Yalıtım Dergisi 103. Sayı (Ekim 2012)
YALITIM • EKİM 2012 33 kaplayamazlar/örtemezler; bu da çok büyük oranda ısı kaçışına sebep olur. Dolayısıyla bu tip yapı malzemeleri tek başlarına ısı yalıtımı için yeterli olamazlar. Soru: Bir yapı malzemesinin ısıl iletkenlik katsayısının düşük olması ısı yalıtımı için yeterli midir? Cevap: Bir malzemenin ısıl ilet- kenlik katsayısının düşük olması “ısı yalıtımını” tek başına ifade etmek için yeterli bir unsur değildir. Isı yalıtım malzemesi, ısıl iletkenlik değerinin düşük olmasının yanında yeterli kalınlığa da sahip olmalıdır. İşte tam da ısıl iletkenlik ve kalınlık değerleri- nin birleştiği noktada “ısı yalıtımını” ifade eden değer olarak Isıl Direnç (R) ifadesi karşımıza çıkar. Isı yalı- tım hesaplamalarında Isıl Direnç, R (m 2 .K/W) değeri (dolayısıyla ısıl iletkenlik+kalınlık değeri) kullanılır. Isı yalıtımı yapılmasının amacı, ısı kayıp ve kazançlarını önlemek oldu- ğuna göre ısı yalıtım malzemesinin bunlara karşı göstereceği direncin de büyük olması gerekmektedir. Bu büyüklük de denklemde görüldüğü gibi büyük kalınlığa ve küçük ısıl ilet- kenlik katsayısına bağlıdır. Kalınlıkla birlikte ısıl direnç art- maktadır (ETICS ısı yalıtım sistemleri standartlarında [TS EN 13499, TS EN 13500] ısı yalıtım sistemlerinden istenilen ısıl direnç değeri 1 m 2 .K/W ve üzeridir). Durum böyleyken piyasadaki kimi boya ve sıva gibi malzemelerin düşük kalınlıkta uygulanması ile ısı yalıtımından iyi performans beklemek hatalıdır. Isıl konforun yeterli sevi- yede sağlanmasında kalınlık hesap- laması TS 825 Isı Yalıtım Kuralları Standardı’nda verilmiştir. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ne göre, 01.01.2011 yılından itibaren toplam kullanım alanı 1000 m 2 ve üzeri yeni binalarda, toplam kullanım alanı 1000 m 2 ve üzeri olan eski bina- larda da 2017 yılı mayıs ayına kadar zorunlu olan Enerji Kimlik Belgesi ve ısı yalıtım projesi hesapları (BEP-TR) TS 825 Standardı temelinde yapıl- maktadır. Isı yalıtım kalınlıklarının da bu hesaplama metodunda çıkacak kalınlık sonuçlarına göre gerçekleşti- rilmesi gerekmektedir. Soru: Dış cephede kaplama mal- zemesi olarak cam mozaik, siding, betopan, PVC, alüminyum kaplama vs. kullanıldı. Bu durumda ısı yalıtım sağlanabilir mi? Cevap: Dış cephe kaplamaları hiçbir zaman yeterli ısı yalıtımı sağ- layamazlar. Bu tür kaplamalar, birlikte kullanıldıkları ısı yalıtım malzemeleri sayesinde ısı yalıtımına katkıda bulu- nurlar. Bu tür sistemlerde, kullanılan kaplama sisteminin su buharı geçir- genliğini sağlayıp sağlamadığı, yani µ değeri sorgulanmalıdır. µ değeri, malzemenin belirli sıcaklık, bağıl nem ve kalınlık koşulları altında, birim zamanda birim alandan geçen su buharı miktarını ifade eder (µ değeri düştükçe malzemenin su buharı geçirgenliği artar, µ değeri yüksel- dikçe su buharı geçirgenliği azalır). Burada referans noktası havadır. Havanın buhar direnç faktörü µ=1’dir ve diğer malzemelerin µ değerleri, o malzemelerin aynı şart- lardaki havaya göre kaç kat daha fazla direnç gösterdiğini belirtir. Bu sebeple yoğuşma olmaması için dışarıdan yalı- tımda düşük µ değeri, dolayısıyla su buharı geçirgenliği yüksek; içeriden yalıtımda ise yüksek µ değeri, dola- yısıyla su buharı geçirgenliği düşük olan ısı yalıtım malzemeleri tercih edilmelidir. EPS için µ = 20-100’dür, isteni- len su buharı geçirgenlik değerine bağlı olarak yoğunluğu ayarlanabilir, yoğunluk arttıkça buhar geçirgenliği azalır. Genellikle EPS mantolamada kul- lanılan yoğunluk olan 15-20 kg/m 3 için µ değeri 20-40 aralığındadır ve bu da malzemenin çok rahat buhar difüzyonunu sağladığını, halk ara- sında söylenen şekliyle nefes aldığını gösterir (Nefes almak demek havanın geçmesi demek değildir, burada söz konusu olan bina içerisinde ortaya çıkan atık su buharının dış ortama geçişidir. Havanın maksimum %2’si su buharıdır). Soru: Yalıtımda kullanılan mal- zemeler binaya nefes aldırmaz ve çürümesine sebep olur mu? Cevap: Bu tür iddiada bulunan kişiler konuya bilimsellikten uzak yaklaşıp, kimi rakip sektörlerin yön- lendirmesi ile bunu söylemektedir- ler. Cevap 3’te de açıklandığı gibi bu konuda dikkate alınacak değer µ değeri olup, değerlendirme buna göre yapılmalıdır. Kaldı ki iddia edile- nin aksine ısı yalıtım malzemeleriyle yapılan mantolama ile binanın taşıyıcı yapı elemanlarının dış hava koşulla- rının yıpratıcı etkisinden korunması ve aşırı ısı farklarından doğabilecek gerilmelerden korunması sağlanır. Yazın sıcak, kışın da soğuk dış ortam havası, mantolama ile korunmayan binanın yapı elemanlarında genleşme ve büzülmelerden dolayı gerilmeler oluşturur. Bu gerilmeler de zamanla
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=