Yalıtım Dergisi 20. Sayı (Eylül-Ekim 1999)

iSiSESSUYANGINYALITIMTEKNOLOJiLEDREi RGiSi iKi AYDA BiR YAYINLANIR EYLÜL-EKiM YIL:4 SAYl:20 FIYATl:1.200.000 TL. Yapı denetimi yasa tasarısı oldu bittiye getiriliyor! •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Orhan Baltacıgil ''Türkiye' de mimarlık betonarme tanrısının hizmetine girmi,tir!" • • . UYlll'&ftUIU

Dc,OaSektöre! Yayıncılık Tanıtım ve Fuarcılık Tic. San. Ltd. Şti. Adına Sahibi ve Sorumlu Yazı işleri Müdürü lsmail Ceyhan Yayın Koordinatörü A.Çetin Tekay Reklam Müdürü Asrin Bakır Reklam Servisi E. Deniz Demirek Mustafa Gökdemir Yayın Kurulu Josef Bonfil (BTM) F.Fethi Hinginar (TÜRK YTONG) Prof. Dr. Selma Kurra (ITO) Prof. Dr. Müjgan Şerefhano!jlu (YTÜ) Durmuş Topçu (DOW TÜRKiYE) Orhan Turan (ODE) Danışma Kurulu Çetin Akyar (METUSAN) Tevfik Arıburnu (ARIMAS) Atilla Atalay (IZOMAS) Demirkan BARLAS(BETEK) Tuncer Beyazıtlı (TIMPA) Cem Cansever (ORCAN) Murat Ceyhan (IZOPUR) Bülent Çolak (SIKA) Doç. Dr. Şükran Dilmaç (TRAKYA Ü.) Mehmet O.Esi (OMEGA) Prof.Dr. Nilüfer E!jrican (ITO) Melih lbrahimo!jlu (LEVENT iNŞAAT) · Suat Kıroglu (IZOPOLI) Prof. Dr. Ruhi Kafesçio!jlu (YEM) Prof. Dr. Do!jan Özgür (YTÜ) Hüseyin Özo!juz (TEKAS) U!jur Özo!juz (PADA) Coşkun Saka (SERPO) Erdal Türk (LEVENT iNŞAAT) Nuri Turhan (BIRSAN) Gündüz Tansel (YES) Nejat Tilmaç (TÜRK HENKEL) Levent ÜNÜVAR (HERAKLITH) Abone ve Okuyucu Servisi Diler Sunay Grafik Yönetmen Altan Üren Dizgi ve Mizanpaj Ömer Duman Bilgi işlem Serkan Yılmaz Ulaştırma ve Da!jıtım lsmail Arslan Halil Kılıç Renk Ayırımı: Oluşur Grafik Baskı ve Cilt: Altan Matbaacılık Yapım: .. , Yönetim Yeri: Çilekli Sk. Zeyneti Apt. No: 2 D. 81 81020 Acıbadem-Kadıköy/lSTANBUL Tel: 0216. 327 80 10 Pbx. Faks: 0216. 327 79 25 lnternet: www.dogayayin.com E.mail: info@dogayayin.com © 1999 Do!ja Yayıncılık Ltd. Şti. editörden Değ işen Sadece Logomuz mu? Ağustos sayımız baskıda iken 17 Ağustos'da yaşadığımız deprem sonucu yirmi bine yakın insanımız hayatını kaybetti. Binlerce yaralının yakınlarını yitiren evini ve işyerini kaybeden yurtdaşlarımızın acısını yüreğimizde hissederek yaşamını yitirenlere Tanrı'dan rahmet, afetzedelere ve tüm ulusumuza geçmiş olsun. Marmara depremi sadece binaları yıkmakla kalmadı, aynı zamanda hantal, rant temelinde şişirilmiş yardım kurumlarının imajını da sarstı, genel başkanlarını istifa ettirdi. Üç saatlik yolu iki-üç günde aşamayan kamu kuruluşlarının varlığı yanında iki-üç saatte bölgeye organize olarak ulaşabilen sivil kuruluşların da var olduğunu gösterdi. Bilimden, teknolojiden uzaklaşan, yasa ve yönetmelikleri gözardı eden kamu yönetiminin, yerel yönetimlerin, salt siyasi ve ekonomik çıkarlarını gözeterek yönlendirdikleri imar politikasının, çarpık kentleşme ve ucuz yapılaşmanın acı sonuçlarını hep birlikte yaşadık. Üç yıldır yalıtım sektörünün yayın organı olarak "Yalıtım bilincinin" oluşmasına çalışan bizler; Enerji tasarrufunun yanı sıra sağlıklı yapılar (ısıya, suya, ses ve yangına karşı yalıtımlı) konforlu mekanlarımızın olmasına inanarak görev yaptık. Üzülerek görüyoruz ki, bırakınız yalıtımı deprem gibi olacağı önceden bilinen doğal bir afetle ayakta kalacak yapılar bile yapamayan bir ülkede yaşamaktayız. Bu sayımızın içeriğini daha çok yapı teknolojilerine ayırdık. Söyleşiler ile hasarlı yapıların onarımda yeni teknolojileri, mimarlık uygulama ve eğitiminin eleştirisini, zemin etüdünü gündeme getirdik. Okurlarımız Yalıtım Dergisi'nde bundan sonrada daha çok yapı, yapı teknolojisi ürün ve hizmetlerinin yer aldığını görecek, yalıtım ürün ve uygulamaları, yalıtım sektöründen haberler, teknik ve bilimsel yazıların yanı sıra inşaat sektörünü de Yalıtım Dergisi'nden izleyebilecek. Bilimin rehberliğinde, akılcı çağdaş idareciler tarafından yönetildiğimiz, insan hayatının değerinin bilindiği aydınlık günler dileği ile esen kalın. Saygılarımla, lsmail CEYHAN Sorumlu Yazı işleri Müdürü

ı - ,. ,.,. d k · ı ı .;-,, ı n e ı e r sektöre/ haberler bildiri Yapı Denetimi Yasa Tasarı Oldu Bittiye Getiriliyor yalıtıyorum Depremin Düşündürdükleri Orhan Turan / Ode panel Vergi Yasası'nın inşaat Sektörüne Etkileri teknik yazı Yapı Hastalıklarının Teşhisi M Ünal Mutlu/ Mutlu Yapı Sağlığı Merkezi söyleşi Grup Artson Ltd. Şti.'nin Müdürü Jeoloji Uzmanı Feyzi Polat ile görüştük. firma tanıtımı Pürkay Boya ve Kimya San, A.Ş. söyleşi Sika Deteks Yapı Kimyasalları A.Ş. Pazarlama Müdürü Bülent Çolak ile görüştük, söyleşi Gelişimci Mimarlar'ın ortaklarından Orhan Baltacıgil ile mimarlık meslegi, deprem ve sonuçları hakkında görüştük. ürün tanıtımı Royal PVC Su Yalıtım Membranları ürün tanıtımı Deıtermann'dan Beton Onarım Sistemleri 1111111 f.uroıanHı.

