31 YALITIM • TEMMUZ-AĞUSTOS / 2025 SÖYLEŞİ rakamlarını düşürme ve sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyeceğine inanıyoruz. Yapılara zarar veren en önemli etkenlerden biri de su… Binalarımıza nüfuz eden su, yapımızın taşıyıcı kısımlarında betonun bozulmasına, çatlamasına ve betonarme içindeki donatının paslanarak taşıma kapasitelerinin düşmesine yol açıyor. Depremlerin yol açtığı yıkımların en önemli nedenleri arasında korozyon yer alıyor. Bir yapının ana unsurları olan demir ve betonu, suyun olumsuz etkilerinden yalıtımla koruyarak binalarımızı depreme karşı güçlü hale getirmemiz gerekiyor. Binalarımız için hayati önem taşıyan “Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği, İZODER’in katkıları ile 1 Haziran 2018’de yürürlüğe girdi. Ülkemiz nüfusunun yüzde 95’i çeşitli derecelerde deprem kuşağı üzerinde yaşıyor. Yeni inşa edilecek yapıların uzun yıllar boyunca dayanıklılığını korumasını sağlamak ise büyük önem taşıyor. Zemin etüdünün yapılması, yapının tekniğine uygun olarak tasarlanması, iç ve dış etkenlerden yalıtım ile korunması gerekiyor. Yapıların suya maruz kalması engellenemez ancak su yalıtımıyla suyun yapılara nüfuz etmesi, zarar vermesi engellenebilir. Ses yalıtımı da su yalıtımı ile aynı dönemde 1 Haziran 2018 tarihinde yürürlüğe giren Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik ile yeni binalarda zorunlu oldu. Konforumuz açısından istenmeyen, rahatsız edici bir durum olan gürültü, bireyler üzerinde psikolojik, fizyolojik ve performans yönünden de olumsuz etkiler yaratıyor. Gürültü, davranış bozuklukları, çalışma verimindeki düşüş, duyma kayıpları, kulak çınlamaları ve bazı psikolojik hastalıkların nedeni olabiliyor. Üstelik gürültü sonucu oluşan işitme kayıplarının ilaçla veya cerrahi bir müdahale ile tedavisi bulunmuyor. Sonuçta psikolojik sorunlar ve hipertansiyon gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabiliyor. Özetle sağlıklı ve konforlu bir yaşam için ses yalıtımı büyük önem taşıyor. Özellikle okul, hastane, otel gibi insanların topluca bulunduğu binalarda yangın çıktığı anda can ve mal kaybını mümkün olduğunca engellemek ve insanların tahliyesine zaman kazandırmak için yangın yalıtımı yapılması büyük önem taşıyor. Yangın güvenliğini sağlamak amacıyla binaların birbirini tamamlayan aktif ve pasif önlemlerin birlikte ele alınarak tasarlanması gerekiyor. Yangınlarda can güvenliği için olmazsa olmaz pasif önlemlerin başında yangın yalıtımı geliyor. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, her türlü yapıda yangınların önlenmesi ve olası yangınlarda can ve mal kaybını en aza indirerek söndürülmesini sağlamak üzere yangın öncesinde ve sırasında alınacak tedbirlerin usul ve esaslarını belirlemiş durumda. Yönetmelik, hangi binada hangi malzemelerin kullanılması gerektiği ve alınacak tedbirlere ilişkin bilgileri de içeriyor. Uygulamalarda kötü sonuçlarla karşılaşmamak adına doğru detay ve malzeme seçimi konusundaki denetimlerin sıkı şekilde gerçekleştirilmesi de büyük önem taşıyor. Özetlemeye çalıştığım tüm bu hayati yalıtım alanlarımızda kamuoyu aydınlatma yol haritalarından bilinçlendirme faaliyetlerine, sosyal sorumluluk projelerinden eğitimlere kadar birçok farklı başlıkta çalışmalar yürütüyoruz. Yürüttüğümüz projeler, eğitim faaliyetlerimiz ve yalıtımın yaygınlaşmasına yönelik çalışmalarımızla ülkemize değer katmayı kendimize bir borç biliyoruz. İZODER olarak önüKüresel enerjide önemli bir değişim sürecinden geçilirken enerji verimliliği bu süreçte üzerinde en çok konuşulan başlıklar arasında yer alıyor. Enerjide yüksek oranda dışa bağımlı bir görünüme sahip olan ülkemizde, enerjinin yüzde 32,7’si binalarda tüketilirken bunun da yüzde 80’nini kışın ısınma, yazın ise soğutma için kullanıyoruz. Oysa tüm binalara ısı yalıtımı yaparak ısınma ve soğutma amaçlı enerji tüketimini yarı yarıya azaltmak mümkün. Türkiye, COP29 Zirvesi kapsamında 2053 net sıfır hedefine yönelik Uzun Vadeli İklim Stratejisi Belgesini açıkladı ve Birleşmiş Milletler’e iletti. Türkiye’nin 2053 yılında net sıfır hedefleri doğrultusunda açıklanan yol haritasında “Binalar” önemli başlıklardan birini oluşturuyor. Ülkemizin 2053 net sıfır hedeflerine ulaşmasında yalıtım sektörü çok önemli bir rol üstlenecektir. Enerjide yüksek oranda ithalata bağımlı olan Türkiye’nin enerji maliyeti yüksek binalardan uzaklaşarak enerjiyi en verimli şekilde kullanan binalara geçişi zaman kaybetmeden başarması gerekiyor. Bu noktada İZODER olarak uzun yıllar üzerinde çalıştığımız TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı revizyonu önemli bir gelişme oldu. Isı yalıtımında en temel standart olan TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın başkanlığında Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından kurulan ve İZODER’in de dahil olduğu ilgili STK’lar ile akademisyenlerden oluşan revizyon komitesinin çalışmaları sonucunda hazırlandı ve 1 Nisan 2025 tarihi itibarıyla zorunlu standart olarak yürürlüğe girdi. Enerji verimliliğinde gelişmiş ülkelere yaklaşmaya dair kritik bir adım olan revize standardın ülkemizin enerji ithalat
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=