Yalıtım Dergisi 105. Sayı (Aralık 2012)

38 YALITIM • ARALIK 2012 rılıyor. Kışa oranla yazın daha fazla enerji harcıyoruz. Bu yoğun harcanan enerjiden de en büyük tasarruf, yalı- tım yapılarak sağlanabilir. Bunu halka iyi anlatmak gerekiyor. Bunun yanı sıra enerji verimliliğiyle ilgili yasalar da çıkmasına rağmen, yetersiz oldu- ğunu düşünüyorum. Kanunların biraz daha katı olması şart. Yalıtım ürünlerinde KDV’nin de yüzde 1’e çekilmesi gerektiğini sektör temsil- cileri olarak dile getiriyoruz. Yalıtım sektöründeki en büyük sıkıntılardan birisi de eğitimsiz uygulamacıların fazlalığı. Malzeme kalitelerinde pek büyük sorun yok. Fakat uygulama- larda sorunlar yaşandığını hepimiz biliyoruz. Bu soruna da bir an önce çözüm bulunmalı ve bir denetim sis- temi kurulmalı. Her sektörde olduğu gibi yalıtım sektöründe de kayıt dışı faaliyetler maalesef yoğun bir şekilde devam ediyor. Bunun da önüne kesinlikle geçmemiz gerekiyor. Kayıt dışı ekonomi ve haksız rekabet, bizi de çok zor durumlara sokuyor. EPSA aslında benim değil, Türkiye’nin bir markası anlayışı ve heyecanıyla işimin başımdayım. Yoksa, ‘kazandığım bana da aileme de yeter’ demek çok kolay. Ama şu an 65 kişiye iş imkanı sağlı- yoruz. Personel sayımızı yüzün üze- rine çıkarmayı ve başka yerlerde de üretim tesisleri kurmayı planlıyoruz. Bunlar hep ülkemizin gelişmesine katkı sağlayacak işler. Fakat haksız rekabet ve kayıt dışı faaliyetler bu çalışmalarımızı sekteye uğratıyor...” Satışa daha yatkınım “İşimi çok seviyorum. Çalışmak, başarmak, başardıkça daha çok çalış- mak beni motive ediyor. Ancak satış ve pazarlama birimine yatkınlığımın da farkındayım. Kendimde gördü- ğüm, dinamik olmak, inanarak işini kucaklamak, kuvvetli iletişim ve bun- ların yanında mali süreçlere de hakim olmayı gerektiren özellikler istiyor elbette. Ama çok keyifli. İnanın, ben hala vaktim olsa şantiye şantiye dola- şarak ürünlerimizi anlatabilirim...” Birçok sivil toplum kuruluşunda da çalışıyorum “Kadınlar maalesef iş hayatında olması gereken yerde değiller... 2011’de Bursa Girişimci İş Adamları Derneği (BUGİAD) tarafından Yılın En Başarılı İş Kadını seçilerek, ödüle layık görüldüm. 2012’de Garanti Bankası’nın Ekonomist Dergisi ve KAGİDER işbirliğiyle düzenlediği yarışmada 6240 kişi arasından birinci seçildim. Bunların gururunu ve mutluluğunu yaşarken, kadınların iş hayatında aktif olmasıyla ilgili omuz- larıma yüklenen yükün arttığının da farkındayım. Ülkemizde kadınlar, her sektörde gölgede kalıyorlar. Ne acı ki, iş yaşamında kadınların aktifliği bakımından 134 ülke arasında son- dan dördüncüyüz. Kadın girişimci- lerin artmasını istiyorum. Üniversite okuyan kadınların oranı yüzde 49 iken, iş hayatında olan kadınların oranı ise yüzde 28. Kadınların iş hayatına girmesi için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Ülkemizde sür- dürülebilir bir gelişme yaşaması için 2023’e kadar kadınların iş hayatında daha fazla boy göstermesi gerekiyor. Kadınlar, erkeklere göre daha çalış- kanlar. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’nin araştırmasına göre, kadınlar birden fazla işi aynı anda yapabilirken, erkekler aynı anda bir işten fazlasını yapamıyor. Kadın- lar girişimci olmaktan korkmasın. Ben ikinci fabrikam için Kalkınma Ajansı’ndan hibe aldım. Kadınlar da ellerinde bir proje varsa ve uygulama konusunda kendilerine inanıyorlarsa bu tür yerlere giderek projelerini anla- tabilir ve destek bulabilirler. Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği/ BUİKAD, TOBB BTSO Kadın Girişim- ciler Kurulu, Türkiye Kadın Girişim- ciler Derneği/KAGİDER üyesiyim. Sivil toplum kuruluşlarındaki aktif görevlerim yalnızca kadınlarla ilgili değil elbette. Sektörümü ilgilendiren yapılanmalarında içinde de yer alıyo- rum. EPS-DER’in yönetim kurulun- dayım. Bursa’nın bir oluşumu İnşaat Müteahhitleri Sanayici İş Adamları Derneği (İMSİAD)’nin yönetiminde- yim. Yardım amaçlı kurulan birçok dernekte de toplumsal sorumluluğum gereği üzerime düşenleri yapmaya çalışıyorum. Ve tüm bunların dışında kalan zamanımı da eşim ve çocukla- rıma ayırıyorum...” portre & röportaj

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=