32 YALITIM • MAYIS-HAZİRAN / 2025 SÖYLEŞİ yeterlilik değil, aynı zamanda güvenli ve sürdürülebilir yapı çözümleri sunmaya devam ediyoruz. YATIRIM TARAFINDA, SEKTÖRDE KAPASITE KULLANIMI VE REKABET TARAFINDA, FARK YARATAN PAZARLAMA KONUSUNDA GÖRÜŞLERINIZİ ÖĞRENMEK ISTERIZ. 2024 yılını sektörümüz açısından istikrarlı ve güçlü bir büyümeyle tamamladık. Bonus Yalıtım olarak, bu büyümeye önemli katkı sunan markalardan biri olduk. Özellikle seçilmiş ürün gruplarımızda hedeflediğimiz stratejik büyümeyi gerçekleştirirken, kapasite kullanımımızı verimli ve sürdürülebilir şekilde yönettik. 2025 yılına ise bu kazanımları kalıcı hale getirecek yatırımlarla girdik. Yatırımlarımız yalnızca kapasite artırımı değil; aynı zamanda otomasyon, dijitalleşme, çevreci üretim altyapıları ve AR-GE yetkinliğimizin güçlendirilmesi gibi uzun vadeli stratejilerimizi kapsıyor. Üretim süreçlerimizde verimliliği artırırken, çevresel etkileri en aza indiren sistemlere öncelik veriyoruz. Geri dönüştürülebilir hammaddelerin kullanımı, enerji tasarrufu sağlayan prosesler ve karbon ayak izini düşürmeye yönelik projeler bu dönemin öne çıkan gündemleri arasında. Rekabetin yoğunlaştığı pazarda fark yaratmanın yolu artık sadece fiyat değil, bütünsel bir değer sunmaktan geçiyor. Biz de bu nedenle ürünlerimizin teknik üstünlüğünü; uygulama kolaylığı, teknik danışmanlık, lojistik hız, satış sonrası destek ve sahada sağladığımız güvenle birleştiriyoruz. Müşterilerimizle kurduğumuz bu güven temelli bağ, markamızı sadece bir tedarikçi değil, bir çözüm ortağı haline getiriyor. 01 NISAN 2025 TARIHI ITIBARIYLE REVIZE TS 825 BINALARDA ISI YALITIMI KURALLARI STANDARDI, ZORUNLU STANDART OLARAK YÜRÜRLÜĞE GIRDI. SEKTÖRE KATKISI NE YÖNE OLACAK? Revize edilen TS 825 standardının yürürlüğe girmesiyle birlikte yalıtım sektöründe yeni bir dönem başladı diyebiliriz. Bu sadece teknik bir düzenleme değil, aynı zamanda sektördeki kalite anlayışını dönüştürecek, enerji verimliliğini öncelik haline getirecek büyük bir adımdır. Bugün Türkiye’de binaların yaklaşık %70’i yalıtımsız durumda. Bu da hem enerji israfına hem de yüksek maliyetli yaşam alanlarına neden oluyor. Yeni standartla birlikte artık yalıtım, bir tercih değil, yasal bir zorunluluk haline geldi. Bu, sektörümüz açısından büyük bir fırsat. Yeni düzenleme, hem ürün geliştirme hem de uygulama açısından bizi daha kaliteli, daha performans odaklı çözümler üretmeye zorluyor ki bu da sektörün olgunlaşmasını sağlayacak. Yalıtım malzemelerinde daha kalın, daha düşük ısıl iletkenlik değerine sahip ürünler öne çıkacak. Ayrıca soğutma yükünün de hesaplamalara dahil edilmesi, özellikle sıcak iklim bölgelerinde yaz aylarında konfor sağlamak için yalıtımın ne kadar hayati olduğunu vurguluyor. Bu da sektöre yönelik ürün çeşitliliğini artıracak, iklime uygun çözümler geliştiren firmaların önünü açacak. Aynı zamanda, iklim bölgesi sayısının 4’ten 6’ya çıkarılması ile her bölgeye özel yalıtım gereklilikleri daha hassas bir şekilde belirlendi. Bu, üretici firmalar olarak bize yerel ihtiyaçlara göre daha akıllı çözümler sunma imkanı veriyor. Avrupa’daki örneklerde olduğu gibi, artık Türkiye’de de 15-20 cm’ye ulaşan yalıtım kalınlıklarını konuşur hale geldik. Bu gelişmeler sadece enerji tasarrufu sağlamakla kalmayacak; aynı zamanda ülkemizin karbon ayak izini azaltacak, sürdürülebilir bina konseptlerini yaygınlaştıracak ve bireysel enerji maliyetlerini aşağı çekecek. Tüm bunlar yalıtım sektörünü büyütecek, kalite rekabetini artıracak ve firmalara ciddi bir yenilik alanı yaratacak. Biz de Bonus Yalıtım olarak, bu dönüşüm sürecini sadece bir uyum zorunluluğu değil, aynı zamanda yenilikçi çözümlerle sektörde fark yaratma fırsatı olarak görüyoruz. Geleceğin konforlu, çevreci ve enerji tasarruflu binalarını oluşturmak adına dün ve bugün olduğu gibi yarın da üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. TOLGA BEY VERDIĞINIZ BILGILER IÇIN TEŞEKKÜR EDERIZ. n Biz de Bonus Yalıtım olarak, bu dönüşüm sürecini sadece bir uyum zorunluluğu değil, aynı zamanda yenilikçi çözümlerle sektörde fark yaratma fırsatı olarak görüyoruz.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=