Yalıtım Dergisi 92. Sayı (Eylül-Ekim 2011)

26 YALITIM • EYLÜL - EKİM 2011 görüş Özellikle müteahhit firmaların satın alma bölümlerinin TSE belgelerinin sadece ön sayfası ile yetinmeleri, önemli olan TSE belgesinin rapor say- falarını (orada kaliteyle ilgili yapılan deneyler ve sonuçları, yapılamayan deneyler, ürünün oraya nasıl geldiği vs. gibi önemli bilgiler bulunmakta- dır) istememeleri ve incelememeleri, saygın üretici ile kalitesiz üretim yap- makta olan firmaları aynı seviyeye getirmektedir. CE Belgeli ürünlerde, nihai tüketicinin referans alabile- ceği uygulama kural standartlarının olmayışı nedeniyle tüketiciler CE Belgeli ürünlerde yapacağı işle ilgili hangi teknik değerleri arayacağını bilememekte ve sadece CE İşaretini görerek kaliteli bir ürün satın aldığı imajına kapılmaktadır. Halbuki satın aldığı ürün o iş için uygun olmaya- bilmektedir. Piyasa denetimin eksik olması, TSE belgelerinin gerektiği gibi alınmaması, kalitesiz üretimi teşvik etmektedir. Faturasız Satıştan Kaynaklanan Haksız Rekabet Özellikle Anadolu pazarında mer- divenaltı üreticiler satışlarının büyük bir bölümünü bu şekilde yapmaktadır. Bu da saygın üretim yapan firma ile kendi arasında büyük bir fiyat farkı yaratmaktadır. Bundan ülkemiz ve vatandaşlarımız zarar görmektedir. İkame Mallar Arasında Yaşanan Haksız Rekabet Yapının inşaat şekli, hızı, mevsim- sel özellikler veya zeminden kaynak- lanan nedenlerle projede yazılı mal- zemelerden daha farklı ikame ürün- ler kullanılabilir. Ancak bu ürünler seçilirken o ürün asıl kullanım ama- cına göre seçilmelidir. Yan özellikler hiçbir zaman için, asıl özellik yerine konulmamalıdır. Örneğin beton yüzey sertleştirici malzemelerin asıl görevi beton yüzeyine belli bir oranda mukavemet kazandırmaktır. Bu kat- kıyı hiçbir zaman için su geçirimsiz- lik malzemesi olarak kullanmamak gerekir. Bir diğer örnek ise sentetik örtülerde ve bitümlü örtülerde temel yalıtımlarında kullanılacak örtüler; neme (basınçsız sulara karşı) ve basınçlı sulara uygun örtüler diye iki ayrı guruba ayrılır. İnşaat maliyetle- rini ucuzlatmak amacıyla basınçsız sulara karşı kullanılacak olan örtüleri, basınçlı suyun bulunduğu temel boh- çalamasında kullanmamak gerekir. Tüketicinin Bilinçsizliğinden Kaynaklanan Haksız Rekabet İnşaat sektörüne yönelik olarak yeterli uygulama kural standartları- nın veya yönetmenliklerin olmayışı, kişileri detaylar konusunda tered- dütte bırakmakta ve bir kişinin ortaya attığı bir fikir literatürde olmamasına rağmen kabul görmekte ve kısa bir süre içinde adeta standartlaşmaktadır. Buna en güzel örnek bohçalamada, tabanda bitümlü örtü perdede bitüm çimento karışımı sürme malzeme veya tabanda PVC örtü perdelerde poliüretan esaslı sürme malzeme kombinasyonudur. Tabanda kulla- nılan malzeme ile perdelerde kulla- nılan malzemeler hiçbir zaman için birbirleriyle kaynaşmayacakları için yalıtımın ana kuralı olan süreklilik ilkesi sağlanmamaktadır. İki malze- menin birleştiği noktalar her zaman için potansiyel problem noktalarıdır. Hiçbir ulusal veya uluslararası uygu- lama standartlarında bu tür detay- lar yer almazken, yurdumuzda bu neredeyse tüm şantiyelerde uygulanır hale gelmiştir. Başta şantiye sorumlu- ları, kontrollük hizmeti ve denetim hizmeti veren kişi veya kurumlar bu önerilere sıcak bakmalılar ve bu önerileri sorgulamalıdırlar. Polimer bitümlü örtülere yönelik olarak yayın- lanmış olan TS 11758-2 uygulama kural standardında tüm bu yalıtım detayları verilmektedir. Bu detaylar sentetik örtüler için de geçerlidir. Resmi Kurumların Yarattığı Haksız Rekabet Ortamları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı olarak kurulmuş olan Piyasa Denetim ve Gözetim Birimleri’nin etkin denetimlerine bir an önce baş- lamaları gerekmektedir. Yapı denetim şirketlerinin iş alış şekli değiştirilmeli, havuz sistemine geçilmeli ve yetki- leri artırılmalıdır. Yapı sigorta sistemi bir an önce devreye sokulmalıdır. Bakanlıklarca yayınlanan yapı yönet- meliklerine, tebliğ ve genelgelere istisnasız olarak tüm müteahhitlik hizmeti veren kurum ve kuruluşlar uymalıdır. Yukarıda örnekleriyle açıklamaya çalıştığım haksız rekabet ortamları değişik boyutlardadır. Burada önemli olan devletin yasal organlarının hak- sız rekabet koşullarının oluşumunu engellemesidir. Tüketim bilincinin artırılmasına yönelik uygulama stan- dartlarının hazırlanması, kişilerin bilinçlendirilmesi görevleri de mes- leki sivil toplum kuruluşlarının göre- vidir. Üretici, tasarımcı, uygulayıcı ve denetçinin etkin ve işlevsel yasalar ve mevzuatla belli bir yönde kana- lize edilmesi halinde haksız rekabet büyük bir ölçüde azalacaktır. Y

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=