ISK-SODEX IKi Yılda Bir Yapılacak MekaniktesisatsektörümüzISK-SODEX Fuarı'nın iki yılda bir düzenlenmesinde görüş birliğine vardı. Uluslararası ısıtma, Sogutma, Klima, Havalandırma Yalıtım, Pompa, Sıhhi Tesisat ve Su Arıtma Teknolojileri Fuarı SODEX; 2000 yılından başlayarak birçok yeniliklerle organize edilecek. Ülkemiz Mekanik Tesisat sektörünü temsil eden DOSIDER,ISKID,IZODERve TTMD dernekleri ISK-SODEX Fuarına katılıyor ve destekliyor. Ayrıca ISK-SODEX Fuarı'nın kapsam ve büyüklük açısından iki yılda bir düzenlenmesi fikri kabul görerek 2000 yılından başlayarak uygulanmasına başlanacak. ISK-SODEXTürkiye'nin en büyük ihtisas fuarı olması geregi yeni bir yapılanmaya gitmesi zorunlu hale geldiginden fuarla ilgili tüm destek hizmetleri konusunun uzmanı profesyonel firmalara bırakılıyor. ISK-SODEX'2000 Fuarı Kataloğu ve CD/ROM'u Doğa Yayıncılık Tarafından Hazırlanıyor! Fuar hizmetlerinin profesyonel uzman firmalara devri çerçevesinde ISK-SO6 YALITIM• EKiM 1999 DEX Fuarı'nın tanıtım materyalleri tasarım hizmetlerini üstlenen Doga Ajans, Dünya Fuar Yapım tarafından düzenlenen tüm fuarlar için hizmet vermeye başladı. Ayrıca Dünya Fuar Yapım Ltd. Şti. ile Doga Yayıncılık Ltd. Şti. arasında varılan anlaşmaya göre ISK-SODEX'2000 Fuarı'nın katalog ve CD/ROM'unun yapım çalışmalarına başlandı. Doga Yayıncılık; fuar katalogu ve cd'sinin yapımının yanı sıra fuar süresince fuar gazetesinin yayınlanmasını da üstlendi. 20-23 Nisan 2000 tarihinde gerçekleştirilecek olan ISK-SODEX'2000 Fuarı öncesinde Dünya Fuar Yapım, ISK-SODEX Fuarı ile birlikte diger fuarlarını da tanıtacagı "Dünya'dan Haberler" isimli bülteninin ilk sayısını Eylül ayında yayımladı. Dünya Fuar Yapım Ltd. Şti.'nin düzenledigi fuarların ziyaretçi ve katılımcı firmalarından 30 bin adrese ulaşacak olan Dünya'dan Haberler bülteninin hazırlık ve tasarım hizmetlerini de Doga Ajans üstleniyor. izotoprak Taşyünü ithalatına Başladı T ürkiye'nin yalıtım pazarındaki büyük bir açıgı kapatmak amacıyla, sektörün tanınan kuruluşlarından lzotoprak, 25 Temmuz 1999 tarihinden itibaren Avrupa'dan taşyünü (kayayünü) ithal etmeye başladı. lzotoprak bayileri kanalı ile çok uygun fiyatlarla Türkiye pazarına sunulan taşyünü ürün gamında (çıplak, siyah cam tüllü ve alüminyum folyo kaplı) inşaat ruloları, yarı sert ve sert inşaat levhaları, (kafes teline dikili ve yüksek hararete dayanıklı sanayi şilteleri) ve sanayi levhaları, prefabrik boru, halat ve dökme taşyünleri yer alıyor. Ode Bursa ve Samsun Yalıtım Danışma Merkezleri Hizmete Açıldı O DE'nin yurt çapında lstanbul, Ankara, Adana, lzmir ve Antalya olmak üzere beş ilde hizmet veren Yalıtım Danışma Merkezleri'nin sayısı Bursa ve Samsun Yalıtım Danışma Merkezleri'nin 1 Eylül 1999'da faaliyete geçmesiyle 7'ye yükseldi. Hizmete giren merkezlerden Bursa, Güney Marmara'daki; Samsun ise Karadeniz Bölgesi'ndeki yalıtım ile ilgili satış ve teknik anlamda her türlü talebi karşılayacak şekilde faaliyet gösteriyor.

sektöre!haberler________ _ Yaltem Showroom Açılışı Yapıldı Yalıtım sektörüne geçtiğimiz yıl katılan Yaltem Yalıtım Malz. lnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti, kuruluşunun birinci yılında sektöre daha yaygın, köklü ve kaliteli hizmet vermek amacıyla geçtiği yeni showroom'unun açılışını 1 Eylül 1999 Çarşamba günü gerçekleştirdi. Açılışı yapan Ode Genel Müdürü Orhan Turan kurdelayı kesmeden önce kısa konuşmasında yaşadığımız deprem felaketine değinerek, geçmiş olsun dileğinde bulundu. Her şeye rağmen yalıtım sektörünün gelişeceğini ve yeni firmaların da bu gelişmeye katkıda bulunacağını ifade etti. Açılış kokteyline katılan çok sayıda davetli yaltem firmasının kurucusu Hasan Şahan ve çalışma arkadaşlarını kutlayarak başarılar diledi. Deıtermann Eğitim S~minerleri Devam Ediyor D eıtermann tarafından düzenlenen seramik ustası eğitim semineri lstanbul'da "Aden Otel'de 25 Eylül 1999 tarihinde gerçekleştirildi. Deıtermann Satış Müdürü Yener Tekin açılış konuşma1 o YALITIM• EKiM 1999 sında 97 yıllık Alman kuruluşu olduklarını ve Çorlu'da kurdukları fabrikada temmuz ayından bu yana Deıtermann'nın seramik ve fayans yapıştırıcılarının bir bölümünü (Plastikol KM 1 O, Plastikol K1 O kristal ize içten su yalıtım malzemesi, beyaz, gri derz dolguları) ürettiklerini belirtti. Deitermann Ankara Bölge Satış Sorumlusu Fikret Temel ise yeni ürünlerinin özelliklerini anlattı ve uygulamada karşılaşılan sorunları ve çözümlerini açıkladı. Eğitim semineri yeni ürünler Plastikol KM 1 O ve Plastikol K10 seramik yapıştırıcı harçlarının uygulamalarının katılımcılara gösterilmesi ile sona erdi. Doğa Yayın lnteractive www.dogayayin.com Kısa Sürede 6000 Hit Sayısına Ulaştı Kısa sü[e önce yayına giren ilk elektronik derginin İnternet okurları hızla artıyor. Kısa süre önce yenilenen Doğa Yayın lnteractiv 46 günde 6 binin üzerinde hit sayısı ile anlamlı bir ziyaretçi kitlesine ulaştı. Doğa Sektöre! Yayın Grubu dergilerinin içeriğine, gelecek sayılarına, ilan tarifesine, abone formuna, ulaşabilmenin yanı sıra; www.dogayayin.com. adresi ana bölüm olarak elektronik dergiyi de içeriyor. Güncel haberler, etkinlikler takvimi, fuarlar takvimi, teknik tanışma, ürün fiyat listeleri, arşiv, insan kaynakları, fihrist, ücretsiz download ve linkler bölümleri ile Doğa Yayın lnteractive web sitesi çok sayıda ziyaretçi çekiyor.

sektöre!haberler________ _ Ode'nin Seminerlerinden 4.'sü İstanbul Bölge Müdürlüğü'nde Yapıldı Termal Kamera'nın Yalıtım Sektörü'ndeki kullanımı konusuna ayrılan seminerde Sentez Mühendislikten Özlem AYGÜN tarafından katılanlara lnfrared kamera ve Temassız sıcaklık ölçme cihazları hakkında teknik bilgi veril- □ di. Kullanım amaçları ve verilen hizmetler tanıtıldı. Yalıtım sektöründe özellikle (buhar vanalarındaki kaçaklar) tesisat yalıtımı öncesi kaçakların tespitinde ve yalıtım yapıldıktan sonra ise yalıtımın kalitesini ve doğruluğunu göstermektedir. Böylece hem yalıtımı yapan firmaya hem de yaptıran firmaya güvenilir bir test olanağı sağlanmaktadır. Bu işlem; 3 aşamada gerçekleşmektedir. 1- işletme içerisinde lnfrared kamera ile yapılan kontroller sonucunda problemli alanların termografik görüntüleri lnfrared kamera ile kaydedilir. 2- Kaydedilen görüntüler termal görüntü analizi ve raporlama yazılımı programı ile detaylı olarak incelenerek sonuç raporları hazırlanır. Bu raporlara göre gerekli yerlere yalıtım yapılır. (Yalıtım firmaları taahhüt öncesi aşama) 3- Gerekli müdahale ve bakım işlemlerinden sonra istenirse tekrar IR kontrolleri yapılır. (Yalıtım firması bu kontrolü işinin, onayı olarak müşterisine göstermek için isteyebileceği gibi, yalıtım yaptıran tesisin yetkilisi tarafından da ayrıca istenebilir.) Portatif lnfrared sıcaklık ölçer cihazları da diğer bir çözüm olarak ortaya çıkarmaktadır. -46 ile 3000 °C arasındaki nesnelerin sıcaklıklarını uzaktan,temassız ve hassas olarak ölçen modelleri vardır. Sika Deteks'ten "Hesaplama Yöntemleri ve Kriterleri" Semineri 5 Ekim 1994 tarihinde ITÜ Makina Fakültesi Toplantı Salonu'nda Sika CarboDur ve Sika Wrap adlı yapısal güçlendirme ürünleri lsviçre Sika'dan Mrs David ve Amerikan Hexcel firmasından- Mr. Basler'in sunduğu "Hesaplama Yöntemleri ve Kriterleri" semineri yoğun bir ilgi gördü. Seminer boyunca Sika CarboDur kompozit güçlendirme sistemleri, Sika CarboDur CFRP. Şeritleri, Sika Wrap kompozitleri, Sika CarboDur L şeklinde profilleri üzerinde görüntülü örneklemelerle bilgi verildi. özellikle son bölümde Mrs. David'in sunduğu "Deprem Yüklerine Karşı Kolonların Sika Wrap ile Güçlendirilmesi" konusundaki sunumu deprem bölgesinde başlayan onarım çalışmalarına yol gösterici özelliğiyle dikkat çekti. San 1 2 YALITIM• EKiM 1999 Fransisco depreminde oluşan hasar ve onarımlarını gösteren fotoğraflarla desteklenen konuşması katılımcıların sorularının yanıtlanması ile sona erdi.

