Yalıtım Dergisi 188. Sayı (Kasım-Aralık 2019)
Yalıtım / Kasım - Aralık 2019 21 yalitim.net konut satışlarında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1 de olsa bir artış olduğunu gözlemliyoruz. Eylül ayı da son 4 yılın en iyi Eylül ayı oldu ve 146 bin konut satıldı. Bunun nedeni faizlerdeki düşüş. Konut satışındaki yüzde 1 artışın hepsi konut kredili satışlar ve faizler yüzde 1’e düşünce bir hareketlilik yarattı. Dördüncü çeyreğin ise iyi başladığını söyle- yebiliriz. Yine de sektördeki daralma sürecek çünkü stokların erimesi bir süreç. 2019’daki yavaşlama daha çok bina tarafında yaşandı çünkü bina yalıtımı alanında tüketicilerimiz aynı seviyede bilgi sahibi değil. İzocam olarak sürekli yalıtım – enerji tasarrufu arasındaki ilişkiyi vurguluyoruz ve bilinçlenmeye katkı sağla- maya çalışıyoruz. Sürekli olarak, yönetmeliklere uygun doğru kalınlıkta yalıtım sayesinde doğalgaz faturalarının yaklaşık yüzde 60 oranında düşürülebileceğini vurguluyoruz. İnşaat sektöründe asıl canlanma ancak konut stokunun belirli bir seviye inmesi ile başlayabilir. Bu nedenle; son 3 çeyrektir konut stokunda erimenin devam etmesi duru- munda, 2020’nin ilk 3 çeyreğinin de benzer şekilde geçeceğini 2020’nin sonu 2021’in başında daha olumlu gelişmeler olaca- ğını öngörüyoruz. İnşaat sektöründeki daralma aynı seviyede olmasa da doğal olarak yalıtım sektörüne de yansıyor. Yalıtım sektörü gelişmeye çok açık bir sektör. Şu an ülkemizde 16 milyon m³’lük bir yalıtım pazarı bulunuyor. Mevcut pazar büyüklüğünü nüfus ve konut stoku ile karşılaştırdığımızda pazar büyüklüğünün olması gereken seviyenin gerisinde kal- dığını ifade edebiliriz. Türkiye’deki 2018 sonu itibariyle, 9,5 milyonun üzerin- deki bina stokunun iyimser bir tahminle sadece yüzde 15,8’i TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılmış durumda… Bu rakam 24,2 milyon üzerindeki mevcut konut sayısında yüzde 33’ünü kapsıyor. 10 yıl öncesine baktığımızda toplumun yalıtım bilincinde önemli bir artış olduğunu görü- yoruz ancak daha alınacak çok yol olduğu da bir gerçek. Bu yalıtım sektörü açısından önemli bir potansiyel oluşturuyor. Kentsel dönüşüm çalışmaları, yeni binalarda zorunlu uygu- lanan EKB’nin etkileri ile kredi garanti fonunun inşaat sektörü üzerindeki olumlu etkilerini hem bu yıl hem de önümüzdeki yıllarda göreceğimize inanıyorum. İZODER YÖNETIM KURULU BAŞKANI LEVENT PELESEN E konomik dalgalanmadan en çok etkilenen sektörlerin başında inşaat sektörü geldi. Dolayısıyla yalıtım sektörü için 2019, 2018 yılına göre daha zor bir yıl oldu. Kentsel dönüşüm çalışmalarında yaşanan durgunluğun olumsuz etkile- rini yalıtım sektörü daha fazla hissetti. Bu dönemde firmalar Ar-Ge ve pazarlama bütçelerinden kısarak maliyet optimizas- yonu çalışmalarına ağırlık verdi. Ayrıca iç pazardaki daralma firmaları yurt dışı pazarlara açılmaya itti. Yurt dışı satışları görece miktar olarak geçtiğimiz yılların üzerinde gerçekleşti. Piyasaların durgun olduğu bu dönemde rekabet, ürün fiyat- ları üzerinden gerçekleştirilmeye çalışıldı. Bu durum piyasanın haksız rekabete açık bir hale gelmesine yol açtı. Bu da bazı işlerde ürün ve uygulama kalitesinde sorunların çıkmasına ve üyelerimiz tarafından haksız rekabet ile ilgili derneğimize iletilen şikayetlerin artmasına neden oldu. İçerisinde bulunduğumuz bu dönemin gerekliliklerine uygun olarak 2019 yılının başında İZODER bünyesinde Dış Ticaret Çalışma Grubu kurduk ve yurtdışı pazarlara açılma ile ilgili çalışmalara başladık. 2019 yılında derneğimiz İZODER’de öne çıkan bir diğer konu ise haksız rekabet ile mücadele oldu. Bu amaçla birçok çalışma yapıldı ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nezdinde birtakım girişimlerde bulunuldu. Öte yandan T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yapmış olduğumuz teknik iş birliği protokolü çerçevesinde Tüm Yönle- riyle Yalıtım Seminerleri’ne tüm hızıyla devam ettik. Ortalama 200-250 kişilik katılımlarla Erzurum, Samsun, Bursa, Eskişe- hir ve Gaziantep’te gerçekleştirilen seminerlerimiz büyük bir
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=