Yalıtım Dergisi 188. Sayı (Kasım-Aralık 2019)
18 Yalıtım / Kasım - Aralık 2019 yalitim.net devam etti. Döviz kurlarında meydana gelen artış ve dal- galanmalar, yüksek enflasyon rakamları, kredi ve mevduat faizlerindeki yüksek oranlar, küresel ticaret savaşları gibi birçok nedenden ötürü, bizlerin en öncelikli pazarı olan, inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisinde çok ciddi daralmalar yaşandı. Bazı rakamlarla bu durumu sizlere daha net aktarmak isterim; TÜİK verilerine göre; 2018’in 3. Çeyreğinde Türkiye’nin büyüme oranı yüzde 2,3 olarak gerçekleşmesine rağmen inşaat sektörü yüzde 6,3 küçüldü. Daha sonra inşaat sektörü ve Türkiye ekono- misi aşağı yönlü hareket etti. 2018’in son çeyreğinde inşaat sektörü yüzde 7,8, Türkiye ekonomisi yüzde 2,8; 2019’un ilk çeyreğinde inşaat sektörü yüzde 9,3, Türkiye ekonomisi yüzde 2,4 ve 2019’un ikinci çeyreğinde inşaat sektörü yüzde 12,7 ve Türkiye ekonomisi yüzde 1,5 oranında küçüldü. TÜİK verilerine ilave olarak İMSAD - Türkiye İnşaat Mal- zemesi Sanayicileri Derneği’nin bazı verilerini de paylaşmak isterim: 2018 ve 2019 yıllarının ilk yarılarını kıyasladığımızda, yurtiçi inşaat malzemesi satışları yüzde 22,6 azaldı. Ayrıca, alınan yapı ruhsatlarında 2019 senesinin ilk yarısında 2018 yılının ilk yarısına göre yüzde 60 azalma söz konusudur. Yaşanan tüm bu ekonomik olumsuzluklara rağmen, • Enerji Kimlik Belgesi’nin 1 Ocak 2020 itibarı ile zorunlu hale geliyor olması, • Henüz ulaştıkları seviyenin yetersiz olmasına rağmen, ısı yalıtım bilincinin ve kullanılan ısı yalıtımı malzemesi kalın- lıklarının geçmiş yıllara göre artmış olması, • TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları standardı revizyon komitesindeki çalışmalar, • Altyapı projelerinde hayata geçen ve Karayolları Genel Müdürlüğü Karayolu Teknik Şartnamesi’nde yer alması için yoğun çaba harcadığımız EPS Geofoam uygulamaları gibi gelişmeler, yasal mevzuat ve uygulamalar sektörümü- zün önündeki fırsatlardır. 2020 yılında inşaat sektöründe ve buna bağlı olarak ısı yalıtım sektöründe hafif bir canlanma bekliyoruz. İnen kredi faiz oranları, tüketicinin tekrar inşaata ve özellikle renovasyon, yenileme işlerine olan ilgisini çekecek bu da canlanmayı hızlan- dıracaktır. Yenileme ile renovasyon pazarında 2019’a göre bir miktar hareketlilik bekliyoruz. Ancak, inşaat sektöründeki yüksek mevcut yapı stoku nedeniyle yeni inşaatlarda çok bir hareketlenme olacağını maalesef öngöremiyoruz. FIXA YAPI KIMYASALLARI F ixa Yapı Kimyasalları olarak 2019 yılında ister istemez ülkemiz inşaat sektörünün içinde bulunduğu daralmadan biz de etkilendik. Ancak yeni kazandığımız müşteriler, daha önceki yıllarda pek aktif olmadığımız bazı ürün gruplarına ağırlık vermemiz ve ürünlerimizde fiyat-kalite dengesinin müşterilerimize cazip gelmesi sayesinde yılsonunu yüzde 15 ila yüzde 20 arasında bir büyüme ile kapatmayı hedefliyoruz. 2020 yılında inşaat sektöründe yeniden bir hareketlilik başlamasını bekliyoruz. Yapı Kimyasalları ve yalıtım sektörleri de buna bağlı olarak yeniden bir canlanma yaşayacaktır. Biz de bu dönemde hem yurt içinde müşterilerimizin ihtiyaçlarına önem vererek fiyat-kalite dengemizi korumayı hem de yurt dışında yeni pazarlarda büyümeyi hedefliyoruz. Yalıtım sektörü de inşaat sektörü de bu yılı sıkıntılı geçirdi diyebiliriz. Emlak satışlarında önemli oranda düşüşler mey- dana geldi, daha da önemlisi müteahhitler eldeki stoklarını satamadıkları için yeni inşaatlara başlamadılar. Bu durumda sektörde önemli bir daralmaya sebep verdi. Renovasyon pazarı bir miktar hareketliydi. Yılın son aylarında faizlerin düşmesi 2020 için bize biraz olsun umut verdi. Sektörde bir hareketlenme bekliyoruz. Faizlerin makul seviyelere gelmesi emlak piyasasını hareketlendirecektir. Fakat “Müteahhitlik” mesleğinin önümüzdeki dönemde mut- laka evrilmesi, profesyonelleşmesi ve rant sektörü olmaktan çıkıp, makul karlarla çalışan ve sürekliliği olan bir sektör olması gerektiğine inanıyoruz. Halihazırda ülkemizde hatalı planlanmış, inşa edilmiş ve çok yüksek fiyatlardan satışa çıkartılmış maalesef çok sayıda proje var. Dolayısıyla tüm konut stokunun erimesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Bazı projeler önümüzdeki yıllarda da atıl kalacaklar. Bu kri- zin olumlu yanlarından birisi ise yaşanan sıkıntıların ülkemiz insanını fiyat-kalite dengesine daha duyarlı yapmış olması. YIL SONU DEĞERLENDİRMELERİ
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=