sektöre!haberler________ _ Deprem Yapısal Hasarlarının Onarımında ve Yapıların Güçlendirilmesinde Kullanılan Modern Teknolojiler Boğaziçi Üniversitesi inşaat Mühendisliği Bölümü ve Sika Deteks Yapı Kimyasalları A.Ş. tarafından düzenlenen brifing büyük ilgi gördü. Bogaziçi Üni;ersitesi inşaat Mühedisligi Bölümü ve Sika Deteks Yapı Kimyasalları A.Ş. ' 1 nin ortaklaşa düzenledikleri "Deprem Yapısal Hasarlarının Onarımında ve Yapıların Güçlendirilmesinde Kullanılan Modern Teknolojiler"den yararlanılmasını içeren olaganüstü brifing 2 Eylül 1999 tarihinde Bogaziçi Üniversitesi Rektörlük Toplantı Salonunda yapıldı. Bogaziçi Üniversitesi inşaat Mühendisligi'nden Prof. Dr. Oral Büyüköztürk slaytlarla desteklenen konuşmasında; sanayi ve konut yapılarının depreme dayanımı ve yapıların güçlendirilmesine yönelik yeni teknolojileri sundu. Toplantının ikinci bölümünde Sika firmasının konuyla ilgili olarak ltalya'dan konuk ettigi konuşmacı Alberto Grandini katılımcılara Sika'nın geliştirdigi yeni ürün ve teknolojileri tanıttı. BTM'den Yeni Bir Seçenek: Kırçıllı Shingle Piyasada Taşıyıcısı güçlü cam tülü, gövdesi okside bitüm olan "BTM Shingle" cazip renkleri, reflektif mineral kaplı yüzeyiyle egimli çatılarda alternatif çözümler getiriyor. Yaprak ve yonca modelleriyle, kırmızı, kırmızı kırçıllı ve yeşil olmak üzere üç standart renkte üretilen BTM Shingle, yeni üretimine başlanan mavi, 1 4 YALITIM• EKiM 1999 gri-füme kırçıllı ve kahverengi renkleriyle de 5000 metrekare üzeri siparişlerle müşterilerin hizmetine sunuluyor. Uygulaması pratik, çok hafif, su geçirimsizligini ve dekoratif özelligini yıllarca koruyan BTM Shingle, tüm egimli yüzeylerde, eski ve yeni her yapıya kolayca uygulanabilir. Ode Tarafından Hazırlanan "Bina ve Tesisatlarda lsı Yalıtımı" Kitabı Yayınlandı O de, yalıtım alanında Türkçe yazılmış bir başvuru kitabının olmayışının yalıtım sektöründe yarattıgı boşlugu doldurabilmek amacıyla ısı yalıtımı konusunda bir kitap yayınladı. Anadolu Üniversitesi ö.gretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Karakoç, Yapı Fizigi Uzmanı Ecvet Binyıldız ve Ode Genel Müdürü Orhan Turan tarafından 18 aylık bir çalışma sonunda hazırlanan kitapta bina ve tesisatların ısı yalıtımlarında kullanılan malzemeler; yalıtım teknikleri ve yalıtımda dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgiler veriliyor. ısı yalıtımının ve enerji tasarrufunun yeni enerji santralleri kurmak kadar önemli ve ekonomik oldugu hususunda detaylı bilgilerin de yer aldıgı kitap üniversitelere, kütüphanelere, mimarlık ve mühendislik bürolarına ücretsiz olarak dagıtılacak.

Ytong Konut Sistemi Vtong Konut Sistemi, konut üretimini hızlandırmak ve en ekonomik çözümü oluşturmak amacıyla geliştiilen bir sistemdir. Ytong blok ve donatılı elemanları ile uygulamak üzere tek iki ve üç katlı olarak 16 metrekareden 267 metrekareye kadar 14 ayrı modelde projelenairilen bu sistemle, inşaatta kolaylık, sürat, konfor ve emniyet saglanmakta, inşaat malzemesi, işçilik, ısıtma giderlerindeki tasarrufla en ekonomik çözüme ulaşmaktadır. 8 hafta gibi kısa bir sürede tamamlanabilen yapının duvarlarından, çatı ve normal kat döşemeleri Ytong Yapı Malzeme ve Elemanları ile kolayca Yapı işçisine Eğitim 22so inşaat ustası ve kalfa, depreme dayanıklı bina yapımı ile ilgili düzenlenen bilgilendirme ve egitim seminerine katıldı.Tepecik Konut Yapı Kooperatifleri Birligi tarafından yapımı sürdürülen Tepekent'te, inşaat usta ve kalfaları egitiliyor. Tepekent yönetimi tarafından Tepecik Konut Yapımı Kooperatifleri Birligi bünyesinde bulunan 67 kooperatifin kalıpçı, betoncu, duvarcı ustaları ve kalfaları depreme dayanıklı bina yapımı ile ilgili bilgilendirme ve egitim seminerine 1 6 YALITIM• EKiM 1999 inşa edilebilmektedir. Ytong konut sistemi ile inşa edilen yapılar; Derme ve yangına dayanıklı, geometrik ölçüleri düzgün, en az yakıtla ısınan, rutubet problemi olmayan, çevreye duyarlı, dogal klima özelligi olan, sabit fiyatla inşa edilebilen yapı özelliklerine sahiptir. Ayrıca sunulan konut modelleri yapı tamamlandıktan sonra dahi daha önceden belirlenen büyüme yönlerine göre arzu edilen biçimde büyütülebilmektedir. Ytong konut sistemi ile inşa edilen konutlar yapı kalitesi açısından 1. sınıf olup, konutların anahtar teslim fiyatı ortalama 200 USD/metrekaredir. katıldı. Tepekent Statik Mühendisi Nakım Kemal Aydın, bu tür bilgilendirme ve egitim toplantıları ile sorunlara saglıklı çözümler üretebilecegini belirtti. Seminerlerin açılış konuşmasında depremin degil, yanlış ve kurallara uygun olmayan yapılaşmanın öldürdügüne deginen Tepecik Belediye Başkanı Zeki Bora bir konuşma yaptı ve "Biz toplam kaliteye de önem veriyoruz. Toplam kalitede; mühendis, bürokrat ve müteahhit kadar, kalfa ve ustalar önem taşır" dedi. Ala-Sawa Sistemi Alacalı inşaat A.Ş. İle Türkiye'de 12 yıldır özellikle Trakya'da yaptıgı prefabrik binalarıyla tanınan Alacalı inşaat A.Ş. Japonya'nın en büyük prefabrik şirketlerinden Kurosawa Construction Co. ile işbirligine giderek ALA-SAWA prefabrik betonarme bina yapım sistemi teknolojisini uygulamaya başladı. 24 Eylül 1999 Cuma günü Swiss Otel, Montreux Salonu'nda yapılan basın toplantısında Alacalı inşaat Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Karahan, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür Levent Ongun ile Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Tatsuyu Yamamoto; Marmarayı sarsan deprem felaketinden sonra, bölgenin yeniden imarı aşamasında degerlendirilmek üzere Kobe depremini hasarsız atlatan ALA-SAWA teknolojisini video gösterimi ile tanıttılar. Bu sistem büyük depremlerde kolon-kiriş elemanlarında herhangi bir hasar meydana gelmeyecek, (tıpkı bir insan eklemi gibi davranarak) çeşitli yönlerden gelecek hareketlere cevap verecek şekilde tasarlanmıştır. Bureau Veritas'tan inşaat Sektöründe ısa 9000 Kalite Yönetim Sistemi B ureau Veritas tarafından 14-15 Ekim 1999 tarihlerinde, "inşaat Sektöründe ISO 9000 Kalite Yönetim Sistemi" başlıklı bir egitim semineri düzenlendi. Büyük Sürmeli Oteli'nde gerçekleştirilen egitimde ele alınan başlıca konular şunlardı; - Kalite Terimleri - Sistem Standartları - ISO9001 maddelerinin ayrıntılı tanımı - Sektöre! problemler

