Yalıtım Dergisi 100. Sayı (Temmuz 2012)
76 YALITIM • TEMMUZ 2012 teknik teknoloji üzerine yapılmakta olan yatırımın her yıl 15 ile 20 oranında artmakta olduğu Japonya’da, nano- teknoloji tanımı dünyanın geri kalan ülkelerine oranla çok daha geniş kapsamlıdır. Moleküler seviyede yapılan birçok araştırma (örnek vermek gerekirse, DNA üzerine yapılan araştırmalar) nanoteknoloji tanımı içerisinde yer almaktadır. Ayrıca NEC ve Sumitomo gibi firmalar karbon nanotüpler alanında çalışmalar yürütmekte, araştırmalar gerçekleştirmektedir. Japonya’yı takiben karşımıza Çin ve Kore çıkmaktadır. Çin, ülkede yürütülen nanoteknoloji odaklı birçok araş- tırma ve geliştirme çalışmasını Çin Bilimler Akademisi kanalıyla yürütmektedir. Bu ülkede yürütülen çalışmaların birçoğu yarı iletken üretme teknikleri ve nanoteknoloji tabanlı elektronik cihazlar üzerine yoğunlaşmaktayken; Kore, nanoteknolojinin mikro elektronik uygulamaları alanında yoğunlaşmaktadır. Kore’nin en büyük şirketle- rinden biri olan Samsung, mikro elektronik uygulama- lar ve mikro elektromekanik sistemler (MEMS) üzerine araştırmalar yürütmektedir. Tayvan, Singapur, Tayland, Hindistan ve Vietnam da nanoteknolojiyi öncelikli alan olarak belirlemiştir ve uygun çerçeveyi belirlemek için adımlar atmaktadır. TürkGye: Ülkemiz, çağımızın insan yaşamını birkaç on yıl içinde büyük ölçekte yeniden düzenleyecek olan bu kritik gelişmelere şu ana kadar seyirci kalmıştır. Özel olarak nanobilim ve nanoteknoloji araştırmalarına yönelik kapsamlı bir araştırma planımız bulunmamaktadır. Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı için hazırlanan bir raporda, Avrupa’da ulusal bir nanoteknoloji planı bulunmayan ülkelerin sadece Malta ve Türkiye olduğu belirtilmiştir. Bu planın hazırlanması ve bunun gerektirdiği araştırma altyapısına verilecek destekte geç kalınması halinde, Tür- kiye bu son fırsatı da kaçıracaktır. En önemli husus ise, Türkiye bu fırsatı da kaçırırsa, nanoteknoloji ürünleri (aygıtlar, detektörler, hızlı bilgisayarlar, uzay, uçak tek- nolojileri, tıp, malzeme teknolojisi vb.) için bu teknolo- jiye hükmeden ülkelere alışık olduğumuzdan çok daha büyük bedeller ödemek zorunda kalacaktır. Özellikle ülke için hayati bir öneme haiz olan ulusal savunmaya nanoteknoloji hızla girmektedir, ki bu durumda, yüksek olan bu bedeli ödemeyi göze alsa bile bu teknolojileri almak mümkün olmayabilir. Öte yandan, nanobilim ve nanoteknoloji için yılda ayrılacak 15 milyon dolarlık bir fon birkaç sene içersinde katlanmış olarak ülke ekono- misine geri dönecektir. Dünya ülkeleri nanoteknoloji araştırmalarına üniversite ve sanayi sektöründe büyük yatırımlar yaparken, ülkemizde de nanobilim ve nano- teknoloji konularında bir mükemmeliyet merkezi oluş- turmak fikri Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından benimsenmiş ve Bilkent Üniversitesi araştırmacılarının hazırladıkları Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi moleküler elektronik, nanoparçalar, biosensörler ve bio- enformatik, Quantum bilgisayarlar, ölçüm ve standart geliştirme çalışmaları, nano ölçekte teori, modelleme ve simülasyon, nano robotlar gibi alanlarda yoğunlaşmış- tır. Bu çalışmalar Ticaret Departmanı (DOC), Savunma Departmanı (DOD), Enerji Departmanı (DOE), Ulaşım Departmanı (DOT), NASA, Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) ve Ulusal Bilim Kurumu (NSF) gibi kurumlar tarafından desteklenmektedir. TrSNa GrlGĭG: ABD ve Japonya’daki gelişmeleri kaygı ile izleyen Avrupa Birliği, teknolojilerinin 10 yıl sonra bu iki ülke ile yarışabilmesi için 6. Çerçeve Programında nanobilim ve nanoteknolojiyi öncelikli alan olarak ilan etmiş ve son dört yıl boyunca bu alandaki araştırmaları desteklemek üzere 1.3 milyar euro ödenek ayırmıştır. Ancak bu meblağın, birlik ülkelerinin milli bütçelerinden ayırdıkları kaynaklar toplamının çok küçük bir bölümü olduğu ifade edilmektedir. Ülke bazında özel ve kamu kuruluşları ise bu miktarın belki toplam 7-8 katını bula- bilecek harcamalar yapmayı planlamaktadırlar. Komşu- muz Yunanistan’ın Girit adasında kurulu, 500 doktoralı araştırmacının çalıştığı Heraklion Araştırma Merkezi’nde nanoteknoloji geliştirme üzerine yoğun araştırmalar yapıl- makta ve bu araştırmalara Avrupa Birliği’nden milyonlarca euro destek verilmektedir. İsrail bu konuda çok hızlı davranarak çok sayıda tanınmış bilim adamını Nanocenter kuruluşlarında toplamıştır. İrlanda nüfus olarak çok küçük bir ülke olmasına rağmen 630 milyon euro miktarında bir kaynağı nanoteknolojiye aktarmıştır. Nanoteknoloji öncelikli alanının iki ana hedefi vardır: Birincisi, yenilikçi nanoteknoloji ürünlerinin günümüzün endüstriyel sektörlerine tanıtılması; ikincisi ise yeni mal- zeme, yeni araç ve yeni ürünlerin geliştirilmesi ile yeni endüstri kolları ve sektörleri yaratılmasını teşvik etmek olarak özetlenebilir. sya: Asya ülkeleri içinde nanoteknolojiye yatırım yapan ülkelerin başında Japonya gelmektedir. Japonya dünyada ABD’den sonra nanoteknoloji alanında en fazla Ar-Ge harcaması yapan ikinci ülke konumundadır. Nano- Dün\ada oRğu ülkede nanRteknRlRMi öncelikli alan Rlarak ilan edilmiştir
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=