Yalıtım Dergisi 104. Sayı (Kasım 2012)
50 YALITIM • KASIM 2012 akademik bakış bakımdan yapılarda korozyondan kurtuluş yok. Ancak bunu önlemek bilinç ve bilgiyle aşılabilir. Korozyon, metal yüzeyinde, örneğin paslanmaz çelik yüzeyindeki gibi koruyucu bir film oluşturmuş ise bunu bozmamak lazım. Bugün çok gelişmiş yöntem- lerle korozyonu saptayarak gerekli önlemleri hemen alarak korozyonun tahribatını sınırlandırabiliyoruz. Bir binada donatılarda korozyon var mı yok mu, potansiyel ölçümleriyle, tah- ribatsız kalınlık ölçümleriyle, beton- dan numune alarak klorür ölçümle- riyle, boru hatlarında ultrasonla ve daha birçok yöntemle çok kolay sap- tanabilir, izlenebilir ve kontrol altına alınabilir. Tabi bunların hepsi bilgi ve para ister. Ölçüm aletleri alındığında nasıl kullanıldığı bilinmiyorsa aletle- rin hiçbir faydası olmaz. Bu bilgilerin eğitim yoluyla verilmesi lazım.” Korozyon Mühendisini sanayi talep etmiyor Korozyon eğitimi konusunda Türkiye’nin bir hayli sıkıntı yaşadı- ğını da söyleyen Çakır, mimarların ve mühendislerin kendilerini bu konuda geliştirmeleri gerektiğini savunu- yor: “Bugün Türkiye’de korozyon mühendisi arasanız bulamazsınız. Çünkü bunu sanayi talep etmiyor. O dalda eleman yetişmiyor; yetişen de başka alanlara kayıyor. Devlet olarak korozyondan korunma yöntemlerinin uygulanması zorunlu kılınsa ülkemiz korozyondan korunma konusunda çok daha hızla yol alır. Korozyon- dan korunma teknolojileri kullanılsa, korozyonda ortalama yüzde 40 ora- nında geri kazanım sağlanabilir. Bu da en az yılda 10 milyar doların geri kazanımı anlamına geliyor.” En büyük tehlike: Cehalet “Korozyondan korunmanın en ucuz yolu bilgidir. Korozyondaki en büyük tehlike ise cehalet... Cehalet derken ben üniversite mezunu, yük- sek lisanslı doktoralı cahillerden bah- sediyorum. Her dalda hizmet veren kişilerin her bilgiye sahip olması zaten beklenemez. Ancak bina inşa eden mimar ve mühendisler, koroz- yon konusunda mutlak suretle bil- gili olmalılar. Korozyon eğitimi çok komplekstir. Korozyon konusunda bilgili olmak demek, malzeme bilimi, kimya, elektrokimya, elektrik ve mekanik özellikleri bilmek demektir. Çünkü korunma yöntemleri, bun- lara alanlara dayanır. Mühendislik fakülteleri haftada üç saatlik koroz- yon dersi veriyor. Dört yıl okuyan bir öğrenci korozyon konusunda toplam 42 saatlik eğitim alıyor. Bu çok yetersiz. Özellikle tasarımcı ve uygulayıcılarda korozyon bilinci olsa, daha tasarım aşamasında koroz- yon dikkate alınarak çok ekonomik korozyondan korunma uygulama- ları yapılabilir. Örneğin inşaatlarda U putreli, U’nun açık kısmı yukarı gelecek şekilde kullanılırsa putrel çamurla ve suyla dolar. Bu da koroz- yon meydana getirir. Ancak U putre- linin açık kısmı aşağı gelecek şekilde kullanılırsa sorun tamamen önlenmiş olur. Bilinç, korozyonu önlemede en önemli silahtır. Özellikle kamu kuruluşlarının standartlarla, kul- lanma talimatlarıyla vatandaşı yön- lendirmesi lazım. Bugün Türkiye 30 milyon ton çelik kullanıyor. Çeliği korunmasız ortama bırakırsak bir sene sonra üçte biri kullanılmaz hale gelir. Bu hurdanın da üçte birini hiç- bir zaman geri kazanamayız. Kısaca korunmayan çelik, her yıl en az yüzde 10 geri kazanılmamak üzere tabiata geri döner. Bu çok büyük bir kayıp.” “Metalik yapıları korozyondan koruyarak yalnız maddi zararımızı azaltmayız. Korozyon dolayısıyla insan hayatı tehlikeye girer, doğal kaynaklar israf edilir. Emek, enerji, sermaye ve bilgi boş yere harcanır. Korozyonla mücadele bu kayıpları azaltır ve daha emniyetli bir dünyada yaşamamızı mümkün kılar.” Y
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=