yapı haberleri İmaj Yapı-Kimia Seminerleri İle Deprem Sonrası Onarım Çözümleri 28-9-1999 tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğü lstanbul Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu'nda; "Tarihi Eserlerin Restorasyonu ve Konsolidasyonu" 29.9.1999 tarihinde ISKIGenel Müdürlük Binası Konferans Salonu'nda; "Arıtma Tesisleri, Barajlar ve Su Depolarının Yalıtımı, Kimyasal Koruma". 30.9.1999 tarihinde lzmit Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde; "Depremde Zarar Görmüş Binaların Konsolidasyonu" konularında imaj Yapı Enci. San. ve Tic. Ltd. Şti ile Kimia Yapı Restorasyonu Ürün ve Teknolojileri Spa. tarafından ortaklaşa verilen seminerlerde Kimia'nın ürettiği yapı kimyasalları (Tamir ve Yalıtım Harçları, Yapısal Yapıştırıcılar, Su Yalıtım Ürünleri, Koruyucu Tabakalar, Beton Karışım Ürünleri) ile su yalıtımı, sağlamlaştırma, nemden arındırma, beton döşemelerin onarımının yapılması konuların~a Kimia Spa Yönetim Kurulu Başkanı Franco Bisciotti, Kimia Spa Teknik Müdürü Rosario Scarfone, ltalya Turin Üniversitesi'nden Prof. Tosti, ITÜ'den Prof. Mehmet Uyan ve Dr. Akın Erişkon tarafından katılımcılara örnekleri ile bilgiler verildi. Marmara Deprem Felaketinin Yaraları Sarılmaya Başlanıyor M armara Deprem Felaketinden Sonra ilk Kalıcı Konutlar Süratle Tamamlanıyor; Marmara Depremi sonrası Pakmaya'nın çalışanları için inşa ettirdiği ilk kalıcı konutlar lzmit ve Düzce'de Ytong Gazbeton Yapı Malzeme ve Elemanları kullanılarak Ytong Konut Sistemi ile inşa ediliyor. lzmit Köseköy'de inşa edilen konutlar 2'şer katlı, 92 m' 1 8 YALITIM • EKiM 1999 brüt alana sahip 80 birimden, Düzce'de inşa edilen konutlar tek katlı 66 m''lik brüt alana sahip 35 birimden oluşuyor. Depreme dayanıklı, yüksek ısı yalıtımına ve her türlü konfora sahip 115 konutun inşaatı iki ay içinde tamamlanarak 29 Ekim 1999 Cumhuriyet Bayramı'nda Pakmaya'nın depremzede çalışanlarının hizmetine sunulacak. Light & Building 2000 Fuarı Aydınlatma, elektronik teknolojisi, klima teknolojisi ve yapı otomasyonu alanında teknik bir fuar olan Light & Building 2000, 30 Eylül'de Çırağan Oteli lstanbul'da basına tanıtıldı. Messe Frankfurt fuar organizasyonunun yeni bir konsept olarak sunduğu Light & Building, 19-23 Mart 2000 tarihleri arasında Frankfurt am Main'de düzenlenecek. Fuar ile ilgili bilgileri aktaran ve soruları yanıtlayan Messe Frankfurt Proje Md. Dirk John, Light & Building ile ilgili şu bilgileri verdi: "L & B, bina teknik donatımının ana konularını bir başlık altında toplamayı amaçlayan bileşik bir fuardır. L & B'in ortaya koyduğu bu yeni yaklaşım, teknik alanla ilgili ziyaretçi gruplarına, merkezi ve her türlü donanıma sahip bir fuar alanında, uluslararası teknik yapı sistemleri pazarı konusunda doyurucu bir kapsam sunacaktır. Bu fuarın bir diğer avantajı Hannover Messe lndustrie Fuarı ile aynı tarihlerde gerçekleşecek olması. Bu, süreleri kısıtlı yabancı ziyaretçilere iki önemli teknik fuarı ziyaret imkanı verecektir. Fuarın ilgi çekiciliğini artırmak ve derinlik kazandırmak için destekleyici programlar düzenlenmiştir. Bunlara örnek olarak; "Desing Plus" tasarım yarışması, yapı performansı kongresi, Elektronik teknolojisi alanına yönelik güvenlik seminerleri, ışık gösterileri ve özel prezantasyonlar sayılabilir. Yapı performansı kongresi ilk kez 1998'de düzenlenmiş olup, biraz değiştirilmiş bir konsept ile 2000 yılında Light & Building Fuarı'na eşlik edecektir. Toplantıda son olarak Messe Frankfurt Fuarlarının Türkiye Temsilcisi H.W. Feustel firması Müdürü Saime Sümerler, Frankfurt'a ulaşım, konaklama olanakları ve Feustel'in vize işlemleri dahil komple hizmet olanaklarını tanıttı.

