Yalıtım Dergisi 90. Sayı (Mayıs-Haziran 2011)

52 YALITIM • MAYIS - HAZİRAN 2011 İkinci olarak, çalışanların yaptıkları işte, şirket sahiplerinden çok daha iyi olmaları gerektiğine inanıyorum. Yani bir muhasebecinin, muhasebe kanunlarını; bir pazarlamacının pa- zarlamayı şirket patronundan çok daha iyi bilmesi lazım. Bunu özellik- le genç insanlar, ancak iş çıkışı ken- dilerini geliştirerek yapabilirler. Ben 18 yıllık iş hayatımın ilk yıllarından bu yana hep geç saatlere kadar, cu- martesi günleri de dahil çalıştım. Fa- kat şimdi şirketimize başvuru yapan gençlerin ilk sordukları sorulardan birisi mesai saatleri ve cumartesi günleri çalışılıp çalışılmadığı oluyor. Bu, bizim pek kabul edemeyeceği- miz bir şey. Birinci önceliği iş olan in- sanlarla çalışmak tercihimdir...” Kontrollü iş yapmaya gayret ediyorum “İnsanın tecrübeleri yapmış ol- duğu hataların toplamıdır. Atlas Yapı olarak şirketimizi açtığımızda, yap- tığımız kira kontratından tutun da atmış olduğumuz birçok imzanın yanlış olduğunu maalesef yaşayarak öğrendim. Ama yaptığım hiçbir ha- reketin, bizi batıracak kadar büyük bir yanlışlık olmasına izin vermem. Her zaman kontrollü iş yapmaya gayret ettim. Bunun çok da fayda- sını gördüm. Geçmişte bizden mal almak isteyen büyük firmalardan te- minat mektubu istedim. Şans eseri, bunu talep ettiğim firmalardan bir tanesi bir ay sonra battı. O zamana kadar Türkiye’nin en büyük şirketle- rinden biriydi. Ama biz hep bu şekil- de risklerimizi dağıttığımız için tek kalemde beni çok pişman eden bir iş olmadı diyebilirim...” Uzun yürüyüşler, fotoğrafçılık, tarih ve felsefe... “Haftada iki veya üç gün, sekiz kilometrelik uzun yürüyüşler yap- mayı seviyorum. Fotoğraf çekmek de sevdiğim şeylerden birisi. Galata- saray Lisesi’ndeyken güzel sanatlara ve özellikle resme karşı bir ilgim vardı. Hatta ortaokullar arası resim yarışmalarında bir, iki kere ödül de kazanmıştım. Fakat yıllar geçtikçe ayırdığım zaman azaldı ve doğal ola- rak yeteneğimi geliştiremedim. Re- simde, düşündüğünüzü yansıtama- dığınız zaman başarılı olma şansınız pek yok. Bu ilgimi son zamanlarda fotoğrafla sürdürmeye başladım. Fotoğrafçılık, diğer güzel sanatlara göre teknik açıdan biraz daha ko- lay. Genelde yaşamın içinden fo- toğraflar çekmeyi tercih ediyorum. İleride Photoshop öğrenip, çektiğim resimlerin üzerinde oynayabilmek de istiyorum. Yakın tarih ve felse- fe kitapları okumayı da seviyorum. Eskiden Antik Yunan felsefesine ilgi duyuyordum fakat şimdilerde İslam Felsefesi ilgimi çekmeye başladı. Bunu dışında eşimle yılda iki kere, genelde yaşlılığımızda gidemeye- ceğimiz zor yerlere gitmeye çalışı- yoruz. Mesela iki yıl önce Nepal’e gittik, Everest’in yakınına kadar 12 gün boyunca trekking yaptık. Geçen yıl İskandinav ülkelerini ve Norveç fiyortlarını gezdik. Yaşlandığımızda herhalde Avrupa gibi daha yakın ve yorucu olmayan yerleri tercih ede- ceğiz. Çok fanatik olmamakla birlik- te Galatasaray taraftarıyım. Galata- saray Spor Külübü’nün de üyesiyim. Genelde maçları televizyondan sey- rederim. Çocukken de futbol oynu- yordum fakat dizimden sakatlanınca futbol oynamayı bırakmak zorunda kaldım...” İstikrar beni mutlu ediyor “Her birey kadar ben de politika ile ilgiliyim. Türkiye’nin son yıllar- daki istikrarı ve demokratikleşmesi beni mutlu ediyor. 2001 yılında ya- tırım yaptığımdan bu yana geçen sü- reçteki politik ve ekonomik istikrarı kim sürdürecekse onu desteklerim. O yıllarda, atılan anayasanın sıkın- tısını çok çektim. Çocukluğu rahat şartlarda geçmiş, ülke şartlarına göre iyi bir eğitim almış bir kişi olarak, po- litikada ülke kaynaklarını senelerdir kullanmış, fakat Türk halkına bir şey vermemiş, halkının kültürel ve ma- nevi değerlerine saygı göstermeyen, ülkesi için fayda üretememiş ve de- mokrasiye yeterince saygı gösterme- yen geçmiş iktidarlardan rahatsızlık duyduğumu söyleyebilirim...” Gençler, öğrenmeye hevesli olmalı “Girişimci olmayı veya profesyo- nel bir kariyer hedefleyen gençlere, iş hayatlarının ilk 4-5 senesini ku- rumsal bir şirkette çalışmalarını tav- siye edebilirim. Böyle şirketlerde her şeyi öğrenmeye hevesli olmalılar ve en az iki dil öğrenmeye çaba göster- meliler. Üniversite bittikten sonra da bence hemen yüksek lisans yapmak mantıklı değil. Yüksek lisanstan veya doktoradan feyz alabilmek için iş dünyasında da zaman geçirilmesinin çok gerekli olduğunu düşünüyorum. İş hayatında edinilen tecrübe, yüksek lisans eğitiminde çok faydalı oluyor. Profesyonel olarak belirli bir müddet çalışmadan kendi işini kurmak veya aile şirketlerinde çalışmanın doğru olmadığını düşünüyorum...” portre & röportaj © YALITIM Y

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=