Yalıtım Dergisi 100. Sayı (Temmuz 2012)

66 YALITIM • TEMMUZ 2012 röportaj birinci yaşımızda önemli bir ortam yaratılmıştı. 1999 Gölcük depremi, su yalıtımının öneminin kavranması, belediyelerin yalıtım sektörü ile ilgi- lenmesi, TS 825 ısı yalıtım yönetmeli- ğinin yayınlanması kilometretaşlarını oluşturur. Dergimizin bugüne gel- mesinde 2000’li yılların başları da önemlidir. On yıl önce Yayın Danış- manımız Mimar Sadık (Özkan) Bey’le birlikte çalışmaya başlamamız bizim için dönüm noktalarından birisidir. Bilimsel bir disipline hitap ediyoruz. Her yazının, makalenin bir editör- den-yayın danışmanından geçmesi gerekiyor. Teknik dergi olarak bir disiplini hedef alan dergide bu bir sorumluluktur. İlk dergimizde de ona çok dikkat ettik. Zaten kurucumuz Yüksek Mühendis Sedat Hoca’ydı. Yalıtım dergisinde Ecvet Bey’di. Der- gimizin bu ikinci döneminde Sadık Bey sağolsun teklifimizi geri çevir- medi ve Yalıtım dergisinin Yapı Fiziği Uzmanı olarak, Mimar olarak ciddi bir güvencesi oldu. Arkadaşlığımız, dostluğumuz ve işbirliğimiz benim için hep gurur vericidir. 2001-2002 yıllarında ekibimizde bir deformasyon yaşamıştık. Bu olay- lar biraz aklımızı başımıza getirdi. Özgüvenin kurbanı olmuştuk. Ken- dine aşırı güvenmek bazen güvenlik açıkları yaratır. Yaşadığımız olumsuz- luklar kadrolaşmamızda, yayıncılık anlayışımızda, insan kaynağı yaratma çalışmalarımızda bir dönüm nokta- sıdır. Bu dönemde yeni arkadaşlar kazandık. Görev tanımlarımız, iş süreçleri, prosedürler, istihdam anlayışımız daha kurumsal olmaya başladı. Sonrasında seninle Yalıtım dergisinde ciddi bir başkalaşım yaşa- maya başladık. Gazetecilik geçmişin ve tecrüben, medyada aldığın görev- ler, PR ajansı deneyiminin dergimi- zin üretim sürecine ciddi katkıları oldu. Benim tarafımda sektörel yayın anlayışının, senin tarafında gazeteci- lik anlayışının kaynaşması çok kolay olmadı ama bizim için bir fırsat oluş- turdu. O süreçte, 2003 yılında başka bir noktaya geldik, o da Yalıtım Sek- törü Başarı Ödülleri fikridir. Ortaya, sektörün aklının ürünü olan bir ödül organizasyonu çıktı. Bu, son derece demokratik bir organizasyon oldu. Sektör için ciddi bir pazarlama ile- tişimi ortamı yaratıyor. Çok önemli bir dönüm noktasıdır dergimiz için. Yalıtım’ın yayın tarihinde Antalya Yapex Fuarı’nda düzenlediğimiz Yalıtım Seminerleri’nin önemi oldu- ğuna inanıyorum. Bunun dışında bir dönem üniversitelerde, firmalarla ortaklaşa düzenlediğimiz seminerler de çok ilgi çekiyordu. B2B Medya’nın kuruluşu da bir kilometretaşı olabi- lir. Yalıtım’ı, B2B Medya markasıyla yayınlamaya başladığımızdan itibaren pek çok şey değişti. Dergilerimizin ön kapaklarına ilan almaya başladık. Web sitemizi yeniledik ve e-dergi ile e-bülten uygulamalarımızı hayata geçirdik. Dergimizi 2012 yılı başın- dan itibaren aylık olarak yayınlamaya başladık. Bu da önemli bir kilomet- retaşıdır. Ayrıca Yalıtım, yayın hayatı boyunca tabiri caizse çok doğurgan bir dergi oldu. Yalıtım sektörünün, inşaat sektörünün diğer alt sektör- leriyle kesişmesi sonucu 2006’da Çatı&Cephe, 2010’da da Yeşil Bina dergilerinin yayınlanmasında ciddi katkılar yarattı. SERTAÇ AYTAÇ: B2B Medya’nın ve Yalıtım dergisinin ilkeleri nelerdir? ŞS+ ŞL !E7H N: Öncelikle doğ- ruluk ve dürüstlükten yanayız. Dergi 3 bin basılırken 5 bin demeyiz. Keşke 5 bin, 10 bin basılsaydı ama ülkemiz koşullarında maalesef olmadı. Sek- tördeki rekabet ortamı içinde taraf tutmuyoruz. Firmaları büyük, küçük diye ayırmıyoruz. Büyük firmaya da küçük firmaya da ticari iletişim fırsa- tını özgürce sunuyoruz. Bazı baskılara karşı eğer dik duruyorsak, bu egomuz için değil, sektördeki özgür iletişim ortamına leke sürülmemesi, derginin tarafsızlığına halel gelmemesi içindir. Evrensel yayıncılık kriterlerine göre ilkeli, tarafsız ve bağımsız yayıncı- lık yapmaya çalışıyoruz. Yayıncılıkta sadece ilkesel olarak, manevi olarak değil, maddi varlıklarınızla da güçlü olmak zorundasınız. Ekonomik krizlerde hiçbir yayınımızı durdur- madık. Yayıncılık tekniğine ve üre- tim sürecine çok hakimiz. Bununla da her zaman gurur duyarım. Her türlü ortamda, her türlü olumsuz durumda kararlılığımızı sürdürdük. Çünkü dergiyi bağımsız bir şahsiyet olarak görüyoruz. O bizim canlı bir parçamız. Yaşaması gerekiyor. İlan yok, kağıt zamlandı, basmayalım diye düşünemeyiz. Sayfa sayısını azaltırız, daha ucuz kağıda basarız ama peri- yodunda dergiyi çıkartırız. Bu biraz da Nadir Nadi’lerin, Simavi’lerin, Karacan’ların ve Türkiye’de idealist olarak gazetecilik yapan büyükleri- mizin geleneği. SERTAÇ AYTAÇ: Yalıtım dergisinin inşaat ve yalıtım sektörüne katkısı sizce nedir? ŞS+ ŞL !E7H N: Sektörün, ken- disini “Yalıtım Sektörü” olarak tanıt- masına, kimlik kazanmasına ciddi bir katkısı oldu. Önceden izolasyon denilirdi, şimdi yalıtım diyoruz. Hem öz Türkçe, hem de yalıtım denilince insanların gözünde enerji tasarruflu, konforlu yapılar, uzun ömürlü ve güvenli binalar canlanıyor. Bunun başlangıcında var olmak güzel bir duygu. O süreçte iyi bir misyonu yerine getirdi Yalıtım dergisi. İçeri- ğiyle, sektör profesyonellerine tek- nik bilgi taşımasıyla, fuarlarda aldığı pozisyonla sektöre katkı sağladı. ³6ektörün kimlik ka]anmasında <alıtım dergisinin Fiddi Eir katkısı Rldu´

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=