yapı haberleri Yapı Sektörünün Devleri Yapı'99 Ankara Fuarı'nda Buluştu Yapı-Endüstri Merkezi'nce düzenlenen YAPl'99 ANKARA Fuarı, 22 Eylül Çarşamba günü Bayındırlık ve iskan Bakanı Koray Aydın tarafından AltınparkExpo Center'da açıldı. 26 Eylül Pazar akşamına kadar devam eden fuar, açılışından itibaren ziyaretçilerin yoğun ilgisini gördü. Yapı Endüstri Merkezi Genel Müdürü Güven Cantürk açılış konuşmasında, "Marmara Bölgesi"nde yaşanan deprem felaketinden sonra Türkiye'nin yeniden ve daha özenli yapılanmaya ihtiyaç duyduğunu, Yapı Fuarı'nın öneminin bu noktada bir kat daha arttığını belirtti. Özel sektörün yanı sıra kamu kesiminin ve karar vericilerin yakından izleyip çareler araştıracakları fuarda, çağdaş teknolojiyi yansıtacak ve günümüz gereksinmelerine yanıt oluşturacak yeni ürünlerin sergilenecek olması da ayrı bir önem taşıyacaktır." Güvenli Yapılar için Yeni Çözümler, Yeni Ürünler" sloganıyla düzenlenen Yapı'99 Ankara Fuarı'nda yer alan katılımcıların sunacakları yeni çözümlerin ve yeni ürünleri Türkiye'yi daha güvenli günlere taşımakta önemli katkısı olacaktır" dedi. Yapı Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol konuşmasına, inşaat malzemesi ve pazarlamasında etkin kuruluşların temsilcilerinin oluşturduğu derneklerin hazırladığı ortak bildiriyi okudu. Son yaşadığımız büyük deprem acısından sonra, aynı acıları ileride tekrar yaşamamak ve geleceğimizi güvenceye almak için kamuoyunun bir an önce önerileri yerine getirmesini gerektiğini belirtti. ilk kez 1988 yılında 2000 metrekarelik dar bir alanda gerçekleştirilen fuar, bu yıl 9500 metrekarelik açık ve kapalı alanda 12. kez yapı sektörünün profesyonellerini ağırladı. 170 firmanın katıldığı fuarda, yapı, ev, büro, tesisat ve elektronik konularında ürünler sergilendi. Yapı'99 Ankara Fuarı'yla aynı tarihlerde, Altınpark-Expo Center'ın B Salonu'nda bu yıl 7. kez düzenlenen EnerjiTesisat Fuarı'da, tesisat malzemeleri, alternatif enerji sistemleri kullanım ve uygulamaları alanında son teknolojileri gözler önüne serdi. Yapı Endüstri Merkezi'nin düzenlediği Yapı Fuarları'nda geleneksel hale gelen "Amacına En Uygun Hazırlanmış Stand Ödülü", Mansiyon ve "YEM Özel Ödülleri"de, düzenlenen fuar kokteylinde sahiplerini buldu. Batımat'99 8-13 1999 Kasımda Yapılıyor 1 Ekim 1999 günü The Marmara Otelinde BATIMAT Yapı Fuarının Türkiye ziyaretçi temsilcisi Promosalons Türkiye'nin düzenlediği toplantıda, katılımcılara 08-13 Kasım 1999 tarihleri arasında yapılacak olan Batimat'99 Uluslararası Yapı Fuarı'nın pazarlanması konusunda (ziyaretçilerin ve katılımcıların ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmek için) sağlanan olanaklar ve hizmetler ayrıntılı olarak tanıtıldı. 1959 yılında kurulmuş olan BATIMAT Uluslararası Yapı Fuarı her iki yılda bir binlerce katılımcıya ve yüz binlerce ziyaretçiyeev sahipliği yapmaktadır. 1973 yılından beri BATIMAT, INTERCUMA (Uluslararası ısıtma, Soğutma ve Havalandırma Fuarı) ile beraber düzenlenmekteydi. Bu yıl bu iki fuar aynı tarihlerde fakat farklı fuar alanlarında yapılacaktır. BATIMAT' da katılımcılar sergiledikleri ürünlere göre dört farklı bölümde yer alacaklardır. (Bina Yapımı Bölümü, inşaat Malzemeleri Bölümü, Kapı-Pencere & Ağaç işleri Bölümü, Dekorasyon Bölümü) BATIMAT'da ziyaretçiler dört farklı kategoriye ayrılmıştır. (Excellence, Premiere, Privilege, Professional) ve her kategoride ziyaretçilere farklı hizmetler sunulmaktadır. "Club Excellence"da yer alan ziyaretçilere sunulan hizmetler şunlardır: Üç dil bilen hostesler tarafından özel karşılama, bilgisayar donanımlı çalışma alanı (lnternet bağlantısı dahil), BATIMAT'99 Kataloğu ve Yenilikler Klavuzu, tematik bölümlerin planı, dinlenme alanı, açık büfe vb. BATIMAT'99'da ikisi Türkiye'den (BTMYalteks) olmak üzere 3400 katılımcı yer alırken 470.000 kişinin de fuarı ziyaret etmesi bekleniyor. YAUTIM • EKiM 1999 1 9

TMMOB: ••vapı denetimi yasa · :asarısı'' oldu bittiye getiriliyor! TMMOB, yangından mal kaçırılırcasına çıkarılmaya çalışılan Yapı Denetimi ve Sorumluluk Yasa Tasarısı 'nın, katılımcı modelde oluşturmak yerine "hükümet önlem alıyor" görüntüsü yaratmaya hizmet eder tarzda meclise sevk edildiğini savundu. 5 Ağustos 1999 tarihli TMMOB Basın açıklamasında Yapı Denetimi ve Sorumluluk Yasa Tasarısı hakkında şu değerlendirmelerde bulunuldu: "Marmara depreminde uğranılan yıkımın nedenleri uzman kişi ve kuruluşlar ve kamuoyu tarafından henüz tümüyle tartışılmadan, yangından mal kaçırırcasına Yapı Denetim ve Sorumluluk Yasa Tasarısının Bakanlar kurulunda kabul edilerek meclise sevk edilmesine karar verildiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Deprem felaketinin yaşandığı günlerde bazı çevreler bu yasanın ivedilikle çıkarılmasını savunmaktadırlar. Bayındırlık Bakanı da 'yasa çıksın sistem kendini oturtur" görüşünü savunmaktadır. Bu yasanın henüz olgunlaşmadığının veya önemli aksaklıkları bünyesinde taşıdığının bir itirafıdır. Ayrıca alalacele çıkarılacak yasanın 2 2 YALITIM• EKiM 1999 deprem yaralarını sarmaya bir katkısı olmayacaktır. Felaketin yarattığı duygusal ve hassas ortamda kamuoyuna karşı, "hükümet önlem alıyor" görüntüsünü yaratmak için meclise yasa sevk etmek, sağduyulu değerlendirme olanaklarını ortadan kaldıracaktır. Bu nedenlerle, konunun ileriye dönük yaşamsal önemi göz önüne alınarak aceleyle yasa çıkarmak yerine, konunun hukuki, yönetimsel, toplumsal ekonomik ve kültürel boyut ve içerikleri de göz önüne alınarak; üniversiteler, ilgili meslek odaları ve ilgili bakanlık/arın katılacağı bir ortamda zaman kaybetmeden enine boyuna tartışılarak, üzerinde uzlaşmaya varılmış bir tasarının meclise sevk edilmesi gerekmektedir. ilerisi için son derece ciddi ve olumsuz sonuçlar doğuracağına inandığımız bu tasarının bir sağduyu gereği olarak geri çekilmesini hükümete öneriyoruz. Yapı Denetimi ve Sorumluluk Yasa Tasarısı genel gerekçesinde: DIE verilerine göre inşaatların % 95'inin özel sektör tarafından yapıldığı, özel sektör yatırımlarında denetlenen projelerin % 91 'inde tasarım, hesap ve çizim hataları o/duğu,beton mukavemet/erinin projesinde öngörülenden % 40 eksik gerçekleştiği, şantiyelerin % 90'nında standart ve yönetmeliklere aykırı beton döküldüğü belirtilmekte; tüm bunlara karşın, yine de ısrarla yapı denetiminin özel sektöre verilmek istenmesinin mantığı bellidir. Bu anlayış, 1980 sonrası ülkemize benimsetilmeye çalışılan, kamu yararı ve insan yaşamını hiçe sayan rantçı politikaların somut bir göstergesidir. Burada temel çarpıklık kamusal denetimin yapılmamasıdır. Devlet, merkezi ve yerel yönetimleriyle yapı sürecinde etkin bir kamusal alan denetiminden kaçmakta ve bu sorumluluğu, tasarı gerekçesinde de itiraf ettiği gibi özel sektöre devretmektedir. Üstelik bu yasa taslağı on binlerce yurttaşını Marmara'da enkaz altına gömen aynı siyaset ve yönetim kadrolarının hazırlayıp önümüze koyduğu bir üründür. Değişen bir şey yoktur. Yapılması gereken, bu yasa taslağının geri çekilerek, konunun tarafı tüm kurum ve kuruluşların katılım ve katkıları sağlanarak, ülkemiz için kamu yararı güden doğru bir yasa taslağının hazırlanması ve meclise sunulmasıdır. TMMOB bu konudaki tüm birikimini sunmaya hazırdır. TMMOB, 27 Ağustos 7999 tarihli açıklaması ise il Koordinasyon Kurullarının deprem bölge/erindeki çalışmaları hakkında kamuoyuna bilgi verdi. Bu bilgiler özetle şöyle: "TMMOB Kocaeli il Koordinasyon Kurulu ve TMMOB Kocaeli Deprem Kriz Sekreterliği, binalarda enkaz kaldırma çalışmalarının sürdüğüden bahisle, hasar tespiti yapılmadan binalarda bir işlem yapılmamasını dile getirmiştir. TMMOB Kocaeli IKK, çadır kurulabilecek alanları, prefabrik konutların kurulabileceği yerleri ve kalıcı yerleşim alanlarını belirleyerek ilgililerin bilgisine sunmuştur.

