Yalıtım Dergisi 90. Sayı (Mayıs-Haziran 2011)

46 YALITIM • MAYIS - HAZİRAN 2011 formans alamadık. Dolayısıyla benim kafamda hep iyi kalitede ürün yapan ama bunu makul fiyatlara satan bir iş kurmak vardı. 1999’un sonuna doğru bu işleri planlamaya başladım. 2001’in Nisan ayında İkitelli’de küçük bir imalathane olarak FİXA Yapı Kimyasalları’nı kurdum. Şirke- tin ticari faaliyetlerini ben yönlen- dirsem de, teknik gelişiminde Hilal Somalı’nın büyük faydaları oldu. O yıldan itibaren de hızlı bir şekilde büyümeye başladık. FİXA ismini de Fransızca bağlayıcı anlamına gelen Fixatif kelimesinden türettim...” On yılda 250 kat büyüdük “Açıkçası ben Hilal Hanım’la hiç tanışmasaydım belki vizyonum daha kısıtlı kalabilirdi. Çünkü benim sat- tığım ürünler fayans yapıştırıcılar ve dolgulardan ibaretti. Bunları satsam yeter diyordum. Ancak zamanla viz- yonumuzu genişletip çok daha fazla teknik ürünü portföyümüze kattık. 2001’de bu işe ilk girdiğimde ülkede ekonomik kriz oldu. Yabancı paranın değerinin yükseldiği dönemde, mali kökenli bir insan olarak büyük bir hata yaptım. Zorlukla biriktirdiğim bir sermaye dolar olarak hesabımda duruyordu. Makinelerimi de dolarla almıştım. Kaparosunu Türk lirasıyla ödeyebileceğimi söylediler. Parayı Türk lirasına çevirdim ama o gün havale edemedim, ertesi güne kaldı. Ertesi gün devalüasyon oldu ve para- mın değeri yarıya indi. Kaporayı iptal edip, işe girmemeyi dahi düşündüm. Ama daha sonra bu ümitsiz havadan kurtularak başladığım bir işe devam etme kararı aldım. Dolayısıyla çok zor bir dönemde yatırım yaptığım malum. Firmanın büyüyebilmesi için yurtdışındaki firmaların teknik değerlerini baz alarak kaliteli üre- tim yapmayı ama bunu daha ucuza satmayı hedefliyorduk. Kar marjı- mızı da yüksek tutmuyorduk. Tabii ilk yıllarda bu düşük fiyatlarımız müşterileri şaşırttı, hatta bazılarında güvensizlik bile uyandırdı. Bundan dolayı bizimle çalışmayan insanlar oldu ama zamanla, ürünü kullan- dıkça insanlar ürünlerimizde sorun olmadığını gördüler. Biz zaten emin olmadığımız hiçbir ürünü piyasa- ya sunmadık. Uzun zaman deney ve testlerini yaptık. Kurulduğumuz yıldan bu yana, ciro anlamında ba- karsak, firmamız 250 kat büyüdü. On seneyi geride bıraktık. Şirket ilk kurulduğunda dört, beş çalışanımız vardı. Dolayısıyla o dönemde şirket içinde kamyon hariç tüm makineleri kullanmışımdır...” Avcılara taşınmasaydık, bu kadar büyüyemeyebilirdik “2001-2004 yılları arasında hep zarar ettik. Açıkçası çok yakın dost- larım ve akrabalarım dahil, etrafım- da çok fazla insan bu işin olacağına inanmıyordu. Ama ben kendi hesap- larıma göre kısa bir süre içinde başa baş bir noktaya geleceğimize inanı- yordum. İkitelli’de üretim yaptığı- mız tesis kiralıktı. O yıl tesisin sahibi acil paraya ihtiyacı olunca, bulundu- ğumuz binayı satma kararı aldı. Bize de üç, dört ay içinde o binayı tah- liye etmemizi söyledi. Biz de acilen Avcılar’daki şimdiki merkez yerimi- ze taşındık. Bu bizim için bir kırılma noktası sayılabilir. Diğer tesiste kal- saydık işimizi bu kadar büyütmemiz mümkün olmazdı. Orada depolama ve üretim kapasitemiz kısıtlıydı. Ma- kinelerimiz çok daha basitti. Buraya ilk taşındığımızda, dışarısı bostanlık- tı, karpuz yetiştiriyorlardı. Zamanla burası da bize yetmemeye başladı. Biraz ileride kapalı bir yer daha aldık ve oraya sıvı grubumuzun üretimi- ni ve deposunu taşıdık. 2004 bizim için iyi bir seneydi. Şirketimiz ilk kez 2004’te kar etti. 2005 sonuna doğ- ru Rusya’da bir fuara katıldık ve ar- dından Rusya’da bir şirket kurmaya karar verdim. Apar topar şirketi kur- maya başladık ama tam anlamıyla faaliyete geçmesi yedi, sekiz ay aldı. 2006 ortalarında Rostov kentinde kendi ürünlerimizin pazarlama ve dağıtımını yapan bir şirket kurduk. Ofis gibi değil, tamamen Rus kanun- larına göre kurulmuş bir limited şir- ketti. Bir dönem oradan malzemele- rinizin dağıtımını yaptık. Rusya’nın Türkiye’yle ilişkisi, kanunları katı olduğu için ticaret zordu. O şirketi ticaret boyutundan çıkarıp üretim boyutuna geçirmekte tereddüt et- tim. O esnada, birikmiş sermayemiz de vardı. Adana’daki satışlarımızın iyi gittiğini ve orada çok ciddi bir üreticinin olmadığını tespit ettik. Adana’da şu anki fabrikamızın bu- lunduğu arsayı 2007 sonuna doğru aldık, 2009’da inşaatı bitirdik...” Adana ve Ankara tesisleri “Adana tesisimiz çok isabetli bir karardı. Bizim için bir kırılma nok- tasıdır. Bu arada Rusya’da iş yapa- rak, uzaktan bir iş yapmanın nasıl olduğunu öğrendim. Adana’da ise ülke içinde ama uzak mesafeden iş yapmanın nasıl bir şey olduğunu gördüm. Çünkü muhasebenizi de ona göre tutuyorsunuz. Bilgi işlem altyapımızın yenilenmesi gerekti ve bu zor sürecin üstesinden geldik. Adana fabrikamızın açılış dönemi en mutlu, huzurlu dönemlerimden portre & röportaj

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=