Yalıtım Dergisi 171. Sayı (Haziran 2018)

30 Yalıtım / Haziran 2018 yalitim.net HABER & RÖPORTAJ konusunda bizlere de büyük görevler düşüyor. YAPSUDER, doğru su yalıtımı ürünleri ve uygulamaları ile ilgili bilincin yayılması, konunun ehli ustaların yetişmesi amaçlı eğitim programları ve seminerler kanalıyla ülkemiz genelinde bina- larda “Yapısal Su Yalıtımı” anlayışının benimsenmesi adına çalışmalar gerçekleştirmeyi hedefliyor. YALITIM: Su Yalıtım Yönetmeliği ile ilgili bazı sorunlar olduğunu dile getiriyorsunuz... Nedir bunlar? YASIN ALAKUŞ: Hem sektör hem Dernek olarak ülkemizde Su Yalıtım Yönetmeliğinin çıkarılmış olmasından son derece memnunuz. Su Yalıtım Yönetmeliği, bütün yalıtım kalem- leriyle beraber yapısal su yalıtımı tarafını da düzenlemeyi amaçlıyor. Fakat bu düzenleme sırasında kamuda yeteri kadar bilgi olmaması bazı sorunlar yaratıyor. Yönetmeliğin hayata geçişi sırasında, sürece dahil olmayı ve sektörümüz ve çözümlerimizle doğru, sağlıklı bilgileri Bakanlığa sunmaya çalışıyoruz. Yönetmelikte bazı sorunlar olduğunu da dile getirmek gerekiyor. Binalarda Su Yalıtım Yönetmeliğinde, Bakanlığın çıkar- dığı “Yangın Yönetmeliği”, “Enerji Verimliliği” ve “Isı Yaltım Yönetmeliğinden” farklı olarak su yalıtımında kullanılması öngörülen ürünlerin cins ve özellikleri tarif ediliyor. Mesela Isı Yalıtım Yönetmeliğinde yalıtım malzemesi belli U değerini sağlıyorsa kullanılmasında bir engel bulunmamakta, yalıtım malzemesi EPS, XPS veya taş yünü olacak diye belirtilme- mekte, ürünün ısı yalıtım katsayısı önem arz etmektedir. Bahsettiğim diğer tüm yönetmeliklerde de benzer şekilde ürün performansı ön plana çıkmışken, Su Yalıtım Yönetmeli- ğinde maalesef ürünün hammaddesi, ne cins bir ürün olduğu ön plana çıkıyor. Öyle ki yönetmeliğin ilk taslağında yapısal su yalıtım tek başına yapılamaz denilmekte, bitüm ve PVC esaslı ürünlerden başka hiçbir ürüne izin verilmemekteydi. Yaptığımız itiraz sonucu Bakanlık isteklerimizi mantıklı buldu ve Yapısal Su Yalıtımını Yönetmeliğin bir parçası haline getirdi. Su Yalıtım Yönetmeliğinde, diğer yönetmeliklerde olduğu gibi performans değerleri ön plana çıkarılmadan doğrudan belli ürünlere yönlendiriliyor olması ciddi bir sorun olarak kar- şımıza çıkıyor. Bu sistemin bu hali ile inovasyon ve Ar-Ge’nin de önünü keseceğini düşünüyoruz. Performansı çok yüksek yeni bir ürün geliştirilse bile yönetmelik performansa dayalı olmadığı için ürünün kullanım şansı olmayacak, durum böyle olunca da firmalar Ar-Ge’ye bütçe ayırmayacaklardır. Yönetmelikte Yapısal Yalıtımcılar açısından sorun olarak gözüken bir diğer nokta da, üretimini ve uygulamasını yaptı- ğımız Yapısal Yalıtım sistemleri tüm dünyada betona şantiyede transmikserde veya beton santrallerinde katılabilmekteyken, yeni yönetmelikte maalesef bu ürünlerin şantiyede katılması- nın önünün kesilmiş olması. Biz bunun pratikte bazı sorunlara yol açabileceğini düşünüyoruz. Öncelikle betoncuya, uzmanlık alanı olmayan yalıtım işi de yükleniyor, bununla beraber, yalı- tım konusunda uzman olan bizlerin de müşteriyle doğrudan ilişkisi koparılıyor ve müşterinin ürün seçme özgürlüğü elin- den alınıyor. Tüm bunlarla beraber şantiyenin su yalıtım detay çözümlerinin sorumluluğu da betoncuya verilmiş oluyor. Oysa Hazır Betoncuların sorumluluğu pompanın ağzına kadar. Betonu şantiyeye ulaştırıp döküm noktasına getirdiğinde hazır betoncunun sorumluluğu sona eriyor. Ondan sonra betonun dökülmesi, yerleştirilmesi, iyileştirilmesi, kusurlarının gide- rilmesi gibi işler şantiyenin sorumluluğunda kalıyor. Dolayı- sıyla yapısal su yalıtımı malzeme üretici ve uygulamacılarının devreden çıkarılması ciddi bir boşluk yaratacak. Bu detayları yönetecek birinin olması gerekiyor. Bu rolü halihazırda yalı- tımcı üstleniyor. İnşaat, temelden anahtar teslimine kadar birbirine entegre bir sistemdir. Birçok kurum, kuruluş ve STK’nın birlikte çalıştığı bir sektördür. Aradan bir taneyi çıkartmak sistemi bozar. Ayrıca en önemli konu şu ki, bildiğiniz gibi sektörümüzde Avrupa standartlarını kullanıyoruz. Bazı durumlarda Avrupa standartlarına ek olarak Türkiye’ye uyum açısından bazı stan- dartları Avrupa standardına ek olarak kendimiz çıkarıyoruz. Aslına bakarsanız Avrupa standartlarını ülkemiz şartlarına uyumlu hale getirmek için kullandığımız bu tip standartlar zaman zaman bazı karışıklıklara sebep olabiliyor. Ülkemize özgü TS 13515 de tüm dünyadan faklı olarak ürünlerimizin beton mikserlerinde katılması konusunda sorun teşkil ediyor. Bu bağlamda Bakanlık ve diğer otoritelerden ürünlerimizin tüm dünyadaki uygulamalar paralelinde uygulanabileceği düzenlemeleri yapmalarını bekliyoruz. Konunun diğer pay- daşları ile yürütülecek çalışmalar ile uygulama koşul ve kural- larının belirlenebileceğini bu sayede inşaat müteahhitlerinin doğru yalıtımdan mahrum kalmadan faaliyetlerine devam edebileceğini düşünüyoruz. Burada konunun düzenleyicisi konumundaki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın paydaşları biraraya getirmesini umuyoruz. Ali Akgüz (İnterfiks), Ebru Sönmez (Topsit), Yasin Alakuş (Everest Yapı İzolasyon), Mehmet Yaman (İnterfiks)

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=