Kuzey Amerika. Dış cephe yalı- tımı ve su yalıtım ürünlerinden sonra en çok satış oranının yüksek olduğu ürün seramik yapıştırıcısı ve zemin hazırlama ürünleri. Yapı ürünlerinde önde gelen üreticilerden biri olan Parex Grup’un dünyada 19 ülkede 50 üretim tesisi bulunuyor ve firma, yapı sanayinde kullanılmak üzere uygun ürünler sunuyor.” İşi, kalbimizle hissederek yapıyoruz “2009’a kadar Fransızlarla ara- mızda ciddi bir güven oluştu. 2009 yılında, kalan yüzde otuz hisseleri- mizi de devredip ayrılacağımızı düşü- nürken, devam etmemizi istediler. Bu işin sadece bilgi ve deneyimle yürü- meyeceğini biliyorlardı. Geser’e karşı hissettiğimiz derin duyguların çok yararlı olacağını düşünmüş olmalılar ki hala firmada profesyonel yönetici- ler olarak devam ediyoruz. Dürüst- lükten, iyi hizmetten ödün vermeyen insanlar hep bir çizgiyi koruyabiliyor- lar. Hisselerimizi sattıktan sonra tek- rar bir firma kurabilirdik, ama bunu yapmadık. Geser’i kendi kimliğimiz, kendi çocuğumuz gibi görüyoruz. Yatırımlara, stratejilere Fransızlarla birlikte karar veriyoruz. Bu model belki Türkiye için yeni olabilir ama birçok ülkede Parex bunu yapıyor. Bilgili, deneyimi bol insan bulunur ama işi kalbiyle hisseden insan bul- mak zordur...” Dört fabrika hedefliyoruz “Bu ortaklık kapsamında ilk olarak 2008’de Gebze’de Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın da katıldığı, 14 dönüm üzerine kurulu ve 150 bin ton kapasitesi olan yeni fabrikamızın açılışını yaptık. Parex, Türkiye’de büyümek istiyordu. Türkiye çapında dört fabrikayla hizmet verme hede- fimiz var. Gebze fabrikası Marmara Bölgesi’ndeki ihtiyaçlarımızı karşılı- yor. İkinci adım olarak Kayseri’deki fabrikayı devreye aldık. Hedefteki diğer iki fabrikayı da günün şart- larına göre farklı bölgelerde kura- cağız. Su ve ısı yalıtımıyla beraber artık Türkiye’de pazar değişiyor, gelişiyor. Bu bilinçlenmeyle beraber yalıtım pazarına yönelik yeni arayış- larımız olacak. Bir taraftan, şu anda beş altı ülkeye yapmamıza rağmen ihracata da ağırlık vermeyi planlı- yoruz. Ortadoğu’da sular durulursa Güneydoğu Anadolu’ya ve Ege’ye bir tesis kurmayı istiyoruz. Anadolu yakasına bir depo açma durumumuz var. 2012’de Trabzon’a da bir depo kuracağız...” Potansiyeli, yabancı yatırımcılar daha net görüyor “Parex’in Türkiye’ye girişi çok mantıklıydı. Dünyada, aralarında Türkiye’nin de olduğu gelişmekte olan üç pazar var. Önemli bir coğ- rafyada bulunuyoruz, altyapımız tamamlanmamış, renovasyonlar yoğun, su ve ısı yalıtımı anlamında binaların çok eksik kaldığı bir pazar. Sektör büyüyor. Bu pazar da doğal olarak yabancı yatırımcıların iştahını kabartıyor. Biz çok farkına varamıyo- ruz ama bu potansiyel ve fırsatları dış ülkeler bizden çok daha net görebili- yorlar. Dolayısıyla Türkiye’de yatırım kararı verdiklerinde, seramik yapıştı- rıcı firması alacağız diye bakmadılar. Sektörünün önünün çok açık oldu- ğunun farkındaydılar. Geser olarak biz de ürün segmentasyonunda yeni yeni kendimizi oluşturan bir firmay- dık. İsmimiz piyasada biliniyordu. Ve sektörün gelişeceğini tahmin edebili- yorduk...” Kendimizi yeniledik “Yabancılarla çalışmanın birçok avantajını gördük. Bize çok büyük katkıları oldu. Çok profesyoneller. İşe bakışımız tamamıyla değişti. Pazar için çalışan bir yapıdayken, yeni bir pazar oluşturmanın önemini anladık. Ürün yelpazemiz çok gelişti. Bunun da Ar-Ge’den geçtiğini öğrendik. Bu gelişmeler, bizim dürüstlüğümüzle birleşince ortaya iyi bir tablo çıktı. Bu pazarda kaliteli hizmet verebilen, ürün ve geniş bir ürün yelpazesine sahip firmalar ayakta kalabilecek. Bu anlamda biz de yabancılardan büyük destek alıyoruz. Her şeyiyle kendimizi yeniledik. İş farklı gelişiyor. Artık günü yaşamak değil, ilerisini görmek şart. Bu da anlık kararlarla olmaz, bu işe marka bilinciyle bera- ber Ar-Ge’nizi koymanız ve güçlü bir sermaye yapısı gerekiyor...” Hedef: Öncü markalar arasında kalabilmek “Türkiye’de ısı yalıtımı 2000’li yıllarda gündeme gelmeye başladı. Son yapılan yasal düzenlemeler de ısı yalıtımının önünü 2016’ya kadar çok açtı. Buna rağmen sektörün şu anda bir çizgisi yok. İnşaat sektörü
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=