bir felaket, bin ders 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi, ne acıdır ki bir kez daha ülkemizde bilimin, tekniğin öngörülerinin dikkate alınmadığını gösterdi. "Resimli Osmanlı Tarihi" oyununda "Tarih tekerrürden ibarettir" sözüne, eserin yazarı Turgut ÖZAKMAN, "ibret alınsaydı eğer, tekerrür eder miydi?" karşılığını veriyor. ibret alınması için daha ne kadar kayıp verilmeli? insana saygı, her şeyden önce can güvenliğini hiçe saymamakla başlamaz mı? insanın barındığı yapılarla ilgili her türlü yasal düzenlemenin, şartnamelerin, can sıkıcı evrak trafiği teferruatı yaratan bürokratik kırtasiye silsilesi olarak görülmesi, vahim bir sorumsuzluktan başka nedir? Değerli bilim adamımız Ihsan KETIN'in ömrünü Kuzey Anadolu Fay Hattı'nı ve alınması gereken önlemleri devlet yetkililerine anlatmaya çalışmakla geçirmiş olmasına rağmen yeterince etkili olamadığı , bu deprem neticesinde ortaya çıkmıştır. Bu depremle birlikte; zemin etüdü, zemin mekaniği, statik hesap, depreme mukavim yapı teknolojileri, yapı sigortası, yüklenici sorumluluğu, denetim mekanizması, yapı kodları gündem olabilmeyi başardı. % 98'i deprem kuşağı üzerinde bulunan ve tarih boyunca önemli şiddet ve sonuçları kaydedilmiş depremler yaşanmış ülkemizde, daimi gündemde bulunması/tutulması zorunlu olan bu gibi konuların, bir felaket sayesinde! gündeme girebilmiş olması, daha büyük bir faciadır. Üstelik deprem doğaldır, sorumsuzluk ise değil. Marmara depremi sonrasında, Türkiye'nin depremi en büyük şiddeti ile yaşayan bölgelerinin yanında, deprem şiddetinin hissedilmediği bölgeleri de aynı gündemi, aynı dehşet duygusunu paylaştı ve aynı şeyleri sorgulamaya başladı. Hiç olmazsa bu bütünleşmenin yaratacağı yapıcı ivmeyi değerlendirerek, toplumsal sorumluluk yolunda gelişme sağlayalım. Gelişme yolunda değişme şansımızı kullanalım. Bu yolda sivil örgütlenmelerin, mesleki örgütlenmelerin, depremle bir kez daha kanıtlanan değerini özümsemekle işe başlanmalı. Ve tabii ki daha çok çalışmalı. Bu kez sorumluluk bilincinden hiç taviz vermeden ...

MAK. MÜH. ORHAN TURAN Depremin düsündürdükleri ı, 7 Ağustos depremi ardında hepimizde kolay kolay silinmeyecek derin izler bıraktı. Depremin yol açtığı maddi ve manevi yıkımların ardından hepimiz bazı şeyleri sorgulamaya, bir şeyleri tekrar düşünmeye başladık. Düşünmek zorundayız çünkü depremle birlikte toplumdaki bazı sistemlerin gerektiği gibi çalışmadığı ortaya çıktı. Örneğin depremin ardından sivil toplum kuruluşlarının ve halkın devletten daha çabuk organize olarak harekete geçtiğini, ağır yıkımlara uğrayan bölgelerde sağlıksız ve çarpık yapılaşmalara göz yumulduğunu, belediyelerin denetim kurumlarının görevlerini yerine getiremediğini gördük. Sonuçta insan yaşamını hafife alan yetersiz denetim mekanizmasının faturasını çok ağır bir şekilde ödemek zorunda kaldık. Böyle bir felaketin bir daha yaşanmaması için toplumdaki herkesin üzerine büyük görevler düşmektedir. Deprem anında tek yürek olduğumuz gibi bundan sonra hep birlikte hareket etmemiz şarttır. Ülkemizdeki inşaat kalitesini yükseltmek amacına yönelik faaliyet gösteren pek çok derneğe de önemli görevler düşmektedir. Bugüne kadar inşaat sektöründe hizmet veren pek çok firma sektörle ilgili sorunlarını bu dernekler aracılığıyla dile getirmişler ve onlar aracılığıyla çözümler aramışlardır. Ancak bu dernekler, zaman zaman yetkililere seslerini duyurmakta, birebir baskı unsuru olmakta tek başlarına bir başarı elde edememişlerdir. Yaşanan bu felaketin ardından bu derneklerin bir araya gelmeleri ve bir güçbirliği oluşturmaları şarttır. Yapı ürünlerinin kalitesinden, yapıların denetlenmesine kadar, inşaatların her aşamasında bu sivil toplum örgütleri söz sahibi olmalıdır. isteyen herkesin ithalat ve üretim yaptığı bu ortamda, devletin kalitesiz ürünlerin pazara girmesini engelleyecek standartlar geliştirmesi, bu alanda faaliyet gösteren firmaları sıkı bir denetime tabii tutması; devletin bu alandaki denetim görevlerini tamamen bağımsız, sivil toplum örgütlerine bırakması şarttır. TSE'nin çeşitli standartları hazırlarken mesleki kuruluşlarla işbirliği içine girmesi de bir zorunluluktur. Sivil toplum kuruluşları bu konuda ancak bir araya gelerek sorunlara ortak çözüm üretebilirler ve kuruluşlar amaçlarına yönelik olarak topluma hizmet vermeye başlayabilirler. Ümit ediyorum bu deprem ülkemizde her alanda düşünmemizi, irdelememizi; sorunlara çözüm üretmek için bir araya gelmemizi sağlar. Problemleri ve sorunları hep birilerine ihale etmeye alışmış ülke insanlarımız daha neleri bekliyor? Marmara depreminden başka neler bekliyor? Bütün bunlar bizleri çok ciddi şekilde düşünmeye sevk etmelidir diye düşünüyorum. Ümit ediyorum Marmara depreminden her kesim sonuç çıkarır ve çağdaş yapılar üretiriz. I] YALITIM • EKiM 1999 2 5

Vergi yasası'nın inşaat sektörüne etkileri ■ 1 nşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (IMSAD), kısa bir süre içerisinde TBMM'de görüşülmesi beklenen yeni vergi yasasının irdelenmesini sağlamak üzere 1 Temmuz 1999 Perşembe günü Yapı-Endüstri Merkezi'nin Harbiye'deki merkez binasında "Vergi Yasası'nın inşaat Sektörüne Etkileri" konulu bir panel düzenledi. Hem konunun sektör mensuplarınca tartışılması, hem de saptanacak görüşlerin yardımcı olması bakımından Maliye Bakanlığı'na sunulması fikrinden yola çıkılarak organize edilen panele, firmaların üst düzey yöneticileri; özellikle de mali işler ve muhasebe sorumluları katıldı. Prof. Dr. Halil Nadaroğlu tarafından yönetilen panelde firma yetkilileri ve basın mensuplarının yanı sıra Gelirler Müdürlüğü temsilcileri ile lstanbul Defterdar Yardımcısı Mehmet Akif Ulusoy da hazır bulundu. Yapı Merkezi lnş. ve San. A.Ş. Mali ve idari işler Müdürü Dr. Saygın Eyüpgiller, Alarko Şirketler Topluluğu Mali işler Koordinatörü Mustafa Filiz ve lstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Genel Sekreteri Hüseyin Perviz Pur panele konuşmacı olarak katıldılar. Prof. Dr. Halil Nadaroğlu, "inşaat sektörü ekonominin lokomotif sektörlerinden biri. inşaat sektörünün bu önem( ona bağlı olan sektörlerin sayısının çok olmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle ekonomiye vergileme yoluyla yön verme gündeme geldiği zaman inşaat, otomotiv, turizm, gıda gibi hassas sektörleri ayrıca irdelemek gerekir. inşaat sektörü lokomotif bir sektör olduğu için meydana gelen güçlüklerin ve saptanan sıkıntıların, sektörün can- /anabilmesi için ortadan kaldırılması gerekmektedir. Çünkü o canlandığı zaman ona bağlı olarak birçok sektör hareketlenebiliyor. Bu nedenle; sektörün can/anabilmesi, sıkıntılarından kurtulması için neler yapılması gerektiğinin saptanması ve bu sonuçların Maliye Bakan/ığı'na iletilmesi kaçınılmaz bir hale gelmiştir. işte IMSAD tarafından düzenlenen bu panelin amacı da budur. Şu anda, Maliye Bakanlığı'nda iki müsteşar yardımcısı vergi yasası üzerinde çalışıyor. Kısa bir süre sonra bu çalışmalar sonuçlanacak ve sonuçlar TBMM'ye intikal edecektir. O nedenle bu toplantının sonuçlarının da bir an önce Maliye Bakanlığı'na ulaştırılması yararlı olacaktır", sözleriyle panelin açılışını yaptı. ilk konuşmacı, lstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Genel Sekreteri Hüseyin Perviz Pur, vergi tasarısının genel bir değerlendirmesini yaptı. "inşaat sektörünün 4369 sayılı yasadan etkilenmesinin nedenlerini ya da bundan doğan sorunlarını irdelerken aslında vergi kanunumuzdaki sorunları ya da yapılması gereken değişimleri irdelemekte yarar var. Türk vergi sisteminde köklü bir değişikliğe gereksinim olup olmadığının tartışılması gerekir" diyerek konuşmasına başlayan Hüseyin Perviz Pur şöyle konuştu: "1950'den bu yana uygulanan vergi rejimimizde büyük eksiklikler bulunduğu söylenemez. Ancak politik ve sosyal nedenlerle sistemin tabana yayılması gecikmiştir. Sistemi yeniden ele almak yerine, vergiyi tabana yayacak değişiklikler yapmak daha rasyonel bir davranıştır. Bu sektöre katma değer açısından yeni bazı değişiklikler getirildi. 7998 yılında dört kez oynandı. inşaat sektörünün önündeki birinci engel "Mali Milat"tır. ikincisi, Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi'ndeki 12 maddede yapılan değişikliklerdir. Üçüncüsü ise Vergi Usul Yasası'ndaki emlak vergi değerinin hesabında, emlak vergi değerini esas alıp geri kalan bütün değerlemelerin kaldırılmasıdır. Bu tip şeyler inşaat sektöründe sorunlar yaratmaktadır. Bence, inşaat sektörünün en büyük sorunu maliyetin tamamının gösterilememesidir. Bu sektör çok büyük bir işsizliği ve çok büyük bir kayıtdışı ekonomiyi engellemektedir. Çünkü inşaat sektöründe çalışan hiçbir duvarcı, sıvacı asla gelir vergi mükellefi değildir. Bunların odalara müracat edip "esnaf" olarak fatura almaları gerekir ama hiçbiri almamış, almazlar YALITIM• EKiM 1999 2 7

