Yalıtım Dergisi 104. Sayı (Kasım 2012)
YALITIM • KASIM 2012 33 Yalıtım: Öncelikle geçen ay düzenlenen Isı Yalıtım Zirvesi’nin nasıl geçtiğini öğrenebilir miyiz? Zirve’yi kısaca değerlendirebilir misi- niz? Ferdi Erdoğan: Zirve, yalıtım sektörü adına bence çok başarılı geçti. Sektörün hemen hemen tüm tarafları katıldı. Toplamda 500 kişiye yakın bir katılım oldu. Organizasyo- nun en güzel tarafı, konuşmacılar arasında sadece özel sektör mensup- ları değil, bakanlıklardan bürokratlar ile belediye, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarından da yetkili- lerin olmasıydı. Özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bu zirvenin düzenlenmesinde paydaş olması, İstanbul ve Ankara’dan çok sayıda bürokratın katılması sektör için çok önemliydi. Kamu kurumlarının fikir- lerini, vizyonlarını ve geleceğe bakış- larını dinlemek, yalıtım sektörü için son derece yararlı oldu. Hedefimiz, Türkiye’deki ısı yalıtım sektörünü AB düzeyine getirmek ve AB ülkelerin- deki yalıtımlı bina oranını yakalamak. Zirve, bu hedeflerimizin verimli bir başlangıcıydı. Yalıtım: Isı yalıtımı dışında diğer yalıtım dalları için de bir zirve yapı- lacak mı? Ve ısı yalıtım zirvelerinin devamı gelecek mi? Ferdi Erdoğan: Isı Yalıtım Zirvesi’ni gelenekselleştirmeyi amaç- lıyoruz. Hatta bu zirveyi uluslararası hale getirmek de istiyoruz. Biz tabii ki ısı, su, ses ve yangın olarak dört ana kategoride yalıtımı temsil eden bir derneğiz. Su yalıtım zirvesi de yapmak istiyoruz. Bu planımızı kısa bir süre içinde uygulamaya geçirmeyi planlıyoruz. Çünkü bilindiği gibi kent- sel dönüşüm projelerinin esas amacı, afet riski altındaki alanların yeniden yapılandırılmasıdır. Afet riski olarak tanımlanan da depremdir. Hatta, Türkiye’nin yüzde 92’si deprem böl- gesi olarak bilinir ama bence yüzde 100’ü deprem açısından risk altında. Çünkü deprem kuşakları tüm kent- leri etkileyebilecek yerlerden geçiyor. Depremde en çok karşımıza çıkan konu ise depreme dayanıklı olmayan binalar. Korozyon sonucu binaların dayanıklılığını yitirmesi çok büyük bir risk. Bunun temelinde de su yalıtımı var. Kentsel dönüşüm projeleri hayata geçerken, su yalıtımı da kaçınılmaz bir şekilde gündemde olması gere- ken bir konu olarak ortaya çıkıyor. Bununla ilgili olarak çok kısa bir süre içinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte Su Yalıtım Zirvesi’ni de yapmayı amaçlıyoruz. Yalıtım: İZODER, ısı yalıtımına daha mı çok ağırlık veriyor? Ferdi Erdoğan: Maalesef böyle bir algı var. Fakat Türkiye’nin gün- deminde enerji tasarrufu çok önemli bir konu haline geldi. Hükümet bile stratejilerini enerji tasarrufu üzerine kuruyor. Enerji kaynaklarını çeşitlen- dirip verimli kullanmak ülkenin bir numaralı gündemiyken, İZODER’in “Isı yalıtımıyla ilgilenmiyorum, çünkü beni sadece ısı yalıtımıyla uğraşıyor zannediyorsunuz” deme gibi bir lüksü yoktu. Biz su yalıtı- mını da, ses yalıtımını da, yangın yalıtımını da aynı oranda önemsiyo- ruz. Bu sene Doğru Çözüm, Doğru Yalıtım Kampanyası’nın bir parçası olarak ses yalıtımına dikkat çekmek için Suada’da Trakya Cam sponsor- luğunda Sessiz Oda projesini hayata geçirdik. Açılışını İZODER’in kuruluş yıldönümü gecesinde yaptık. Onun dışında İstanbul Beşiktaş’taki Nime- tullah Mahruki İlköğretim Okulu’nda çocuklara yangın yalıtımı tatbikatı yaptık. Yine, İzocam, Alçıder, Güney Yapı ve Filli Boya gibi çok kıymetli sponsorlarımız, okulu yangına daya- nımlı malzemelerle donattılar. Nasuh Mahruki, Kadir Çöpdemir, Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel, Beşiktaş Milli Eğitim Müdürü Necati Özço- lak da organizasyona katıldılar. AKUT ekibi de oradaydı. Çocuklara yangın yalıtımının önemini anlattık. Yalıtım: Sizin başkanlık dönemi- nizde geleceğe dair birçok çalışma yapıldı... Bu yapılanları kısaca özet- leyebilir misiniz? Ferdi Erdoğan: Yola vizyon ve misyonu değiştirmekle başladık. Öncelikli hedefimiz İZODER’in kurumsallaşması oldu. Türkiye’de 92 bin dernek var ve biz ilk 20 der- nek arasında yer alıyoruz. Dolayı- sıyla farklılaşmak ve yeniliğe gitmek gerekiyordu. Hatta mümkünse kamu yararına dernek statüsünde olmak gerekiyor. Dolayısıyla derneğimizde ciddi bir profesyonel kadro oluştu- ruldu. Ekibimizin yaptığı çok önemli işleri var. Günün ihtiyacına göre her şey planlandı. “Dernek, geleceğini nasıl planlaması lazım?” diye kendi kendimize sorduk ve ciddi bir katı- lımla Sapanca’da bir arama toplan- tısı düzenleyerek vizyon ve misyo- numuzu belirledik. Vizyonumuzu cumhuriyetimizin 100. yılını hedefle- yecek şekilde 2023 vizyonuna dönüş- türdük. Dernek bünyesinde sanayici, uygulayıcı ve satıcı grupları olarak neredeyse sektörün yüzde 90’ını temsil ediyoruz. İZODER’in, ülkenin kendi vizyonundan kopamayacağını düşündük. Yalıtım sektöründe uygu- lamadan ürüne kadar AB normlarında faaliyet gösteren ciddi bir güçbirliği oluşturma vizyonu çizdik. Kurum- sal yapılanma ve stratejik planlama çalışmamız yaklaşık sekiz ay sürdü. Ardından derneğin kurumsal yapı- lanma taslağı, organizasyon, yetki- sorumluluk-hedefler ve yapılması gereken işler ortaya çıktı. Kurumsallaşma çalışmalarımız sırasında 2011 seçimleri yapıldı. Seçimlerden sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kuruldu. Daha önce Bayın- dırlık Bakanlığı ile Çevre ve Orman
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=