Yalıtım Dergisi 105. Sayı (Aralık 2012)

“1 973 yılında Ardahan’ın Ardıçdere köyünde doğ- dum. İlkokulu köyde, ortaokulu Ardahan’ın yatılı bölge okulunda okudum. Ardahan’da hayat çok zordu. Elektrikle 11 yaşımda tanıştım. Suyu ise köyün çeşmesinden doldurup eve taşırdık. Kırık dökük, yardıma muhtaç bir okulumuz vardı. Tezek ve odun getirmeyen sınıfa alın- mazdı. Ailem çiftçilikle uğraşırdı. Yaz mevsimlerinde arpa ve buğday yetiş- tirir, hayvancılık da yapardık. Yılın iki ayı, hayvanlarımızın beslenmesi için yaylada kalırdık. Köy hayatı güzel olmasına rağmen zor şartlar altında yaşamımızı sürdürüyorduk. Evin üçüncü büyük çocuğuydum ve yedi kardeştik. Açıkgözlü ve uyanık bir çocuktum ama paylaşımcıydım. Babam ayda bir Ardahan merkeze iner, erzak getirirdi. Biz de otobüsün yolunu beklerdik. Babam otobüsten inince o bile farkında olmadan poşe- tinden elmayı alırdım almasına ama tek başıma yiyemezdim; hemen kar- deşlerime gösterirdim. Onlar da bir yandan ne ara elmayı aldığımı merak edip dururlardı; bir yandan da eve gidene kadar birlikte tek bir elmayı bölüşmenin tadını çıkarırdık. Güzel günlerdi...” Kamyonun arkasında Bursa’ya geldik Bir abim Bursa’da teyzemin yanında kalıyordu. Annem ve babam, kardeşlerimin eğitimini düşüne- rek 1989 yılında Bursa’ya taşınma kararı aldılar. Ailecek bir kamyonun arkasına doluşarak Bursa’ya geldik. Burada lise 1’e başladım. Fakat Bursa, Ardahan gibi değildi. Daha gelişmiş bir kent olmasına rağmen maddi açı- dan bizim için hayat şartları burada da hiç kolay olmuyordu. Küçük kar- deşlerimin eğitimlerine devam ede- bilmeleri için fedakârlık yapmam ve çalışmam şarttı...” Üniversite... Neden olmasın?.. “Köyde öğretmenlere çok değer verildiğinden ben de hep öğretmen- liğe veya hemşireliğe özeniyordum. Bursa’ya geleceğimiz hiç aklıma gel- mezdi. Okumak çok istiyordum. Çok da çalışkan bir öğrenciydim. Ders çalışmayı o kadar çok seviyordum ki kardeşlerimin ödevlerini bile ben yapardım. Odanın köşesinde yaktı- ğım odun ateşinin altında ders çalı- şırdım. Elektrik yoktu. Gaz lambası bile pahalı olduğundan bizim için o da bir lükstü ve kısıtlı kullanmak zorundaydık. Okulu bırakmak beni çok üzmüştü ama pes etmedim. Şu anda akşam lisesine devam ediyorum ve diplomamı almak üzereyim. Üni- versite derseniz, neden olmasın?..” Bölge müdürlükleri bile teklif edildi “İlk işim bir tekstil fabrikasındaydı. Fabrikada bir yıl işçi olarak çalıştım. Sonrasında, köyden bir tanıdığımı- zın aracılığıyla bir avukatın yanında sekreterlik yapmaya başladım. O dönemde havalandırma ve yalıtım fir- ması olan müvekkillerimizden birisi bana iyi bir maaşla yanında çalışmayı teklif etti. Böylece 1992 yılında yalı- tım sektörüne girmiş oldum. Yalı- tım sektörünün de kendini yeni YALITIM • ARALIK 2012 35

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=