panel da. Bu durumda sektörde çalışan firmalar özellikle işçilik giderlerini hiçbir zaman tam olarak gösterememiştir." Yapı Merkezi Mali ve idari işler Müdürü Dr. Saygın Eyüpgiller, vergi yasalarının inşaat sektörüne etkisi sözkonusu olduğunda, farklı direkt etkiler yaşansa da bir unsura yapılan etkinin, zincirin diğer haklarını da yansıma yoluyla ve ekonomik olarak etkilediğini ileri sürdü. 1998 yılı içinde Meclis'ten geçen ve yürürlüğe giren 4369 sayılı yasanın gerek yasalaşması öncesinde, gerekse sonrasında, belki de son 20 yılın en çok tartışılan yasalarından biri olduğunu iddia eden Saygın Eyüpgiller şunları söyledi: "Bunun nedeni yasanın radikal düzenlemeleri kadar, ekonominin bulunduğu olağanüstü koşulların da büyük rolüdür. 79947997 döneminde üç yılda toplam yüzde 25 büyümeyi gerçekleştiren ülke ekonomimiz, 7999'un ilk çeyreğinde yüzde 8.4 gibi tarihi bir daralma ile karşılaşmış, kamu yatırımları hemen hemen dururken, özel sektör yatırımları yüzde 18 oranında daralmıştır." 1998 vergi düzenlemelerinin; götürü vergilemenin ve hayat standardı esasının kaldırılması, vergi oranlarının düşürülmesi, emlak vergi ve harç oranlarının düşürülmesi, yurtdışı müteahhitlik hizmetleri, istisnasının süresinin uzatılması, sabit getirili menkul kıymetlerin alış değeriyle değerlenmesinden doğan vergi kaybının giderilmesi gibi birçok konuda olumlu ve reform niteliğine yaklaşan etkileri bulunduğunu söyleyen Saygın Eyüpgiller, düzenlemelerin olumsuz etkilerinin de bulunduğunu ifade etti ve bunları şöyle açıkladı: "7998'in ikinci yarısından itibaren yurtta ve dünyada derinleşen ekonomik kriz bu tartışmaların esas nedeni olarak ortaya çıkmaktadır. Bu ekonomik ortam, yeni bir vergi sisteminin ileri uygulamaları için uygun bir platform değildir. ikinci neden her vergi sistemi değişikliğinin ilk aşamada mükellefe "uyum" problemleri yaşatması2 8 YALITIM • EKiM 1999 dır." Saygın Eyüpgiller; genelde ekonomi, özelde inşaat sektörü açısından bakıldığında, yeni düzenlenemelerin; mali milat konusundaki belirsizlikler, menkul kıymet kazançları ve gayrimenkul vergilenmesindeki belirsizlik ve haksızlıklar, hemen hemen tüm değer artışlarını gelir vergisi kapsamına alan geniş bir gelir tanımı getirilirken servetteki artışların gelirin kavranmasında araç olarak kullanılmasına yönelik düzenleme ve uygulamaların mükelleflerde tedirginlik yaratması gibi daha birçok olumsuz etkisinin de bulunduğuna işaret etti. inşaat sektörünün dinamosu olarak gösterilen inşaat taahhüt firmalarının senelerdir konuşulan sorunları olduğunu ve bunların da yeni vergi düzenlemelerinde çözüm beklediğini söyledi. Saygın Eyüpgiller'in sektörde yaşanan _ sorunlara çözüm önerileri ise şöyle; "Geçici vergi beyan ve ödeme döneminin dört aylık dönemlere dönüştürülmesi, emlak vergisi beyannamelerinin yenilenmesi konusunda mükelleflere seçimlik hak verilmesi ve satış değerlerinin tespitinde aylık endeksleme, gayrimenkur vergilemesindeki belirsizlik ve adaletsizlikleri giderecektir, Borsa'daki hisse senedi alımlarını binde bir oranında bir işlem vergisi ile nihai olarak vergilenmesi de menkul kıymet kazançlarındaki sorunları ortadan kaldıracaktır, stopaj ve geçici vergi oranlarında yapılacak birkaç küçük düzenlemeyle adil ve etkin bir vergi düzeni yönünde önemli adımlar atılmış olacaktır." içinde bulunulan aşamada hükümetin vergi reformu konusundaki kararlılığını ve gelir hedeflerini gerçekleştirmekteki becerisini ortaya koyabilmesi gerekmektedir diyen Saygın Eyüpgiller, konuşmasına şu sözlerle son verdi: "Kanımca en doğru yol, hükümetin 1998 vergi düzenlemelerini savunma ve "deldirmeme" tutumundan kurtulması olacaktır. Böylece doğrusu ve eğrisiyle sistemin güçlü ve zayıf yönleri doğru teşhis edilip mükelefe "iyice" anlatılarak, ekonomide, bir tür vergi referandumunu veya vergide gerçekçi uzlaşmayı sağlayacak ve mükelleflerin vergi sistemine gönüllü uyumunu sağlayacak olumlu iklim yaratılabilecektir. Dileğimiz odur ki yasalar, kamuoyunda yeterince tartışılarak her sektörün talepleri gündeme getirilerek çıkarılabilsin." Alarko Şirketler Topluluğu Mali işler Koordinatörü Mustafa Filiz ise konuşmasının başında, vergi yasası yapılırken başlangıçta metodoloji hatası yapıldığını ileri sürdü. Mustafa Filiz, ne zaman köklü bir vergi değişikliği yapıldıysa üzerinden bir yıl geçmeden mutlaka tekrar değişiklik yapıldığını; bunun örneğinin 1994 yılında yapılan değişiklikten sonra görüldüğünü, şu anda da aynı durumun yaşandığını ifade etti. 4369 sayılı yasayla yapılan değişikliklerin dünya ölçeğinde yaşanan ekonomik krizle de aynı zamana denk düşmesinin önemli bir zamanlama hatası olduğunu ifade eden Mustafa Filiz sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapılan düzenlemelerin, bütün vergi oranlarının indirilmesi, ihtiyari toplama uygulamasına son verilmesi, hayat standardı esası kaldırılması gibi olumlu yanları bulunuyor. Fakat tüm bu olumlu özelliklerinin yanı sıra gözden geçirilerek düzeltilmesi gereken hususlar da var. bunlardan bazılarını da şöyle sıralamak mümkün; geçici vergi uygulaması gözden geçirilmelidir, gayrimenkul yatırım ortaklık/arından kurumların ve gerçek kişilerin elde ettikleri kar payları vergiden istisna iken, yeni düzenleme ile vergiye tabi hale gelmiştir, menkul kıymetlerin alış bedeliyle değerlenmesi uygulaması devam etmelidir, "Yap-işlet-Devret" modeliyle yapılacak yatırımların teşvik edilmesi açısından imtiyazlı şirketlere de yeniden değerleme olanağı sağlanmalıdır, net alanı 150 metrekarenin altındaki konutların teslimi KDV'den istisna edilmelidir, yurtdışında yapılan inşaat, onarma,

panel montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan kazançlara ilişkin istisna sürekli hale getirilmelidir." Paneli izleyenler arasında yer alan, Yapı-Endüstri Merkezi Yönetim kurulu Başkanı ve IMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol'un, yönelttiği "Türkiye'de inşaat sektöründe büyük kapasitede üretim yapan kuruluşların en büyük yakınmaları haksız rekabettir. Haksız rekabet de daha çok faturasız satışlardan ya da sigortasız işçi çalıştırılmasından kaynaklanıyor. Diyelim ki 50 milyar TL'ye satılan bir apartman dairesi 20 milyar TL'ye satılmış gibi gösteriliyorsa, burada, alınan faturaların da aynı oranda eksik alınması gibi bir durum ortaya çıkmaktadır. Büyük kurumların faturasız çalışmasına olanak yok. Ama bazı küçük kuruluşlar bu durumları kendi olanakları içerisinde çözebilmektedir/er. Bu da hem vergi kaybına yol açmakta, hem de ciddi kuruluşlar haksız rekabete maruz kalmaktadır. Bu yeni vergi yasası bu duruma nasıl bir çözüm getirebilir?" şeklindeki soruyu, yine izleyiciler arasında yer alan lstanbul Defterdar Yardımcısı Mehmet Akif Ulusoy yanıtladı: "Öncelikle şunu itiraf etmek gerekir ki, söylendiği gibi rekabet eşitsizliği vardır. Bunun önlemini almak devletin görevidir. Ancak, haksız rekabetten yakınan tarafa düşen bir görev de devlete yardımcı olmak gerekmektedir. Olayın vuku bulduğu durumlarda merkezi idareyle işbirliği yapılmalı; firmaların en azından bilgi akışını sağlamaları gerekir. ikincisi, idarenin etkinliğini daha da ar- .. .. TESiSAETKTORUNDE .. . . ' TURKIYE 1NINllKVETEK tıracak birtakım yasal düzenlemeler yapılmıştır ve sorunların üzerine gidilecektir. Biz bu konuda sektörün desteğini bekliyoruz." Karşılıklı görüşlerin belirtilmesinden sonra, panelin açış konuşmasını yapan Prof. Dr. Halil Nadaroğlu panelin kapanış konuşmasını da yaptı ve "Dünyada gelişen iktisadi kriz Türkiye'yi etkiledi. Vergi politikası da mutlaka iktisadi hayatı canlı ve ayakta tutacak, onun ezilmesine izin verilmeyecek şekilde oluşturulmalıdır. Bu paneldeki çabamız bu endişelerden kaynak/anmaktadır. Geçen yıl yapılan düzenlemelerde çok önemli ve olumlu noktalar var, ancak üzerinde mutlaka ciddi olarak tartışılması gereken hususlar bulunmaktadır." diyerek konuşmasını ve paneli sona erdirdi. Tesisat sektöründen a Haberler a Yeni ürünler URUPNAZARlNDvE\RAGiSi a Ürün tanıtımları a Firma tanıtımları a Teknik yazılar a Literatür a Fiyat Listeleri ~ 'Selı:torde ~ 1/colrı,ayıncıl,gın DOĞA SEKTÖREL YAYIN GRUBU Tel: (0216) 327 80 10 Pbx • Faks: (0216) 327 79 25 • E-mail: info@dogayayin.com • lnternet: www.dogayayin.com YALITIM• EKiM 1999 2 9

Yapı hastalıklarının teşhisi M.ÜNAL MUTLU MUTLU YAP/ SAĞLIĞI MERKEZi 1. Giriş apıılarda görülen çatlaklar, nem ve su sızıntıları, küfler, aşırı sehimler birer hastalık işaretleridir. Yapıyla ilgili fonksiyon bozuklukları ve yüksek işletme maliyetleri yine bir hastalığın semptomlarıdır. Hiçbir araz göstermediği halde herhangi bir yapı bir hastalığın taşıyıcısı olabilir. Yapı hastalıklarının teşhisi ciddi ve ayrıntılı çalışmalar gerektirir. Acele verilmiş kararlar yapının hastalığını iyi etmek yerine daha da artırabilir. Çatıdaki çatlak, temeldeki oturmalardan kaynaklanabildiği gibi basit ve zararsız bir rötre çatlağı da olabilir, ya da sayısız değişik nedenlerden biri veya birkaçının sonucu olarak çatlamış olabilir. Yapının iyileştirilmesi için önce hastalığın nedenleri saptanmalı yani doğru "tanı" konulmalıdır. Bu amaçla; 1. Hastalık semptomları incelenip de3 o YALITIM• EKiM 1999 Yapı hastalıklarının teşhisi ciddi ve ayrıntılı çalışmalar gerektirir. Acele verilmiş kararlar yapının hastalığını iyi etmek yerine daha da artırabilir. ğerledirilir. 2. Yapının deneysel analizi yapılır. 3. Gerekirse yapının statik ve dinamik analizleri yapılır. Bu inceleme ve analizler ışığında teşhis konularak tedavi yöntemleri geliştirilir ve uygulamaya geçilir. 2. Semptomlar Yapı hastalıklarının semptomları aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir: a. Fiziksel semptomlar 1. Çatlaklar 2. Aşırı sehim ve deformasyonlar 3. ıslaklık, yaşlık, rutubet 4. Hijyenik olmayan koşullar 5. Görünüm bozuklukları 6. Radyasyon ve emisyon 7. Zararlı atıklar 8. Elektrik çarpması 9. Maddi kaçaklar, enerji kayıpları 1O. Kavlama ve kırılmalar b. Ekonomik semptomlar 1. Yüksek elektrik, yakıt vs. faturaları 2. Aşırı bakım, onarım masrafları 3. Kara delikler c. Hayati semptomlar 1. Can kayıpları, aşırı sayıda kazalar 2. Canlıların sağlığının bozulması Çatlaklar birçok yapı hastalıklarının yalnız semptomu değil aynı zamanda, onların ilerlemesine neden olan bir hastalık nedenidir. Yani çatlaklar hastalığın hem sonucu hem nedeni olabilmektedir. Bu nedenle çatlakların çok iyi tanınması ve anlaşılması teşhis ve tedavi açısından son derece önemlidir. 3. Çatlaklar Çatlakları ve derzleri anlamadan yapıların davranışını anlamak olanaksızdır. Çatlaklar değişik açılardan sınıflandırılabilirler. a. Eylemlerine göre 1. Aktif çatlaklar -oynak çatlaklar 2. Pasif çatlaklar sabit çatlaklar b. Kökenlerine göre 1. Yapısal çatlaklar Farklı oturma, sünme, yorulma aşırı yükleme ve tasarım yüklerinden kaynaklanır. 2. içsel çatlaklar Rote, hidratasyon ısısı, korozyon gibi bünyesel nedenlerden kaynaklanır. c. Genişliklerine göre ince çatlaklar : 1 mm'ye kadar Kalın çatlaklar: 1-6 mm genişlik Kırıklar : 6 mm'den geniş Betonda içsel çatlakların bazı tipleri ve

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=